• Sonuç bulunamadı

Ölümünün 38.yıldönümünde İ.Hakkı Tonguç

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ölümünün 38.yıldönümünde İ.Hakkı Tonguç"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Ölümünün 38. Yıldönümünde İ.

MEHMET BAŞARAN

1

935-1946 yıllarında, ülkemizde ya­ şanan Cumhuriyet Dönemi eğitim atılımının temel kitabı.

İkinci Dünya Savaşının başladığı yıllar­ da, ülkemizde de Cumhuriyet dönemi devrimlerini, yaşama biçimini halk topra­ ğında kökleştirecek bir ekin ve eğitim ka­ rizması başlıyordu. Diyordu ki karizma- cı başı İsmail Hakkı Tonguç: “Köy soru­ nu mihaniki surette köy kalkınması değil, anlamlı ve bilinçli bir şekilde köyün içten canlandırılmasıdır. Köylü insanı öylesine canlandırılmalı ve bilinçlendirilmelidir ki, bir daha onu hiçbir güç kendi hesabına ve insafsızca sömüremesin.”

Zaten Kurtuluş Savaşının ana felsefesi de, dış ve iç sömürüye son vermek, hal­ kın gerçek kurtuluşunu sağlamak değil miydi?

Özellikle vurguluyor dünya eğitbilimi- ni iyi bilen Tonguç: “ Kalkınma değil, can­

landırma” .Geniş kapsamlı edi, kanlı ya-

şambilimsel açıdan özgün bir eğitim teri­ mi oluyor canlanma. Eski üretim yaşamı­ nın koşullanmışlıklarından, donmuşlu- ğundan, yazgıcılığından, ölgünlüğünden

kurtulmak demek... Duygusal, düşünsel, ekinsel yaşamın, bir bütün olarak iş için­ de canlandırılıp ge­ liştirilmesi; insanın içinden uyandırıla­ rak, yazgısını değişti­ recek güce ulaştırıl­ ması...

“Köy” , sözcüğü­

nün yerine “Türk toplumu” konursa, Enstitülerle nasıl bir yaşam biçiminin ger­ çekleştirilmek istendiği daha iyi anlaşılır. Büyük eğitimci Tonguç, Türkiye’nin kurtarıcısı Mustafa Kemal gibi kendini, halkı eğitim hakkına kavuşturmaya, Kur­ tuluş Savaşı’nı eğitim kesiminde sürdür­ meye adamıştır. Bu savaş, bilimin yol gös­ tericiliğiyle gerçekleşecektir. Bu yüzden araştırmalara, incelemelere yönelmiştir.

Köyde Eğitim (1938) adlı yapıtının ar­

dından, Canlandırılacak Köy (1939) ya­ yımlar. Vakıf, bu yapıtın 1947’de yapılan ikinci baskısından sonra, üçüncü baskısı­ nı sunuyor okurlara. 752 sayfalık yapıt:

“ Köy Meselesi .ye Köylerimiz” , “Köyü Canlandıracak Öğretmen ve Uzmanları

S A Y F A 6

•TA B812*

Hakkı Tonguç

— II

Yetiştirme Meselesi”, “Canlanmaya Baş­ layan Köy” başlıklı üç bölümden oluş­

maktadır. Kitşbırt sonunda “Özet” , bir de İngilizce “Özet” , fotoğraflı bölüm ve yazarın yaşamövküsü yer almaktadır.

Yapıtın ikinci basımı, Köy Enstitüleri- aldıı

ne saldırıların başladığı 1947 yılında ya-. Elli yıl sonra yapılan üçüncü bas- bu. Okurken demokrasi döneminde halkımıza yapılan büyük ihanet daha iyi anlaşılıyor. Kendisine acılar çektirilen, Enstitülerin “Tonguç Babası ”, okurun gözünde daha bir büyüyor.

İsmail Hakkı Tonguç’un Eğitim Yoluy­

la Canlandırılacak Köy adlı yapıtı, günü­

müz eğitimine ve geleceğe ışık tutan öz­ gün bir yapıt. Bağımsız Türkiye’nin, dün­ ya eğitimine katkı sayılan Köy Enstitüle­ rinin yaratıcısı Tonguç’un ilginç ürünü. Engin Tonguç’un: “Bir eğitim devrimci­

si: İsmail Hakkı Tonguç (yaşamı, öğreti­ si, eylemi) adlı yapıtla birlik

çok yerinde ve yararlı. ı

te okunması

Eğitim Yolu ile Canlandırılacak Köy/

1. H akkı Tonguç/ Köy Enstitüleri ve Çağ­ daş Eğitim Vakfı Yayınları/ Üçüncü B ası/ A nkara/ 752 s.

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

da pek çok eserin tekniğe dayalı bir ay­ rımla resim mi, grafik mi yoksa heykel mi gibi ayrımlara gidilmesi zorlaşmakta­ dır.. Ayrıca bu tür ayrımların da

Sarin ve tabun gazla- rının örnek olarak verilebileceği sinir sistemine etki eden kimyasal silahlar için belirti süresi birkaç daki- ka iken yakıcı etki gösterenler için

Bu hedef çerçeve- sinde önümüzdeki y›l yap›lacak bir deneyde, bir ana uçaktan sal›nacak olan bir roket, kendi yak›t›yla önce sesten üç kat h›zl› anlam›na kullan›-

kımdan, resim sanatı, diğer güzel sanatlara göre daha büyük bir kütleye hitap et­ mekte ve her devirde rağ­ bet bulmaktadır. Resim yap­ manın günah

Ha­ len Teşvikiye’de kıymeti on mil­ yona yakın olduğu söylenen anti­ ka eşyalarla dolu evine hacir al­ tında olduğu için sokulmayan Satvet Lütfi,

Atatürk devrimleri teker teker ortadan kaldırılmalı, Türkiye yeniden Osmanlı düzenine kavuşturulmalı, halifesiyle, belki de padişahıyla, Atatürk’ün ortadan

Konya'nın, Kayseri’nin, Diyar­ bakır’ın, Bursa’mn, İstanbul’un eşsiz sanat eser­ lerini ancak sözlerle anlattı, fakat bir dağ pınarı kadar aydın, berrak akan

Fikret’in, yine aynı odanın penceresinden Boğaza ba­ kan, yağlı boya bir resmi asılı, Boğa­ za ve karşı sahilin sırlarına hâkim bu­ lunan bu pencereden