• Sonuç bulunamadı

II. BÖLÜM:ARAŞTIRMANIN YAPILDIĞI KULP İLÇESİ HAKKINDA GENEL

2.11. Kulp’ta Göç ve Sosyal Değişim

2.11.1. Kırdan Kente Göç

Kulp’ta iki şekilde göç yaşanmıştır. Bunlardan birincisi kırdan kente olan güçtür.yani köylü kesimin meydana getirdiği göç. İkincisi ise kulp’tan Batı illerimize doğru yapılan göçlerdir.

1. Kırsal alanlarda yeterli iş imkanlarının(istihdam olanaklarının) olmayışı. Ve “arazi bölünmüşlüğünün” getirdiği tedirginlik.

2. Son yıllarda tarımda makineleşmeye geçilmesiyle birlikte çok sayıda çiftçi ailesinin boş iş gücü olarak ortaya çıkması.

3. Bölgede terör olayları olmasından dolayı kırsal alandaki insanın kent merkezlerini bu anlamda daha güvenli sayması, kırsal alandan göçe zorlanması

4. Kırsal alanlardaki itici nedenlere karşın kentlerin sahip oldukları olanaklarla bir cazibe yaratması da göçün diğer bir nedenidir. Bu nedene de “çekici neden” diyoruz. Kırsal alanlardaki itici nedenlere karşılık kentsel cazibenin yarattığı çekici neden göçü yaratan ve hızlandıran bir yapıya dönüştürmektedir.

Ayrıca göç etme eğilimi, sosyal güvence arayışı, daha mutlu bir yaşam sürme düşüncesi gibi psikolojik nedenler de kır-kent arasındaki nüfus mobilitesini etkileyen unsurlardır.

Kente gelirken beraberinde getirdiği sorunlarda cabası. Hayal kırıklığı, refaha erdim derken yeni sorunlar, kültürel uyumsuzluklar varolan ekonomik sorunlarla birleşince yeni bir tip insan yavaş yavaş doğmaya başlar.

Sonuç olarak gelen insan artık ne tam bir köylüdür nede tam bir kentli.peki nedir onları böyle yapan? Kişisel, kültürel, sosyal, ekonomik ve kentsel sorunlardır.işte bu tür bir durumun ruh halini devamlı yaşamamak veya bundan kurtulmak için köyden kente gelen bireyler, gruplar ve topluluklar “hayali cemaatler” tarzı veya “postmodern cemaat” yapılanması tarzındaki yerlerde bir araya gelerek bu sıkıntılarını bir şekilde paylaşırlar buda onların kent ortamında atomize olup buharlaşmalarına mani olmakta ve hep kırsal aidiyetlerine dönük yüzlerini hatırlarında canlı tutarak kendi kalmalarını sağlamaktadır. Onun için büyük şehirlerimizde Kulp’tan göç eden kişilerin bir araya geldikleri bir şekilde manevi tatminlik yaşadıkları mekanlara(hemşeri cemaatlerine) rastlamaktayız.(KULP-DER gibi)

Yukarıda saydığımız nedenlerden dolayı köylerinden Kulp’a göç eden toplulukların Kulp sosyal yapısı için doğurduğu bir takım sorunlar vardır. Bunlar :

1. Şehre gelip altyapısı ve güvencesi olmayan konutlarda ikamet eden kırsal kökenli insanlar başta belediyeler için büyük bir külfet ve yük getirmektedir. Çünkü bu yapılar ya devlet tarafından o dönemin gerektirdiği aciliyet üzerine ya aceleden yapılmış özentisiz, altyapı sorunları olan konutlar ya da kaçak yapılmış olanlardır. Dolaysıyla bu sorunlarla belediye uğraşmak zorunda kalmaktadır.

2. Aciliyetten , özentisiz ve kaçak yapılaşmadan dolayı çarpık bir kentleşmeye neden olmaktadır.

3. Bunların sonucunda oluşan özentisiz, bakımsız altyapı sorunları olan elveren oluşan varoş mahalleler şehrin kaynaklarını alt-üst eden ekonomik ve sosyal sorunlar taşıyan demografik bir büyümeye yani nüfus şişkinliğine neden olmaktadır.

4. İlçede büyük bir boş iş gücü potansiyeli yaratmak suretiyle şehrin istihdam olanaklarını alt-üst etmektedir. Başka bir deyişle işsiz sayısın arttırarak buna bağlı sosyal ve ekonomik problemler yaratmaktadır.

5. Bu kesim şehir kültürüne adapte olamamakta köy kültürünü de bırakmadığı –ama şehir kültürü ile de karşı karşıya olduğu-için bir “kültür yabancılaşmasının” kıskacında ezilerek “melodramik” bir yapıya bürünmektedir.

6. Bu yapı ile ilçe toplumuna uyum sağlamayan ve adapte olamayan bu kesim kentin suç sosyolojisini etkilemektedir. Yani uyumsuzlukla birlikte suç oranında bir artışa yol açmaktadırlar.

— Dönemsellik Açısından Kulp’taki Göçler:

Kulp’taki göçleri oluşum nedenlerine göre iki dönemde inceleyebiliriz

 1990 dönemine kadar olan göçler:

Bu dönemde yapılan göçlerin başlıca nedeni ekonomidir. Bu dönemde Kulp İlçesi köylerinden özellikle inşaat ve diğer hizmet sektörlerinde çalışmak üzere başka şehirlere (İstanbul, İzmir, Adana, Hatay, Mersin) göç eden nüfus, daha sonra ailelerini de yanlarına alarak geçici yapılan göçü sürekli bir göç haline getirmişlerdir. Bunun temel nedeni köylerdeki ekonomik potansiyelin, tarım arazilerinin artan nüfusu besleyemeyecek duruma gelmesidir. Veraset sistemiyle aile bireyleri arasında sürekli bölünmeye uğrayan tarım arazileri zamanla yeni oluşan aileleri besleyemeyecek duruma gelmiştir. Bunda nüfus artışının fazla olması, aile başına düşen çocuk sayısının çok fazla olması etkili olmuştur.

Ekonomik nedenlerin dışında öğrenim görmek amacıyla genç nüfusun göçü söz konusudur. Özellikle öğrenim durumunu tamamlayıp memuriyet hayatına atılanların göçü oldukça önemli bir etkendir.

1990’a kadarki dönemde Kulp’tan dışarıya yapılan göçlerin yapıldığı yerler İstanbul, İzmir, Ankara, İçel, Adana, Hatay, Batman, Bingöl ve Muş’tur. Buralara 1985 yılında 76 aile göç ederken 1990 yılında 94 aile göç etmiştir.

 1990 sonrası yaşanan göçler:

1990 yılından önce yapılan göçlerin nedeni ekonomik sıkıntılar iken bu dönemde yapılan göçlerin temel nedeni ise meydana gelen terör olaylarıdır. Bu dönemde meydana gelen olaylar nedeniyle bazı köylerin güvenlik gerekçesiyle boşaltılması göçün başlıca nedenidir. Güvenlik gerekçesiyle boşaltılan köylerden göç eden insanlar bu dönemde ilçe merkezi dışında özellikle Diyarbakır, Bitlis, Batman, Muş, Adana, Antalya ve İzmir’e kitlesel göçler yapmışlardır.

Göç sonucu köylerinden ayrılan vatandaşların çok büyük bir çoğunluğu ilçe merkezine yerleşmiştir. Nitekim ilçenin güneydoğusunda yer alan Vali Ünal Erkan Mahallesi göç sonucu evsiz kalan vatandaşların devlet yardımıyla yaptıkları konutlardan oluşmaktadır. İlçe merkezinde yoğunlaşan ve ekonomik sorunlar nedeniyle ev bulamayan vatandaşlara para ve malzeme yardımı yapan devlet aracılığıyla kurulan bu mahalle tam bir gecekondu görünümündedir. Mahallede altyapı sorunları ve sosyal uyum problemleri yaşanmaktadır. Göç sonucu buraya yerleşen ailelerin yaşadığı entegrasyon sürecinde çok psikolojik tahribatlar ve uyumsuzluklar yaşanmıştır.

Ayrıca ilçe merkezine göç eden ailelerin sadece bir kısmı Vali Ünal Erkan Mahallesine yerleşmiştir. Geriye kalanların çoğu Merkez Eski ve Merkez Yeni Mahalleye yerleşmiştir. Bu mahallelere yerleşen aileler hem ekonomik sıkıntılar, hem de sosyal uyum sorunları yaşamaktadır. Kent kültürüne adapte olamamanın verdiği tepkisellikle birçok olumsuzluk yaşanmaktadır.

Sonuç olarak ara bir sosyo-kültürel yapı doğmakta kentin kenar mahalleleri ile merkezi arasında toplumsal yapılaşma, sosyo-kültürel ve sosyo-ekonomik yönden farklı iki toplumun meydana gelmesine neden olmaktadır. Bu durum köy ile kent(ilçe) arasındaki farkların daha derin ve büyük olduğu mahallelerde daha keskin ve çarpıcıdır.

Benzer Belgeler