1*3
II. MİLLETLERARASI YEMEK KONGRESİ
İstanbul’da düzenlenen ve Gaziantep’e de uzanan
kongrede, yerli ve yabana yemek uzmanlan, Türk
mutfağının özelliklerini ve batıdaki etkilerini anlattılar
air ve yazar Feyzi Halıcı yönetimindeki Konya Tu rizm Derneği’nin, Türk mutfağını dünyaya tanıt mak için yürüttüğü faali yetler sürüyor. 3-10 Eylül tarihleri arasında İkincisi toplanalı
Milletlerarası Yemek Kongresi, derne ğin en önemli faaliyetleri arasında yer alıyor. Geçtiğimiz ay içerisinde Pera Palas Oteli salonlarında başlatılan Kongre, Bayramoğlu Basın İlan Ku rumu Tatil Köyü’nde sonuçlandı. Kongrenin bir başka sürprizi de, dile yen yerli ve yabancı yemek yazarı ve uzmanları için düzenlenen Gaziantep mutfağı, yemekleri, kebap ve tatlıları incelemesiydi.
İlki 1986 yılında İstanbul’da başla yan ve Ankara üzerinden Konya’ya uzanan Milletlerarası Yemek Kongre- si’ne, bu yıl yurt içinden ve dışından altmış civarında yemek yazan ve uzmanı katıldı. Gerek yerli, gerek yabancı ilim adamlarının sundukları bildirilerin önemli bir bölümü Türk
Türk mutfağı görücüye çıktı ve tam not aldı
The Turkish cuisine received a periect mark
mutfağına ve Türk mutfağının batı dünyasmdaki müsbet etkisine ayrılmış tı. Böylece Türk mutfağının dünyaya tanıtımı da gerçekleştirilmiş oluyordu. Bildirilerde yer alan tenkitler ise Türk mutfağının daha tesirli tanıtımı için ipuçlan veriyordu.
Kongreyi düzenleyen Konya Tu rizm Derneği’nin amacı, Türk mutfa ğının dünya mutfakları arasında yerini alması ve “Dünya Yemek Fuarı”nın önümüzdeki yıllarda Türkiye’de dü
zenlenmesi. Ancak, amaç bununla sınırlı değil. Demek, bir yandan Türk mutfağını tanıtırken, bir yandan da kültür ve turizm esprisi içerisinde asırlardan bu yana sahip olduğumuz tarih, sanat ve folklor malzemelerini, özellikle yabancı konuklara sergileme yi hedefliyor. Her iki kongredeki bildirilerin kitap halinde bastırılması ve bu arada Türk mutfağı konusunda çeşitli , ilmi eserlerin yayımlanması da bir başka kültürel olay olarak dikkat çekiyor.
Yerli ve yabancı ilim adamları tarafından sunulan bildiriler birbirin den ilgi çekiciydi. 4 Eylül Pazar günü,
Tü ık mutfağına
tam not
Feyzi Halıcı’nın açış konuşmasından sonra, Nurettin Doğanbey “Türk Mutfak Kültürü”nü tanıttı ve Prof. Ayşe Baysal, “Türk Mutfağının Kum Baklagil Çeşitleri” hakkında bilgi verdi. _ 5Eylül’de Bayramoğlu’ndaki Basın İlan Kurumu tesislerinde gerçek leştirilen ikinci oturumda ise, yabancı konuklardan Charles Perry “Baklava nın Orta Asya Kökenleri”ni araştırır ken, Holly Chase bir başka ilgi çekici soruyu gündeme getirdi: “Evliya Çele- bi’nin Seyahatnamesi, Türk Sofrası İçin Bir Kılavuz mu?”
Aynı gün Ayla Esen Algar, “Bekta şi Tekkelerinde Yemeğin Y eıf’ni ele alırken, gazeteci-yazar Ahmet Kabaklı, “Dede Korkut Hikâyelerinde Yemek Törenleri ve Şölenleri”ni, Orhan Kok sal, modem ve çağdaş toplumun vazgeçilmez alışkanlıklarından biri olan “Hazır Yemekler”i, Sri Owen, “Sokak Yemeği Geleneklerinin Kayıtlan ve Korunması” konusunu gündeme geti riyordu.
II. Milletlerarası Yemek Kongresi nin 6 Eylül tarihli oturumunda, Naile Milay, “Kazan Türklerinin MutfağTm dinleyicilerin bilgisine sundu. Turgut Kut ise, 1893 yılında Kazan Türkçesi ile basılmış bir yemek kitabım tanıttı. Janet Laurence ve Rachael Evans adlı iki İngiliz ilim adamının İngiliz mutfağı hakkındaki tebliğleri de, değişen dün yaya kendisini uydurmak meselesiyle başbaşa olan Ingiliz mutfağından kesitler sergiledi. Bu arada, Danimar kalI Birgit Siesby’in “Türk Hilâli ve Danimarka Türk İşi Tatlıcılığı” ana başlıklı bildirisi ile Şama Tarık Puri’nin “Türk ve Pakistan Yemekleri Arasın daki Benzerlikler” konulu bildirileri hayli ilgi topladı.
7 Eylül tarihli oturumun gerçek sürprizi, Suzy Benghiat’ın sayfaları mızda göreceğiniz “Köklerimi Arar ken” adlı bildirişiydi. Koh Tanzava’nın “Japon Mutfağı”nı, Kamil Toygar’ın “Türk Mutfağı Müzesi”ni tanıtan tebliğleri ise ilk bakışta dikkati çekiyor du.
8Eylül’de ise, Günay Kut, “Türk Mutfağındaki Çorba Çeşitleri”ni, Jill Tilsley Benham, “Patlıcan Kızartmala rı ve imam Bayıldılar” konulu bildirile rini okuyorlardı.
II. Milletlerarası Yemek Kongre sinde, İngiltere’den Danimarka’ya, Yugoslavya’dan Japonya’ya kadar pek çok ülkenin mutfağı da tanıtıldı. An cak, bildirilerin bütünüyle değerlendi rilmesinden ortaya çıkan gerçek şuydu: Çeşitliliği, zenginliği ve damak zevki açısından tartışılmaz bir üstünlüğü olan Türk Mutfağı, az veya çok ölçüde, sayısız milletin mutfağım etkilemişti.
Kısacası, Türk Mutfağı milletler arası bir sahnede görücüye çıktı ve tam not alarak alkışlandı.
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi