Hafta içinden notlan
Dil işinde
(Başlarafı 4 üncü Sayfada) şefe ve gramer terimleri» mizdeki bir haylıca kelimelerin üstüne kaftan gibi geçirilebilir. Bu da, Türk Dili j Kuruntundaki üyelerin, dili, tek ! başlarına pek fazla tesahüp etmele- j rinden, kendi bilgi ve zevklerini ! hiç şaşmaz bir dil âleti gibi görmele 1 rinden ileri gelmektedir. Demek ki
ilk çıkmaz, oradan başlıyor. Bir misal vereyim:
Yerine göre isim ve sıfat olarak kullanılan inconscient karşılığı eski den «gayrimeş’ur» ve «gayri şuur» kelimeleri idi. Bunların Türkçesi şu suretle icad edilmiştir: «bilinçsiz» ve «bilinçdışı». E, insaf edin, hiç böyle Türkçenin fonetiğine de uymayan, diken gibi boğaza takılan kelime tu tunabilir mi?
i Ufak bir tahlil yapalım:
«Bilinç», telâffuzda «sonra» keli mesindeki «n» harfi gibi «n» sini kay beder, olur biliç. Arkasından ne ge diyor? dışı kelimesi". İyi amma, Türk
çenin pek meşhur olan bir ahenk kaidesi vardır, bu kaideye göre hafif hecelerle başlıyan kelime hafiflerle, kaim hecelerle başlıyan kelime İse
Ağustos 16
anlaşmazlık
kaim seslerle devam eder ve bunun istisnaları da pek az denecek kadar mahduddur. O halde «biliç» yahud «bilinç» den sonra gelen «dışı» eki, tabii bir ahenge uyarak «dişi» şekli ne dökülür. «Bilinçsiz» kelimesindeki «siz» takısı ise,
«ç»
den sonra «S* harfine çarparak bir tenafür vücuda getiriyor. Bu da ayrıca dikkate çarp ması gereken bir noktadır.Hasılı, bir tek kelimenin tahlilinde bir hayli sakatlık ortaya çıktığını gö rüyoruz.. İşte acele işe şeytan karış maması için, kelimelerin icad ve ter vicinde daha fazla düşünceli hareket etmek zamanı geldiğine bunun için inanıyoruz. Yoksa, geriye düşmanız. İleriye, açık ve öz Türkçeye giderken de en iyinin ve herkes tarafından se vilerek kabul edilecek olan taraflısı- yız. Yalnız, imzasız yazı sahibinin ge tirdiği misal gibi, çıkmazdan şikâyet ederken kendimiz de yeni bir çıkma za yol açmamalıyız. Aksi takdirde, bundan, dil anlaşması değil, sadece dil anlaşmazlığı ortaya çıkar ki bu
günkü günde görünen manzara da budur.