• Sonuç bulunamadı

Kütüphanelerarası İşbirliğinin Gerçekleştirilemeyen Vaadi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kütüphanelerarası İşbirliğinin Gerçekleştirilemeyen Vaadi"

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Hakemsiz Yazılar Türk Kütüphaneciliği 15, 2 (2001), 194-204

Kütüphanelerarası İşbirliğinin Gerçekleştirilemeyen

Vaadi*

Jordan M. Scepanski

Çev. Mehmet Emin Küçük***

Öz

Kütüphanelerarasıişbirliği günümüzde deönemini sürdürmektedir ve bu konuda yapılabilecek birçok çalışma sözkonusudur. Bu sunuşta, kütüphanelerarası işbir-liğindeki başarsız deneyimleryanındabaşarılardansöz edilmiş ve bundan sonra neler yapılabileceği konusunda önerilere yer verilmiştir.

Tünaydındostlar, eski mesai arkadaşlarım veAnkaralı kütüphaneciler. Size ko­

nuşma yapmak üzere davet edilmekten ve sizinle birlikte olmaktan büyük bir

mutluluk duymaktayım. Bana, Türkiye’deağlarve konsorsiyumlara artan bir il­

gininolduğu söylendi. Birleşik Devletler’de birkütüphane ortaklığına başkanlık etmem nedeniyle, sizlere konuşma fırsatını memnuniyetle karşıladım. Şu ya da bu şekilde 30 yıldan fazla birsüredirortaklıkgirişimlerindeçalışmış birisiolarak görüşlerimi paylaşmak, meslek olarak birlikte nasıl çalıştığımızailişkin gözlem­

lerimi aktarmakisterim. Mesleki yaşamımın büyük kısmını akademik kütüpha­

nelerde geçirdim ve mesleki yaşamımneredeyse daima ekip çalışmasını veişbir­ liğini özendirme unsurlarınıiçermiştir. Bir çok idarecinin yaptığı gibi, birlikte ça­

lıştığım meslektaşlarımvesorumlu olduğum personel arasında ekip yaklaşımını

geliştirmeye çalıştım. Önce, oldukça büyük ve önemli işbirliği kurumu, Ameri­ kan KütüphanelerDemeği’nde çalıştım. 1970’lerdeALA’nın personeliydim ve

ALA’da kütüphanelerin kullanıcılarına verdikleri hizmetleri geliştirmek üzere, her türden kütüphane ve kütüphanecilerlebirlikte çalıştım. Sanırım, normal ola­ rak, kütüphane derneklerini işbirliği kurumlan olarak görmeyiz. Ancak, doğal

olarak bu demekler, ortak çalışmalarla, üyelerinin amaçlarına ulaşmaları için

TKD dizi konferansları kapsamında, 8 Mayıs 2001 tarihinde sunulan konferansın çeviri metni. Executive Director, The Triangle Research Libraries Network (TRLN).

Yrd. Doç. Dr. Mehmet Emin Küçük, Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Kütüphanecilik Bölümü Öğretim Üyesidir; e-posta: mkucuk@hacettepe.edu.tr

(2)

oluşturulmuşlardır ve işbirliği kurumlandır. Daha sonra, akademik kütüphane

dünyasının seçkin ortaklıklanndan olan Nashville, Tennessee’deki “The Joint University Libraries” için çalıştım. Bilindiği üzere JUL, oluşturulduğu dönemde AB D’de o güne kadar görülen en farklı kütüphaneierarası işbirliği girişimiydi. Georgia Peabody College for Teachers, Scarritt College ve Vanderbilt Univer­ sity’iiçeren üç ayn yükseköğretim kurumunun yaran için tümleşik biçimdeyö­ netilen tek kütüphanesistemiydi. JUL tam potansiyelini hiç bir zaman gerçekleş­ tirmemesine rağmen, ortak kütüphane hizmetlerinde ilginç ve görkemli bir dene­

meydi. 1980 ve 1990’larda Kaliforniyadışındaki sorumluluklanm, temel olarak

büyükbir devlet yükseköğretim kurumundakütüphaneyöneticisinin sorumluluk- lanndan ibaretti. Fakat bu, diğer kuramlarda çalışan meslektaşlanmlaeşgüdüm­

lü programlann tasanmı ve takip edilmesinde, ve değişik tip kütüphane ağlan üzerinde yeralan devletkütüphanesinde çalışmak demekti. Birleşik Devletler’in batı kıyısındaki görevimin sonuna doğra, California State Üniversitesi’nin 23 kampüsüarasında işbirliğiniyaygınlaştırmak üzereCalifornia StateÜniversitesi

Rektörlüğündeyaklaşık 1 yıl çalıştım. Şuanda, en azından ortak derme geliştir­ mede, kütüphaneierarası işbirliği modeliolarak oluşturulmuş Triangle Research Libraries Network (TRLN)’de çalışıyorum. Ve meslek yaşamım boyunca bilgi kaynaklannadaha iyi erişim sağlamak için yerel ve bölgesel çabalann içinde yer

aldım.

Özetle, kütüphaneierarası işbirliğini, belki de bilinçli olarak seçilmemiş (en azındanbaşlangıçta bir seçimim değildi) fakat sonradanson derece önemli oldu­ ğunugördüğüm vebazıhüsranlarına rağmen,parçası olmaktan mutluluk duydu­

ğum, uzmanlık alanım olarakgörmekteyim. Kütüphaneler ve kütüphaneciler ara­ sı işbirliğini çok önemligörmem nedeniyle bu öğleden sonrasize,birlikte nasıl daha iyiçalışabileceğimizkonusunda düşündüklerimi aktarmayı tercih ettim.

Bu konuşmada Türkiye’de nasıl işbirliğine gitmeniz gerektiği konusundadü­

şündüklerimi aktarma gibi bir niyetim yok. Anadolu Üniversiteleri Kütüphane Konsorsiyumu’nun oluşturulmasını ve devam eden elektronik kaynaklar lisans

anlaşmasına ortakkatılmaçabalarını ilgi ileizlemeklebirlikte, neyi nasıl yapma­

nız konusunda ne düşündüğümü söylemek üzere burada değilim. Kendi koşulla­ rınızı, en iyi siz vemeslektaşlarınız bilir. Hepbirlikte nasıldaha iyi şeyler yapa­ bileceğimiz üzerine konuşmak istiyorum.

Size, özellikleAmerika’nın güneyinde yaşarken bir çok versiyonunu duydu­ ğum, birhikayeyi anlatmama izinveriniz.Yorumlardan birini, Vanderbilt Üniver­

sitesi’nin eski rektörlerinden, bir dönem patronlarımdan, Joe Wyatt tarafından 1998 yılında Cronicle of HigherEducation’da kaleme alınmış görüş yazısında gördüm. Wyatt’m yazısından okuyorum:

“Yıllar önce, şimdi adı bilinmeyen Kongre üyesi kendisine yanıt vermesi

amacıyla bir seçmenin sormuş olduğu“Wiski hakkında ne düşünüyorsun?” soru­ sunaşu yanıtıverir. “Eğer şeytanın içkisini kastediyorsan, kötülük kaynağı,ma­

(3)

196 Hakemsiz Yazılar / Jordan M. Scepanski sumiyeti yok eden canavar, iktidar kaybetme nedeni, namus dağından gelen çıp­

lak erkek ve kadınlar,acizlik ve alçaklığındipsiz kuyusunda hoyratyaşamdemek

ve ben tüm gücümle buna karşıyım”. Veekler, “Fakat, insanın neşesini ve mut­

luluğu artıranve yaşamdaki kırgınlıklarını ve acılarını unutturan içkiyi kastedi­ yorsan; küçük özürlü çocuklarımıza, yaşlı ve kimsesizlerimizebakmak için, oto­

yollar ve okullar inşaetmek için hâzineye milyonlarcadolar akıtan içkiden söz

ediyorsanben ondan yanayım”.

Kütüphanelerarası İşbirliğinin Bilinen Başarısı

Yukarıdaki hikayeyi hatırladığında, Wyatt Amerikan üniversitelerinde spor ve akademisyenlerinkonuyagösterdikleri şizofrenik tavırüzerine bir yazıyazmak­

tadır. Ben size, yukarıdaki kanun yapıcının içki hakkındaki görüşünün,bizlerin

kütüphanelerarası işbirliği hakkındakigörüşlerimizin benzer birşekilde kararsız olduğunu ifade etmekisterim.BirleşikDevletler’de bizler, kullanıcılarımıza, ül­

kenin neresinde olursa olsun (hatta dünyada) bilgikaynaklarını sağlayabilme ye­ teneğimizle övündük ve kütüphanelerarası ödünç verme yapılarını eyaletler ara­

sı etkileyici otoyol sistemimizlekarşılaştırdık. Bunu işbirliğinin ender örneğiola­

rakgösteririz. OCLC gibi işbirliği, birzamanlardünyadaki en büyük ikinci veri-

tabanı (belki hala öyle) olarakifadeedildi, sadece havayolları endüstrisi için

ge-çerliydi. Toplumsal kurumlann çoğuyla karşılaştırıldığında kütüphanelerinişbir­

liğinin erdemli bir örnek olduğunusöylemek doğrudur. UniversityBusinessisim­

li derginin editör köşesinde kütüphaneci olmayan JeffreyKittay tarafından kale­

me alman yazıdaşöyle denilmektedir: “...yükseköğretimin hiçbir birimi,kütüp­

hanelerkadar gündelik kararvermederehberlik eden ilkeler olarak erişim ve hiz­

met amaçlarıylailişkilideğildir... Bunun nedeni, kütüphanelerin ilkelerden ödün

vermeden, uygulamalarla başa çıkmanın yolu olan işbirliği geleneğiyle uzunca

bir süredir iç içeolmalarıdır. Kamu görevinde açık görüşün güce,hatta ekonomik

güce dönüşebileceğini keşfettiler vebundan hepimiz ders çıkarabiliriz”.

Kittay’in sözünü ettiği “ekonomik güç” kesinlikle, son yıllarda kütüphane

konsorsiyumlarının elektronikveritabanlarınınkullanımındaki lisans anlaşmala­

rının gerçekleştirilmesindebaşarılmıştır. Hepimiz, birazdagururla,ortak çabala­

rın sonucunda elde ettiğimiz ekonomi ve hizmetlerin doğruluğuna işaret ediyo­ ruz. Kendibaşımıza bunları elde edebilmemiz olanaksız olmasa bile oldukça güç

olacaktı. Ancak hala, eğitim, öğrenme ve boş zamanları değerlendirme materyal­

lerine yaygın erişimde, tüm meslektaşlarımızı bir araya getirmek için,birlikteça­

lışmakonusunda yapabileceğimiz herşeyiyaptığımızıgerçekten söyleyebilir mi­ yiz? Toplumlarımızda birçok kişininyararlanacağı bilgi sistemlerinin oluşturul­ masına, değişik rakiplerin karışmasına izin verdiğimizi söyleyebilir miyiz? Çoğu

(4)

liyografık imparatorluk yaratıcıları”olduğumuzu inkar edebilirmiyiz? İşimizin

tamamınaçok az katkısını gördüğümüz seçmenlerin katkısını sağlamakonusun­

da her türlü çabayı gösterdiğimizi söyleyebilir miyiz? Sanmıyorum.

Engeller ve Darboğazlar

Çalıştığımkurumun(TRLN) dört üyesinden biri olan Duke Üniversitesi Kütüp­

hane Müdürü David Ferriero mesleğinin ilk yıllarında Massachusetts Institute of

Technology’de çalışırkenOCLC’nin kütüphanelerarası ödünç verme sisteminin

geliştirilmesinde çalışmıştır. Uzun yıllarboyuncaDavid, işbirliği çalışmalarına ev sahipliği yapma ve gözleme şansına sahipolmuştur. Geçen yıl onunlayaptı­

ğım bir konuşmada bana yaratıcıişbirliğini gerçekleştirmede sorunun teknolojik

değil kültürel,sosyal ve politik olduğunu söyledi. Gerçek işbirliğinin nadir oldu­ ğunuve gerçekleştirmenin önünde büyük engellerinolduğunu söyledi. Buengel­ lernelerdir? 1998 yılında Azerbaycan’da katıldığım, kütüphanelerarası işbirliği

ve demek kurulması hakkındaki çalışma grubunda, yeni kurulan meslek grubuna

işbirliğiniengelleyen unsurların arasında mesafe, hizmetçevresi, maddi kaynak­

lar, kullanıcı tipleri,bireyselvekurumsal çekişmeler ve tembellik olduğunu söy­ ledim.

Genişcoğrafıkalanlarda işbirliği yapmak gerçekten güçtür. Benim konsorsi­ yumumun diğerlerine göre en önemli avantajlarından biri, bana göreyeterince

yararlanamadığımıztaraf,kurumlann birbirine olan yakınlığıdır. Mesafekütüp- hanelerarasıişbirliğindebiretkendir ve kiminle nasıl işbirliğine gireceğimizi et­

kiler fakat olumsuz etkisi azaltılabilir. 13 CIC kurumundaki ( ortabatı Ameri­ ka’daki Comittee on InstitutionalCooperation) kütüphane, ülkemdeki en büyük

üniversitelerin kütüphaneleridir ve neredeyse 1300 kilometrelik mesafedeişbir­ liği yapabilmenin yollarını bulmuşlardır.Daha hantalve karmaşık durumdayken,

benim daha önce isimlendirdiğim“kıtadaişbirliği”ni göstermeküzere, 1990’la- nn ortalarında California State University, City University of Newyork ve State

University of New York telifhaklan, veritabanı lisanslan,uzaktan eğitim ve per­ soneleğitimi konulannda birlikte çalıştılar. KuzeybatıAmerika, Kanada ve Av­ rupa’da uluslararası düzeyde işbirliği örneklerini gösteren kütüphaneler vardır. Meslektaşlarla yaratıcı işbirliğindeki mücadele, işbirliği programlanmn ve ya­ kınlığın zorunluluk olmadığı faaliyet ya da teknolojinin mesafe engellerini en aza indirebileceği alanlann belirlenmesinden çokbaşka alanlarataşınmıştır.

Akademik kütüphaneler ve halk kütüphaneleri arasında işbirliği ya da bir tü­

rün kendiiçinde ve diğer türlerle işbirliği, hizmetlerinnasıl verileceği, kullanıcı­

ların bilgi gereksinimleri ya da maddi kaynaklardaki mevcut farklılıklar nede­ niyle genellikle olanaksız olarakgörülür. Benim ülkemde, sık sık, bir akademik

(5)

198 Hakemsiz Yazılar / Jordan M. Scepanski

ğını gösteren eğitim kurumu olduğu söylenir ve bu yüzden bir şekilde halk ve özel kütüphanelerle yakın ilişki engellenebilir mi? Günümüzde neredeyse tüm kütüphane türlerindebilgiokur-yazarlığına büyük önem verildiğini görmekteyiz

ve sürekli eğitime ilginin giderek artmasıyla, yükseköğretim otoritelerinin kolej ve üniversitelerin parçasıbulundukları toplumla dahafazla kaynaşması konusun­

daki direktifleriyle bu gerçekten daha fazla savunulabilecek bir durum mudur? Ferriero, işbirliğinde bizebenzeyen kurumlarla eşit haklarda işbirliğinde direndi­

ğimizi iddia eder. Der ki;“kütüphaneler oluşturdukları konsorsiyumların geniş­ letilmesinde,bazı istisnalar hariç, işbirliği düzenlemelerine geleneksel olmayan

ortaklarım katmakla iyi bir iş yapmazlar”. Öyle ki, örneğin,ortaöğretim düzeyin­ deki öğrencilere, hizmetinönemine sözde bağlılık gösterilmesinerağmen, çokaz üniversite kütüphanesi kendi hizmet bölgesindekilise öğrencilerine yönelik aktif

ödünç verme ve eğitim programına sahiptir. Ancak Duke University bu saptama­ nın dışındadır. Duke başkanı Nan Keohane, AT&T Campus Alliance’in konuk

yazar köşesinde “Bilgi okur-yazarlığından ve Bilgi bilgeliği (information wis- dom)”ndan söz eder (http://www.att.com/campusalliance/keohaneshow.html). Yazısında, “kütüphanecilerin bizlere öğreteceğişeyler vardır”, “kendileriniyeni­ leyerek teknolojiye geçişte çoğumuzdan bir kuşak öndedirler...Kütüphaneciler çok uzun süredirbilgi işinin içindedirler” ve “bunu bilgi patlamasıyla, eleştirel düşünme becerileriyle gösterirler...üstün duruma gelmişlerdir” der. Duke, bilgi alanında gereksinim duyulan eleştirel düşünme yeteneği gereksinimine, devlet

okullarındaki eğitim değişim birimlerine yardımcı olmak üzere, bilgisayar dene­ yimi olmayan ya dasınırlı olan öğretmenlerin eğitiminde, kütüphanecilerin gö­ revlendirilmesi şeklinde katkısıolmuştur.

Fakat, kaçtoplum akademik ve halk,halkve okul, okul ve akademik dünya­

lar arasındaki bilgi engellerini ortadan kaldırmak için gerçekten çaba göstermek­

tedir? Diğer hizmetleriarasında değil, bağımsızbiryöntem (program) olarakde­ mek istiyorum. Kaç yerde iki farklı türdeki kütüphane, binaları fiziksel olarak

paylaşmaktadırlar? Farklı büyüklüklerdeki çevrimiçi kütüphane sistemlerinin

toptan entegrasyonu örneklerimiz nerededir? Neden aynı olmasa bile benzer

programlara sahip, bazen yürüme mesafesindeki kütüphanelerde sağlama, kata­

loglama,eğitim, sayısallaştırma, bakım ve korumada mevcut personelin ortak ça­

lışmasını finanse etmeyiz? Birhalk ve üniversite kütüphanesinin akademik ve halktan kullanıcıların hizmet gereksinimleri ve buluşma mekanlarına yönelik

olarak yaratıcı çözüm girişimi yaptığında (benim ülkemde San Jose (Califor­ nia)’de bunu yapan bir halk ve üniversitekütüphanesi var)en acımasızeleştiri ni­

çin mesleğin içinden gelir? Bir defasında, parçası bulunduğumuz yükseköğretim sitemindekidiğerkütüphaneyle,bağımsızişbirliğini yaygınlaştırmaya çalışırken, diğer kütüphanenin “aşağı” görülmesi nedeniyle personelin çalışmaya direnç göstermesi ilginç birdeneyimdi. Kötü bir tesadüf olarak, aynı zamanda, yakını­ mızdakibir araştırma kurumuyla olası işbirliğinin yollarını ararken kütüphane­

(6)

mizin benzer bir tavrıyla karşılaştım. Okul kütüphaneleriyle çalışmak çok zor

olarak görülürken, özel kütüphanelerleçalışmak tek taraflı olarak ve bizebenze­ yen kütüphanelerle çalışmaktakendiesas kullanıcılarımıza verdiğimizhizmetle­ re karışılması gibi görülür. “Gerçek işbirliği”ne karşı birçokgörüş olmasına ve bunlardadoğruluk payı olmasınarağmen, bunların abartıldığınainanıyorum.

Belki de, anlamlı bir işbirliğinin önündeki en büyük engellerkişisel, mesleki

ve kurumsal çekişmedir. Koç Üniversitesi’nden Jane Lindley’nin Bilgi Dünya­

sı’mnson sayısındakiyazısında belirtmişolduğu“iş birliğinden ziyadeyarışma, en iyi ve en büyükkütüphaneye sahip olmaya çalışma kaygısı” durumunun Tür­

kiye’de de olduğunuilgiyle okudum. Bireylerin,bir başkası iyi gözükeceği ya da

kredisi artacağı sonucunu çıkarmasınedeniyle sık sık yeni hizmet düzenlemeleri

yok edilmekte ya da yenilik getirecek projeler reddedilmektedir. Genellikle, en azından benim ülkemde, herkesin faydalanacağı programların geliştirilmesine katılmada, maddi kaynaklar ve kontrat arenasında ya da öğrenci kabul arenasın­

dayadabasketbol arenasında mücadeleye izin veririz. Başarılı işbirliği çalışma­ larının başlatılmasıkuramlardakiidari görevlerde bulunan etkin bireylerin lider­

liğinigerektirir ve bu çok prestijli olarak görülür. Ne yazık kietraftaHugh Atkin­ son gibi çokazkütüphaneci var. Hugh Atkinson, eyalet düzeyinde farklıtürler­

deki kütüphaneleri içerensistem kurulduğunda Illinois Urbana Campaign kütüp­ hanesinin başındaydı.Atkinson,Kuzey Amerika’daki devletyükseköğretimku­ ramlarındakien büyükkütüphaneninve dünyadaki en büyüklerden birinin,Illi­

nois eyaletinin en büyükkütüphanesininmüdürü olarak böyle bir sistemin ger­ çekleştirilmesi kredi ve şöhretinieldeetti. Önerilen düzenlemenin kendi

kuramu-na getireceği bir şeyinolmadığını söyleyebilirdi.Sadece Yale ve Harvard Üniver­ sitelerinin Illinois Merkez Kütüphanesinden daha fazlakitabı olduğunu söyleye­ bilirdi. Illinois’dekidiğer kütüphanelerle işbirliği yapmaya gerek olmadığını söy­

leyebilirdi. Aksine, fakülteyle, yöneticilerle, kütüphane kurullarıyla vekendi kü­ tüphanesindeki personelle işbirliğinin herkesin yararına olduğunu ve herkesin katkıda bulunabileceğinitartışmayı tercih etti.Çoğumuz ve çoğunuz kendiyön­ temlerimizle işbirliğiniileri götürme konumundayız. ÇokazımızIllinois Üniver­

sitesi Kütüphanesibüyüklüğündeki kütüphanede çalışırken, çoğumuzun kurumu

kendi topluluklarında lider konumundadır. Küçükya da kendineyetmedeyeterli olamayan kütüphanelerle işbirliğini savunmak ya da işbirliğinin birkütüphane­

nin kendi kullanıcılarının yaran için yapıldığını kabul etmemek, büyükolan kü­ tüphanenin karşı çıkması durumunda zor olacaktır. Mutlaka, Illinois Üniversite­

sinde olduğu gibi, böylebirdüzenlemeden sizinkurumunuzun hissesine düşen önemli yararlann olması olasıdır.

(7)

200 Hakemsiz Yazılar / Jordan M. Scepanski Teknolojik İşbirliği Olanakları

Bu noktada, farklı kütüphanetürleriyada aynı kütüphane türüarasında işbirliği­ ne aday olabilecek işbirliği program ve projelerinin daha özel örneklerini göz önüne getirmeme izin veriniz. Bunların hepsi her durumda ya da her zaman uy­ gulamayaelverişli değildir. Bunlarörneklerdir. Teknolojinin temel alındığı bazı

olanaklarla başlıyorum.

Otomatikleştirme işlemleri,kütüphanelerarası işbirliği için verimli toprak gi­ bidir. Bir başka deyişle yapması oldukça kolaydır. 1960 ve 1970’lerin Birleşik

Devletler’de bilgi işlemin yüksek maliyetive kütüphanelerdeuzmanlığın görece­

li eksikliğibir araya gelince teknolojik işbirliği cazip hale geldi.Bana bağlı ku­ rumlar bunun güzel birörneğini oluşturur. TRLN geçmişini 1930’larda Duke ve UNC-Chapel Hill tarafından başlatılan ortak derme geliştirme anlaşmalarına ka­ dar geri götürmekten hoşlansa da, konsorsiyumun resmi kuruluşu, bu iki kuru­

mun bir çevrimiçi kütüphanesistemini kurulmasında North Carolina State Üni­ versitesi’ne katıldığı 1977 yılında gerçekleşmiştir. Günümüzde teknolojik olarak işbirliği yaparken, personeli işbirliği halinde kullanmanın avantajından yeterince yararlanmıyoruz. OCLC’nin kuruluşunu hatırlayacak olursak;maliyette tasarru­

fun gerçekleştirilmesinde en büyük yollardan biriydi; kütüphaneler, pahalı bilgi işlem araçlarınailaveten pahalıuzmanlaşmış kataloglama personelini ve teknik uzmanları paylaştılar. Bilgi işleminucuzve teknikuzmanlığın pahalı olduğu gü­

nümüzde (en azından benim ülkemde böyle) mücadelemiz kıtinsan kaynakları­

nı paylaşmanın yollarını bulmakyönündedir.

Daha önce belirtildiği gibi, bir grup kütüphane aynı sistemi paylaşabilirler,

programlarının gereksinimleri doğrultusunda verilerini bir araya getirebilirler ya

da parçalara ayırabilirler. Bunun tamamıyla yeni bir fikir olmadığını biliyorum

ve bir dizi kurum belki de Türkiye’dekiler tam olarak bunu yapıyorlar.Benim ül­

kemde iki yıllık yüksekokullar birkaç yıldır bu yaklaşımıgösteriyorlar.Fakat bir çok büyük kurum için ve farklı türdeki kütüphanelerinbulunduğu bir yapıda böy­ le birşey yapmak olağandeğildir. Bana göre bu türdebirişbirliği kütüphane oto­ masyonunilk yıllarında yapılantürdendir. Bilindiği üzeresüreklisistemleri gün­

celleme gereksinimiyle ve teknik personeli sağlamada devam eden bir yarışla

karşı karşıyayız. Merkezi bilgi işlem ortaklıkları, hızı yakalayabilmede ekono­ mik çözümler sunmaktadır. Fakat, birtaraftan para tasarrufu sağlamak, bir taraf­ tanda iyi hizmet vermek isteyeceksinizve diğer taraftan toplu sistem entegras­ yonuna girmeyeceksiniz. Böyle bir şey olmaz. Basitçe bilgi teknolojisipersone­

linin paylaşımındahissenize düşenialırsınız ya da bir dizi çevrimiçi sistem hiz­

metlerini, bu işi yapmak isteyen daha büyük kütüphanelere, mevcut konsorsi­ yumlara ya datümleşik kütüphane sistem satıcılarına ihale edebilirsiniz. Kütüp­ hane,arşiv ve diğer az kullanılan materyalin depolanması,bir işbirliği çalışması

(8)

nedepolamafaaliyetlerinin bilgi işlem verobot yeteneklerini birarayagetirme­ si nedeniyle bir teknolojik işbirliği olanağı olarak görüyorum. Northridge’deki

CaliforniaStateÜniversitesi kütüphane materyalinin kompakt birbiçimde depo­ lama ve bunlarahızlı erişimde yeni (yenilikçi) yöntemlere öncülük etti. Fahiş bir

pahalılıkta olmamakla birlikte böylebirolanak bir çok küçük kütüphane içinola­ naksızdır ve ortak finansman oluşturmaya iyibiradaydır.Mississippi Nehri kıyı­ sında,Minnesota Üniversitesi’nin bir dizi kurumun dermesini kıyıboyunca dizi­ li kireçtaşı mağaralarındadepolamafaaliyetlerinihayranlıkla okudum.

Bugünlerde ziyaret edilen Birleşik Devletler’in her kütüphanesinde birdizi sayısallaştırma projesi yürütülmektedir.Büyük kurumların çoğudermelerinin bir

bölümünü tarama(scan) ve dönüştürme çabasıiçindedir. Bu türbir faaliyet, kü­ tüphaneler için önem gösterirken, özel ve eşsiz dermelere dünya çapında erişim

olanağı sunarken, pahalı sayısallaştırma araçlarına, işleri yapacakpersonele ve

bu işlemlerin yönetimine yapılan yatırımınekonomikolduğunainanmıyorum. İş­

te yine farklı tür ve büyüklükteki kütüphanelerin birlikte çalışabileceği bir alan daha karşımıza çıkıyor. Tekraryine, dış kaynakların kullanılabileceği iyi birfa­

aliyet.

Burada, olası dış kaynak kullanımından iki defasöz etmem nedeniyle, belki debir süreiçinkonumolan kütüphanelerarası işbirliğinden uzaklaşarak kütüpha­ nelerin,dış kaynak kullanımı(outsourcing)konusunu dahaciddi elealmaları ge­ rektiğini söylemeliyim. BirleşikDevletler National Public Radio’da yayınlanan

“Marketplace” isimli programda, Jeremy Rifkin isimli birfuturist “kapitalizm,

ürün vemal satın alma kavramının yerini, sadece kullanmave yaşamaiçin para

harcamakavramına bıraktığı temel birdeğişimden geçmektedir” demiştir. Örne­

ğin, demektedir ki, benim ülkemdearabaşirketleri arabaları satmaktanziyade ki­ ralamayı (leasing) tercih etmektedirler, böylece aradaki ilişki süreklilik kazanır. Der ki; “Nike spor ayakkabısı ticaretinde değildir, aslında, imaj ticareti yapmak­

tadır”. Burada, Rifkin’in söyledikleri doğru olmasına rağmen,bunların kütüpha­ nelerdekiyansımasınıtartışmayacağım,bu ayrı bir konferans konusu olabilir,fa­ kat kütüphanelerde yapmaktaolduğumuz bir çok şeyin daha ucuza ( daha kalite­

siz değil) yapılabileceğini düşünmek oldukça ilginç.

Elektronik projelerdeki işbirliğine dönecek olursak, sayısal arşivleme girişim­ leri hakkında neler söylenebilir? Kendi bilimselyayınlarım depolama ve bakımı­

nı yapmadaniçin daha fazla üniversite (belki de kütüphanecilerinin önderliğin­

de) bir araya gelmez?

Diğer İşbirliği Olanakları

İşbirliğiyapılmasıdurumunda ekonomi sağlayacak diğeralanlara bakacak olur­

(9)

202 Hakemsiz Yazılar t Jordan M. Scepanski

neler söylenebilir? Günümüzde ve bu çağda, üniversite kütüphanelerinde bile,

uzmanlaşmış,özelliklenadir dillerden birini bilen ve diğerbecerileresahip per­

sonelin herkütüphanede istihdamına (duplikasyonuna) gerek varmıdır? Teknik hizmet işlemlerinin birleştirilmesinden kütüphane programlarımız niçin yararla­ namaz? Tekrar edecek olursak bunlar yeni fikirler değildir. Okullar ve bizim Amerika’da community colleges dediğimiz yüksek okullar vediğerleri bu işbir­ liğini yıllardır yapmaktadırlar. Büyük kütüphanelerin de uzmanlarını paylaşma­

da işbirliğine gidebileceklerini düşünüyorum. Ya da bu, modasıgeçmişbirfikir

midir? Materyallerimizeyönelik işlemlerde dış kaynaklardan yararlanmayıdaha

ciddi düşünmeli miyiz?

Daha önce, personeli ortak kullanmada kütüphanelerimizin çok az işbirliği yaptığını söylemiştim. Güney Asya araştırmaları alanındaTRLN kurumlan ara­

sında böylebir yaklaşımı denemeyi umuyoruz vedört kampüsümüzde çalışacak bir bibliyografyauzmanı arıyoruz. Eğer bunu yapabilirsek, diğer alanları da de­

neyeceğiz. Fakat, bu şekilde eleman çalıştırmanın sadece araştırma alanlarında

ya da diğer alanlar veyafonksiyonlarla sınırlıolacağını düşünmüyorum. Kütüp­ hanelerin benzer personele ihtiyacı olduğu her yerde ya da teknolojinin uygun personel becerisini bir arayagetirmedeyardımcıolabileceğiyerlerde, kütüphane­ ler, bu türbir düzenlemeyi yapabilecek durumdadır. Ortak personel atamasını dü­ şünmeliyiz. Birkütüphanekonsorsiyumu tarafından haftanın yedi günü verilecek

çevrimiçi müracaat hizmeti hakkında ne düşünürsünüz?

Uzaktan eğitim, ülkemdekitümvedünyadaki bazı yükseköğretim kurumu yö­ neticilerinin ajandasındadır ve uzaktan eğitimde kütüphane desteğinin önemi herkesçe kabul edilmektedir. Yöneticilerin çoğu, yetişkin öğrenci ve geleneksel öğrencilere yönelik olarak kurumlar arasında yoğunbirrekabetin olacağına inan­ maktadır. Öğrencilere yönelik rekabetin olacağını kabul etsenizbile, bu kullanı­

cılara hizmetvermedekütüphanelerimiz rekabetetmek zorunda mıdır? Bu, der­ melerimizigeliştirmede bazılarımızın şu anda sahip olduğuanlaşmaları gerçek­

leştirebileceğimiz bir başka alandeğil midir? Gerçekten de dermelerimizi oluş­ turduğumuzyöntemleri göz önünealırsak,en azından bazıkonularda bu tür dü­ zenlemeleriyapmamızgerekmeyecekmi?

Kütüphane binalarımızın ortak kullanımına ne dersiniz?Evet, bazı kütüpha­

nelerin ortakfaaliyet planlamasıyla meşgul olduğunubiliyorum, fakat bunlar na­ dir uygulamalardır. BirleşikDevletler’de, sanırım, okul temelli halk kütüphanesi fikrine geri dönme zamanıdır.İlk ve ortaöğretim öğrencilerinin bilgigereksinim­ lerini karşılamak için halk kütüphanesinin bir bölümün bu faaliyet için tasarlan­

ması yaklaşık 30 yıl öncesinin ihtilaf konusu değil miydi? San Jose, Califor­ nia’da ve Florida’daikiyerde olduğu gibi olanaklarınortak kullanımı girişimi ni­

çin olmasın?

(10)

Bakımve koruma hizmetleri, felekate hazırolmave personel gelişiminde iş­ birliğine ne dersiniz? Her zaman tek başına yapılacağını farz ettiğimiz şeylerin işbirliği halinde dahaetkin olarak yapılacağını, bildiğimizalanlarda yapılmasına

ne dersiniz? Yadatektekkütüphanelerimizdeyapmayı istediğimiz ancak kaynak

yokluğu nedeniyle yapamadığımız şeylere ne dersiniz? Diyebilirimki, işbirliği­

ne uygun olarak tanımlayabileceğimiz yüzlerce şey vardır. Fakat,işbirliğinegit­ mek kütüphanelerimiz ve kendimizhakkında farklı bir biçimde düşünmeyi ge­ rektirecektir.

Daha önce ifade ettiğim gibi, meslekolarak, birlikte çalışmaktan ziyade bu konudakidileklerimiziortaya koymaktayız. Yıllar önce, çalıştığımüniversitede fakültegeliştirme programına liderlik eden bir psikologla ortakbirmakale yaz­

dım.Bu kişi, fakülte öğretimelemanlarının fonksiyon ve davranışlarım,üniver­

sitedekikütüphanecilerle karşılaştırmada epey birzaman harcadı.Çalışması,kü­

tüphaneciler ve öğretim elemanlarının ortak bir çoknoktasıolduğunuortaya koy­ du.Fakatçarpıcı birfarklılık ortaya çıktı. Kütüphaneciler takımçalışması ve or­

tak çalışma çevresine öğretimelemanlarındandaha fazla değer vermekteydiler. Bueğilim kütüphanemizde,konsorsiyumumuzda ve bir çok ortak faaliyetimizde kendini göstermiştir.Gereksinim duymakla birliktetakım çalışmasına yönelik di­ ğer fırsatları, geniş çaplı işbirliği için fırsatları incelemeliyiz.

İdeali Gerçekleştirmek

American Libraries’in Nisan 2000 sayısında editöre gönderilen bir mektupta, New Jersey eyaletindeki RutgersÜniversitesi’nden Samon Soong şöyledemek­ tedir; “...farkları yokedici olarak konsorsiyum herkatılımcı kütüphaneninbilgi­

ye erişimini geliştiren güçlü bir düzenlemedir.” Fakat eğer tam bir konsorsiyum idealini gerçekleştireceksek, buşaşırtıcı teknolojik değişim döneminde,kütüpha­ nelerin önemli misyonunu ileriye taşımak ortak çabamızsa, daha iyi ve yaygın hizmetler içinotonomimizinbir kısmından fedakarlık etmeyehazır olmak duru­

mundayız. Olaylara geniş açıdan bakmaya hazır olmalıyız, kullanıcılarımıza

özen göstermeliyiz. Konsorsiyum konusunda, aktarmak için maddi kaynaklan sağlayanlarla ve üst makamlarla iletişim kurmaya hazırolmalıyız.

Daha önce sözü edilen University Business’in aynı editör köşesinde, Jeffrey Kittay aynca şunu söylemiştir; “...eğitimi bir üst düzeye çıkarmak [ben buraya

kütüphanehizmetlerini koyuyorum] ne kadar güçlü, zengin ya da iddialıolursa

olsun tekbaşına bir kurumun başarabileceğibirşeydeğildir”.

Eski öğrencim ve şu anda bir meslektaşımve arkadaşım olan YaşarTontage­ çen Ağustos’taKudüs’teki IFLAkonferansında sunmuş olduğu bildirisinde Türk üniversitekütüphanelerinde elektronikkaynaklara yönelik derme geliştirme ça­

Referanslar

Benzer Belgeler

• Proje ba şarısız bir şekilde ayrıntılandırılmıştır; CBA’in öneminin ihmal edilmesi (gerçek ortak finansman oran ı, ücret politikas ı-işletme maliyeti

*Örnek: Bir A doğal sayısı; 18,20,24 sayılarına ayrı ayrı bölündüğünde kalan

Açlýk safra kesesi hacmi ve ejeksiyon fraksiyonu ortalamalarý açýsýndan ÝBS ve kontrol gruplarý arasýnda istatistiksel anlamlý bir fark bulunmamasýna raðmen, tokluk safra

Bunun sonucu olarak bir grubun üyelerinin tamamını belli özelliklerle tanımlayan (tüm Müslümanlar şöyle, tüm Hindular böyle gibi) abartılı ve toptancı

Horizontal göz hareketlerinin düzenlendiği inferior pons tegmentumundaki paramedyan pontin retiküler formasyon, mediyal longitidunal fasikül ve altıncı kraniyal sinir nükleusu

En az yüz yıllık perspektifi olan; Bir Kuşak - Bir Yol Projesinin, Asya, Afrika ve Avrupa’yı kara deniz ve demiryolları ile entegre edeceği, projenin hat üzerinde bulunan

Evsel atık yüke bağlı olarak nehrin anyonik deterjan yükünün de arttığı düşünülerek, Küçük Menderes Nehrindeki anyonik deterjan kirliliğini belirlemek

Bir süre sonra karınları açıkmış. Yiyecek aramaya başlamışlar. Yiyecek ararken birbirlerinden uzaklaştıklarının farkına bile varamamışlar.