• Sonuç bulunamadı

Güle güle hocam:Mina Urgan "Bir Dinozorun Anıları" satış rekorları kırınca, "acaba bende farkında olmadığım bir bayağılık mı var?" diye sormuştu kendi kendine

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Güle güle hocam:Mina Urgan "Bir Dinozorun Anıları" satış rekorları kırınca, "acaba bende farkında olmadığım bir bayağılık mı var?" diye sormuştu kendi kendine"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

'h

Milliyet

Faks: (0 2 1 2 ) 5 0 5 63 4 8 bberkman@milliyet.com.trEDİTÖR: B ü le n t B e rkm a n

KÜLTÜR/SANAT

C u m artesi

17 Haziran 2000

Mina Urgan ' Bir Dinozorun Anıları"

satış rekorları kırınca, "Acaba bende

farkında olmadığım bir bayağılık

mı var?" diye sormuştu kendi kendine

r

ı i i !

t

I ! I l I 1

t

I 1 I I

i

I I 1 I » 1 l I r i i i «:•

i;

i 1 1 i I I I I I I I I I

t :

i i L

Z a lim

b ir iro n i

Doğan Hızlan:

Mina Urgan'ın İngiliz edebiyatı ile ilgili kitaplarından çok yararlandım. Özellikle D. H. Lawrence ve Wirginia Woolf incelemeleriyle o yazarların kitaplarını yeniden okuma gereksinimi duydum. Urgan'ı popüler kılan iki kitabına gelince: "Dinozor" başlığını bile seçmesi zalim bir ironinin simgesidir. Bence anılarını okuyan genç kuşak mutlu bir yaşlılığın nasıl geçirileceği konusunda hayata dair sırlar elde edecektir. Yaşlı kuşağa gelince, onlar da bu anılarla mutsuzluğu yanlarına sokmayacaklardır.

Adalet Ağaoğlu:

Mina Urgan hayatta duruş biçimiyle, içsel özgürlüğüyle çok değerli aydınlarımızdan biriydi. İngiliz edebiyatı üstüne kendisinden pek çok şey öğrendim, ama asıl öğrendiğim ve ona duyduğum hayranlık bu içsel özgürlüğü. Son yıllarında onunla ÖDP'de yan yana olabilmek hayatımın en büyük sevinçlerindendi.

Fethi Naci:

Mina Hanım Bodrum'da tanıyıp sevdiğim insanlardan biri. Kendi isteğine göre bir ev yaptırmıştı. Durmadan çeviriler yapardı. Sevecen, çalışkan, dürüst, iyi bir aydındı. 80'ini geçtikten sonra ÖDP'nin kuruluşuna katılmış, gücünce çalışmıştı.

Nazlı Eray:

Mina Hanım'ın ölümü çok büyük bir üzünütü yarattı bende. Son zamanlarda bütün konuşmalarında sürünmeden çarçabuk öleyim diyordu, öyle oldu. Bir yıldız gibi kayıp gitti. Yaşamının bu son yıllarında edebiyat dünyasında yakalamış olduğu-edebi popülarite gerçekten sihirli, tılsımlı bir şey. Kaderin bu cilvesini

unutamıyorum.

I

ngiliz ede­biyatı ta­ r i h ç i s i , “öğretmen” Mina Urgan’dı 1998’e kadar. “Shakes­ peare ve Ham­ let”, “ Edebiyatta Ütopya Kavramı ve Thomas

Moo-fMzaygunduMotm ail.com re” İSİmlİ

UZman-ltk alanına giren kitaplarıyla tanıdık onu. Lawrence ve Virginia Woolf incelemeleriyle... Beş ciltlik “İngiliz Edebiyatı Tari­ hiyle... Ve tabii nefis çevirileriyle... “Moby Dick”i onun Sabahattin E- yuboğlu ile birlikte

yaptığı olağanüstü çeviriden okuduk. Balzac’ın “Otuz Ya­ şındaki K adniında çevirmen olarak o- nun imzası vardı. Golding’in “Sinekle­ rin Tanrısinda, Gra­ ham Greene’in “Yı­ kılışında, Hux- ley’nin “Ses Sese Karşı” isimli kitabın­ da...

Ve 1998’de “Bir Dinozorun Anıla- riy la çıktı karşımı­ za... İnceleme kitap­ larının tadını bilen­ ler, önceden onu far- kedemeyenler, haya­ tında tek kitap oku­ mamışlar, kitap kurt­ lan... Türkiye aylarca onu konuştu. Kitabı o günden sonra ede­ biyat gündeminden hiç inmedi. Sayısız röportaj, söyleşi, in­ celeme ve köşe yazı­ sına konuk oldu. Ba­ sın ve medyanın vaz­ geçilmez ismiydi ar­

tık. Ve tabii kitap sektörünün de.

O hep öğretmen oldu

Ama o, etrafında kopan kıya­ metlerle, kitabının kaç sattığıyla, ne kadar para kazandığıyla hiç ilgilen­ medi. Tek derdi yaşadığı dönemi a- nıları üzerinden belgelemekti. Da­ hası herkesin bunu dert edinmesini istiyordu. Çünkü giderek “belleksiz bir toplum”a dönüştüğümüzü düşü­ nüyor, bunun endişesini yaşıyordu. Geriye kalanlar ayrıntıydı Mina

Ur-M u t* l;sg «n

İtfa; Oûnfeprun

A mi.iri

gan için. Tek baskıdan fazlasını hiç düşünmemişti. Kendini bu kitapla gelecek “Pis, komünist, dinsiz koca-1 karı” gibi tepkilere hazırlamıştı. Bu­ güne dek hiçbir yazarın sormadığı bir soruyu bile sordu kendine “Ne­ den bu kadar çok sattı bu kitap? A- caba bende farkında olmadığım bir bayağılık mı var?” Oysa özgüveni sonsuzdu ve kitabının edebi değeri­ ne inanıyordu ama Türkiye’de çok satan bir kitabın “en çok” kaç sattı­ ğını da biliyordu. Kitabının onca ses getirmesine gösterdiği şaşkınlığı ö- lünceye dek üzerinden atamadı.

Genç ölümlere isyan

Kendini yazardan bile saymadığını söy­ leyen, “Kitabı best seller olmuş yazar ta­ nımlaması beni çok rahatsız ediyor. Ben kendimi hâlâ öğret­ men olarak görüyo­ rum” diyen Mina Ur- gan’ın, anılarının de­ vamı olan “Bir Dino­ zorun Gezileri”ni ta­ mamlamaktan başka dileği yoktu. Onu da gerçekleştirdi. Bun­ dan sonra diye sordu­ ğumda son söyleşi­ mizde, “Kendime ve çevreme bela olma­ dan ölmek istiyorum” dedi, “ölüme özlem duyuyorum... Yaşa­ maktan bıktım... Ayıp olmaya başladı bu ka­ dar çok yaşamak!”

Bir yanda Fransız­ ların “douceur de viv- re” dedikleri, kişisel mutluluktan kaynak­ lanmayan, nedeni be­ lirsiz bir yaşama keyfi içinde olduğundan söz ediyor bir yandan da felaketler, haksızlıklar, genç ö- lümlerle iç içe yaşadığından... Ve her ikisiyle de başa çıkamadığın­ dan... Asla karamsar değildi Mina Urgan. O sadece kalender gerekçe­ ler sunduğu bir “ölmek” fiilindeydi. Dolu dolu bir hayatın sonunda artık yalnızca bunu istiyor, belki de bizi sözünü ettiği kaçınılmaz gerçekliğe hazırlamaya çalışıyordu. Bir öğret­ men edası, sabrı ve öngörüsüyle...

Galiba anladık! Güle güle hocam!

y

"Kendime ve çevreme bela olmadan ölmek istiyorum" diyordu, "Ölüme özlem

duyuyorum... Yaşamaktan bıktım... Ayıp olmaya başladı bu kadar çok yaşamak!"

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

III Eli

Referanslar

Benzer Belgeler

Devletçilik; 1923- 29 arasında devlet yardımlarıyla, bir ulusal burjuvazi yaratmak, özel teşebbüsü desteklemek şeklindeydi.. Özel teşebbüsün gücü buna yetmedi, bir

temel yükleme hatası sebebini bilmeksi- zin, karşıdaki kişinin davranışlarını kişilik özelliklerine bağlamak iken, aynı davranı- şı çoğulcu kültürlerdeki

Septoplastiye bağlı bakteriyemi gelişiminin saptanması amacıyla septoplasti yapılan elli hastadan preoperatif nazal sürüntü ve kan kültürü ile perioperatif kan

Rumeli’nin Türkiye’de kalan tüm b ölg eleri, A n a d o lu ’nun Adalar, Ege Denizi üzerinde tak­ riben İzmir mmtıkasmm başla­ dığı yerden Manyas Gölü'nün

ALTAN — Peker, hani beni takdim eder­ ken, Komik-i Şehir, Kel Haşan Efendi’nin tek rakibi Altan diyorsun ya, Orada, Kısa Marlboro Altan de.. ALİ — Oğlum, sigara

Uzun süredir Bilim ve Teknik dergisine abone olsam da okuldan dolayı detay- lı inceleme fırsatım olmamıştı. Eğitime verilen bu arada dergilerinizi Nisan ayı sayısı da

Yapışkan spiraller yapılırken daha sonra herhangi bir işe yaramayacağı için yapışkan olmayan spiral kaldırılır.. Ağın kurulumu tamamlandıktan sonra örümcek

Bu çalışma Isparta sağlık hizmetleri sektörünün rekabet analizini beş kuvvet modeline bağlı olarak değerlendirmekte ve Isparta sağlık hizmetleri sektörüne yönelik