• Sonuç bulunamadı

Mekteb-i Mülkiye

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Mekteb-i Mülkiye"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

______________

___TJ-

r

TAKVİMDEN BİR YAPRAK

Mekteb-i- Mnlkive

•it'

f

^ j- ; .X "v; M M

C iy a sa l Bilgiler Okulunun yıldö- ^ nümü münasebetiyle yapılan merasim bazı gazetelerde bu mü - lıim ilim müessesesi hakkında bazı | mülâhazalar serdedilmesine sebep olmuş. Hattâ: «Memlekette çok iş­ siz münevver var. Bu Siyasal Bil­ giler Fakültesine hiç lüzum yok.

Bunu kapamalı.» diyenler de ol­

muş. ı

Zavallı Mekteb-i-Mülkiye! «i

Bu memlekete ne kadar kıymet­ li idareciler, ııe yüksek şahsiyetler vermiş; ne kuvvetli devlet ricali onun »akimın sayesinde yetişmiş » tir.

Böyle bir irfan ocağını söndür­ mek değil,, söndürmeği düşünmek hile hazindir.

Teceddiid ve kalkınma tarihinde ıııiihim bir merhale teşkil eden böy le bir mektebin bütün şahsiyetini

sonra kendi kanadları ile uçmak

ve maişet semasında pek yüksekle­ re çıkmak imkânını bulmuşlardır.

Türkiyemiz iş bakımından h e ­

nüz bekâretini muhafaza ediyor.

Yüksek tahsil görmediği halde şah­ sî teşebbüsle muvaffak olmuş n e ! kadar vatandaş var. Bunların ara­ sına münevverler de karışsınlar; karışmak çaresini bulsunlar.

Ama münevverlerimiz. «Ben yük sek tahsil yaptım. İlle beni devlet besleyecektir.» derse nek tabiî ola- | rak İm işin içinden çıkılmaz. ], - Mektep, münevverleri devlet ka­

nalı ile beslemek için değil, onla­ rı ilimle teçhiz eylemek içindir. Bu itibarla mevcutları kapamak şöyle dursun alabildiğine mektep açmak lâzımdır. TAVZİH (B a ş ta ra fı 1 in cid e! (D evam ı Sa. 3, S U . 7 d e )

POLİS MÜDÜRİYETİNİN BİR TAVZİHİ — 7/12/951 günlü ga­ zetenizin birinci sahifesinde (Ha­ raç) başlığı altında çıkan yazı il* zerine yapılan incelemede:

olduğu gibi muhafaza etmek icab ederdi.

Evvelâ onun ismini değiştirme - inek lâzımdı. Sonra kurulduğu şe­ hirde bırakarak binasını da değiş­ tirmemek icab ederdi.

Bu çapta bir mektebin ismi de­ ğişince tabiatiyle onun bütün var­ lığı da değişmiş oluyor. Hele Is- taııbuldan kaldırılınca Mektelı-i- Mülkiye artık tarihe karışan bir müessese oluyor.

Mekteb-i-Mülkiye Paristeki «U- lûııı-u-Siyasiye mektebi» gibi değil dir. Bu itibarla «Siyasal Bilgiler Okulu» denilemezdi.

Mekteb-i-Mülkiye bir Fakülte j

değil başlı başına bir dariilirfan idi.

Ankarada doksan beşinci yıldö­ nümü tes’it edilen mektep, Mek­ teb-i-Mülkiye değildir. Siyasal Bil-' giler Okuludur. Bu okulun da mem leket için pek lüzumlu bir müesse­ se olduğuna kaniiz. Bu itibarla o-

nun dahi münevver bolluğundan

dolayı kapanması arzusu af olun­ maz bir hata olur.

Münevverlerin işsiz bulunmaları­ na gelince bunda mektebin ne ka­ bahati var?

