ISTANBULUN CAMİLERİ
-TT-SO tklS.
L A L E L İ CA
I I
Kısmen Nuruosmaniye, kısmen Ak saray Valide ve kısmen de Eyüp Camii'ne benzeyen Lâleli Camii, Üçüncü Mustafa'nın emriyle inşa et tirilmiş ve 1764 yılında ibadete açıl mıştır. Mimarı Mehmet Tâhir Ağa' nın o tarihlerde batıya doğru yöne lişin tesiri altında kaldığı; camiin her yanında Barok ve Rokoko üslûbu nun hâkim olduğu görülür. Mehmet Tâhir Ağa’nın bütün başarısı, bu iki üslûbu, Türk mimarî tarzı ile birleş tirmede gösterdiği maharet olmuş tur.
Bizanstan kalma bir dehliz enkâzı üzerine inşa edilen camiin bir diğer büyük özelliğini de türbelerinde ya tanlar teşkil eder. Camiin bânisi Üçüncü Mustafa'nın, oğlu Üçüncü Selim'in türbelerinden başka III. Mustafa'nın eşi Âdilşah Kadınefen- di'nin açık türbesi de buradadır. Türbenin bulunduğu avluda ayrıca
10
III. Selim'in eşlerinden Tâb'ı Safâ ve Hüsn-ü Mâh Kadınefendilerin mezarları da bulunmaktadır.
III. Selim'in türbesinin duvarında asılı bulunan beyiti de buraya ayrı bir mâna vermektedir:
Bu dünyaya dayanıp olma sen gaafil ki llhâmi. Sana da bâki kalmaz, çünki bu bir
çerh-i devrândır.
Lâleli Camii'nin orta kubbesi, sekiz sütun üzerine dayanan kemerler üs tünde 6 yarım kubbe ile çevrilidir. İç avluda bulunan 18 kubbe de 14 sütun üzerine dayanmaktadır. Cami iki minareli olup, bir tanesi inşaatın
bitiminden altı yıl sonra yaptırıl mıştır.
III. Mustafa yaptırttığı bu camiin yanına ayrıca imaret, türbe, sebil, çeşme, muvakkıthane, medrese, imam ve müezzin hücreleri de ilâve ettirmiştir. Camiin yanındaki Taş- han'ın, camiin medrese olduğu ve burada okuyanların bir yeraltı geçidi ile camie geldikleri bilinmektedir. Yine camiin bitişiğindeki mumhane de uzun yıllar İstanbul'daki hemen bütün camilerin mumlarının dökül düğü yer olmuştur.
Lâleli camiinin içi renkli mermerlerle kaplı bulunmaktadır. Ayrıca rengâ renk camlar da dahilî kısma ayrı bir
güzellik vermektedir. Ortadaki to puzlu kandil de bir sanat şaheseri olarak kabul edilmektedir. Ayrıca mihrabın iki yanında yer alan ve her biri bir metre çapında bulunan mum lar da bu camiin yarı bir özelliğini teşkil etmektedir.
1958 yılında yapılan yol açımı sıra sında duvarlarının geri çekilmesi ve toprak seviyesinin alçaltılmasıyla meydana çıkan Bizans dehlizinin o- narılması camie 55'i içeride ve 15'i cadde üzerinde olmak üzere tam 70 dükkân kazandırmıştır. Bu dük kânlarla 200 yıl öncesiyle sonrası nın mimarî ve zevki birleşmiş ve cami apayrı bir veçhe kazanmış bu lunmaktadır.
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi