\ Günter
Wallraffın
"En
^ Alttakiler”
f t kitabı,
Batıda
milyonlarca
satarken
ülkemizde
ancak
binlerle
| ifade
edilebilir
sayıda
sattı.
iBazı
kitapların
}ülkemizde
birkaç bin basılması, yabancı
yazarların gözünde ülkemizi çekici
bir pazar olmaktan çıkarıyor.
T Ü Y A P İstanbul Fuarı’na gelen
konuk yazarlardan Mechtel,
yazarlarla tanıştı, okurlarla yaptığı
söyleşilerde Alman edebiyatına
ilişkin bilgiler verdi.
İstanbul’daki fuarda bu yd 62 yayınevi, 2 konuk yazar var
^ KİTAPSEVERLER KİTAPLARLA YÜZ YÜZE — Kitapseverler, bu yıl da TÜYAP Fuan’nda binlerce kitapla yüz yüze gelecek.
TÜYAP Kitap Fııan 5 yaşında
AKAŞA YAYINLARI
M F Î
7
İ T H S U Ü N
D o iu ve Batıda uVE^ “ ^ \ S { y \ e i averen
H l S l İ H B n â f e
konusunda açık vve Pzjhinsel sağlığınızı
bu kitap fız'ksf i l e r d e n kurtulmanıza
i dengeleyerek stresieru
yardımcı olacak.
rrZr'Zz*-»*
İSTANB
I
Dağıtın
A#™ ® ***' ■TÜYAP
5
. Kitap Fuarı’nda AKAŞA YAYINLARI standında
RUH ve MADDE YAYINLARI • CEP KİTAPLARI
SOSYAL YAYINLARI »YO L YAYINLARI» İLGİ YAYINLARI
YAPRAK YAYINLARI * SUNGUR YAYINLARI
%20
indirimli satılmaktadır.
B
ugtln, 1 Kasım 1986 Cumartesi gü nü TÜYAP İstanbul Kitap Fuarı’mn beşincisi açılıyor. Gerçekten önemli bir olay. Ülkemizde ilk kez bir kitap fuarı aksatmadan, ardı ardına beşinci yılına ulaşıyor çünkü. Türkiye Yazar lar Sendikası’nın İzmir Fuan’nda 1977-1980 yılları arasında gerçekleştirdiği kitap pavyonu, ancak dör düncü yıla ulaşabilmişti. 12 Eylül’den sonra sürdü- rülemedi.Kitap düşmanlığının, okur düşmanlığının, yazar düşmanlığının, okuma düşmanlığının böylesine ina nılmaz boyutlara ulaştığı bir dönemde (12 Eylül dö neminde) bir kitap fuarının inatla, ardı ardına tam 4 yıl hiç aksatılmadan açılması gerçekten alkışlan ması gereken bir kültürel olaydır bizce. Hele hele, nüfusumuzun yüzde 30’unun, yani en azından 15 milyon kişinin hâlâ okuma yazma bilmediğini, üs telik okuma yazma bilmeyen bu 15 milyonun 9 mil yon kişisinin gelecek kuşakları yetiştirecek kadın larımız olduğunu, ayrıca okuma yazma bildiğini sav ladığımız 35 milyon insanımızın yüzde 90’ımn da ya şamı boyunca oku! dışında bir tek kitap karıştırma dığını düşünecek olursak, bir kitap fuarının beşinci yıla ulaştırılmasındaki başarı, beceri ve özveriyi daha iyi kavrarız sanırım.
Ayrıca, kitap okumaya düşkün ve kitap biriktir meye meraklı bir toplum olduğumuz da kuşkusuz söylenilemez. Yani okuma yazma bilen ve kitap oku yan (kitap okuru dediğimiz) insanlarımızın kitaba bakış açıları da, Batıkların anladığı anlamda değil dir bizce. Bu bakımdan da ülkemizde bir kitap fu arının beşinci yıla ulaşabilmesi ayrı bir önem taşı maktadır.