Münevver olmak demek, mutla­

ka devlet babanın sayesinde ge­

çinmek değildir. Münevverlere

«Şahsi teşebbüs» gibi alabildiğine geniş bir geçim sahası vardır. Mek tep bu sahada çalışabilmek için lâ-j zım gelen manevî sermayeyi v eri­ yor. Nice adamlar biliriz ki orta, lise, üniversite tahsilini bitirdikten

Harbive'dc Dimostin Fotîvadis

isimli şalısın muhallebici dükkânı­ na giderek camları kırma fehdidi- le on lira para isteyen Aziz Uzun

şikâyet üzerine 1/12//951 günü

yakalanmış, sorgusu yapıldıktan

sonra ikinci Şube Müdürlüğünce

de şehirdeki diğer suçlarla irtibatı araştırılmış ve 3/12/951 günü 449 numara ile C. Savcılığına mevcıı- den teslim edilmiştir.

Savcılık makamınca yapılan in­ celemede: Suçun mahiyetine göre

. tahkikata devam edilmek üzere

şimdilik ikametgâha bağlanarak

serbest bırakılması emredilmiş ve bu emir gereğince hareket edilmiş­ tir.

Suçlu hakkında adlî takibat de­ vam etmektedir. Zabıta tamamile kanunî vazifesini yapmıştır. Bu ya zımızm gazetenizin ayni sahifesin­ de neşrini saygılarımla rica ede - rint.

Emniyet Müdiirfi Kemal Aygiin Yeni Sabah polisin biitiin güç­ lüklere rağmen vazifesini yapmak hususunda gösterdiği fedakârlığı daima sütunlarında belirtmiş ve o-

na bazan tevcih edilen hak­

sız tenkidlere de kendisini si­

per ittihaz etmiştir. Dünkü

yazımın mevzuunu teşkil e-

den hâdisede dahi polisin vazife­ sini bihakkın ifa eylediği, bu tav­ zihten anlaşılmaktadır. Ancak ka­ nunlarımızdaki bazı incelikler po­ lisin vazifesini ifa eylediği I ,-»aa- tinin vasati vatandaşta Iıemcn te­ essüsüne mani bulunduktadır. İn­ şallah bu noktalar da düzelir, böy­ le haraç hâdiseleri de bir daha gö- rîilmaz.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Ancak bu masalsı iklim, bir hayal olarak kimi zaman kaybolur ve şiirsel özne, derin hayal kırıklıkları arasından şiirin sonuna geliverir.. Ta ki bir sonraki şiirde

Türkiye’nin Batı’ya açılan kapısı İstanbul, sanatsal oluşumlarının odaklandığı geleneksel merkez olma özelliğini sürdürürken, Osmanlı sarayı, askeri

Bu- radan hareketle kongrenin ana temaları; uluslararası ilişkiler disiplini içerisinde devletin kapsamış olduğu alan, devletin ve sistemin tarihsel dönüşümü, devletin

Meryem Koray’ın sosyal politikanın kapsamına dair açıklamasına atıfla; 5 eğitim, sağlık, çalışma ilişkileri, sosyal güvenlik, gelir adaletsizliği,

Meşrutiyet Dönemi’nde Osmanlıcılık düşüncesini, kurucu- larından olduğu Osmanlı Demokrat Fırkası 13 aracılığıyla savunmuş Osmanlı demokratı bir aydın olan

Aynı sene bu yarışmada da birlikte çalıştığı Yılmaz Sanlı ve Ayhan Tayman’la Karayolları Genel Müdürlüğü için açı- lan yarışmada beşinci mansiyon, bir sonraki sene

Süleyman Saim Tekcan’m Çamlıca Sanat Atölyesi’nde serigrafi çalışmalarını da gerçekleştiren Gül Derman’ın Bayreuth’te açacağı sergi, son dönem

Tarih tet­ kik edildiği zaman, bu büyük esası kabul etmeyen milletlerin Akıbetlerinin feci olduğu görü.. Tarihte bir çok kanlı