• Sonuç bulunamadı

[Orta oyunu ve tuluat dosyasından çıkan kupür]

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "[Orta oyunu ve tuluat dosyasından çıkan kupür]"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Temâşâhâne-i Osmâni kumpanyasının başlığı.

da Yeni Fransız tiyatrosunda da gösteril­ miş «Peri» yi Büyük Karakaş, «Çengi» yi Küçük Karakaş Hanımlar, Dâniş Çelebî’yi Çaprastyan oynamıştır. Ahmed Midhat E- fendi’nin bir başka müzikli oyunu 1884’te oynanmış Zeybekler’dir. Müziği Hristo E- fendi'nindir. Metniyle birlikte müziğinin de Ahmed Midhat Efendi’nin olduğu ile­ ri sürülen Ziba vardır. Çengi’nin bestecisi Haydar Bey’in birçok tiyatro toplulukla­ rınca oynanmış olan Pembe Kız adlı bir müzikli oyunu da vardır. Metnini Osman Nuri ve M. Muslihiddin Beyler yazmışlar­ dır. Tanzimat yazarlarından Âlî Bey de Letâfet adında bir opera komik libretto­ su yazmıştır; daha sonra Safvet Atabinen' in müziklendirdiği bu eserin oynanıp oy­ nanmadığını bilmiyoruz. Ayrıca gerek ge­ çen yüzyılda, gerek Meşrutiyet'te tulûat topluluklarının çok oynadıkları ve metni elimizde bulunan Köroğlu adlı müzikli o- yunun bestecisini de, yazarını da bilmi­ yoruz.

Bu arada İstanbul’da yazılıp, yine ilk oynanışı İstanbul’da yapılmış yabancı e- serler vardır. Bunlar arasında Séraphin Manasse’ın hem metnini, hem müziğini yazdığı Les Mongols adlı 4 perdelik ko­ mik opera, R. de Giorgio ile Avolio’nun yazdıkları Claudia adlı opera ve daha baş­ kaları vardır. Ancak bunlar içinden bizi en çok ilgilendiren, 1855’de Naum Tiyat­

rosu’nda oynanmış Silistre Operası’dır. İtalyanca adı Silistre Kuşatması olan bu eserin metnini Gabriel Naum yazmıştır, müziği Giacomo Panizza’mndır. Gerek I- talyanca librettosunun, gerek Türkçe lib­ rettosunun özetini değişik dergilerde ya­ yınladığım bu operanın Türk kahraman­ lık tarihinin parlak bir yaprağını ele al­ ması, aynı savaş üzerine Namık Kemal’in hem bir tarih, hem de ünlü Vatan yahut Silistre adlı tiyatro eserini yazmış olma­ sı, eserin İstanbul’da yaratılıp, gene İs­ tanbul’da oynanmış olmasındandır.

Bu çağın müzikli eserlerinden kısaca söz açtıktan sonra, müzikli tiyatro toplu­ luklarının önemlilerini görelim. Yukarı­ da belirttiğimiz gibi Güllü Agob’un hükü­ metten aldığı imtiyaz müzikli oyunları içine almıyordu. Güllü Agob’un müzikli oyunlar oynamış olmasına rağmen, hü­ kümetten aldığı imtiyazın dışında kalı­ yordu. 1874’te rakip bir tiyatro toplulu­ ğu kuruldu. Opera tiyatrosu adını taşıyan bu topluluğun başında besteci Dikran Çu- hacıyan bulunuyordu. Beyazıt’ta askerî misafirhanenin ortasındaki bahçede bir ay içinde anfi biçiminde 800 kişilik bir tiyatro kurulmuştu. Çalışmalarına Beyoğ- tun’da Hacopulos geçidinde, M. Adam’ın sa­ lonunda başlayan topluluk, haftanın üç günü İstanbul’da, bir günü Kadıköy’de, üç günü de Beyoğlu’nda Fransız tiyatro­

(2)

sunda oynayacaktı. Beyazıt’taki tiyatro­ ları daha sonra jandarma binası oldu, Fransız işgalinde de Fransız askerlerin emrine verildi. Tiyatronun yöneticileri Ka- lemciyan ile Çuhacıyan’dı.

Matmazel Şazik, İstanbul gazetesinin başyazarı tenor Acemyan, Şirket-i Hayri­ ye bilet memurlarından Bartion Dirtad, Mme Aznif, tenor Kamik gibi iyi sanat­ çılar bulunmuştu. Opera tiyatrosu toplu­ luğu, Arifin Hilesi’ni, Lecock’dan, Acem­ yan ile Dirtad'm Türkçeleştirdiği Çin Çi- çeği’ni, Köse Kâhya’yı oynadılar. Çuhacı- yan, Fransız tiyatrosunu 40 bin franka ki­ ralamıştı, temsillerin bazısı burada veril di. Aynca Leblebici Horhor Ağa da oy­ nandı. Sözleri Takvor Nalyan’m olan bu ünlü operet büyük başarı kazandı. Bu arada Güllü Agob da rekabet duygusuyle müzikli oyunlar oynamaya başladı. O da işe, Offenbach’m La Belle Hélèqp’iyle baş­ ladı, bunu Nalyan Türkçe’ye 'Çevirmişti. Bundan sonra Lecock’un Madame Angof nun Kızı oynandı. Güllü Agob da temsil­ lerini İstanbul'un çeşitli yerlerinde verdi. La Fille du Mme Angot’ya sadrâzam bile geldi (14 nisan 1875’te). Offenbach’m Or­ phée Cehennem’de, gene Offenbach’m Haydutlar (Les Brigands) adlı eseri, De­ ğirmenci Kızı, Lecock’un Giroflé - Girof- la, yukarıda adlarını verdiğimiz Ahmed Midhat Efendi’nin Çengi ile Zeybekler ad­ lı oyunları bunların arasında sayılabilir. Bir, iki yıl yaşamış olan Opera tiyatrosu ile rekabeti sırasında Güllü Agob’un da elinde iyi sesler vardı. Tenor Haçik Pa-

pazyan, primadonna Büyük Karakaş,

soubrette rollerinde Küçük Karakaş, ba­ riton Büyük Benliyan, bas Nalyan gibi. Bunlardan Papazyan ile Nalyan, Opera ti­ yatrosuna geçtiler. Güllü Agob’a da Ku- yumcuyan adlı yeni bir tenor geldi. Bun­ ların yanısıra ve aynı yıllarda Mesire-i Efkâr tiyatrosu, Temâşâ-i Hüner kumpan­ yası gibi kısa ömürlü topluluklar da mü­ zikli oyunlar gösterdiler.

Güllü Agob’un Gedikpaşa tiyatrosunun yıkılmasından önce Ruslar Edirne’ye gel­ diği tarihte Benliyan, operet nota ve me­ tinlerini çalarak, Mınakyan ve başka sa­ natçılarla Edirne'ye gitmişti.

29 temmuz 1880 tarihli bir el ilânında Sultanahmet meydanında Arifin Hilesi’ nin oynanacağı duyurulurken, topluluğun adı Opera Türk tiyatrosu olmuş, Sercan- baz Eşref Bey’in taht-ı nezaretinde oldu­ ğu açıklanmış, sâhib-i opera Y. Melikyan diye belirtilmiştir. Toplulukta S. Benli­ yan, Şahinyan, Mınakyan, Sancak, Güllü- yan, Arşak, Triyantz, Y. Benliyan, Üzüm- cüyan ve Lusnak Hanım bulunmaktadır.

Daha sonra Güllü Agop saraya alındı. Mınakyan da 1882 yılında Beyoğlu’nda Ta­ limhane’deki Croissant tiyatrosunda mü­ zikli temsillere başladılar, burada Arifin Hilesi ile Leblebici Horhor Ağa’yı oyna­ dılar, Hıdiv’in daveti üzerine Mısır’a git­ tiler, burada da Hıdiv’in izniyle gerek Ka­ hire operasında, gerek Özbekiye bahçe ti­ yatrosunda Leblebici Horhor, Giroflé - Girofla, Orphé Cehennem’de, Madame An- got’nun Kızı temsillerini verdikten sonra, 1885 yılı mart ayında İstanbul'a döndü­ ler.

1891’de ünlü ortaoyuncusu ve tulûat sa­ natçısı Küçük İsmail Efendi’nin Temâ- şâhâne-i Osmânî Kumpanyası - Osmanlı Opera Kumpanyası ilânlarında dramlar, komedyalar, vodviller yanında şu müzik­ li operaları oynayacağım duyuruyordu: Beyaz Gerdanlık, Güzel Elen, Falsekopa, Karmen, Giroflé - Girofla, Kemancı Al­ bert, Mascotte, Trouville Hamamları, Ley­ lekler, Karnaval Gecesi, Gorgo’nun Fend- bazlığı, Sahte Tabldot, La Sonnambula, Pembe Kız, Baba Martin.

Toplulukta şu sanatçılar vardı: S. Ben­ liyan (Basse bouffe), Y. Benliyan (primo bariton), V. Şahinyan (primo tenor), F. Nuri (amoureux), Y. Çaprast (basse co­ mique), K. Kalemciyan (secondo bari­ ton), K. Şirinyan (primadonna), A. Reçi­ ne (primadonna legere), Araksi (prima soubrette), Fani, L. Luçike, L. Bayzar, M. Benliyan, A. Baronyan, B. Kalina, E. Ma- ninyan (kontralto). Benliyan ile işbirliği yapan Küçük İsmail Efendi, 1891 yılının aralık ayında Tepebaşı tiyatrosunda Gi­ roflé - Girofla, La Mascotte gibi operet­ leri oynadılar.

Mınakyan ile Küçük İsmail Efendi, ay­ nı yıl Carmen operası, Pembe Kız, Trou­ ville Hamamları gibi müzikli oyunları oy­ nadılar.

Carmen operasıyle ilgili bir de gülünç olay anlatılmaktadır. Ahmed Ağa adında tiyatronun bitişiğindeki bir ahçı, prova­ larda oyunculara veresiye yemek vermek­ tedir. Bu haftalarla sürer. Ahmed Ağa so­ nunda dayanamaz, tiyatronun kapısında <Nerde kaldı, Carmen midir, ne Allah’ın belâsıdır, daha gelmiyecek mi bu kahbe?» diye^ bar bar bağırır. Sonunda provalar biter, bir Italyan orkestrası ile temsil ve­ rilir, başarılı olmakla beraber kazanç, gi­ derleri karşılamadığı için Mınakyan bu­ radan ayrılır. Küçük İsmail ile Mınakyan' ın ortaklaşa kurdukları bu topluluk üze­ rine Carmen'den önce 14 kasım 1892’de oynadıkları Güzel Elen temsilinin el ilâ­ nında bilgi buluruz. Topluluğun adı, Os­ manlI Dram ve Opera Kumpanyası'dır.

(3)

«Mmakyan ve K. İsmail Efendiler taht-ı idaresinde». Erkek sanatçıların adlan: Benliyan, Mınak, Çaprast, Agayan, Arme- nak, Necip, Rupen, Yervant, Külhanyan. Kadın sanatçılann adları: Koharik, Arak- si, Reçine, Ofelya, Agavni Hanımlar...

1892 yılında bir müzikli tiyatro toplulu­ ğu daha kuruldu. Bunun kurucusu Şahin- yan’dır. 1892 yılının ağustos ayında faali­ yete geçen bu topluluğun oynayacağını ilân ettiği operet ve müzikli oyunlar şun­ lardır: Carmen, Büyük Moğol, Girofle - Girofla, Güzel Elen, La Mascotte, La Ma­ riée du Mardi Gras, Orphée Cehennem­ de, Boccace, Les Cloches de Comeville, Aşk Yemini, Küçük Duc, Küçük Faust, Mme l’Archiduc, La Gamine de Paris, Trouville Hamamlan, Paris Hayatı, Miss Helyett, La Perichole, Mavi Sakal, Gece ve Gündüz, Zengin Olsaydım, Gönül ve El, Haydutlar, La Fille du Tambour Major, Mme Angot’nun Kızı, La Jolie Parfu­ meuse, Celestin Amca, Olivette’in Düğü­ nü, Rip Rip, Türk müzikli oyunlarından da: Pembe Kız, Zemire, Leblebici Horhor Ağa, Zeybekler, Ârif’in Hilesi, Köse Kâh­ ya, Köroğlu.

Müdürü H. Şahinyan, rejisörü S. Benli­ yan, rejisör yardımcısı Fasulyeciyan, or­ kestra şefleri Luigi ve Daniel, suflörü Baptis olan, 16 kişilik bir orkestraya sa­ hip bulunan topluluğun sanatçıları şun­

lardır: Kadınlar; Siranuş (hafif şarkıcı), Koharik (operet şarkıcısı), Araksi (mez- zo soprano), Regina (operet şarkıcısı), Fasulyeciyan (desclauzas). Erkekler: V. Şahinyan (hafif tenor), Emanuel (operet tenoru), Y. Benliyan (bariton), Papazyan (hafif bariton), Baron (1. bas), H. Benli­ yan (2. bas), Triants (1. komik), Fasulye­ ciyan (1. komik), S. Benliyan (komik te­ nor), Giovanni (1. komik), Ipipan (2. te­ nor), Aşot (2. bariton), Yeramiyan (3. te­ nor). Ayrıca 17 erkek ve 8 kadından mü­ teşekkil koro. Temsillerine ağustos ayın­ da Bakırköy, Nişantaşı’nda Aurore tiyat­ rosunda, Kadıköy ve Büyük Ada’da baş­ layan topluluk, yukarıda adlarını verdiği­ miz listeden Mme Archidus, Güzel Elen, Pembe Kız’ı oynamış, fakat daha sonraki temsilleri üzerine bilgi edinilememiştir.

Müzikli tiyatro oynayan daha başka topluluklar da vardır. Ancak müzikli ti­ yatronun yeniden canlanması, Meşruti­ yetin ilânından sonra olmuş, Benliyan’m Operet Topluluğu, İstanbul Operet Heye­ ti, Sahir Opereti, Jâle Opereti, Hâle O- pereti gibi topluluklar, geçen yüzyılın o- peretlerinin yanısıra Kapdân-zâde Ali Rı­ za Bey'in, Muhlis Sabahaddin’in, Udî Fah­ ri Kopuz’un, Cemal Sahir’in, İsmail Hak­ kı Bey’in, Ferit (Alnar) Bey’in, Sedat Bey’in ve başkalarının sahne eserlerini oy­ namışlardır.

(4)

fW 4 A M * 3 * 3

(5)

Hiv'ív KiETK TUB

(AEROGRAM] r

f

K U L l A N ] tN!Z w

<rt*’

r ^ C , ^

-Sayın Taha TOROS

Çamlık, İnci Apt. N o :13 ETİLER/ŞEHİR

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

12 saat sonra hasta olan gönüllüler gözlenerek, zehirli varilin üzerindeki etiketin hangi basa- maklarında 2 olduğu bulunur. Diğer basamakların sayı değerini (1 veya 0)

«— Savcılık makamının terdltli id­ diasına itirazım vardır &gt; demiş ve ada let huzuruna getirilmiş olmasının bir iftira olduğunu, iddia makamının,

Beşir el Kutb, gazetemize gön­ derdiği açıklamasında şöyle dedi: “ 13.10.1982 günü yayınlanan Hürriyet Gazetesinde, terörist Be- gin’den Nobel ö d ü

Bab-ıÂli’nin ifadesiyle adı «Düvel-i Muazzama — Bü­ yük Devletler» olan ve o zamanki unvanı ile Büyük Britanya, Moskof Çarlığı, Fransa, Alman

Distorsiyon ürünü otoakusük emisyonların değerlendirilmesinde; ortalama olarak preoperatif olarak hiçbir frekansta emisyon elde edilemezken, postoperaif olarak l kHz dışında

YENt SABAH, ayni zamanda tahrir ailesinin çok kıymetli bir rüknü olan Ahmet Hamdi Akse- kinin Ufulünden dolayı duyduğu teessürü belirtirken kederdîde

Ancak tiroid kanseri hastalarında postoperatif dönem takipte tiroid sintigrafisinin kulla- nımı, bu çalışmada da belirtildiği gibi rezidü dokuyu göstermede I-131

Sonuç olarak, Waardenburg Sendromu’ nda işitme azlığı hastanın yaşamını ve eğitimini etkileyebilecek seviyede ise işitmenin rehabilitasyonu önemlidir. Fenotipik