• Sonuç bulunamadı

Danmanlar Kurulu Adna

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Danmanlar Kurulu Adna"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

R›fk› Melul Meriç Hoca'n›n Bir Sözü Üzerine

1961 y›l›nda, Güzel Sanatlar Akademisi'nde ö¤renciyken, çok ilginç bir kifli olan R›fk› Melul Meriç Hoca'm›z vard›. As›l ad› Süleyman R›fk› Coflkun Meriç'ti ve "müderris", "kad›", "ilim erbab›" olan Trakyal› bir aileden geliyordu. Kendisi, Güzel Sanatlar Akademisi'nde 1952 y›l›nda "Türk Tezyini Sanatlar" hocas› olarak göreve bafllam›fl, G.S.A. Türk Sanat› Tarihi Enstitüsü'nün kurucular› aras›nda bulunmufl, 1964 y›l›nda ölünceye kadar çal›flma ve araflt›rmalar›n› Akademi’de sürdürmüfltü.

R›fk› Hoca, özellikle tasar›m kayna¤› olarak Osmanl›’y› çok iyi bilen, bu yönde çok ilginç yorumlara ve genifl bak›fl aç›lar›na sahip olan renkli bir kiflilikti. Kendisinin bu yöndeki birçok ö¤retilerinin, uyar›lar›n›n ne kadar anlaml› ve önemli oldu¤unu y›llar sonra daha iyi anlayabildim. Ama bu uyar›lar›n›n aras›nda, genç bir asistanken beni çok etkileyen ve düflündüren en önemli olanlardan birisini hâlâ hat›rl›yorum:

-Evlat, Akademi’yi tam olarak anlamak istiyorsan, 500 y›l önce Topkap› Saray›'nda kurul-mufl bulunan ve 19. Yüzy›l ortalar›nda kald›r›lm›fl olan Ehl-i H›ref Cemaati'ne çok dikkat et... Bu konu üzerinde özenle çal›fl... Soluk görünen bu izi dikkatle araflt›r. Çok az belge bulacaks›n, ama çok flafl›rt›c› fleylerle de karfl›laflacaks›n... Ama unutma, bugünkü Akademimiz'in ve senin mesle¤inin temeli oraya dayanmaktad›r...

-“Ehl-i H›ref” Gelene¤inin Üzerimize Yükledi¤i Tasar›m Miras›

Gerçekten, aradan geçen y›llarda Türk tasar›m ve sanayi tarihinin kaynaklar› içinde Akademi gerçe¤inin etkilerini ve ayr›nt›lar›n› araflt›r›rken, R›fk› Hoca'n›n bana tek bir cümle olarak verdi¤i bu mesaj›n önemini daha da iyi anlad›m. Üstelik kendisinin bu konuda yazm›fl oldu¤u kitaplar› ve araflt›rmalar› büyük bir özenle ve çok yönlü olarak de¤erlendir-di¤imde, Ehl-i H›ref kavram›n›n Topkap› Saray›'n›n kurulmas› ile birlikte bafllat›lm›fl olan en önemli tasar›m ve yönetim projelerinden birisi oldu¤unu gördüm.

Çünkü bu ekibin en ilginç görevi, devlet öncülü¤ünde çeflitli ürünlerin tasarlanmas›n› ve ilk prototiplerinin yarat›lmas›n› kapsamaktayd›. Ve neredeyse her ürünün yarat›lmas›nda, t›pk› bugünkü bir büyük üretim kuruluflunun, her türlü kimlik ürününü biçimlendiren “kalabal›k bir tasar›m merkezi” gibi çal›flm›fl bulunduklar› anlafl›lmaktad›r. Çünkü Mimar Sinan da, bu mimarî eserlerin içinde yeralan her türlü sanat iflinin tasar›m, yönetim ve üretimini gerçek-lefltiren “usta”lar da, Kanunî döneminde say›lar› 3000 kifli dolaylar›nda olan bu “en üst” düzeydeki özel amaçl› çal›flma grubunun kadrosu içinde bulunmaktayd›.

