• Sonuç bulunamadı

İstanbul'u yıkıma uğratan iki eylül

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İstanbul'u yıkıma uğratan iki eylül"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TT- 5¿>6tyf

Lü t f ü Tin ç___ lutfu.tinc@ntv.com.tr

İstanbul’u yıkıma

uğratan iki eylül

B

ir okurumuz, dergide işlenen konuların

‘tarih içindeki dağılımının’ ilginç bir ‘çeşitlilik’ gösterdiğinden söz ediyor. Okurumuz gerçekten önemli ve takdiri de bizi sevindirecek bir saptama yapmış. Konularımızı seçerken elbette geniş bir yelpaze üzerinde gidip gelmeye bilinçli bir özen gösteriyoruz: Ucu sonsuza açık zaman

dilimlerinde, geçmişin derinliklerinden ‘daha dün’ sayılabilecek bir tarihe sıçramak ve bu arada, Orta Asya steplerinden Avustralya’ya uzanabilmek gerekiyor...

Okurumuzun da takdir ettiği gibi, bunu yapmaya çalışıyoruz. Ama zaman ve mekan içinde gidip gelirken, kimi kez kronolojik rastlantılar da bize ilginç sürprizler

yaratıyor. Doğrusu, bu tür bir kronolojik rastlantı, bu ay beni epey etkiledi. İstanbul’un altını üstüne getiren iki büyük kargaşa, 6- 7 Eylül olayları ve Patrona Halil isyanı, eylül ayına rastlıyor.

Biri 1700’lerde, diğeri 1900’lerde,

neredeyse iki yüzyıl arayla İstanbul’u vuran bu iki olay arasında yoğun paralellikler yok. Ama iki olayda da İstanbul yıkıma uğratılıyor.

Patrona Halil İsyanı, lale bahçelerinin göz kamaştırıcı güzelliklerinin karşısında, her an isyana hazır bir kitlenin ürünüydü. Lale, özellikle de ‘İstanbul Lalesi’, savaşlardan yorulan devlet ricalinin maddi zevklerle kendinden geçişini

simgeliyordu. Dönemin güçlü adamı Sadrazam Damat İbrahim Paşa, kendisinin, yakın çevresinin ve padişahın şahsi zevklerini tatmin etmekle yetinmiş ama İstanbul halkının öfkesini göz alıcı mekanlardan, hatta lalelerden uzak tutamamıştı. Nitekim 1730 yılının 25 Eylül günü, için için kaynayan İstanbul’da, Patrona Halil kısa sürede etrafına binlerce insan toplayabilmişti.

İsyancılar yalnızca kelle istemediler; Sadabad köşkleri, Kağıthane sahilleri üç gün içinde, harabeye döndü. Kağıthane’yi yerle bir eden isyanda, tabii ki ‘Cennet Nuru’ diye anılan İstanbul Lalesi de tamamen ortadan kalktı... 1955 yılındaki 6-7 Eylül olaylarında ise artık ortada bir ‘İstanbul Lalesi’ ya da Sadabad köşkleri

yoktu! Ama çok daha beter bir durum ortaya çıktı... Binlerce yıllık kent mozayiğinin renkleri kırıldı, yerle bir edildi: Kentte yaşayan 75 bin Rum azınlığın evlerine, iş yerlerine ve kiliselerine karşı bir yağma ve talan gerçekleştirildi. İstanbul yine büyük bir yara aldı. Toplumsal barış ve huzur zedelendi. Bundan yalnızca kent değil, dünya karşısında, bütün Türkiye zarar gördü. Her ülkede, her büyük kentin yaşantında bu tür ‘sancılı’ olaylar vardır. Ama işte İstanbul’da, bunlardan ikisi, eylül ayma rastlıyor. Biz de bu ay bu iki olaya, sayfalarımızda genişçe yer ayırdık. Nice sayılarda her ay buluşmak dileğiyle.

10

Popüler TARİH / Eylül 2000

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Türkiye’nin stoklarda bulunan mayınları 2008 yılına kadar imha edip, toprağa döşeli mayınları da 2014 yılına kadar temizlemesi gerekti ğini kaydeden

Altuna ve gümüşe müte’allik şey ko[madılar] 52 ve kethüdâ kâtibi Halil Efendi’nin kezâlik mâlını yağma eylediler ve ricâli devletten (5a) bir mikdâr kimesnelerin

TCMB verilerine göre özel sektörün yurt dışından sağladığı uzun vadeli kredi borcu Temmuz sonunda 2016 yılsonuna göre 11,4 milyar dolar artarak 213,6 milyar

Türk Milli Eğitim sisteminin genel amaç ve temel ilkeleri doğrultusunda öğrenme için her türlü fırsatın sağlandığı, bilgili, becerili ve iyi bir ahlaka sahip

• Gençlerin ve yetişkinlerin cep telefonlarının ve diğer kişisel cihazların kullanımı, okul tarafından kararlaştırılacak ve okul Kabul Edilebilir Kullanım veya

COVID-19 Hasta Bakımı Olası vaka tanımına göre hastalar ayrı bir alanda muayene ve tetkik edilir, hastaların pandemi hastaları için.. planlanmış servis veya yoğun

Cuma toparlandı ancak Almanya seçimleri sonrasında tekrar değer kaybına uğradı.TL ise jeopolitik risklerin etkisi ile satış baskısı altında kaldı.. Eur’da

Dış siyasetle ilgili haber akışı önümüzdeki günlerin odağında kalabilir.. Merkez Bankası’nın faiz artışının ardından açıklanan Yeni Ekonomi