• Sonuç bulunamadı

Tarihten sahifeler:Çığala zade Sinan paşanın hiyaneti var mı? Yok mu?

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Tarihten sahifeler:Çığala zade Sinan paşanın hiyaneti var mı? Yok mu?"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

A j£iJA£& l

, J

Çığala zade Sinan paşanın

hiyaneti var mı? Y ofcjpu?

İstanbulda maruf semte (Cağal-1 almışsa göfti.şmek üzere neden bir oğlu) diye ismini vermiş olan Çiğalu i teşebbüste bulunmadı? Bu noktalar Zade Yusuf Sinan paşanın tercümei'meçhul kalmıştır.

halini yazanlar aslına dair şu malû­ matı kaydediyorlar:

[Babası Ceneviz cumhuriyetinin en

Sinan paşa meşhur (Eğri) seferin­ de kırk günlük sadaretinden ıskatın­ dan sonra (1598 - H. 1006) senesin-büyük kaptanlanndandı. Kanunî Sü- , de tekrar Kaptan paşalığa tâyin îeymaıı devrinde bu kaptan oğlu

Skipyon ile beraber Kaptanı derya Piyale paşa yahut korsanlık eden bir gazi tarafından esir edildi. İstanbu- la getirilen genç saraya takdim olundu. Sinan tesmiye olunarak is- 'lâm üzere talim ve terbiye edildi. Validesi Hersek eyaletinin Adıiyatik denizi sahilinde (Nove) kalesi diz­ darının kızı idi. Hıristiyanlar tara­ fından esir edilen bu kıza sonra nasraniyet kabul ettirilmişti.]

Bay Hâtemî tarafından 1935 senesi martında İtalyancadan tercüme edi­ lerek Cumhuriyet gazetesinde intişar eden uzun bir makalede Çiğala Za­ de hakkında bu kısa malûmatı

te-edilmi.ş, bu mansıpta bu defa dört sene kalmıştı.

1598 ağustosunda (Mesina) sula­ rında göründü. Siçilyada İspanya kıı-al vekili ve Mesina kumandanı te­ lâşa düştü; fakat endişeye mahal yoktu. Çünkü Çiğala Zade yalnız birkaç selâm topu attıktan sonra li­ mana girdi. Kırk Türk harb genvsi şehirden görünecek bir mevkide de­ mir attı. Şehir ehalisi korku içinde dört tarafa koşuşup kaçışırken, be­ yaz bayraklı bir filika kıraı vekiline kaptan paşanın bir mektubunu gö- , türüyordu. Bu İtalyanca mektupta ¡•şöyle deniliyordu:

'Bu mektubumu yazmaktan mak-yit eden izahat ile beraber bizim t a - ' şadım size orada zavallı bir dul ka­ rililerimizde görülemiyen bazı nokta-'elinin, validemin bulunduğunu ha- lara da tesadüf edilmektedir: . fırlatmaktan ibarettir. Ben onu

göı-tAmansız bir müslüman düşmanı mek istiyorum. Umarım ki bu mek- olan Viskonte Çikala meşhur (Aırdrea; tubumu alınca onu bir kayığınızla Dorya) mektebinde terbiye görmüş bana yollamak lûtfunda bulunacak- değerli bir kaptandı. 1530 (H.937-9S8) I siniz. Bundan başka bir arzum yok- senesine doğru Cenovadan Mesinaya tur.)

nakletmiş, orada iki galer ve bir kal- j Çiğala Zade bu mülakata naii'yet yon donatmıştı; imparator Şar.ıceııiıı için oğlunu rehine olmak üzere göıı- Tıınus seferine iştirak ettikten sonra' dermişti. Mesina’ya val!de:ini yanı-

(Mesinayı) kendisine karargâh itti-' na almağa gitmişti, fakat ancak haz etmişti. [kardeşi Karloyu İstanbula

getirebil-Adriyatiğin İtalya karşısındaki iniştir. Karlonun müslüman olduğu sahillerine kadar uzanan bir seferin- ve bir hizmete alındığı şüphesiz ise de çok güzl bir kadın esir etti. Onu ( de bundan sonra ne olduğu biline-sevdi ve hıristiyanlığı kabul ettirerek

onunla evlendi. (1)

Viskonte Çiğalanın bu kadından üç oğlu ve iki kızı dünyaya geldi, oğullarından Karlo Mesina Senatosu­ na âza oldu. Diğeri de askerlikte te- ıneyyüz etti.

1564 martında (H. 972 - 973) Vis-rniyor.

Sinan paşa validesi Lükrezla ile mülakattan sonra Tunusa doğru yel­ ken açtı. ,

Bu mülakat hakkında biz'm tarih­ lerimizde hiç bir kayıt görü’mez. Fakat bahsettiğimiz İtalyanca ma­ kale bunun önemini ortaya koynıak-konte Çiğala (Trapaniden) iki gemi tadır.

ile İspanya sahillerine doğru hareket' Lükıezia heı- halde oğlunu İslâm etti. Daha pek genç olan oğlu dinini terketmeğe teşvik etmişti Çipyoneyi de birlikte götürüyordu.

İki gemi denize açılır, açılmaz Turgut reisin korsanlan tarafmdan yakala­ nıp Tıablusgarba götürülüd.

Malta Gran Mayestıosu kont dö Lavaletta * esirleri kurtarmak için fidyelerini vermeğe razı olmuştu. Ancak Türkler baba, oğul Çiğaîalan İstanbula Sultan Siilfymana gön­ dermiştiler. • -* ' - i Viskon tenin akıbeti hakkında muhtelif rivayetler vardır. Oğlunun babasını kurtarmak için İslâmiyet! kabuı ettiği, fakat Viskozitenin İs- tanbuldan hareketinden evvel zehir­ lendiği bu rivayetler arasındadır. Ancak İtalyan arşivlerinde yapı’an araştırmalar Viskontenin fidye ile kurtularak Mesinaya döndüğünü ve 1564 te orada vefat ettiğini meyda­ na çıkarmıştır.

Çipyoneye gelince: O simasındaki cazibesi ve esaleti sayesinde saray­ da padişahm hüddamı araşma gir­ mişti. Birkaç sene sonra genç Me- sinah buluncu başı oldu.]

Bundan sonra Sinan ağanın ikbali açılmıştı. Sarayda silâhtarlığa kadar terfi etmiş ve 1575 (H. 983) te ye

Oğlundan ayrıldıktan sonra kadın cizvit tarikatine mensup olan müte­ veffa kocasının iki yeğenini bir mektup ile Romaya Papa Sekizinci Clement nezdiııe göndermişti. Aldığı haberden pek memnun kalan Papa Liikrez’aya şu cevabı vermişti:

L Oğlun paşayı bu kadar seneden sonra tekrar görmeğe muvaffak ol­ duğundan dolayı seni tebrik ederim. Yazdığın gibi paşanın sana bir oğu- iun anasına karşı borçlu olduğu mu­ habbet duygularım göstermesinden çok memnun öldüm.

Onun «etten annesine» döndüğü gibi «ruhtan anası» olan mukaddes katolik kilisesine de avdet etmesini temenni ederim.]

Vatikan arşivinde mevcut bazı ve­ sikalardan Papanın tasvibi ile İspan­ ya kıralı ve S'nan paşa arasmda karışık ve fevkalâde mahrem muha­ bereler cereyan ett'ği, bu muhabere­ lerde hem Sinan paşanın kato'ik dinine avdet eylemesi, hem de Türk­ ler ve İstanbul aleyhine bir darbeye teşebbüs olunması bahis mevzuu ol­ duğu, İspanyanın da gemi ve asker- - ■ le bu hususta paşaya müzaheret nıçeri ağalığı ile saraydan çıkmış- vadettiği anlaşıldığı İtalyanca ma­ tı (2) Sinan paşa şarkta muharebe- kalede bildiriliyor

lerde ifa ett'ği hizmetler üzerine ve-| Papa Sekizinci Clement 1600 senesi zarete nail olup İstanbula ge’diği başlarında (Ücüncü Mehmedin işgal zaman Kaptanı deryalık inhilâi et- ettiği Osmanlı tahtma bir Mes'mVı- m^ ti- yı namzet tan:dığmı) ilân etmiş; bu

İtalyanca makalede bu meseleye Mesinalı da saburane bir cüretle bu dair dikkate şayan bir kayıt görülü

yor:

(Bu sırada bütün hıristiyan dev­ letleri Isianbuİdaki eiçileri va-ıta- siyle kendilerine en az zararı doku­ nacak bir adamın kaptanlık maka­ mına geçmesine çalışıyorlardı. S'nan

tehlikeli hayali tahakkuk ettirmeğe çalışıyormuş?

Sinan paşa kardeşi Karlonun (Nasos = Nakşe) adası dukalığına t â - \

yini hakkında Üçüncü Sultan M eh -; metten emir istihsal eylemişti. Kar- lo adada makamını işgal edince paşa da bu makama hararetle talip Pa„ a sh a n 3 s

oldu. Altının irazkâr kuvvetli. __ V,, P^§anm a m ca z a d e «

C1Z-vıt Çıgalayı bu adaya hususi tali­ mat ile göndermiş.

oldu. Altının icazkâr kuvvetile — ha zineye iki yüz bin altın verdiği mu­ hakkak görünüyor — bu unvanı ken- disme maletti.)

Bugünlerde (1589 - 998) OsmanlI , ’ ---devleti Macaristanda harb ile me-gul 0 raasl ihtimalden hiç de uzak değil

t « ___ ______ I r t l r ^ n i c o n f o ı - İ U U

Papa Clement'in İstanfculda bir hıristiyan tahtı kurmağı düşünmüş bulunuyordu. Yeni Kaptan paşa İtal- I dil ■ Hattâ 5 nisan 1603 tarihli iıa yanlarla İspanyolların düşmanlara

yardım etmelerine mâni olmak vazi­ fesiyle donanmayı Akdenizde dolaş­ tırmak emrini aldı.

Çiğala Zade bu memuriyeti esna­ sında annesini arayıp bulmak emeli­ ne düştü. Bu andan itbaren hayatı­ nın hissi ve romaırsek safhası açı­ lacaktı. Yirmi beş senedenbeıi bu­ lunduğu isiâm muhitinde her türlü ana vatan — yani İtalyan':ık — his­ leri kararmış, kalbinde ecdadının dininden olsa, olsa pek sönük bir hâ­ tıra kalmıştı. Fakat validesini ara­ mağa kalkışması hiç de hayreti cebledecck bir şey değiidi. İtalya sa­ hillerinde kendisi için daima göz yaşı döken bir kadının bulunması onun yalnız ihtirasta, değil, ülüvvücenabı ile de dolu kalbini s&rsmakatn hâli kalamazdı. Bu arzu hele 1593 (H. 10®1) senesinde İtalya sahillerini gördüğü vakit onu çok tehyiç eş­ in işti.

; Vazife İcabı sahillere akili yaptı' netler gösterdiği

des'nde zaptolunacak Türk eyaletle­ rinin kıratlarını bazı şartlar altında tanıyacağını bile bildirmiş!

Garp ahvaline ne kadar vukufsuz kalmış olurlarsa olsunlar böyie te­ şebbüsler üzerine padişahta ve ve­ zirlerinde nasıl oluyordu da Çiğala zade aleyhinde bir şüphe olsun uyan- mamıştı?

Sinan paşa annesinin sözlerinin tesine kapılarak islâmiyeti terke ve katolikliğe avdete meyletmiş ol- i saydı bunu memleketi Mesinaya var-

j

dığı sırada ihtiyar etmekten kalay

i

ne vardı? , i,( Papanın hakikat sahasına isa iııe;. .

zerre kadar bir ihtimal olamıyacak i ıçm e ınden KeIcn h<vr «ıe.vi yapmaz garip hayaline Çiğala Zade Sinan pa- i nlıydl? Şüphe yek. ki bu o kadar şanın iştiıâk etmiş olması meftur Sirç bir iş de olmazdı!

olduğu zekâ ve ferasete hiç de mü­ tenasip görülemiyor.

Bir de Çiğala Zade haya t uım son senelerinde İran harplerinde serdar* Ilifti kabul etmişti; cansiperane gay* bu vazifede uğra*

ıı ıt ı t n m ıı ıı a ı ım ıı m ı ıı ıı ın ...

etmiş bulunduğuna hükmetmek b tabi mümkün değildi!

Süleyman Kani İris»

amma e«ıl memleketi ol#« Mesinaya1 dığı

¡hiç itişmedi. [yeis ve ıstırap ölümünü tesri Çiğala Zade beş sene süren bu İliç mişti. (2 kânunuevvel 16C5). ¡Kaptan pr salığı esnasmda v a h 'c i n - 1 Böyie büyük î a'nane f'kir’ er

Hasılı, Vatikan arşivinde mevcudi­ yeti bildirilen gizli muhabere vesi­ kaları meydana çıkıp ince'enmeyin- ce müverrihlerimiz tarafmdan mağ­ rur, sert, kendini beğenmiş, fakat sadık ve gayretli bir zat olarak tavsif bı'r hezimet yüzünden düş ığiı edilen Çiğala Zade Sinan paşanın

eyle iden bu- haber alamadı uıı? Itaber «aydı payıtalıttau uzaklaşmam*)

kendisini sadaret makamına kadar yükselten devlete hiyaneti, is’ âm taşı ktevAri ve sarığı altında hır: riyan .haçın* ve kilisesine hizmeti kabul

(1) Yukarıdaki İzahat bu kadw (Nove) hisarı dizdarının kızı old ğunda şüphe bırakmıyor.

(2) Sicilli Osmanîde yeniçeri ağ lavının cetveline göre. İtalyan ka n ak lan Sinan ağanın bu sırada y mi sekiz yaşında bulunduğunu gi teri yormuş; buna göre erir edüd zaman on yedi yaşında olmak lâ* geliyor.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Zemin katı mutfağından ayrıca bahçeye ve soka- ğa bir kapı bırakıldığı gibi birinci katta da bah- çeye bakan bir köşeli tarasası vardır.. Bodrum katta arazinin

Caddeye nazır cephesindeki balkon- lara verilen şekil ve istikamet cepheye hareket vermektedir.. Keza cephede duvarlarla pencerelerin dolu ve boşluk teşkil etmesi bu

lan ve ifrazları ile olan aykırılıklarını, diğer yandan günden güne artan ve bir sonu da gelmiyecek gibi görünen içtimaî hayattaki yaşama standartsıziığının

Sokak cephesinde kabul kısmı ile servis toplanmış ve arka cephe üze- rine yatak odaları konulmuştur.. Binanın ortasında büyük bir aydınlık

Hol bir koridorla yatak

Adananın şehir plânında bu kısma ait hudutlar içine gir- miş olan yollar, arsalar, evler Adananın iklim şartlarına g ö - re uydurulmuş, rüzgâr istikametlerine göre

 Paris’de zihin engelliler için bir özel okul açmış,  Bireyselleştirilmiş eğitim ve davranış kontrolü.

davranışlardaki yetersizlik için önemli derecede olması gerektiğini eklemiş ve yine Heber’in tanımındaki doğumdan 16 yaşına kadar olan gelişimsel dönemi doğumdan