Unutmamak gerekir ki, bütün bu de¤erli çal›flmalar›na, ortaya ç›kard›klar› “kesin ürün-leri”ne ra¤men, e¤er bu eski ustalar hakk›ndaki çok s›n›rl› ve soluk yaz›l› kaynaklar da

“500 y›ll›k de¤erli bir tasar›m

miras›n›n gerçekten sahibi olmak ve bu gücü

gerçekten kullanabilmek”

Dan›flmanlar Dan›flmanlar Kurulu Ad›na

(2)

Önder Küçükerman

Say› 1, May›s 1999

bulunamasayd›, yüzy›llar boyunca tasarlan›p hayata geçirilmifl bulunan herfley, bir anlamda yokolup gitmifl olacakt›.

Büyük De¤iflimin Simgesi Olarak Sanayi-Nefise Mekteb-i Alisi’nin Bile Kaybolan ‹zleri Osmanl› ‹mparatorlu¤u dönemindeki çok büyük de¤iflimin simgesi olarak kurulmufl bulu-nan Sanayi-i Nefise Mekteb-i Ali’si hakk›nda bile belge bulmakta zorluk çekiyoruz. Tek tük bulunabilenler de genellikle kurumun baz› resmî yaz›flmalar›d›r. Bu yaz›flmalar aras›nda, Sanayi-i Nefise Mektebi’nin kurulufl gerekçesinde flöyle denilmektedir: "Osmanl› ‹mpara-torlu¤u'nun yüzlerce y›ldan beri bütün eserlerini yaratm›fl bulunan Ehl-i H›ref nerededir?". Ve sonra da "Ülkenin bu türlü mimarl›k, sanat ürünlerini yeniden canland›racak, en iyi dere-cede yetifltirilmifl yeni bir Ehl-i Hiref kadrosunun yetifltirilmesi amac›yla Sanayi-i Nefise Mektebi'nin kurulmas› gerekti¤i" yaz›lmaktad›r.

‹flte R›fk› Hoca'n›n özenle tan›mlamak istedi¤i buydu. Kendisi bu amaçla da çok de¤erli kitaplar yazm›flt›. Yani, Fatih döneminde temelleri at›lm›fl, en üst düzeydeki bir kurum, bu kez yeni ve modern bir yap› içinde yeniden ve en üst düzeyde gelifltirilmifl bir baflka kurum olarak resmîleflmekteydi.

Böyle büyük bir de¤iflimin içinde yeralarak, bir anlamda herfleyi yeni bafltan ve hiç kuflkusuz büyük zorluklar› aflarak yaratm›fl olan kadrolar, acaba niçin bu önemli olay› kiflisel yorumlar›yla bize aktarmad›lar? Üstelik, her birisi birer öncü olan bu kifliler, hayata geçiril-mifl çok önemli eserleri de mesle¤imizin miras› olarak bize b›rakt›lar. Bunlardan bir k›sm› günümüze kadar gelebilmifltir. Ama bu büyük de¤iflimin yafland›¤› y›llarda, hemen hemen hiçbirfley yaz›l› olarak kay›t edilmedi¤i için, böyle önemli bir kurumu, bunu vareden kiflileri ve bu kurumun bugünkü Türkiye aç›s›ndan etkinli¤ini araflt›rabilmek için k›l› k›rk yarmak bile sonuç vermemektedir. Bir süre sonra, bu kaynaklara ulaflmak daha da zorlaflacakt›r. K›sacas›, Sanayi-i Nefise'nin kuruluflundan bugüne kadar geçen süre bile, haketti¤i biçimde, ayr›nt›l› ve tam olarak kay›t edilememifltir. Oysa bu süre içinde çok say›da önemli de¤iflimler yaflanm›flt›r. Ama art›k sadece baz› fleyler haf›zalarda kay›tl› kalm›flt›r. Peki biz bunlar› gelece¤e nas›l tafl›yaca¤›z? Bizden sonrakiler nas›l tafl›yacaklar?

Cumhuriyet Döneminde Yeniden Yüklenilen Tasar›m Miras›n›n Eserleri Var, Kay›tlar› Yok Cumhuriyet'in ilk günlerinden bafllayarak geliflen tasar›m ortam›, bütünüyle Akademililer’in baflar›lar›yla doludur. Büyük bir “yoklu¤un” içinde, mimariden sanat›n bütün alanlar›na kadar herfley tek tek ve büyük bir emekle yeniden “varedildi”. Bütün bir ülkenin sanat ve tasar›m ortam›n›n a¤›r sorumlulu¤u yine Akademi’nin üzerindeydi. Gerçekten bu küçük ölçekli kurumda flafl›rt›c› ölçüde etkin sonuçlar tasarlanm›fl ve üretilmifltir. Çok fley baflar›lm›flt›r. Ama yine de çok az fley kaydedilmifltir.

Y›llar sonra o önemli günleri de¤erlendirmek isteyenler, ne yaz›k ki, yaz›l› olarak b›rak›lm›fl fazla bir "mesaj" bulamayacaklar ve büyük bir olas›l›kla bu durumdan bizleri de sorumlu tutacaklard›r. Tasarlanan ve üretilen bir ürününde tek bafl›na ve yeterli bir "kay›t sistemi" olmad›¤›n› unutmamal›y›z. En baflar›l› ürünlerin bile, üzerlerine yüklenmifl mesajlar› gelece¤e ancak belirli bir ölçekte tafl›yabilmekte oldu¤u art›k aç›kça bilinmektedir.

(3)

Say› 1, May›s 1999

Üstelik bir tasar›m kadar, onu tasarlayan›n kendi kiflisel mesaj› da çok önemlidir. Bütün bunlar›n ›fl›¤›nda, kendi kufla¤›m›za bakarsak, çok iyi bir kay›t düzeni kurmufl bulundu¤umuzu söylemekte zorlan›r›z.

Y›llarca önce “grip oldu¤u için” yaz›lm›fl olan bir izin dilekçesini bile özel dosyalarda büyük bir özenle koruyan bir sisteme sahibiz. Buna da flükretmek gerekiyor. Hiç yoktan iyidir. Ama Kurumumuz’daki de¤erli ve büyük bir kadronun, büyük bir emekle, her y›l ö¤retimin gere¤i olarak ortaya ç›kard›¤›, ola¤anüstü de¤erli tasar›mlar›, ürünleri, eserleri ve mesajlar› koruyamayan bir sistemin içinde gibiyiz.

Y›llarca önce, “Dönem” isimli yay›n› yapabilmek için ayn› gerekçeleri öne sürdü¤ümüzü çok iyi hat›rl›yorum. Bir anlamda, y›lda üç dönem ürün veren, ama bu de¤erli ürünleri bir kay›t sistemi içinde tutamayan bir yap›dan s›yr›lmam›z gerekti¤ine bugün daha çok inanmaktay›m.

Akademi’nin Soluklaflan ‹zleri

Eskiden tarihi birilerinin yazd›¤›n› san›rd›m. Daha sonra, ortaya ç›kar›lan eserlerin iyi birer iz olduklar›n› düflünürdüm. Ama bugün, bir tasar›mc›n›n yaflad›¤› deneyleri, görüflleri ve mesajlar› gelece¤e b›rakmas›n›n en önemli görevlerden birisi oldu¤una inan›yorum. Gelecekteki kuflaklar, bu üç de¤iflik nitelikteki malzemeyi birlefltirerek sonuçtaki gerçek ve anlaml› de¤erlendirmelerini, en zor ulafl›lan arflivleri araflt›rmadan yapabilmelidirler. Di¤er yandan, bir bak›ma “Akademi kufla¤›”n›n da yavafl yavafl soluklaflmaya bafllad›¤› gün-lerdeyiz. Bu aç›dan, gelece¤e b›rak›lacak bu kay›tlar›n, sadece kurumlar›n resmî tarihi olarak de¤il, bir gelene¤in canl› kalmas›n› sa¤layabilecek önemli mekânizmalardan birisi oldu¤una inan›yorum.

Eski ve zengin tasar›m gelene¤imizin çok de¤erli birikimleri bulundu¤una hepimizin ayn› ölçüde inand›¤›na eminim. Ama bu gelene¤in birikimlerinin gelece¤e aktar›lmas›nda da hepimize sorumluluklar düfltü¤üne de ayn› derecede eminim.

Eski Ustalar, Mesajlar›n› Ürün Olarak B›rakt›lar Ama ...

Akademi’nin ilk günlerinden bu yana, eski hocalar›m›z ve eski ustalar›m›z, çok de¤erli eser-ler ve tasar›mlar› hayata geçirdieser-ler ve bunlar› bir miras olarak bizeser-lere b›rakt›lar. Ancak bu eserlerin belli bir süre sonra yokolaca¤›n› düflünselerdi, herhalde de¤erli mesajlar›n› baflka bir biçime dönüfltürerek gelece¤e b›rakmak isterlerdi.

Ama Akademi’nin kendi binas›, oluflturdu¤u de¤erli arflivleri, eserleri, ürünleri de dahil olmak üzere, zaman›n bir anda ve herfleyi ile siliniverdi¤ini görünce, böyle bir birikimi yok-etmeye hakk›m›z olmad›¤›n› görmüfllerdi. Ama ne yaz›k ki, sonuçta, birikimler birbirini yeterince güçlendiremedi. Hocalar›m›z, kendi yaflam süreleri sonunda, ya da biraz daha iyi bir bak›flla, daha uzunca bir süre daha hat›ralarda kald›lar. Peki bütün bir ömür boyunca, hem de herbiri birer “öncü” olan bu kiflilerin, herfleyi kendileri ile birlikte götürerek, bir anlamda tarihten silerek yoketmeye ne haklar› vard›?

(4)

Say› 1, May›s 1999

Gelecek Kuflak ‹çin Ortak Sorumlulu¤umuz: Ürünlerin ve Geliflimin Kay›tlar›n›n Yap›lmas›na bir Örnek:

Celâl Esad Arseven Hoca'n›n Son Günleri

San›r›m, 1965-66 y›llar›yd›. Akademi’de asistand›m. Bir gün Hocam Bülent Özer ve Do¤an Hasol ile birlikte, Celâl Esad Arseven’in evine gittik. O tarihte san›r›m 95 yafl›ndayd›. Yafll›l›ktan ötürü, göz kapaklar›n› aç›k tutamad›¤› için, sabah kalk›nca efli Leman Han›m, birer parça seloteyple göz kapaklar›n› aln›na bantl›yordu. Böylece Celâl Esad Hoca, o gün de “gözlerini açm›fl” oluyordu. Bu koflullar alt›nda p›r›l p›r›l zekâs›yla günlük çal›flmalar›n› sürdüren Celâl Esad Hoca, o y›llarda en önemli kitaplar›n› yay›nlam›flt›. Bir o kadar da haz›rl›¤› vard›.

Ancak di¤er yandan, ellerini ve gözlerini de çok fazla hareket ettiremedi¤i için koltu¤unun kollu¤u üzerine yerlefltirilen küçük bir ka¤›t üzerine küçük bir kalemle yaz› yaz›yor ya da çizim yap›yordu. O günlerde kulland›¤› ka¤›tlar 10x10 cm’e kadar ufalm›flt›.

Bir bak›ma içi rahat gibi görülüyordu. Bir baflka gün kendisiyle konuflurken söyledik-lerinden, çok genç bir asistan olarak bana bir mesaj vermek istedi¤ini hissettim. fiöyle demiflti:

-Evlat, çok uzun yaflad›m. Çok fley gördüm. Bofl kutulara doldurarak biriktirdi¤im kart-postallar bile çok büyük say›lara ulaflt›. Akademi'de, hayatta, her alanda, bu birikimimi gençlere aktarmaya u¤raflt›m. Ama hayat öyle h›zl› ki, yan›mda yetiflenler tam ö¤renecek ve yükü üzerlerine alarak eser vermeye devam edeceklerken hepsi ölüverdiler. Çok uzun bir süre içindeki birikimlerimi bir türlü tam olarak aktaramaman›n s›k›nt›s›n› yafl›yorum. Daha sonra bize kitaplar›n› haz›rlad›¤› çok sistemli ve zengin arflivi ile çal›flma odas›n› göstermifl ve çal›flma biçimini de anlatm›flt›. K›sa bir süre sonra Celâl Esad Arseven’i kay-bettik. Bu konuflmay› dinlemifl birisi olarak çok üzülmüfltüm. Çünkü biliyordum ki, kolay kolay elde edilemeyecek çok de¤erli bir birikimi vard›. Evindeki çok de¤erli arflivi Akademi'ye getirildi. Ama biliyordum ki, bence en önemlisini getirememifltik; Akademi’deki raflar›n üzerinde, Celâl Esad Arseven Hocam›z için herhalde çok büyük anlam tafl›yabilecek, inan›lmaz zenginlikte bir arfliv ve birikim vard›. Ama bütün bunlar art›k bir daha anlamland›r›lamayacak kadar “sessiz”di.

Fakültemiz’in Genç Kufla¤›, En De¤erli Kaynaklar›n› Elden Geldi¤i Kadar Yaz›l› Olarak da Gelece¤e B›rakmal›d›r

Yukar›da s›ralad›¤›m çok yal›n gerçekleri, herkesin çok iyi bildi¤ine inan›yorum. Ancak, bütün bunlar›n yap›lmas› gerekti¤ine inanan bir genç kufla¤›n desteklenmesi gerekti¤ine daha da çok inan›yorum. Fakültemiz’in bu yöndeki yay›n giriflimini desteklemek ve canl› tutmak hepimizin görevidir.

Yaz›l› kay›t b›rakmak sadece bir fley yazmak de¤ildir. “Yapmak”, “bilmek”, “yapabilmek” ve “gelece¤e mesaj b›rakma”n›n, birbirini tamamlamas› ve desteklenmesi gereken “do¤rular” oldu¤u gerçe¤ini bir kez de ben söylemek istiyorum. Hepsi bundan ibarettir l

Prof. Önder KÜÇÜKERMAN

Referanslar

Benzer Belgeler

Demir, Potasyum, Magnezyum ve Sodyum Tuzlarını İçeren Mannitol Çözeltilerinin Liyofilizasyon Esnasında Kritik Formülasyon Sıcaklıklarının Differensiyel Termal

Ancak uzun zamana ve güçlü donan›m profille- rine ihtiyaç duyan bu ifllemin gerektirdi¤i yüksek maliyet, büyük ses arflivlerinde aranan verinin bu- lunmas› için gereken

Şimdi “Tanzimat Edebiyatı”, “Ara Nesil”, “Servet-i Fünun”, şahısların kullandığı ve yaygınlaşmayan “Muasır Türk Edebiyatı”, “Türk Teceddüd

olduğunu sezen Tapdık Emre kötü ağızları susturmak için kızını Yunus Emre’ye vermek istedi.. Lütuf reddedilir

Yine oyun, çocukların sosyal uyum, zeka ve becerisini geliştiren, belirli bir yer ve zaman içerisinde, kendine özgü kurallarla yapılan, sadece1. eğlenme yolu ile

ATLANTİS PREMIUM, WORLD ATLANTİS, HOBİ PLUS, HOBİ LIFE VE HOBİ EVLERİ’nden sonra yeni projemiz HOBİ EXTRA için de Kurtköy’ü seçtik.. BAŞLI BAŞINA

[r]

Yedikuleden Topkapı - Saraçhanebaşına kadar im- tidat eden plân Çapadan Cerrahpaşaya ve Hasekiye ka- dar olan geniş bir sahayı Tıp Fakültesi >e ayırdığı gibi