17 MAYIS 1998 PAZAR
14'9.9t
CUMHURİYETKULTUR
KUŞBAKIŞI
MEMET BAYDUR
İdil Biret’in Radimanmov’u
Geçen pazar gazetemizde İdil Biret ile yapılan ilginç söyleşiyi keyifle okudum. Sayın Biret’in değeri ve önemi üstüne yazmayacağım bu yazıda. Sayısı iki elin parmakları kadar az olan, kendini yer yüzüne kabul ettirmiş ender sanat in- sanlarımızdandır Idil Biret. Saint- Sa- ens’ları, C hopin’leri, Brahm s’ları onun piyanosundan keyifle, merakla, her se ferinde ilk kez dinler gibi dinliyorum yıl lardır.
Yazıdan öğrendiğimize göre şimdi de R adım aninov’un bütün piyano yapıtla rını çalıyormuş Sayın Biret. ikinci ve Üçüncü Piyano konçertoları bu ay me raklısına sunuluyor. Bütün yapıtların ta mamıysa 10 CD halinde 2000 yılında dünyaya sunulacak.
Gül Erçetin'le söyleşirken çok doğru
bir yaklaşım sergiliyor Sayın Biret, Ser gei Rachm aninov'un müziğine. “Çok
zor olmasının yanı sıra benim çok geç an ladığım, çok geç keşfettiğim bir besteci. Paris’te öğrenim gördüğüm yıllarda ho cam da Rachmaninov’un müziğine son derece karşıydı. (...) Kendi yorumladığı Rachmaninov plaklannı dinlediğiniz za man bambaşka bir Rachmaninov keş fediyorsunuz: Lirik, içe dönük, melan kolik ve asil bir çalışı var. Tam karşılığı film müzikleri sanırım. Kayıtlarda bu çizgiyi yakalamak istedim.” Böyle diyor
Sayın Biret.
Ben bu yaklaşımı son derece doğru bulduğumu söylemek istiyorum. Film müziği meselesine gelmeden önce “geç
anlamak, geç keşfedilmek” hakkında bir-
iki şey söylenebilir. Bu konuda yalnız de ğil Sayın Biret. Geçenlerde New York Times gazetesindeki yazısında David
Wright da aynı noktaya değiniyordu.
İ 873-1943 yıllan arasında yaşamış Rach maninov. Piyano tarihinin gelmiş geç miş en büyük ustalarından biri. Piyano
► Ç ok kişisel, gerilim ve şiir dolu, Sayın Idil B iret’in dediği gibi içe dönük
am a hüm anist gönderm elerle bezenm iş olağanüstü bir m üzik
R achm aninov’un m üziği. Becerikli ellerden çok, yetenekli kulaklarla
çalınm ası gereken bir m üzik. Bu açıdan da Sayın B iret’in bu dev
R achm aninov projesi için ideal bir piyanist olduğunu düşünüyorum .
konçertolarından söz ederken “ piyano senfonileri” tanımını kullanırmış. Bu yaklaşım, müziğe, piyano ustalığını ser gilemenin ötesinde bir çaba ve kavrayış la yaklaştığını gösteriyor. Hayattayken yapıdan çok popüler olmuş, bu yüzden aynı yıllarda yapıt veren Schoenberg, Bartók ya da Stravinsky gibi ustaların yapıtları yanında önemsiz ve h a fif bu
lunmuş. Yirminci yüzyılın kapanış yıl larındaysa bu görüşler tümüyle değişmiş bulunuyor! Çok kişisel, gerilim ve şiir dolu, Sayın Biret’in dediği gibi içe dö nük ama hümanist göndermelerle be zenmiş, olağanüstü bir müzik Rachma ninov’un müziği. Becerikli ellerden çok, yetenekli kulaklarla çalınması gereken bir müzik. Bu açıdan da Sayın Biret’in
bu dev Rachmaninov projesi için ideal piyanist olduğunu düşünüyorum.
Yazıda belirtildiği gibi beş piyano konçertosu yok bestecinin. Dört piyano konçertosu, b ird e Paganini’nin Bir Te
ması Üstüne Rapsodi’si var, piyano ve
orkestra için. Bütün yapıtlarında ilikle rine kadar Rus kalmasına rağmen evren selliği ciddiyetle kotaran bir müzik.
New York Tim es’tâki yazıya döner sek şunu öğreniyoruz: 1954 yılında Gro ve Müzik ve Müzisyenler Sözlüğü’nde Rachmaninov maddesini yazan ünlü İn giliz müzik eleştirmeni Eric Blom şun ları söylüyor: “Yapısı sağlam ve etkile
yici olmasına rağmen dokusuyla mono ton, yapay, akan müziğin önünde arpej lerden ibaret figürler. Bestecinin yaşar ken tanık olduğu ün, uzun sürmeyecek gibi, müzisyenlerse hiçbir zaman hoş lanmadılar bu yapıtlardan.” Ünlü bir
eleştirmen, bestecinin ölümünden on yıl kadar sonra bir ünlü müzik sözlüğü için yazıyor bunları!
Zaman haksız çıkardı o sözlük yaza rını. Rachmaninov giderek büyüdü, dev leşti eleştirmenlerin gözünde de. Dinle yici onu hiçbir zaman yalnız bırakm a mıştı; o güzel kalabalığa eleştirmenler, müzik tarihçileri, yazarlar, çizerlerde ka tıldılar zamanla. Şimdi birbüyük sanat çımız içtenlikle açıklıyor bu müziği geç anlayıp, geç keşfettiğini. Bense Rachma ninov’un müziğinin emin ellerde oldu ğunu düşünüyorum şimdi.
Sayın İdil Biret'in söylediği bir baş ka doğruysa, Rachmaninov müziğini bir olumlama olarak film müzikleriyle kar şılaması. Sanırım bizde ilk kez oluyor bu. Yerden göğe hakkı var İdil Biret'in.
Delarue’den Bernard Hermann'a, Du- hamel’den Nino Rota'ya, Nicola Piova- ni’den Legrand’a. Ennio Morricone’den Eduard Artemiev’e kadar birçok büyük
sinema kompozitörüyle karşılaştırabi liriz Rachmaninov’un müziğe yaklaşı mını. Görsel olanı içselleştiren bir yak laşımdır söz konusu. Sanırım Rachma- ninov'u anlamak için de temel bir basa maktır.
Yapılacak şeyse çok basit biz okurlar için. Gidip bir İdil Biret plağı almak ve dinlemek.
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi