• Sonuç bulunamadı

Ergenlerin problemli internet kullanımı ile akademik başarı ve ertelemeleri arasındaki ilişkinin incelenmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ergenlerin problemli internet kullanımı ile akademik başarı ve ertelemeleri arasındaki ilişkinin incelenmesi"

Copied!
99
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

i

T.C.

NECMETTİN ERBAKAN ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

EĞİTİM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BİLİM DALI

ERGENLERİN PROBLEMLİ İNTERNET KULLANIMI İLE

AKADEMİK BAŞARI VE ERTELEMELERİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN

İNCELENMESİ

Yüksek Lisans Tezi

Danışman:

Prof. Dr. ERDAL HAMARTA

Hazırlayan:

Selçuk DUMAN

(2)
(3)

ii Konya 2016

(4)

iii

(5)

iv

ÖNSÖZ

İnsanlık tarihi açısından bakıldığında internetin hayatımıza girişi henüz çok yeni olmasına rağmen çok kısa süre içerisinde internet, yaşamın her alanında vazgeçilmez unsurlardan biri olarak yerini almıştır. Her yaştan ve her sosyo-ekonomik alandan insanlar, interneti yalnızca bilgiye ulaşmak için değil, eğlenmek, sosyal ilişkiler oluşturmak, bankacılık ve finans işleri içinde kolaylıkla kullanmaktadır. İnternet, yapmamız gereken işlerin büyük bir hızla gerçekleştirmemize, uzaktaki yakınlarımızla yüz yüze iletişim kurmamıza imkân sağlamıştır. Özellikle, internetin insanlara yeni ve ideal bir kimlik vermesi, sınırsız ifade özgürlüğüne ortam sağlaması olanakları ile ergenlik dönemindeki bireylerin oldukça ilgisini çekmiştir.

Tüm bunların yanında internetin fazla ve takıntılı kullanımı yaşamımızda birtakım sorunlara da sebep olmaktadır. İnsanların internette geçirdikleri zamanı kontrol edememeleri; iş ve sosyal hayatlarında aksamalara ve problemler yaşamalarına yol açmaktadır. Bu da interneti hayatımızda problemli bir hal almasına neden olmuştur.

Bu araştırmada da ergenlerin problemli internet kullanımları ile onların akademik erteleme ve akademik başarıları arasındaki ilişki incelenmiştir.

Bu araştırmanın her aşamasında desteğini esirgemeyen, zorlandığım her an yanımda bulduğum, araştırma verilerinin analizinde dahi destek veren; başarıları, kişiliği ve çalışma azmi ile örnek aldığım tez danışmanım sayın Prof. Dr. Erdal HARARTA’ ya teşekkürlerimi sunarım.

(6)

v T.C.

NECMETTİN ERBAKAN ÜNİVERSİTESİ

Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdürlüğü

ÖZET

Bu araştırmada, ergenlerin problemli internet kullanımı ile akademik başarı ve akademik ertelemeleri arasındaki ilişki incelenmiştir.

Araştırma genel tarama modeline uygun olarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu Konya il merkezindeki liselerde eğitimlerine devam eden 392 (242 kız, 150 erkek) öğrenci oluşturmaktadır. Öğrencilerin problemli internet kullanımlarını belirlemek amacıyla, “Problemli İnternet Kullanım Ölçeği (PİKÖ)-Ergen”, akademik erteleme davranışlarını belirlemek amacıyla, “Akademik Erteleme Ölçeği” kullanılmıştır. Akademik başarılarını belirlemek amacıyla yılsonu başarı ortalamaları, kişisel bilgilerini belirlemek amacıyla ise araştırmacı tarafından geliştirilen “Kişisel Bilgiler Formu” kullanılmıştır. Verilerin analizinde t testi, tek yönlü varyans analizi, Tukey testi ve çoklu regresyon analizi kullanılmıştır.

Araştırma sonucunda; ergenlerin problemli internet kullanımı cinsiyet değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmaktadır. Erkek öğrencilerin problemli internet kullanımı ve tüm alt boyutlarındaki puan ortalamaları, kız öğrencilerden anlamlı düzeyde yüksek bulunmuştur.

Öğ

rencin

in

Adı Soyadı SELÇUK DUMAN Numarası 118301051017 Ana Bilim / Bilim

Dalı

EĞİTİM BİLİMLERİ/REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK

Programı Tezli Yüksek Lisans Tez Danışmanı PROF. DR. ERDAL HAMARTA

Tezin Adı ERGENLERİN PROBLEMLİ İNTERNET KULLANIMI İLE AKADEMİK BAŞARI VE ERTELEMELERİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ

(7)

vi

Okul türü değişkenine göre; Anadolu Lisesi öğrencilerinin internetin olumsuz sonuçları puan ortalamaları, diğer liselerdeki öğrencilerinden anlamlı düzeyde yüksek bulunmuştur. Anadolu Lisesi öğrencilerinin sosyal fayda-sosyal rahatlık puan ortalamaları Sosyal Bilimler Lisesi öğrencilerinden anlamlı düzeyde yüksek bulunmuştur. Anadolu Lisesi öğrencilerinin problemli internet kullanımı toplam puan ortalamaları Sosyal Bilimler Lisesi öğrencilerinden anlamlı düzeyde yüksek bulunmuştur.

Ergenlerin akademik erteleme puanlarının cinsiyet değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaştığı görülmüş, erkek öğrencilerin akademik ertelemeleri, kız öğrencilere göre anlamlı düzeyde daha yüksek bulunmuştur. Genel Lise ve Sosyal Bilimler Lisesi öğrencilerinin akademik erteleme puan ortalamaları ise Kız Meslek Lisesi öğrencilerinden anlamlı düzeyde yüksek bulunmuştur.

Ergenlerin akademik başarıları ile akademik erteleme puanları arasında da anlamlı düzeyde negatif ilişki bulunmuştur. Ayrıca ergenlerin problemli internet kullanımı ile akademik başarıları arasında anlamlı düzeyde negatif ilişki olduğu görülmüştür.

(8)

vii T.C.

NECMETTİN ERBAKAN ÜNİVERSİTESİ

Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdürlüğü

Öğ

rencin

in

Adı Soyadı SELÇUK DUMAN Numarası 118301051017

Ana Bilim / Bilim Dalı EĞİTİM BİLİMLERİ/REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK

Programı Tezli Yüksek Lisans Tez Danışmanı PROF. DR. ERDAL HAMARTA

Tezin İngilizce Adı

THE RESEARCH OF THE RELATİONSHİP BETWEEN PROBLEMATİC İNTERNET USE OF ADOLESCENTS AND ACADEMİC ACHİVEMENT AND PROCRASTİNATİON

SUMMARY

In this research, the relation between adolescents’ problematic internet use and academic achievement and academic procrastination have been studied.

Research has been completed by using general scanning model. Study group of this research are 392 students (242 female, 150 male) studying at high schools in Konya city center. To determine students’ problematic internet usage, “Problematic Internet Use Scale (PİKO)–Adolescent” and to determine academic procrastination habits “Academic Procrastination Scale” have been used. To determine academic achievement, academic year success average and to determine personal data, “A Personal Information Form” developed by the researcher have been used. During the analysis of the data t test, one-way analysis of variance, tukey’s test and multiple regression analysis have been used.

At the end of the research; problematic internet use of the adolescents differentiates significantly according to their gender variable. Male students’ problematic internet use and their point average in sub-dimensions are significantly higher than female students.

(9)

viii

According to school type variable; Anatolian High School students’ point average of negative results of internet has been determined significantly higher than other high schools. Anatolian High School students’ social benefits-social comfort point average has been determined significantly higher than Social Sciences High School students. Anatolian High School students’ problematic internet use total points average has been determined significantly higher than Social Sciences High School students.

Academic procrastination points of adolescents have differentiated according to gender variable and male students’ academic procrastinations have been determined significantly higher than female students. General High Schools and Social Sciences High School students’ academic procrastination points’ average have been determined significantly higher than Girls’ Vocational High School.

A significant negative relation between adolescents’ academic achievement and academic procrastination points has been determined. Also a significant negative relation between adolescents’ problematic internet usage and academic achievement has been determined.

(10)

ix

İÇİNDEKİLER

BİLİMSEL ETİK SAYFASI ...ii

TEZ KABUL FORMU ... iii

ÖNSÖZ ... iv

ÖZET ... v

SUMMARY ... vii

KISALTMALAR ... xi

ŞEKİLLER VE TABLOLAR ... xii

BÖLÜM-1 ... 1 GİRİŞ ... 1 Araştırmanın Amacı ... 8 Alt Amaçlar ... 8 Sınırlılıklar ... 8 Tanımlar ... 9 Araştırmanın Önemi ... 10 BÖLÜM II ... 11

PROBLEMLİ İNTERNET KULLANIMI ... 11

İnternet ... 11

Dünya’da ve Türkiye’de İnternet Kullanımı ... 14

Sağlıklı ve Problemli İnternet Kullanımı ... 16

İNTERNET BAĞIMLILIĞI ... 25

ERTELEME ... 30

ERTELEMEYİ AÇIKLAYAN YAKLAŞIMLAR ... 33

Psikodinamik Yaklaşım ... 33 Davranışçı Yaklaşım ... 34 Bilişsel Yaklaşım ... 35 Psikoanalitik Yaklaşım ... 35 Biyolojik Yaklaşım ... 36 Varoluşçu Yaklaşım ... 36 ERTELEME DÖNGÜSÜ ... 37

ERTELEME DAVRANIŞ TÜRLERİ ... 39

ERTELEME DAVRANIŞININ NEDENLERİ ... 40

ERTELEME DAVRANIŞININ SONUÇLARI ... 42

(11)

x

BÖLÜM III ... 47

YÖNTEM ... 47

Araştırmanın Modeli ... 47

Çalışma Grubu ... 47

Veri Toplama Araçları ... 47

Verilerin Toplanması Ve Analizi ... 49

Verilerin Toplanması... 49 Verilerin Analizi ... 49 BÖLÜM IV ... 51 BULGULAR ... 51 BÖLÜM V ... 65 TARTIŞMA VE YORUM ... 65 BÖLÜM VI ... 71 SONUÇ VE ÖNERİLER ... 71 KAYNAKÇA ... 74 EKLER ... 83

Ek-1: Problemli İnternet Kullanımı Ölçeği- Ergen(PİKÖ-E) ... 83

Ek-2 Akademik Erteleme Ölçeği (AEÖ) ... 84

(12)

xi

KISALTMALAR

PİK: Problemli İnternet Kullanımı

(13)

xii

ŞEKİLLER VE TABLOLAR

Tablo 1. Dünya İnternet Kullanımı Ve Nüfus İstatistikleri……….……….……….14

Tablo 2.Türkiye’de İnternetin Kullanım Sıklığı (2013)……….……….…..15

Tablo 3. Ergenlerin Cinsiyet Değişkenine Göre Akademik Erteleme Ve Problemli İnternet

Kullanımı Alt Boyutları Ve Pik Toplam Sonuçları………..51

Tablo 4. Okul Türü Değişkenine Göre Akademik Erteleme Puanlarına Ait Bulgular………52

Tablo 5. Okul Türü Değişkenine Göre Akademik Erteleme Puanlarına Ait Ait Tek Yönlü

Varyans Analizi Sonuçları……….53

Tablo 6. Okul Türü Değişkenine Göre Ergenlerin Akademik Erteleme Puanlarına Ait Tukey

Testi Bulguları………..…54

Tablo 7. Okul Türü Değişkenine Göre Ergenlerin Problemli İnternet Kullanımına İlişkin

İnternetin Olumsuz Sonuçları Puanlarına Ait Bulgular……….…55

Tablo 8. Okul Türü Değişkenine Göre Ergenlerin İnternetin Olumsuz Sonuçları Puanlarına Ait

Tek Yönlü Varyans Analizi Sonuçları……….…55

Tablo 9. Okul Türü Değişkenine Göre Ergenlerin İnternetin Olumsuz Sonuçları Puanlarına Ait

Tukey Testi Bulguları………56

Tablo 10. Okul Türü Değişkenine Göre Ergenlerin Problemli İnternet Kullanımına İlişkin Sosyal

Fayda Sosyal Rahatlık Puanlarına Ait Bulgular………..…57

Tablo 11. Ergenlerin Okul Türü Değişkenine Göre Sosyal Fayda Sosyal Rahatlık Puanlarına Ait

Tek Yönlü Varyans Analizi Sonuçları……….……57

Tablo 12. Okul Türü Değişkenine Göre Ergenlerin Sosyal Fayda Sosyal Rahatlık Puanlarına Ait

Tukey Testi Bulguları………58

Tablo 13. Okul Türü Değişkenine Göre Ergenlerin Problemli İnternet Kullanımına İlişkin Aşırı

(14)

xiii

Tablo 14. Okul Türü Değişkenine Göre Ergenlerin Aşırı Kullanım Puanlarına Ait Tek Yönlü

Varyans Analizi Sonuçları……….…59

Tablo 15. Okul Türü Değişkenine Göre Ergenlerin Problemli İnternet Kullanımına Toplam Puanlarına Ait Bulgular………..……60

Tablo 16. Okul Türü Değişkenine Göre Ergenlerin Problemli İnternet Kullanımı Toplam Puanlarına Ait Tek Yönlü Varyans Analizi Sonuçları………..…60

Tablo 17. Okul Türü Değişkenine Göre Ergenlerin Problemli İnternet Kullanımı Puanlarına Ait Tukey Testi Bulguları………61

Tablo 18. Akademik Erteleme Ve Not Ortalaması Arasındaki İlişki……….……62

Tablo 19. Problemli İnternet Kullanımı İle Not Ortalaması Arasındaki İlişki……….……62

Tablo 20.Problemli İnternet Kullanımı İle Akademik Erteleme Arasındaki İlişki………63

Tablo 21. Problemli İnternet Kullanımının Akademik Ertelemeyi Yordamasına İlişkin Çoklu Regresyon Analizi Sonuçları………64

(15)

1

BÖLÜM-1

GİRİŞ

İnternet birçoğumuz için vazgeçilmez ihtiyaçlarımız arasında yerini çoktan almış vaziyettedir. Yakın zamanda insanoğlunun hayatına girmesine rağmen neredeyse tüm işlerimizde, eğlence hayatımızda, eğitimde ve yaşamın daha birçok alanında internet kullanımı hızla yayılmıştır. Artık internet sayesinde tüm işlerimizi daha kolay ve hızlı yapabilmekte, dilediğimiz ürüne, bilgiye, kişiye çabucak ulaşabilmekteyiz. İnternet kullanıcılarının sayısı ülkemizde ve dünyada büyük bir hızla artmaya devam etmektedir. İnternetin hayatımıza giriş hikâyesi ise şöyledir:

İnternet ilk olarak Amerikan Savunma Bakanlığı’nın askeri ve bilimsel araştırma mekânlarıyla arasında güvenli bir iletişim ağı kurulması girişimleriyle doğmuştur (Anderson, 2001). Türkiye’de ilk internet bağlantısı ODTÜ de gerçekleştirilmiştir. 1993 yılındaki bu bağlantının ardından, 1994 bu kez Ege Üniversitesinde internet kullanılmıştır (Çakır, 2007). O günlerden bu günlere internet hızlı bir şekilde yaygınlaşmaya başlamış ve birçok ilimize, ilçelere ve nihayet evlerimize kadar ulaşmıştır.

İnsanlar interneti kişisel tercihlerine göre çok farklı şekillerde kullanmaktadırlar (Amichai-Hamburger ve Ben-Artzi, 2003). İnternet gündelik yaşamımıza birçok kolaylık getirmiştir. Alışveriş, bilgiye kolayca ulaşabilme, bankacılık işlemleri gibi alanlarda hayatımıza yenilikler getirmiştir (Macionis ve Plummer 2006; Akt: Cansever, 2013). İnsanların tüm işlerini daha çabuk bitirmesini, birbirleriyle iletişimlerini, hızlı ve kolay hale dönüştürmesini sağlamıştır. Artık insanlar internet yardımıyla dilediği bilgiye çok kısa zamanda ulaşma imkânına sahip olmuşlardır (Özen ve ark., 2004; Akt: Kaya, 2011).

Yapılan son araştırmalar, Türk kullanıcıların interneti sohbet amaçlı kullanımında gerileme olmadığını, ancak oyun oynama konusunda az da olsa bir azalma olduğunu göstermektedir. Ayrıca, başlangıçta ekonomik/ticari faaliyetler konusunda interneti güvensiz bulan kullanıcıların giderek daha üst seviyede bu amaçlar için interneti kullandıkları görülmektedir (Işık, 2007). Aboujaoude’e (2010) göre internet kullanıcılarının birçoğu için www (World Wide Web), onların mutluluklarını artırabilen mükemmel bir olanaklar kaynağı olarak sunulmaktadır. Görüldüğü gibi internetin kullanılış şekli, kullanıcının yaşına, ilgi

(16)

2

alanlarına göre farklılık göstermektedir. İnternetin insanlara sunmuş olduğu bu olanaklar, internet kullanımının hem ülkemizde hem de dünya da hızla artmasına sebep olmuştur.

İnternet, karşıtlarını da yaratmıştır. Karşıtlar bu teknolojik gelişmeyi ve getirdiklerini sevmeyenlerdir. Karşıtların biraz nostaljik takıldıklarını da söyleyebiliriz. Karşıtlıkları geçmiş çağlara olan özlemleridir. Teknolojiye karşı duyulan bu hoşnutsuzluğa rağmen, internet artık egemen bir kültür olmuştur ve yarınımızı şekillendirmektedir (Ögel, 2012). Öyle ki hayatımızın vazgeçilmezleri arasında çoktan yerini almıştır. İnternet birçok kişi için temel ihtiyaçlar listesinde yerini almıştır. İnternete bu denli bağlı yahut bağımlı olmamızın sebepleri vardır ve bu sebepler gün geçtikçe daha da çoğalmaktadır.

İnternetin kullanım şekline baktığımızda internet sosyalleşme dönemine giren ergenlerin yaşamında önemli rol oynar. İnternet yoğun bir sosyalleşme dönemine giren lise öğrencilerinin yaşamında önemli rol oynayan bilgi, eğlence ve iletişim kaynağıdır (Ko ve ark., 2008; Akt: Yıldırım, 2010). İnternet ve sosyal medya sürekli olarak birlikte anılmaktadır. Bu algı internetin insanları sosyalleştirdiği ve onları yalnızlık duygusundan kurtardığı yanılgısına sebep oluyor. Ne yazık ki gerçek bu algıdan oldukça farklıdır. Yalnız insanlar interneti bir nevi kaçış yeri şeklinde görmektedirler fakat Morahan- Martin ve Schumacher’e (2003) göre, internet yalnızlık duygusunu körükleyebilir. Olumlu etkilerine rağmen, yalnız insanlar fazlaca internet kullanımı dolayısıyla doğacak olan meslekle ilgili, akademik ve sosyal bir takım sorunlara daha açık haldedirler. Yalnız insanlar internete yönelmeye daha meyillidirler. Yalnız insanlara internetteki sosyal etkileşim daha cazip gelebilir.

Ergenlik dönemindeki bireylerin sosyalleşme aracı olarak kullandığı internet onların aynı zamanda kimlik kazanımı ve gelişimi üzerinde de etkili olmaktadır. Erikson’un psikososyal gelişim kuramının beşinci evresi ergenlik dönemini anlatmaktadır. Erikson’a göre, ergenin en önemli sorunun kimlik kazanımıdır. Eğer bunu başaramazsa rol karmaşası yaşar (Arı, 2006). Kulaksızoğlu (2004), ergenliği insanda bedence, boyca büyümenin yanı sıra hormonal, cinsel açıdan, sosyal, duygusal olarak, kişisel ve zihinsel değişme ve gelişmelerin yaşandığı bir dönem olarak tanımlamıştır. Bu kimlik kazanımı sırasında ergenler internette fazlasıyla zaman geçirmektedir.

Ergenlik dönemindeki genç için, yetişkin olmak; bağımsız olmak, yaşamına istediği gibi yön verebilmek, kendi arkadaşlarını kendi giysilerini, eğlence etkinliklerini seçebilmek

(17)

3

demektir (Yavuzer, 2010). İnternet, ergenlerin bu bağımsız olma ve yaşamına yön verebilme isteğini fazlasıyla karşılayabilmektedir. İnternet onlar için kendilerini özgürce ifade edebildikleri alanlar haline dönüşmüş durumdadır. Ergenlik dönemindeki bu gençlere “net kuşağı” da denmektedir (Macionis ve Plummer 2006; Akt: Cansever, 2013).

İnternetin olumsuz sonuçlara neden olabileceğini belirten Lenhart, Rainie ve Lewis (2001) ergenlerin yaklaşık %25’in internette gerçekte olduklarından farklı özelliklerde iletişime girdiklerini belirlemişlerdir. Bu durum internetin ergenlerin kimlik gelişimlerinin önemli bir parçası haline geldiği ve kimlik gelişimlerini olumsuz etkileyebileceğini göstermektedir (Zorbaz, 2013).

İnternet insanlara kendileriyle, kim olduklarıyla ilgili çok fazla geri bildirim vermektedir. Birçok insanla etkileşim halinde olunmasına ve farklı kimlikleri deneme imkânı sağlamaktadır. Bu da kişinin kimlik gelişimine hız katabilmektedir (Kennedy, 2006; Valkenburg ve Peter, 2008). Diğer taraftan kişiler internette ideal kimliklerini sergilemektedirler. Bu da ergenin kimlik algısını olduğundan çok daha şişkin hissetmesine sebep olabilmektedir (Ward III, 2000; Akt: Ceyhan, 2010).

Bazı araştırmacılar, genelde sosyal medyanın özelde facebook’un ergenlerin kendilerini açmasında kolaylaştırıcı bir rol oynadığını savunmaktadırlar. Diğer bir deyişle ergenler özel olarak niteledikleri durumlarını (örneğin cinsel yönelimlerini, politik görüşlerini vs.) medya üzerinden, yüz yüze ilişkilerden daha kolay bir biçimde paylaşabilmektedir (Kalkan ve Kaygusuz, 2013). İnsanlar internet üzerinden edindikleri sahte veya gizlik kimlikleriyle birtakım toplumsal kuralların dışına çıkarak kendilerini özgürce ifade edebildikleri, değişik gruplara katılabildikleri birçok imkâna sahip olmaktadırlar (Güzel, 2006). Daha önceleri Messenger, günümüzde ise facebook ve twitter ergenlerin ilgisini fazlasıyla çekmektedir. Gençler bu sosyal ağlarda kendilerini özgürce ifade edebilmekte, sanal dahi olsa interneti bir sosyalleşme aracı olarak kullanmaktadırlar.

Son yıllarda ergenlerin internet üzerinde arkadaş bulma ve sürdürme olanakları artmıştır. Sosyal ağlar yeni ilişkiler kurma noktasında ön plana çıkmıştır (Valkenburg, Peter ve Schouten, 2006; Akt: Gürcan, 2010). Günümüzde facebook, twitter gibi sosyal ağlarla çok çabuk yeni arkadaşlıklar kurabilmektedirler.

(18)

4

Ergenler ülke sınırlarını hatta il sınırlarını aşmasalar da, internet aracılığı ile dünyaya açılabilmekte, sınırın çok ötesinde ilişkiler kurabilmekte, onlarla sanal ortamda ortak paylaşımlar yapabilmektedirler (Ögel, 2012). Ergenlik dönemindeki kişiler için arkadaş kurmak yeni anlamlar kazanmış durumdadır. Önceleri arkadaş edinebilmesi için fiziksel bir sosyalliğe ihtiyaç duyan insanlar, artık dışarı bile çıkmasına gerek kalmadan onlarca hatta yüzlerce kişiyle arkadaş olabiliyor ve sürekli bir iletişim halinde olabiliyorlar. İnternete her yerden erişim imkânı sağlayan cep telefonlarının, tablet bilgisayarların yaygınlaşmasıyla, internet kullanımının özellikle ergenlik dönemindeki bireyler arasında hızlı bir artışa sebep olduğunu gözlemlenmektedir. Ergenler, bulunduğu ortamda Wi-Fi (Wireless Fidelit) yani kablosuz bağlantı alanı olmasa da yeni geliştirilen 3G (3rd Generation) teknolojisi sayesinde, rahatlıkla internete bağlanabilmektedirler.

İnternet kullanımının artması ve yaygınlaşması neticesinde aşırı kullanım önemli bir sorun oluşturmaya başlamıştır (Cumurcu ve Kaya, 2004). İnternet kullanımının olumsuz etkilerinin en çok yaşadığı grup ergenlik dönemindekilerdir (Tahiroğlu ve ark., 2008; Akt: Yıldız, 2010). Ergenlik dönemindeki bireyler kişilik gelişimi ve psikolojik açıdan olgunlaşmanın ortasındadırlar. Bu da onların madde kullanımı, aşırı internet kullanımı gibi bağımlılık yapabilen unsurların zarar verici etkilerine maruz kalabilirler (Kaltiala-Heino ve ark. 2004; Akt: Ceyhan, 2008). Bu yüzden internete bağımlı hale gelmeleri de bu dönemde daha olası hale gelmektedir. Bazıları interneti ihtiyaç duydukları kadar kullanırken, diğerleri kendilerine bir sınırlama koyamazlar. Bu aşırı kullanım, onların işlerinde ve sosyal hayatlarında sorunlar yaşamalarına sebep olmaktadır (Caplan, 2002; Akt: Yıldız,2010). Sağlıklı internet kullanımı ise düşünsel, davranışsal herhangi bir rahatsızlık duymaksızın, uygun bir zaman diliminde, istendik amaca ulaşmak için internet kullanmaktır (Davis, 2001).

Nalva ve Anand’a (2003) göre internetin derslerle ilgili öğrencilerdeki verimliliği artırmak amacıyla okullarda kullanımının zorunlu hale gelmesiyle internet kullanımı başladı bu da öğrencileri patolojik internet kullanımına yönelten bir faktördür. İnternet kullanımı zorunlu bir hal almıştır. Tüm toplum için olduğu gibi Öğrenciler içinde okulda derslerinde, ödevlerinde bir vazgeçilmez konumundadır. Fakat bu durum bağımlılık düzeyine ulaştığında ise patolojik hale gelmiş onların akademik başarısını artırmak yerine akademik başarıya olumsuz etki etmeye başlamıştır.

(19)

5

Araştırma sonuçlarına göre okul hayatındaki ve mesleğindeki başarının düşmesi, uyku saatlerinin azalması, yemeklerin kalitesindeki düşüklük, ilgi duyduğu alanların sınırlanması ve hayatındaki diğer alanların ihmali ile problemli internet kullanımı arasında bir ilişki vardır (Chou, Condron, & Belland, 2005; Nalwa & Anand, 2003; Young, 1998b; Akt: Demetrovics, Szeredi ve Rozsa, 2008). Hinduja ve Patchin (2009), ergenlerin interneti hatalı kullanmaya başladığını ve bu hatalı kullanım sonucunda sosyal ilişkilerinde problemler, okul başarısında düşüklük, depresyon, stres gibi ruh sağlığında bozulmaların meydana geldiğini belirtmiştir (Peker, 2013). Karaca (2007), ergenlik dönemindeki bireylerin eğitim sürecinin ortasında olduğunu ve bilgiye çok daha kolay ulaşabileceklerini ve internet sayesinde bilgilerini geliştirebileceklerini belirtmiştir. İnternet bu yönden gençlerin bilgi açlığını doyurmaktadır fakat bununla birlikte ulaşılan bilginin doğruluğunun şüpheli olduğunu, bununda yanlış bir bilgi edinmeye ve sağlıksız bir eğitime sebep olacağını vurgulamıştır.

Zamanının büyük bir çoğunluğunu internet ortamında geçiren ergenler diğer önemli işleri aksatmaktadırlar. Önemli işler sıralamasını doğru yapamayan ergenler, bu işlere öncelik vermemektedirler. İnternet ergenlerin önemli işlerini ertelemelerine sebep olmaktadır. Bu da akademik başarılarının düşmesine ortam hazırlamaktadır. İnternete uzun süre bağlı kalan ergenler derslerine daha az vakit ayırmakta ve bu erteleme davranışları doğrudan akademik başarılarını olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Davis, Flett ve Besser’e (2002) göre sosyal psikoloji alanında yapılan uyarlanmış birtakım araştırmalar gösteriyor ki son zamanlarda erteleme, problemliinternet kullanımının ana sebebidir. Çevrimiçi harcanan süre problemli internet kullanımına etkileyen etkenlerden sadece biridir. Problemli internet kullanıcıların üretkenliklerindeki aksaklıklar, mesleki ve akademik başarısızlık gibi problemlerin nedenini açıklayabilir. Lavoie ve Pychyl, araştırmaya katılan 308 internet kullanıcısının %50’si interneti oyalanmak için kullandığını belirtmiştir.

Ergenlerin akademik olarak erteleme davranışı göstermesi, derslerdeki başarılarını da olumsuz etkileyebilmektedir. Akademik ertelemeye geçmeden önce, “erteleme” kavramını incelememiz gerekmektedir. Akpur’a (2005) göre yapılan gözlem ve çalışmalardan anlaşılan, tüm bireylerin potansiyel birikimlerini sorunları çözmede kullanmadıkları, bazen kaçınma ve geri çekilme eğiliminde olduklarıdır. Bir başka deyişle insan, olayları veya sorunları kontrol altına alıp değiştirebileceği potansiyele sahip olsa bile bu davranışları bazen gerçekleştirmemekte ve geri çekilmektedir (Ekinci, 2011).

(20)

6

Bir insanın hayatı boyunca “hiç ertelemediğini” düşünmek oldukça zordur. Hiç ertelemediğini ifade eden birisi bu konuyla ilgili ya yalan söylemekte ya da sosyal beğenirlik ölçüsünde cevap vererek erteleme davranışını inkâr etmektedir. Ertelemenin bu kadar evrensel ve yaygın oluşunun nedeni, insanların zayıf taraflarından biri olmasıdır (Senecal ve ark., 1995; Akt: Aydoğan, 2008).

Alan yazın incelendiğinde görülmüştür ki erteleme davranışının birçok türü vardır. Bu türlerden bir tanesi ise akademik ertelemedir.Rothblum ve ark. (1986) akademik erteleme davranışını; her zaman ya da çoğu zaman akademik görevlerin geciktirilmesi ve ertelenen akademik sorumluluklarla ilgili kişinin kaygılanması durumu olarak tanımlar (Çelikkaleli ve Akbay, 2013). Araştırmacılar problemli internet kullanımı sonucunda okulda başarısız olma, dersi kaçırma, sınavlara girmeme, sınavlarda başarısız olma gibi eğitim öğretim sürecinde de öğrenci üzerinde olumsuz etkileri bulunduğunu belirtmişlerdir (Griffiths, 2001; Young, 2004; Akt: Peker, 2013).

Davis, Flett ve Besser (2002), problemli internet kullanımıyla yalnızlık arasında ilişki olduğunu söylemişlerdir. Ayrıca erteleme davranışı ve akademik ve mesleki sorunlar ile de problemli internet kullanımının ilişkili olduğu bulunmuştur (Zorbaz, 2013). Öte yandan akademik başarı ise etkili olan bir diğer faktör olarak göze çarpmaktadır. Akademik başarı açısından, düşük akademik başarılı öğrenciler, yüksek akademik başarılı olanlara göre daha yüksek problemli internet kullanımına sahiptirler (Ceyhan ve Ceyhan, 2007b; Akt: Sarıkaya, 2011).

Ergenin, başarısının düşmesi, kendini değersiz görmesine ve başarılı olmak konusunda motivasyonunu düşmesine yol açar. Bu noktada ergen, internet oyunlarıyla elde edebileceği kolay bir başarıya yönelir. Dolayısıyla internet başında geçirilen fazla zaman hem başarısızlık düşüncesinden uzaklaşmak için hem de sanal da olsa oyunlar aracılığı ile başarıyı tatmak için ergene cazip gelmektedir. Bu durumda ergenin internet kullanırken elde ettiği sanal başarı yerine gerçek başarıyı yaşaması için gerekli koşullar sağlanmalıdır. Bu koşullar, onun başarılı olmak konusunda inancını artırmaya yönelik çalışmalar ve motivasyon artırıcı teknikler ile sağlanabilir (Mossbarger, 2008; Şendağ ve Odabaşı, 2007; Yen, Chen ve Ko, 2007; Akt: Peker, 2013).

(21)

7

İnternetin eğitim ortamlarında doğru bir şekilde kullanımı oldukça önemlidir. İnternetle birlikte bilgiye duyduğumuz ihtiyacın karşılanması ve birçok kaynaktan faydalanmak suretiyle bilgiyi sentezleyebilmeye imkân sağlanmaktadır. Öğrencilerin interneti eğitim ortamlarında doğru şekilde kullanması önemini gittikçe arttırmaktadır (Yalçınalp ve Aşkar, 2003; Akt: Üstün, 2010). İnternetin doğru kullanılmasıyla akademik başarıya katkı sağladığını söyleyebiliriz belki ama aşırı, gereksiz ve amaç dışı kullanıldığında akademik başarının düşmesine sebep olabilir.

Akademik başarıyı birçok etken etkilemektedir. Öğrencilerin akademik başarılarının düşük olması hangi nedenden kaynaklanırsa kaynaklansın, öğrenci başarısızlığı eğitime yapılan harcamaların önemli bir bölümünün boşa gitmesine, toplumun ihtiyacı olan nitelikli insan gücünün yetişemeyeceği endişesine neden olmaktadır (Atılgan, 1998).

Daha önceki araştırmalarda akademik erteleme akademik başarı arasında anlamlı bir ilişkinin olduğunu ortaya koymuştur.Akademik erteleme davranışı %25 ile %50 arasında öğrencilerde yaygındır (Hayock, 1993) ve %70’e kadar üniversite öğrencileri yaşamaktadır (Ferrari ve ark., 1995). Özer (2005), 784 öğrenci üzerinde yapmış olduğu çalışmada öğrencilerin %52’sinin akademik görevlerini ertelediklerini bulmuştur (Aydoğan, 2008).

Beswick, Rothblum ve Mann (1988) öğrencilerin akademik başarılarıyla akademik erteleme davranışı arasındaki ilişkiyi incelemiştir. Bu çalışmada akademik başarı öğrencilerin psikoloji dersine ilişkin verilen dönem ödevinin taslağı, bu ödevden aldıkları not ve öğrencilerin psikoloji sınavından aldıkları sınav notu açısından değerlendirilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre öğrencilerin dönem ödevine ilişkin hazırladıkları taslaktan aldıkları not ile akademik erteleme davranışları arasında negatif yönde anlamlı bir ilişki (r=-.26), ödevden aldıkları not ile erteleme davranışları arasında negatif yönde anlamlı ilişki (r=-.21) ve psikoloji dersi final sınavından aldıkları not ile akademik erteleme davranışları arasında yine negatif yönde anlamlı bir ilişki (r=-.30) bulunmuştur. Araştırmanın sonucunda öğrencilerin erteleme davranışları ile akademik başarıları arasında olumsuz bir ilişki bulunmaktadır (Çakıcı, 2003, s.40). Bu araştırma ise bize ergenlik dönemindeki bireylerin problemli internet kullanımı ile akademik erteleme ve akademik başarının ilişkisini ortaya koyacaktır.

(22)

8

Araştırmanın Amacı

Bu araştırmanın temel amacı, Ergenlerin problemli internet kullanımları ile akademik başarı ve akademik erteleme davranışları arasında anlamlı bir ilişki olup olmadığının belirlenmesidir.

Alt Amaçlar

1) Cinsiyet değişkenine göre

a) Ergenlerin problemli internet kullanımları anlamlı düzeyde farklılık göstermekte midir?

b) Ergenlerin akademik erteleme puanları anlamlı düzeyde farklılık göstermekte midir?

2) Okul türü değişkenine göre;

a) Ergenlerin problemli internet kullanımları anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır? b) Ergenlerin akademik erteleme puanları anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır? 3) Ergenlerin akademik başarıları ile akademik erteleme davranışları arasında anlamlı bir ilişki var mıdır?

4) Ergenlerin problemli internet kullanımları ile akademik başarıları arasında anlamlı düzeyde bir ilişki var mıdır?

5) Ergenlerin problemli internet kullanımları akademik ertelemelerini anlamlı düzeyde yordamakta mıdır?

Sınırlılıklar

Araştırma, Konya ilinde 2014–2015 Öğretim Yılı Güz Döneminde çeşitli liselerde öğrenim gören 10, 11 ve 12. sınıf öğrencilerden toplanan verilerle sınırlıdır.

Araştırmada incelenen problemli internet kullanımı değişkenine ilişkin veriler, Ceyhan, Ceyhan ve Gürcan (2007) tarafından geliştirilen ve 2009 yılında Ceyhan ve Ceyhan

(23)

9

(2009) tarafından ergenlere göre geçerlik ve güvenirlik çalışması yapılan ‘Problemli İnternet Kullanım Ölçeği(PİKÖ) Ergen’ in ölçtüğü özelliklerle sınırlıdır.

Araştırmada incelenen Akademik erteleme davranışına ilişkin veriler, Çakıcı (2003) tarafından geliştirilen “Akademik Erteleme Ölçeği” nin ölçtüğü özelliklerle sınırlıdır.

Tanımlar

Akademik Erteleme: Akademik erteleme davranışını, bireyin yerine getirmesi gereken

akademik görevlerini zamanında yapmamı ş olmasına bağlı olarak, yüksek düzeyde stres ya şayana kadar bu görevleri yapmaya başlamama olarak tanımlamaktadır (Senecal, Koestner ve Vallerand, 1995; Akt: Yıldırım, 2011, s.10).

Problemli İnternet Kullanımı:Problemli internet kullanımı bireyin internet kullanımını

kontrol edememe yetersizliğinden dolayı yaşadığı rahatsızlık ve fonksiyonel bozulmayı ifade etmektedir (Shapira vd., 2003; Akt: Yılmaz, 2013, s.43).

(24)

10

Araştırmanın Önemi

İnterneti hayatımıza girmesinden sonra, vazgeçilmezlerimiz arasına girmesi fazla uzun sürmedi. Neredeyse hayatımızın her anında ve her alanında internete ihtiyaç duymaktayız. İnternet yalnızca, bilgi edinilen ve işlerde kullanılan bir araç olmanın dışında, sosyalleşme ve eğlence aracı olarak daha sık kullanılır hale gelmiştir. İnsanlar internet olmadan önce işlerini ve ilişkilerini nasıl yürüttüklerini hayal bile edemez hale gelmişlerdir. Birçok insan için bilgisayar ve internet temel ihtiyaçlar listesi içerisinde çoktan yerini almıştır. İnsanlar internetle birlikte kendilerini diledikleri şekilde ifade edebilecekleri mecralara sahip olmuşlardır. Gerçek hayatın sağlayamadığı kadar arkadaşa internet üzerinden ulaşabilmişlerdir. Kendilerini internette normal hayatta olduklarından daha değerli hissetmektedirler. Ayrıca internetteki ilişkilerinde normal hayatta olduklarında daha başarılı haldedirler. Çünkü internette idealize ettiği kimliğini yansıtabilmektedir. İnsanlar internet üzerinden kurdukları arkadaşlıklarda da daha rahattırlar. İnternetin göz dolduran çekiciliğinin yanında birçok olumsuz etkisi de söz konusudur. Dünya’da ve Türkiye’de yapılan araştırmalarda bu olumsuz özellikler ortaya konmuştur. Özellikle ortaöğretim öğrencisi ergenler arasında internet kullanımı hızla yayılmaktadır. Çok küçük yaşlarda internetle tanışma fırsatı bulan şimdiki ergenlik dönemindeki gençler için bu olumsuz etkilerin varlığından söz etmek elbette ki mümkündür. Bu tür internet kullanımı problemli internet kullanımı olarak tanımlanmaktadır. Problemli internet kullanımı insanların özellikle de sınavlara hazırlanmakta olan, akademik açıdan başarının önemli olduğu ergenlik dönemindeki lise öğrencilerinin hayatlarında önemli hasarlara sebep olabilmektedir. Ergenlik döneminin bu evresinde gençler aynı zamanda akademik çalışmalarının da en kritik olduğu bir dönemden geçmektedirler. Bu gençlerin lise hayatındaki akademik başarısı ve çalışma alışkanlığı üniversiteye giriş sınavındaki başarısını da doğrudan etkilemektedir. Bu sebeple öğrenciler zamanları etkili ve verimli şekilde kullanabilmelidirler.

Akademik erteleme davranışı ve akademik başarı arasında ise negatif bir ilişki vardır. Yapılan araştırmalarda akademik başarının akademik erteleme davranışından olumsuz etkilendiği doğrultusunda sonuçlara ulaşılmıştır. Bu çalışma, akademik erteleme davranışının, problematik internet kullanımından nasıl etkilendiğini ortaya koyacaktır. Elde edilen veriler alanda yapılan ve konuyla ilişkili diğer araştırmalara katkı sağlayacaktır.

(25)

11

BÖLÜM II

Bu bölümde araştırmanın temel değişkenleri ile ilgili kavram ve kuramsal açıklamalara yer verilmiştir. Öncelikli olarak problemli internet kullanımı ardından akademik erteleme ile ilgili açıklamalar bulunmaktadır.

PROBLEMLİ İNTERNET KULLANIMI İnternet

İnternet, İngilizce inter (arasında) ve net (ağ) kavramlarından oluşmaktadır. Bilgisayar ağlarının birbirine bağlanması sonucu ortaya çıkan, herhangi bir sınırlaması ve yöneticisi olmayan uluslararası bilgi iletişim ağıdır (Turkcebilgi, 2014). WWW (ya da sadece Web) olarak kısaltılan World Wide Web (Dünya Çapında Ağ), büyük bir bilgi kütüphanesine benzemektedir. İnternet tüm dünyayı kapsayan bir bilgisayar ağıdır. Bilgiyi paylaşmak üzere birbirlerine bağlanmış milyonlarca bilgisayardan oluşmuştur (Kalbag, 2000). 1994’te, Web üzerinde işlem yapan Mosaic yazılımı piyasaya çıkmış ve kullanımı kolay olduğu için çok yaygınlaşmıştır (Çakır, 2007; Akt: Özer, 2013). Türkiye’ye internet 1993 yılında ilk kez gelmiştir. İlk olarak ise ODTÜ’de kullanılmıştır (Çakır, 2007).

1996 yılında Türk Telekomünikasyon şirketi TURNET (Ulusal İnternet Altyapı Ağı) ile yeni bir internet alt yapı sistemi oluşturmuştur (Özçağlayan, 1998). 1999 yılında ticari internet ağ yapısında yeni gelişmeler olmuş ve TURNET’in yerini TTNET adı ile daha gelişmiş bir internet alt yapısı almıştır (Alaçam, 2012). 2000’li yılların başında akademik kuruluşlar internet erişimini ULAKNET alt yapısı ile sağlarken internetin ticari amaçlı kullanımı ise TTNET alt yapısı ile sağlanmaya başlamıştır (Arısoy, 2009; Akt: Yılmaz, 2013).

İnternet, bilgi toplumunun kazandığı yeni ve sosyo-ekonomik, kültürel ve siyasal boyutları olan bir alettir (Yurtsan, 1996; Akt: Çağır, 2010). İnternet; bireysel, grupla ve çoklu iletişimi bir arada barındırmasının yanında, maliyeti düşük, dünya çapında birden çok kişiyle iletişime olanak sağlaması, küresel metin temelli, kişilerarası iletişime izin vermesi gibi birçok özelliğiyle, diğer iletişim araçlarından farklıdır (Timisi, 2003; Akt: Çağır, 2010). Bu da onu daha tercih edilir hale getirmiştir ve hızla yaygınlaşmasında önemli rol oynamıştır.

İnterneti, gençler bir iletişim ve sosyal ilişki kurma aracı olarak görmektedirler. Gençler gün geçtikçe internete daha fazla giriş yaptığından, araştırmacılar çevrimiçi olmanın birey üzerindeki sosyal açıdan ve psikolojik açıdan etkilerini araştırmaya giriştiler (Ybarra,

(26)

12

2004). Şehir yaşamında sosyal ağlar kolayca kurulamamaktadır. Yapılan araştırmalarda bu ihtiyaç duyulan sosyalliğin internet aracılığıyla çok daha kolay kurulduğu ortaya konmuştur. İnternet, insanların duygu ve düşüncelerini özgürce ve çekinmeden ifade edebilmelerini, kendilerini abartarak anlatabildikleri, ayrıca diğer insanları rahatça gözetleyebildikleri, başka insanların hayatlarını takip edebildikleri bir ortam oluşturmaktadır. Bu da insanları daha bağımlı hale getirmiştir. Ayrıca internet üzerinden tüm bilgilere, istediğimiz kişilere, oyunlara sınır tanımadan hızlıca ulaşılabilmesi de interneti daha da çekici kılmaktadır (Yalçın, 2014).

İnternet ile ilgili birçok farklı tanımlama yapılmıştır. Gibson ve Ward’ a (2000) göre internet;

a) Çok fazla bilgiyi depolar ve gönderebilir seviyededir. b) Veri transferinde harcanacak zamanı büyük oranda azaltır.

c) Farklı formattaki verilerin gerek görsel gerekse de sesli olarak taşıyabilir,

d) Aynı anda ve karşılıklı iletişime imkân sağlar.

e) Mesajların alınması ve gönderilmesinde bireysel kontrolün ön plana çıkması gücün belli merkezde toplanmasını engellemektedir (Tutkun, 2009).

Sırabaşı’na (2003) göre ise internet, kişilerin dünya üzerinde birbirleri ile çok geniş amaç ile ve içerikte iletişim kurmalarını, bilgi alış verişinde bulunmalarını sağlayan ortak iletişim alt yapısıdır. Bu bağlamda internet adını taşıyan bilgisayar ağı hemen tüm ülkelerde kayıtlı üyesi bulunan olağanüstü kapsamı olan uluslararası iletişim şebekesidir. İnternet günümüzde kurulum ve kullanım kolaylığının yanı sıra açık bir iletişim ağı olması nedeniyle kitle iletişimin en önemli sırasına geçmiş bulunmaktadır.

Çağımızın en hızlı büyüyen ve yaygınlaşan medyası internet, insanlık tarihi açısından yeni bir dönüm noktasını simgelemektedir, çünkü insanlık tarihinin bugüne kadar ki bilgi ve kültür birikiminin çok daha fazlası şu son 30 yılda üretilmiştir (Nakilcioğlu, 2007). İnternet, insanlara gerçek hayatta elde edemedikleri güvenli ve eğlenceli sosyal hayatı sağlayan, hem iletişim kurma hem de eğlenmek için kullanabilecekleri bir araç sunmuştur (Morahan-Martin, 1999, sf. 431; Akt: Martin ve Schumacher, 2003). İnternet üzerinden kurulan iletişim kişinin gerçek kimliğini saklamasına imkân sağlar fakat bu doğru iletişim kurulmasını engelleyebilir.

(27)

13

Çünkü iletişimde asıl önemli olan sözsüz ifadeler ve fiziksel özellikler yer almamaktadır (Bargh ve MacKenna, 2004; Akt: Peker, 2013).

Birçok insan hayatlarındaki baskı ve sıkıntılardan uzaklaşmak için İnternete yönelmiştir. Çevrimiçi ortamda kabul görebilecekleri ve teknik yeteneklerinin itibar sağlayacağı bir dünya bulmuşlardır (Martin ve Schumacher, 2003). Kişilerin interneti kullandıkları aktiviteler oldukça çeşitlidir (sohbet odaları, e-posta göndermek, dosya göndermeler, ‘sörf yapma’, birden fazla oyuncuyla çevrimiçi oyunlar, vb.). Bu aktivitelerden bazılarının (özellikle interaktif olanlar) bu duruma yatkın kişilerde “bağımlılığa” ya da “aşırı” internet kullanımına zemin hazırlaması olasıdır (Griffiths, 1995, 1996, 1997; Turkle, 1995; Akt: Shapira, Lessing, Goldsmith, ve ark., 2003).

Teknolojiyle ilgili gerçekleşen her yenilik, insanlığın yaşamını büyük bir ölçüde etkiler. Ülkemizin internetle tanışmaya başlamasıyla birlikte birçok şey gibi iletişim biçimimizde de birçok değişim meydana gelmiştir. Özellikle 2000 yılından sonra toplumumuzdaki bilgisayar okur-yazarlık seviyesi hızla artmıştır. En başta merak ile başlayan internet kullanımı, artık bir ihtiyaç haline gelmiştir (Celep ve Çetin, 2000; Oral, 2005; Akt: Göktaş ve Kayri, 2014). Bu internete girmeye olan ihtiyaç ise giderek artan bir şekilde fazlalaşmaktadır. Bu da tüm dünya da ve ülkemizde internet kullanıcıların sayısını beklenenin çok üzerinde artmasına sebep olmaktadır.

(28)

14 Dünya’da ve Türkiye’de İnternet Kullanımı

Tablo 1. DÜNYA İNTERNET KULLANIMI VE NÜFUS İSTATİSTİKLERİ

30 KASIM 2015 Dünya Bölgeleri Nüfus 2015 verileri İnternet Kullanıcıları (31 Aralık,2000) İnternet Kullanıcıları (sonVeriler) Nüfuz etme (% Nüfus) Gelişme 2000-2015 % olarak kullanıcı lar Afrika 1.158.355.663 4.514.400 330.965.359 28.6 % 7,231.3% 9.8 % Asya 4.032.466.882 114.304.000 1.622.084.293 40.2 % 1,319.1% 48.2 % Avrupa 821.555.904 105.096.093 604.147.280 73.5 % 474.9% 18.0 % Orta Doğu 236.137.235 3.284.800 123.172.132 52.2 % 3,649.8% 3.7 % Kuzey Amerika 357.178.284 108.096.800 313.867.363 87.9 % 190.4% 9.3 % LatinAmeri ka 617.049.712 18.068.919 344.824.199 55.9 % 1,808.4% 10.2 % Avustralya 37.158.563 7.620.480 27.200.530 73.2 % 256.9% 0.8 % TOPLAM 7.259.902.243 360.985.492 3.366.261.156 46.4 % 832.5% 100.0 % Kaynak: http://www.internetworldstats.com/stats.htm

Yukarıdaki tablo 30 Kasım 2015 verilerine göre Dünya’da internet kullanıcı sayıları verilmektedir. Tablo incelendiğinde internet kullanıcı sayısı hızla artmaktadır. 2000 verilerine göre kıyasla tüm dünyada internet kullanıcılarındaki artış yaklaşık yüzde 832 olarak gerçekleşmiştir. Dünya üzerinde en fazla internet kullanıcısının olduğu bölge yaklaşık 1.6 milyar kullanıcıyla Asya, en az internet kullanıcısının olduğu bölge ise Avustralya’dır. İnternet kullanıcı sayısının nüfusa oranına baktığımızda yüzde 87,9 ile Kuzey Amerika ilk sıradaki bölgedir. Son sırada ise yüzde 28,6 ile Afrika yer almaktadır. Dünya da 2015 verileri itibarı ile internet kullanıcı sayısı yaklaşık 3,3 milyara ulaşmıştır.

Ülkemizde de durum pek farklı değildir. 2014 istatistiklerine göre Çin dünya da en fazla internet kullanıcısın sahip ülkedir. Çin’i, Amerika, Japonya ve Hindistan takip ediyor. Türkiye’de ise internet kullanımı hızla yaygınlaşıyor. 2014’te Türkiye internet kullanıcısı sayısı bakımında Dünya sıralamasında 35 milyon kişiyle on ikinci sırada yer alıyor (TUİK, 2014).

(29)

15

TUİK verileri Türkiye’de internetin hayatımızdaki yerinde ortaya koymuştur. Türkiye’de 2013 yılında 16-74 yaş grubundaki bireylerde bilgisayar ve İnternet kullanım oranları sırasıyla %49,9 ve %48,9’dur. Bu oranlar 2012 yılında sırasıyla %48,7 ve %47,4 idi.

Tablo 2. TÜRKİYE’DE İNTERNETİN KULLANIM SIKLIĞI (2013)

Kaynak: http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=13569

Bilgisayar ve İnternet kullanım oranları 16-74 yaş grubundaki erkeklerde %60,2 ve %59,3 iken, kadınlarda %39,8 ve %38,7’dir. Bilgisayar ve İnternet kullanımı kentsel yerlerde %59 ve %58, kırsal yerlerde ise %29,5 ve %28,6’dır (TUİK, 2014).

TÜİK’in 2013 yılı Araştırma sonuçlarına göre en fazla internet kullanıcısı 16-24 yaş aralığında olduğu tespit edilmiştir. Bu da bu araştırmanın ergenlere yönelik yapılmasının gerekliliğini ortaya koymaktadır.

İnternetin yeni ve popüler kullanım şekillerinden biri de internet üzerinden alışveriş yapılmasıdır. TÜİK’in araştırması sonucunda 2013 yılı itibarı ile her dört kişiden biri internet üzerinden alışveriş yapıştır.

2013 yılının ilk üç ayında İnternet kullanan bireylerin ev ve işyeri dışında İnternete kablosuz olarak bağlanmak için %41,1’i cep telefonu veya akıllı telefon kullanırken, %17,1’i taşınabilir bilgisayar (dizüstü, notebook, tablet vb.) kullanmıştır.

Türkiye Kent Kır

Toplam Erkek Kadın Toplam Erkek Kadın Toplam Erkek Kadın

Hemen her gün 67,1 69,2 63,9 69,8 72,6 65,7 54,2 55,1 52,1

Haftada en az bir defa 23,2 22,4 24,6 21,8 20,7 23,5 30,0 29,4 31,4

Ayda en az bir defa 8,0 7,1 9,3 7,0 5,8 8,6 12,7 12,4 13,4

Ayda bir defadan az

(iki-üç ayda bir) 1,7 1,3 2,3 1,4 0,9 2,2 3,0 3,0 3,1

* Ocak-Mart 2013 ** 16-74 yaş grubu

(30)

16

Yine TÜİK 2013 yılında yaptığı araştırmasına göre, Türkiye’de internetin kullanım sıklığına baktığımızda ise; Son üç ay içerisinde kullanıcıların yaklaşık yüzde 67’si hemen her gün interneti kullandıklarını belirtmişlerdir.

Sağlıklı ve Problemli İnternet Kullanımı

İnternet ortaya çıktığı zamandan bu yana toplumların ve kültürlerin üzerinde büyük bir etki alanına kavuşmuştur. İnternet üzerinden kolayca alışveriş yapılmakta, bilgi çok hızlı bir şekilde yaygınlaşmaktadır. İnternetin gelişmesiyle birlikte birtakım olumlu etkilerin yanında, hayatımıza yeni sorunlar getirdi. Suç ve suçlu kavramlarına yeni tanımlar geldi, bireyin yalnızlaşmasına ve birtakım güvenlik açıklarına da yol açmıştır (Demir, 2006).

Davis’e (2001) göre “sağlıklı internet kullanımı” düşünsel, davranışsal herhangi bir rahatsızlık duymaksızın, uygun bir zaman diliminde, istendik amaca ulaşmak için internet kullanmaktır (Özcan ve Buzlu, 2005). Bireyin interneti kimliğinin bir parçası olarak görmesi yerine kendisine işlerinde yardımcı bir alet olarak görmesi ve bireyin internette kurulan iletişim ile gerçek hayatta kurulan iletişimin farklı olduğunu ayırt edebilmesi” olarak tanımlamaktadır (Yılmaz, 2013). İnternet kullanımının önüne geçememek, sürekli olarak interneti düşünmek ve internete ulaşamama anında semptomların ortaya çıkması ise “sağlıksız internet kullanımı”nın karakteristik özellikleri olarak ele alınabilir (Young, 1999; Akt: Davis, 2001; Akt: Sırakaya, 2011). Takıntılı bir biçimde internet hakkında düşünmek, isteği kontrol etme ve dürtüyü kontrol etmede düşüş, internet kullanımını engelleyememek ve yoksunluk gibi belirtiler interneti sağlıksız kullanımın en belirgin özellikleridir (Young, 1999: Akt: Davis,2001). Problemli internet kullanımıyla mental bozukluklar arasında ise bir ilişkinin olup olmadığı bilinmiyor (Stein, 1997; Akt:Shapira ve Goldsmith, Keck ve ark.,2000).

Suler (1999) ise, sağlıklı internet kullanan birey, internet ile gerçek dünya etkinliklerini bağdaştırabilir. Sağlıksız internet kullanımıysa, genellikle gerçek hayattan tamamen soyutlanmış ‘çevrimiçi’ bir hayat ile sonuçlanır(Peker, 2013). Bu sebeple problemli internet kullanımında çevirim içi geçirilen zamanın bir işlevselliği yoktur fakat kişinin hayatında internet kullanımından kaynaklanan sorunlar vardır (Morahan-Martina ve Schumacher, 2000).

(31)

17

İnternetin kullanımını ve popülerliği arttıkça, aşırı kullanımı gibi sorunla kendini göstermeye başladı. Bu aşırı kullanım insanların yaşamlarını olumsuz yönde etkilemeye başlamıştır. Bununla ilgili araştırmalara bakıldığında, bu aşırı kullanımın sonucu olarak problemli internet kullanımı ve internet bağımlılığı gibi sorunların yaygınlaştığı görülmektedir (Griffiths, 2000; Kandell, 1998; Tsai ve Lin, 2003; Akt: Peker, 2013).

Araştırmalara göre internet üzerinden yeni insanlarla tanışmak, alışverişyapmak, filmler izlemek, şarkı dinlemek ve oyun oynamak eğlenme amaçlı kullanımının(Ceyhan ve Ceyhan, 2007; Choi, 2001; Kim ve Davis, 2009; Live Chung, 2006; Morahan-Martin ve Schumacher, 2000; Oğuz, Zayim, Özel ve Saka, 2008; Weitzman, 2000) problemli internet kullanımının önemli yordayıcıları olduğunu göstermektedir (Ceyhan,2010).

Caplan ve ark.’na (2009) göre, PİK kişinin çevirim dışı hayatını yönetmesinde zorluklarla sonuçlanmış olan bilişsel, duygusal ve davranışsal semptomlardan oluşan çok boyutlu bir sendromdur (Caplan, 2002, 2003, 2005a, 2005b; Davis, 2001; Davis et al., 2002; Morahan-Martin & Schumacher, 2003). Araştırmacılar, konusu, doğası, etiyolojisi ve PİK in etkileri üzerinde hala bir uzlaşıya varamamasına rağmen; Literatür bize, PİK in belirtilerinin; uyumsuz ruh durumları, aşırı internet kullanımı, çevirim içi sosyal etkileşimin tercih edilmesi, internet ile zihinsel olarak meşgul olmak ve internet kullanımına bağlı olumsuz sonuçlar gibi bir internet kullanımını içerdiğini söylemektedir (Caplan, 2005a, 2005b).Aşırı internet kullanımının bireylerde zarar verici bir davranış olması nedeniyle “patolojik” ya da “problemli” olarak tanımlanmaya başlanmıştır (Morahan-Martin ve Schumacher 2000; Akt: Sarıkaya, 2011). İnternete erişim imkânlarının her geçen gün artması ile insanların problemli internet kullanım potansiyeli de artmaktadır (Kandell, 1998; Akt: Yılmaz, 2013). İnternet aşırı kullanıldığında kişilerin okul hayatı, ailesiyle olan ilişkileri, kişisel sağlığı, uyku problemleri gibi birçok probleme sebep olabileceği gibi zaman kaybı sebebiyle çalışmamıza ve asıl işlerimizi aksatmamıza da yol açacaktır (Gürcan, 2010).

Chou, Condron ve Belland’a (2005) göre interneti daha çok lise ve üniversite öğrencileri kullanmaktadır. Lisede ve üniversitelerde interneti hiç kullanmayan öğrencilerin bile, ödevlerle ilgili öğretmenlerine daha kolay ulaşmak, ders takibini yapmak, birtakım araştırmalar yapmak için interneti daha çok kullanmak durumunda kalmıştır. Önce akademik açıdan kullanılan internet kullanım amaçları giderek farklılıklar göstermiştir. Böylece internet

(32)

18

öğrencilerin hayatlarının bir parçası haline gelmiştir. İnternetin bu derece yaygınlaşması aşırı kullanıma da yol açmıştır (Tutkun, 2009).

Araştırmalara göre, problemli internet kullanımı, insanların davranışlarında olumsuz etkilere neden olan aşırı internet kullanımı olarak tanımlanmakta ve günümüz bilgi toplumunda oldukça yaygınlaşmıştır (Young, 1998; Akt: Çağır, 2010). Problemli internet kullanımı kavramı, bireylerin internet kullanımından dolayı yaşamlarının aile ve iş gibi önemli boyutlarında yaşanılan bozulmalar, sürekli olarak kullanımı kontrol etmede yaşanılan başarısızlık ve kompülsif kullanım ile tanımlanmaktadır (Kim & Davis, 2009). Bu çerçevede, problemli internet kullanımı, sosyal, akademik, mesleki, finansal ve bedensel alanlarda olumsuz sonuçlara yol açan bilişsel ve davranışsal semptomların meydana getirdiği çok boyutlu bir sendrom (Caplan, 2002, 2003; Davis, 2001; Morahan-Martin ve Schumacher, 2003; Young, 1998) olduğu için bir çok değişkenle ilişkisini ortaya koymak amacıyla araştırmalar yapılmıştır (Ceyhan, 2010).

Genel olarak problemli internet kullanımı, sıkıntıya ve günlük yaşamda işleyiş bozukluklarına neden olan internet kullanımının kişi tarafından kontrol edilememesidir (Shapira et al.,2000; Akt: Shapira ve ark., 2003). Aşırı internet kullanımına hangi ismin verileceği noktasında farklı görüşler bulunmaktadır. “internet bağımlılığı”, “patolojik internet kullanımı” ve “problemli internet kullanımı” bu anlamda sıkça kullanılan terimlerdir.

‘İnternet bağımlılığı’ terimi araştırmacılar arasında tartışmalara ve fikir ayrılıklarına neden olmuştur ve araştırmacılar birbirinden farklı olarak patolojik internet kullanımı, İnternete bağlılık ve problemli internet kullanımı kavramlarını önermişlerdir (Davis ve ark., 2002). Bu konuda tam bir görüş kararlılığı yoktur. Bu kavramların tamamı internet kullanımı isteğinin engellenememesi, kişinin internete girmediğinde geçirdiği zamanın önemsiz hale gelmesi, internete giremediğinde aşırı sinirli tavırlar ve kişinin işinde sosyal ve aile hayatındaki bozulmaları kapsayacak şekilde istenmedik durumları tanımlamaktadır (Griffiths, 1995;1996; 2000; Akt: Peker, 2013).

Buna göre alan yazında problemli internet kullanımının tanımlanması ve isimlendirilmesi konusunda kavramsal farklılıklar yaşandığı gözlenmektedir (Ceyhan, 2008; Akt: Zorbaz, 2013). Young (1996), Beard ve Wolf (2001), Tsai ve Lin (2003), Kim ve diğerleri (2006), J. Y. Yen, Ko, C.F. Yen, Wu ve Yang (2007), Khazaal ve diğerleri (2008), Arısoy (2009a),

(33)

19

Kayri ve Gönüç (2009), Widyanto, Griffiths ve Brunsden (2011) ve Leung ve Lee (2012) gibi bazı araştırmacılar tarafından İnternet Bağımlılığı olarak adlandırırken, Morahan-Martin ve Schumaher (2000), Davis (2001), Gönül (2002) gibi bazı araştırmacılar tarafından Patolojik İnternet Kullanımı ve Anderson (2001) tarafından İnternet Bağlılığı olarak adlandırılmıştır. Ayrıca Shapira, Goldsmith, Keck, Khosla ve McElroy (2000), Caplan (2002), Yellowlees ve Marks (2007), E. Ceyhan, A. A. Ceyhan ve Gürcan (2007), Çağır ve Gürgan (2010), Odacı ve Berber-Çelik (2011), Derbyshire ve diğerleri (2013) gibi bazı araştırmacılar da Problemli İnternet Kullanımı şeklinde adlandırmaktadırlar (Özer, 2013, s.12).

İnternet ile ilgili problemler tanımlanırken birbirinden farklı kavramlar kullanılmaktadır. Bu durumun sebebi problem tanımlanırken duyuşsal açıdan, davranışsal ya da bilişsel bileşenlerden biriyle açıklanmaya çalışılmasından kaynaklanıyor (Davis, 2001; Akt: Özer, 2013). Temelde tüm bu kavramlar benzer olarak kullanılmakta olup, çıkış noktası olarak aşırı ve problemli internet kullanımı kapsamında ele alınabilmektedir (Beard ve Wolf, 2001; Ceyhan, Ceyhan, ve Gürcan, 2007; Akt: Peker, 2013).

Bu tezde internetin sağlıksız biçimde kullanımını belirten kavram olarak “problemli internet kullanımı” tercih edilmektedir. Problemli internet kullanımı kavramının tercih edilme nedeni ise “internet bağımlılığı”, “patolojik internet kullanımı” ve “kompulsif internet kullanımı” gibi kavramların çağrıştırdığı anlamların Rehberlik ve Psikolojik Danışma alanının dışında olması ve bu kavramların daha çok klinik araştırmalarda kullanılmakta olmasıdır (Alaçam, 2012; Ceyhan, 2011; Akt: Yılmaz, 2013).

Problemli internet kullanımı bütün yaş gruplarından, sosyal, ekonomik ve eğitim seviyesindeki bireylerde görülebilir İnternetin problemli kullanılması durumu, her yaşta, tüm sosyo-ekonomik gruplarda ve her eğitim seviyesindeki bireylerde görülebilir (Beard ve ark., 2001). Araştırmacılar bilgi ve iletişim teknolojilerinin aşırı bir şekilde kullanılması ve ergenlerin yaşamlarını olumsuz bir biçimde etkilemesi durumunu problemli internet kullanımı/internet bağımlılığı olarak ifade etmişlerdir (Ceyhan, 2008; Davis, 2001; Griffiths, 1999; Young, 1996; Akt: Peker, 2013).

PİK’in diğer belirtileri arasında çevrimdışıyken internet hakkında düşünmek, çevrimiçi olacağı zamanı beklemek, İnternete girmek ve İnternetteki faklı harcamalar için yüksek miktarda para harcamak vardır (Young, 1996; Akt: DiNicola, 2004). Buradan hareketle şöyle

(34)

20

bir tanımlama yapılabilir. Shapira ve ark.’a (2003) göre, Problemli internet kullanımı genel olarak bireyin internet kullanımını kontrol edememe yetersizliğinden dolayı yaşadığı rahatsızlık ve fonksiyonel bozulmayı ifade etmektedir (Yılmaz, 2013). Bir başka tanımlamada ise Caplan’a (2005) göre, Problemli internet kullanımı, sosyal, akademik/mesleki olumsuz sonuçlar doğuran bilişsel ve davranışsal belirtilerden meydana gelmiş, çok boyutlu bir sendromdur (Akt: Zorbaz, 2013).

Araştırmalara göre aşırı internet kullanımı insanların davranışlarında fazlaca soruna sebep olabilmekte ve çağdaş toplumlarda oldukça yaygınlaşmaktadır (Kandell, 1998; Tsai ve Lin, 2003; Young, 1998; Akt: Peker, 2013). Young, problemli internet kullanımının daha ziyade bir dürtü kontrol bozukluğuna benzediğini ileri sürmüştür (Young, 1998a,b; Young ve Rogers, 1998) ve DSM-IV’teki patolojik kumar oynama kriterlerini referans alarak yeni kriterler oluşturmuştur. Young (1998), DSM-IV’teki tanılardan ‘internet kullanımının patolojik doğasına en uygun olan kavramın‘Patolojik Kumar Oynama’ olduğunu ve bu sebeple de kullandığı kavramsal yaklaşımda bunu temel aldığını belirtmiştir. Patolojik kumar oynamaya dayanan kriterleri kullanarak sekiz soruluk bir tanı anketi oluşturmuştur. Katılımcılar beş ya da daha fazla soruya evet cevabı verdiklerinde “Bağımlı” olarak sınıflandırılırlar (Young, 1998; Akt: Shapira ve ark., 2003).

Davis’e (2000) göre, kişi “Sadece internette bana saygı duyuluyor.”, “Çevrimdışıyken kimse beni sevmiyor.”, “İnternet benim tek arkadaşım.” ve “Çevrimdışıyken insanlar bana kötü davranıyor.” diye düşünebilir. Bu ya hep, ya hiç düşüncesi kişinin internete bağlılığını besleyen ‘uyumsuz düşünce bozukluğu’ olarak görülür (Davis, 2000). Bu düşünce bozuklukları, İnternetle bağdaştırılan bir uyarıcının mevcut olduğu durumlarda otomatik olarak harekete geçer. Yani bir sohbet odasına giriş yapar yapmaz kişi otomatik olarak (düşünmeden) bu düşünceleri harekete geçirir (DiNicola, 2004). Öte yandan Davis (2001), problemli internet kullanımını bir psikiyatrik durum olarak değerlendirmiştir (Sarıkaya, 2011). Davis’e (2002) göre problemli internet kullanımı (PİK), uyumsuz düşünce ve patolojik davranışları içeren bir psikiyatrik durumdur (Özcan ve Buzlu, 2005).

Davis (2000) sonraları kendi modelini ortaya koymuştur. Bu modelde spesifik PİK ve genel PİK olmak üzere iki farklı aşırı kullanımda söz etmektedir (DiNicola, 2004). Spesifik PİK kişinin İnterneti patalojik olarak çevrimiçi seks ya da kumar gibi belli bir amaç için

(35)

21

kullanması durumunu ifade ederken, genel PİK ise daha genel bir davranış halini açıklar (Davis, 2001).

Spesifik PİK İnternetin sadece bir yönüyle alakalıdır, internetteki diğer fonksiyonlarından tümüyle ayrı bir şekilde ortaya çıkmıştır. Çevrimiçi seks materyalleri/hizmetleri, çevrimiçi açık arttırma servisleri, çevrimiçi stok takibi ve çevrmiçi kumar oyunlarının aşırı kullanımını (suistimal edilmesi) içermektedir (Davis, 2001).Genel patolojik internet kullanımı, aşırı İnternet kullanmanın genel, çok boyutlu durumudur. Bu genel PİKe sahip biri genel olarak İnternette belirgin bir amacı olmaksızın zaman geçirir (DiNicola, 2004).

Shapira ve diğerleri (2000), göre problemli internet kullanımı; kontrol edilemeyen, rahatsız edici, fazlaca zaman harcanan, sosyal ve mesleki yahut maddi açıdan sorunlara sebep olan, yalnızca hipomanik ve manik semptomlar anında bulunmayan şeklinde tanımlanır (Özer, 2013).

Caplan (2002) Davis’in modeli üzerinden bir çalışma yürüttü ve problemli internet kullanımının yedi öğesini saptadı:

a) Duygu durumundaki değişiklikler,

b) Çevrimiçi ortamda faydalanılabilecek sosyal alanların farkına varma, c) İnternet kullanımından ileri gelen olumsuz neticeler,

d) Takıntılı internet kullanımı,

e) Çevrimiçi geçirilen zamanın fazlalığı,

f) İnternetten uzak kalındığında ortaya çıkan geri çekilme semptomları ve g) Çevrimiçi ortamda elde edilen sosyal kontrol (Akt: Demetrovics ve ark., 2008).

Shapira, Lessing ve ark.’ın (2003) problemli internet kullanımı için tanı ölçütleri: A. Aşağıdakilerden en az biriyle ortaya çıkan internet kullanımıyla ilgili zihinsel uğraşı vardır.

1. İnternet kullanımını denetim altına alma çabalarının sonuçsuz kalması 2. Planlandığından daha uzun süre internet kullanımı

(36)

22

B. İnternet kullanımı veya aşırı zihinsel uğraşı iş, sosyal yaşantı veya diğer önemli alanlarda işlev kaybına ya da klinik belirtilere yol açmaktadır.

C. Aşırı internet kullanımı hipomani ya da mani epizodları sırasında ortaya çıkmaz ve başka bir Eksen I bozukluğu ile daha iyi açıklanamaz (Tutgun, 2009).

Goldberg’in problemli internet kullanımı için tanı ölçütleri:

İlk olarak Goldberg (1996) “madde bağımlılığı” kriterlerini uyarlayarak problemli internet kullanımı tanımlamıştır.

On iki aylık bir dönem içinde herhangi bir zamanda ortaya çıkan aşağıdakilerden üç’ü veya daha fazlasıyla kendini gösteren, klinik olarak belirgin bir bozulmaya ya da sıkıntıya yol açan uygunsuz internet kullanımı problemli internet kullanımı olarak tanımlanmaktadır.

1. Aşağıdakilerden biri ile tanımlandığı üzere tolerans gelişmiş olması,

a) İstenilen etkiyi sağlamak için belirgin olarak artmış miktarlarda internet kullanım süresi

b) Sürekli olarak aynı miktarda internet kullanması ile belirgin olarak azalmış etki sağlaması

2. Aşağıdakilerden biri ile tanımlandığı üzere yoksunluk gelişmiş olması:

Ağır ve uzun süreli internet kullanımı sonunda aşağıdakilerden en az 2 tanesinin günler içinde ortaya çıkması (1 ay içinde ortaya çıkabilir) ve kişilerin bunlardan dolayı iş, soysal ve önemli işlevsel alanlarda sıkıntı yaşaması

a) Psikomotor kışkırtma b) Bunaltı

c) İnternette neler olduğu hakkında takıntılı düşünceler d) İnternet hakkında fanteziler ve hayal kurma

e) İsteyerek ya da istemeyerek tuşlara basma hareketi yapma f) Bu sıkıntılı durumlardan kurtulmak için internete veya benzeri servislere bağlanma

(37)

23

3.İnternet kullanımı çoğu kez tasarlandığından daha uzun süreler alır.

4.İnternet kullanımını bırakmak ya da denetim altına almak için sürekli bir istek ya da boşa çıkan çabalar vardır.

5. İnterneti kullanmak ya da etkilerinden kurtulmak için çok fazla zaman harcama 6.İnternet kullanımı yüzünden önemli toplumsal, mesleki etkinlikler ya da boş zamanları değerlendirme etkinlikleri bırakılır ya da azaltılır.

7.İnternet kullanımının neden olmuş ya da alevlendirmiş olabileceği, sürekli olarak var olan ya da yineleyici bir biçimde ortaya çıkan fizik ya da psikolojik bir sorunun olduğu bilinmesine karşın aşırı olarak devam eder (Akt: Öztürk, Odabaşıoğlu, Eraslan, Genç, Kalyoncu, 2007; Akt: Peker, 2013).

Suler’ın Sekiz Faktörlü PİK’i

Suler (1999) göre, sağlıklı internet kullanımı ile problemli internet kullanımı arasındaki farklar, 8 faktör üzerinde incelenebilir.

Kişinin internetle olan ilişkisinin yapısını belirleyebilmek için 8 faktör aşağıdaki gibidir: 1. Çevirimiçi aktiviteyle elde edilen ihtyaçların sayısıveçeşidi. kullanıcıların, fiziksel, kişisel, kişilerarası ya da manevi ihtiyaçlarını İnternet yoluyla karşılama eğilimindedir. Kişi ihtiyaçlarını bu şekilde karşıladıkça, İnternet hayatında daha önemli hale gelir.

2. Karşılanmamış ihtiyaçların sonucu oluşan yoksunluk hissinin derecesi. Kullanıcı, altta yatan ihtiyaçlarını bastırdıkça ya da inkar ettikçe bu ihtiyaçları karşılamak için başka yollar arar . İnternet, ihtiyaçların gerçek dünyaya oranla daha genellikle daha kolay karşılanabildiği bir ortamdır.

3. Çevrimiçi etkinliğintürü. Etkinlik türünün ne kadar fazla belirgin özelliğivarsa, kişi interneti o denli fazla sayıda ihtiyacını karşılamak için kullanır. Farklı internet faaliyetleri farklı ihtiyaçları karşılayabilir. Daha nitelikli ortamlarlar daha geniş kapsamlı ihtiyaçlara karşılık verebilir ve sonuç olarak daha da çekici olabilirler.

(38)

24

4. İnternetin, kişinin günlük yaşantısındaki işleyişe etkisi. Kişi fiziksel sağlığı, iş performansı ve birebir ilişkiler bakımından etkilenmiş olabilir. İnterneti kullanımına bağlı olarak zarar gören alanların miktarı ve şiddeti, problemin ciddiyetini ortaya koyar.

5. Kişisel sıkıntılar. Patolojik İnternet Kullanımının uyarıcı işaretleri arasında kullanıcının İnternet kullanımına bağlı olarak ortaya çıkan depresyon, öfke, hayal kırıklığı, suçluluk ve yabancılaşma duygularıdır.

6. İhtiyaçların farkında olmak. Kişi, bastırılmış ihtiyaçlarını İnternet yoluyla karşılamaya çalıştığı zaman aslında ihtiyaç duyduğu boşalma aktivitesini tam anlamıyla yerine getiremez. Çünkü bu etkinlik, karşılanmamış asıl ihtiyaçlara yönelik olmadıkça sürekli tekrar edilmek zorunda kalınacaktır. Kullanıcının altta yatan ihtiyaçlar üzerinde durması bir bakıma kişinin bilinçli olarak bu ihtiyaçların ne gerektirdiğinin farkına varması ile internet kullanımından kaynaklanan problemleri ve yoksunluğu çözmesidir.

7. Tecrübe ve dâhil olma evresi. İnternet kullanıcıları deneyim edindikçe,internet aktivitelerinin gerçek hayattaki ihtiyaçlarını karşılamadığını anlarlar ve internetin cezbedici etkisi geçer. Deneyim genellikle kullanıcıların aşırı katılım gerektiren aktivitelerden kaçınmaları konusunda yardımcı olur.

8. Gerçek ile sanal yaşam arasında denge ve bütünleşme.İnternetin sağlıklı kullanımı, internet ile gerçek hayat aktivitelerini birleştirir. Patolojik İnternet Kullanımı, genelde gerçek dünyadan tamamen soyutlanılmış bir online hayatla sonuçlanır hatta gerçek dünyadan gelmesi muhtemel müdahalelerin önüne geçilmeye çalışılır (Suler,1999).

Referanslar

Benzer Belgeler

Sosyal kaygı ölçeğinin alt boyutları olan sosyal korku ve sosyal kaçınma, yalnızlık ölçeği toplam puanı ile katılımcıların yaşı arasında istatistiksel

Babasının eğitim durumu farklı olan gruplar arasında internetin olumsuz sonuçları, sosyal fayda/sosyal rahatlık, aşırı kullanım ve problemli internet kullanımı

Kalenin güney kesiminde ana kaya oyularak elde edilen odaların hangi amaçla kullanıldıklarıyla ilgili bir yargıya.. varmak şimdilik

Bu çalışmada, kaplanmamış ve titanyum nitrür (TiN) kaplanmış AISI D2 soğuk iş takım çeliğinin silisyum nitrür bilyeye karşı 0.3 m/s hızda, 2.5N, 5N ve 10N yükler

While the solutions of classical and time-fractional SG equations are kink of type (Although of being the same type, they are different from each other), solution

Tablo 1 ve 2’ de görüldüğü gibi, kayma şekil değiştirmesi katsayısı k s ’in analitik yöntemle hesaplanması ile ulaşılan duvar rijitliği, k s ’in 1.0

In the study, the analysis of the factors affecting the milk yield in the animal enterprises, being active in Çanakkale-Biga have been made. The studies, in which the

Yeryüzünün dış katmanına, atmosferin dışına gelen güneş ışınlarının dik bir metrekare alanına gelmakte olan güneş enerjisi güneş değişmezi (S) olarak