• Sonuç bulunamadı

Rize'nin Çayeli ilçesinde yer alan Senoz Vadisi'nde bulunan 11 köyün muhtar

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Rize'nin Çayeli ilçesinde yer alan Senoz Vadisi'nde bulunan 11 köyün muhtar"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Rize'nin Çayeli ilçesinde yer alan Senoz Vadisi'nde bulunan 11 köyün muhtarı ve bölge sakinleri, HES projelerinin durdurulması için yaptıkları başvuru Kurul'ca reddedildi.

Doğu Karadeniz'deki vadi ve akarsular üzerinde geliştirilen hidroelektrik santralı projelerine (HES) karşı tepki sürüyor. Bölgede yapımı devam eden HES projelerinin doğal yaşam alanlarına zararlar verdiği kaydedilirken; HES'lere karşı sürdürülen hukuk mücadeleleri sonucunda mahkemelerin verdiği 'yürütmeyi durdurma' ve 'iptal' kararlarının

uygulanmadığı bildirildi.

Yapımı süren HES projelerinde en çok zararı gören ve büyük ölçüde doğal tahribata uğrayan Rize'nin Çayeli ilçesi Senoz Vadisi, bölgedeki köy sakinleri ve çevrecilerin tepki ve protestolarıyla yargı kararlarına karşın HES çalışmaları ve taşocaklarından kurtulamıyor.

Bir süre önce Senoz Vadisi'nde bulunan 12 köy muhtarından n'inin, Senoz Vadisi'nin 'Doğal SİT Alanı' ilan edilmesi yönündeki başvurusu, Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıkları Bölge Kurulu'nca, bölgedeki 'HES çalışmaları ve

taşocaklarının çalışmaları nedeniyle vadinin SİT olma özelliğini yitirdiği' gerekçesiyle reddedilmesi tepkiyle karşılandı. 12 köy muhtarı, köylüler, çevreci örgütler ve Tema Vakfı temsilcileriyle bir araya gelerek, Senoz

Vadisi'nde yapılan HES projeleriyle taşocaklarına karşı ortak bir açıklama yaparak, doğal tahribat yaşanan bölgeye fidan dikti.

'GELECEK NESİLLERE BIRAKAMIYORUZ'

Bölgedeki Seslidere köyünün Muhtarı Mehmet Ali Şark. "Çevre koruma bilincinin bu kadar önemsendiği bir çağda, görevi çevreyi korumak olan bir bakanlığın varolduğu ülkemizde; bütün çalışmaların ilgili kurumların izni ve denetimi altında gerçekleştiği bilindiği halde, vadimizin böyle bir sonuçla karşılaşmasının şaşkınlığı içerisindeyiz" dedi.

Çekilen onca yoksulluğa, verilen göçlere rağmen, yüzlerce yıldır büyük bir özenle korunarak, doğal SİT özelliğiyle 2000'li yıllara kadar gelen Senoz'un karşılaştığı sonucun maalesef bugün yaşanan olduğunu söyleyen Şark, şunları söyledi: "Bizlere emanet olarak teslim edilmiş, doğa cenneti Senoz Vadisi'ni maalesef bizlere teslim edildiği şekliyle gelecek nesillere bırakamıyoruz. Bu sonuç bizlere acı veriyor. Bu durumu kabullenmemiz mümkün değil. Senoz Vadisi'nin korunabilmesi adına birçok mağduriyeti göze alarak 20o8'de 12 köyden ıı köy muhtarının imzasıyla

bölgenin SİT alanı ilan edilmesi talep edilmişti. Şu anda bölgedeki 12 köyün muhtarı ve köylerimiz halkının da görüşü olarak bu isteğimizi yeniliyoruz. Senoz Vadisi'ni eski haliyle istiyoruz."

Vadide işletilen taşocaklarının ruhsatlarının iptal edilerek kapatılmasını, hiçbir bilimsel çalışma yapılmadan Senoz Vadisi'ndeki tüm suları kanal veya tünellerle alarak, birbiri ardına sıralanan 14 HES projesinin tamamının iptal edilerek, ortaya çıkan tahribatın sorumluları tarafından tekniğine uygun olarak düzeltilmesi gerektiğine vurgu yapan Şark, ayrıca bölgede Rjze İdare Mahkemesi'nce iptal edilen HES projelerinin durdurularak, hukuk kararlarının uygulanmasını istediklerini vurguladı.

Senoz Vadisi'nin Doğal SİT özelliğinin hangi kurum ya da kuruluşça yok edildiğinin belirlenmesi ve sorumlular hakkında gereğinin yapılması gerektiğine işaret ederek; bölgede yaşayanlar olarak, doğayı koruma kararlıklarından vazgeçmeyeceklerini söyleyen Şark. ortaya çıkan tahribatı gidermek üzere TEMA Rize Temsilciliği ile birlikte bölgede ağaçlandırma çalışması başlattıklarını bildirdi.

TAM ANLAMIYLA BİR 'DERE KIYIMI'

Çalışmalar hakkında bir açıklama yapan TEMA Vakfı Rjze Temsilcisi Nevzat Özer ise Senoz Vadisi'nin Karadeniz'in diğer vadileri gibi ciddi ekolojik tehlikeler altında olduğunu savunarak, "Kelimenin tam anlamıyla dere soykırımının yaşandığı bir vadi. HES projelerinin ilk başladığı vadiler. Burada büyük tahribatları görüyor ve yaşıyoruz" dedi. Yöre halkının mahkemeler, kamuoyu oluşturma çalışmalarıyla tahribatı durdurmaya çalıştığını söyleyen özer, şöyle konuştu: "Ne mahkeme kararları, ne yöre halkının bu konudaki tepkisi katliamı durdurmuyor. Her iki proje için de verilmiş mahkeme kararları Senoz'da uygulanmıyor. Senoz gibi dünyanın sayılı ekolojik zenginliğine sahip bir vadide

(2)

ÇED raporu bile gereksiz denilebiliyor. Bakanlık katliama seyirci kalıyor. Doğal SİT alanı kararının reddini yöre halkı kabul etmiyor. Bozulan yamaçları yöre halkı ağaçlandırarak eski haline getirmenin sembolik de olsa çabasını

gösteriyor. Bu duruma neden olan kuruluşları görevlerini yapmaya, yargı kararlarını uygulamaya davet ediyoruz." 'HES, DOĞA KATLİAMIDIR'

Senoz Vadisi'ndeki çalışmaya Derelerin Kardeşliği Platformu, Senoz Derneği, SALDER ile Fındıklı Derelerini Koruma Platformu da destek verirken, çalışmalar hakkında açıklama yapan Derelerin Kardeşliği Platformu Dönem Sözcüsü ve SALDER Başkanı Ömer Şan, HES projeleri nedeniyle bölgede yaşanan çevre katliamının en belirgin şekilde Senoz'da ortaya çıktığına vurgu yaptı.

Bölge insanının bu katliamlar karşısında isyandan öte toprağına, suyuna, vadilerine ve doğasına sahip çıktığına değinen Şan, "En çevreci enerji çalışması olarak ba.«cılan HES projeleriyle sadece bir Senoz Vadisi sakinleri,

bölgelerinin, 'Kültür ve Tabiat Var ıkları Bölge Kurulu'nca 'Doğal SİT Alanı' ilan edilmemesi üzerine, HES projelerini protesto eylemlerine devam ediyor.

Senozlular, bir zamanlar bölgelerinin bir uğrak ve dinlenme veri olduğunu, şimdi ise tanınmayacak duruma geldiğini belirtiyor.

doğa kadiamı, dere soykırımı veya doğal yaşam alanları kadedilmiyor, çevrecilerin ve yöre halkının verdiği tepki ve protestolar görmezden gelinerek.

insan hak ve hürriyetleri, hukuk ve yargı kararları uygulanmayarak aynı zamanda da bir yargı ve hukuk kaüiamı yaşanıyor. Senoz'da mahkeme kararları uygulanmıyor! Yaklaşık bir yıldır HES inşaatları yasa dışı olarak

sürdürülüyor. çevre Bakanlığı 'çED gerekli değildir' diyor, mahkeme iptal ediyor, bakanlık ve ilgililer firmaya göz yumuyor. Halk, vadi 'Doğal SİT Alanı ilan edilsin' diyor, Koruma Kurulu, 'Hayır, HES'ler SİT özelliğinizi yok etmiş' diyerek reddediyor. Bu nasıl bir demokrasi, nasıl bir hukuk anlayışı ve hukukun üstünlüğü ilkesidir" şeklinde

açıklamalarını sürdürdü.

HES İNŞAATLARI HEYELAN OLUŞTURUYOR

Eylemciler daha sonra, ellerindeki ağaç fidanları ve tulum eşliğinde HES inşaatları nedeniyle oluşan heyelanlı bölgeye yürüyerek fidanları dikti.

Fidan dikimi sırasında konuşan eski başbakanlardan DP Rize Milletvekili Mesut Yılmaz'ın halası Hilmiye Akçal (80), HES çalışmaları nedeniyle kendi arazisine gidemediğini belirterek, "Arazimizde 8o'e yakın meyve ağacı vardı. Bir tane bile kalmadı.

Hepsini yok ettiler. F.skiden hayvanlarımız için otluk meralarımız vardı, artık onlar da yok. Bunlara rağmen

geçtiğimiz gün arazime geldiğimde HES firmasının temsilcisi "Buralara gelme, kepçeyle ezer, üzerine toprak dökeriz' diye tehdit etti beni.

Bunlar kendilerini ne sanıyor. Burası bir hukuk devleti ise hukuk bunlardan hesap sorsun" dedi. BİR ZAMANLAR 'İPEK YOLU' Ü;ZERİNDEYDİ

Ağaç dikme töreninin ardından eylemcilere köy halkından Vesile Kork. kendi yaptığı hamsili ekmekten ikram etti. Daha sonra konuşan yöre sakinlerinden Sabit çelik ise, "Ağaç dikilen alan köy tüzel kişiliğine ait bir mera alanı. Geçmişte bu alanda 80 küsur armut ağacı bulunuyordu. Bu alan tarihi İpek Yolu üzerinde olan bir yoldu. Değil bu köy, bütünüyle bir Senoz Vadisi uğrak yeri ve dinlenme alanıydı. Bu alan şimdi tanımaz bir şekilde tahrip edilmiştir.

Daha vahimi ise son kadastro çalışmalarıyla, köy tüzel kişiliğinin malı, HES projelerini yapan kişilerin baskısıyla Hazine arazisi yapıldı. Bundan dolayı muhtarlığımız konuyu adli makamlara taşımış ve yasal yola başvurmuştur. HES projelerini.köy hudutları içinde yapan firmalarla mücadelemiz sürecek. Köyümüz sahipsiz değil" dedi.

(3)

Referanslar

Benzer Belgeler

MAVROKORDATO HASTANESİ’NDEN YEDİKULE VEREM HASTANESİ’NE 1904 yılında İstanbul’un tanınmış bankerlerinden Teodor Mavrokordato, Lond- ra’da ölen kardeşi Nikola

Zamana yenik düşen Beyoğlu Hastanesi, 1794 yılında Şınorh Amira Miricanyan tarafından onarılıp yenilenmiş, hastalarının Surp Pırgiç Hastanesi’ne nakledildiği 1839’dan

Man’s first encounter with the Devil, also called the Demon, the disgraced angel of the divine religions, is predicated on the phenomenon of original sin. The devil

Rize İdare Mahkemesi, Fındıklı'da yapılmak istenen iki hidroelektrik santral (HES) projesini çarpıcı gerekçelerle durdurdu. Mahkemenin kararlar ında iki önemli nokta

SİT alanı ilan edilmeli Senoz Vadisi'nde yer alan 12 köyün 11 'inin muhtarlannın haziran 2008 tarihinde Trabzon Kültür ve Tabiat Varl ıklan Koruma Bölge Kurulu'na

‘in, mahkeme karar ından hemen önce kapasite artırımı gerekçesiyle aynı yer için yeni bir proje hazırladığı ve bu ‘yeni’ proje için İl Çevre ve Orman

Rize İl İdare Mahkemesi Senoz Vadisi'nin doğal SİT alanı olması yönünde yapılan başvuruyu kabul etmeyen Trabzon Kültür ve Tabiat Varl ıkları Koruma Kurulu kararını

Bu arada Çevre ve Orman Bakanl ığı ÇED ve Planlama Genel Müdürlüğü, yürütmenin durdurulması ve iptal kararlarına karşılık, bu kararların gereğinin yerine