• Sonuç bulunamadı

Padişahlara yönelik Avrupa karikatürleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Padişahlara yönelik Avrupa karikatürleri"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

PADİŞAHLARA YÖNELİK

AVRUPA KARİKATÜRLERİ

TAHA TOROS

Paris, sanat dünyasının baş şehri olduğu gibi, mizahla karikatürün de merkezidir. Son Osmanlı hükümdarlarından-en uzun yaşayanı- Abdülhamid, gerek sert yönetimi, gerek karikatüre elverişli tipi bakımından, batılı karikatüristlerin hedef tahtası olmuştur. Yerine geçen kardeşi Sultan Reşad da, yumuşaklığı ve yine fizik yapısı açısından, yabancı karikatüristlerin seçtikleri bir tiptir.

Karikatür sanatı, ülkemizde, yirminci asrın ilk yıllarında gelişmeye başladı. 1908 Meşrutiyet inkılabından sonra Abdülhamid'e yönelik ilk siyasi karikatürler, (Cem)'in kaleminden çıkmıştır. Türkiye'de siyasi karikatürün babası sayılan (Cem) bu sanatı, yuvasından, Paris'den getirmişti. Gerçi ondan önce İstanbul'da karikatür yapılmaktaydı. Ama, bunların hiç biri, batı niteliğini taşıyan özellik ve güzellikte değildi.

Bizde siyasi karikatür, II. Meşrutiyet'le başladı. Abdülhamid'in padişahlıktan ayrılmasıyla hızlı bir şekilde gelişti.

Abdülhamid'in uzun süren padişahlığı döneminde Türkiye'de, modern, düşündürücü, esprili karikatür türüne pek rastlanmaz. Ama, bazı aydınlarımız, dışarıdan gizlice yurda sokulabilen, batı basınında bu sanatın gücünü, etkisini sezmekteydiler.

Denilebilir ki, o dönemdeki hükümdarlar arasında en çok karikatürü yapılan Sultan Hamid'di. Karikatürün aydınlara, düşünürlere hitap etmesi, onları etkilemesi, yönetimin başındakileri daima korkutmuştur. Abdülhamid dönemi bu endişeli yılları kapsar. Bu yıllarda, iğneleyici, alaycı basının yurda girmesi yasaklandı. Yönetim eleştiri, hele hele yergi istemiyordu.

Antik&Dekor'un bu sayısında Sultan Hamid döneminde yasaklanan karikatürlerden ve Sultan Reşad dönemindekilerden bazı örnekler sunuyoruz. Bu örnekler, ülkemizde, resmi ve özel arşivlerde bulunmamaktadır. Kaynak açısından, bunların nasıl sağlandığına, öyküsüne dair kısaca bilgi vermekte yarar vardır:

Paris'i bilenler, orada yaşamış olanlar, genellikle görkemli abidelerine, zengin müzelerine hayran olurlar. Ama, Paris'in öyle bir semti vardır ki, burayı tanımadan Paris tümüyle tanınmış sayılmaz.

Şehrin 18. bölgesini (Clignancourt)denilen bir semt oluşturur. Burada meşhur (Marché Auxpuces) bit pazarı vardır. Hafta sonlarında kalabalık bir pazar yeridir. Burada çok sayıda, tarihin derinliklerinden, maziden süzülmüş, antika eserler, eski belgeler satan dükkanlar mevcuttur.

Her ülkeye, her dile ait eski kitaplar, haritalar, kartpostallar, eski fotoğraflar, tarihi albümler, eski paralar, pullar, tablolar, biblolar bulunur. Burayı gezmek, görmek, incelemek meraklıları için doyum olmaz bir zevkdir.

(2)

Londra'dan sabah uçağı ile gelip alışveriş ederek akşam evlerine dönen İngilizler, buranın vazgeçilmez müşterileri arasındadır.

Marché Auxpuces'deki dükkanların çoğu konularında uzmanlaştıkları eşyaları satarlar, ama çeşitli eşyaları bir arada pazarlayanlar da vardır. Burası bazı hafta sonlarında insan seline tanık olur. Lokantaları, kahveleri dolar, taşar. Ziyaretçilerin çoğu, mutlaka bir şeyler almak için değil, gezip görmek, bu ilginç eskici pazarından bilgi almak için gelirler.

Paris'li yıllarımda hafta sonlarının çoğunu burada geçiren bir kişi olarak tanınmışımdır!

Doğu ülkelerine ait eserler, belgeler, dokümanlar satanlarla uzun dostluğumuz oldu. Bugün arşivimdekilerin bir kısmı, buradan satın alınanlardan oluşmuştur.

Paris'in merkezinde de bu konuda eski kitaplar, eski belgeler satan yerler vardır. Özellikle Sen nehri kenarına kurulan butikler yine o civardaki büyük doküman mağazaları da, dünyanın her tarafından gelen meraklıların uğrak yerleridir. Mesela, buradaki büyük mağazalarda bizim Arif Paşa'nın (Kıyafet-i Osmaniye)si, Cevat Paşa'nın ve Hammer'in tarihleri bile bulunur.

Sultan Hamid ile Sultan Reşad'a ait renkli karikatürleri içeren eski gazete ve dergiler genellikle Marché Auxpuces'den sağlanmakla birlikte (Hôtel de vent)daki genellikle sanat eserleri müzayedelerinde (Claude Farrere) ile eski bir Fransız gazetecisinin varislerinin koleksiyonundan da satın alman tablolar ve dokümanlar arasından çıkan bazı küpürler de bu konuya eklenmiş bulunuyor.

Bu çeşitli karikatürler batılı karikatüristlerin abartmalı yergilerinden örnekler oluşturmaktadır. Bunlar, geçmişteki keskin bir nizamın ürünü olarak seyredilmelidir.

(3)

m

/

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Anderson ve meslektaşları yaptıkları araştırmada çölyak hastalığı olan gönüllülerin deri altına gluten peptidleri enjekte ettiler veya gönüllülere buğday unu

Bugün her zamandan daha çok, daha anlayışlı bir davranışla Mevlânadaki Allah aşkına gönül vermiş bulunuyoruz.. Onu severek Allahı sevme terbiyesini

P aris’in Pompidou M erkezindeki çağdaş Türk edebiyatı şöleninde Nâzım Hikmet, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Oktay Rifat, Melih Cevdet Anday, Orhan Veli, İlhan

Tembelliğim yüklü mavnaların Sahile çekildim Umanda, Yorgunluğum başladığı zamanda Sen ol en uçucusu akşamların. Her sabah odamızı ferahlat, Rüzgâr gibi

Anne-babanın eğitim durumu sürekli değişken olarak alınmak suretiyle gerçekleştiri- len pearson korelasyon analizi sonucunda da anne-babanın eğitim düzeyi ile öğrencilerin

L.um huriyet hükümetinin seçtiği son Halife Abdülmecid Efendi, yağlıboya tablolarına kızını ve saray kadınlarını son derece modern ve başları açık

Olshansky’nin grubunun öteki dizayn önerileri aras›nda flunlar da var: sinirlerin retina’dan ayr›lmas›n› önlemek için optik sinirin baflka biçimde tasar›m ve montaj›,

Bu çapta bir mektebin ismi de­ ğişince tabiatiyle onun bütün var­ lığı da değişmiş oluyor.. Hele Is- taııbuldan kaldırılınca Mektelı-i- Mülkiye artık