Bu özelliğimizin bir diğer olumsuz yanı da yabancı yazarların ülkemize karşı takındıkları tavırlarda gö rülmektedir. Batıda yüzbinlerce, hatta milyonlarca (örneğin Günler wâilraff’ın “ En Alttakiler” adlı kitabı, Almanya’da ve Fransa’da milyonlarca satıl dığı halde, Türkiye’de ancak binler ile ifade edile bilir sayıda satmıştır) basılan ve satılan kitapların bile ülkemizde topu topu birkaç bin basılması, ya bancı yazarların gözünde burayı çekici bir pazar ol maktan da çıkarmaktadır.
Gerek ülkemizin yabancı yazarlar için pek de çe kici bir pazar olmaması, gerek bizlerin içine dönük bir toplumun bireyleri olduğumuz gerçeği göz önüne getirilirse, TÜYAP kitap fuarlarının, her yıl bir veya birkaç yabancı yazarı ülkemizde zorla, binbir güç lükle konuk ederek kültürel dışa açılmamızda ve dış dünyadaki kültürel olaylarla daha sıcak ilişkiler kur
mamızda da önemli katkılarda bulunduğu gerçeği samrım daha iyi değerlendirilecektir.
Anımsanacağı üzere 1983 yılındaki fuara, ünlü Fransız düşünürü Roger Garaudy, 1985’te Sovyet- ler Birliği’nin dünyaca ünlü ozanı Yevgeni Yevtu- şenko ile genç Alman yazarı Angelika Mechtel gel mişler ve önemli ilişkiler kurmuşlardır. Bu yıl da fu ara Türkolog Vera Feonova ile Sovyetler Birliği’ nin Yevgeni Yevtuşenko ile birlikte yaşayan en ün lü ozanı olan Resul Hamzatov gelmiştir.
Üzülerek belirtelim ki, okumayı ve yazmayı se ven bir toplum olmadığımız gibi, eski kültür değer lerine sahip çıkan bir toplum da değiliz.
İşte, bu yılki kitap fuarında, bu anlamda da bir eylemde bulunulmuştur. 1803 yılında Ü sküdar’da ki bir matbaada basılmış olduğu halde halen Ülke mizde tek bir kopyasının bile bulunmadığı, bilim adamlarımızın da kitabın varlığım ancak yabancı bi lim adamlarının kitaplarından öğrendikleri Seyyid Mustafa’nın “ İstanbul’da Askerlik Sanatı, Yetenek lerin ve Bilimlerin Durumu Üzerine Risale” adlı ki tabının mikrofilmleri, Paris’ten getirtilerek yeniden bastırılmış ve fuar onuruna aydınlarımıza armağan edilmiştir. Böylece eski kpltür değerlerimize sahip çıkmamız konusunda da bir örnek verilmeye çalı şılmıştır.
Ne var ki, bütün bu olumsuz koşullara karşın, ga liba gene de kötümserliğe fazlaca kapılmamak ge rekir kanısındayız. Çünkü kitap ve okuma yazma konusunda Batıda da yoğun tartışmalar vardır. Özellikle şu son çeyrek yüzyıl içinde iletişim tekno lojisindeki akıl almaz gelişme, Batılı düşünürleri de kitap ve okuma konusunda yeni yeni tartışmalara zorlamıştır.
Sanırız, bu konu ilk kez 1956 yılında, Londra' daki Pen Kulüp Kongresi’nde Amerikalı yazar El- mer Rice tarafından gündeme getirilmiştir. Rice, da ha o yıllarda, gelişen sinema, radyo, televizyon kar şısında yazarın ve kitabın durumunun yapı değiş tirme sancıları çektiğine işaret etmiştir.
Yazının, kitabın, edebiyatın artık sonunun gelip gelmediği bile tartışılmaktadır Batıda. İşte bu açı dan bakılınca, ülkemizdeki durumu da tamamen bi ze özgü bir durum olarak yorumlamaktan kaçınmak gerekir bizce. Ne var ki, bu olguda bize özgü yan ların çokluğu da kuşkusuz bir gerçektir.
Fakat gene de ülkemizde bir kitap fuarının be şinci yılma basması, bizce üzerinde önemle durul ması gereken bir olaydır. Mutlu bir olaydır. Gele ceğe umutla bakmamızı sağlayacak bir olaydır.
DEMİRTAŞ CEYHUN
CUMHURİYET K İT A P 20
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi