A H M E T . J R A S Î M
TT.
5^ 0 2 $ T
Geçmişte,basın dünyamızda AĞABEY olarak tanımlanan tarihçi»gazeteci, şar-?
kı y a z a n ve bes tekfir (AHMET RASlM)in adı-çocukluk anılarım arasındaStarihcilik
yönüyle yeralır.İlkokulu bitirdiğim y ı l tbena üç türden,3 kitap hediye edildio Bun l a r , edebiyat ve tarih alanında,ilk okuduğum,ya da okuyup kısmen etkilendi
ğim eserlerdi.Bunlardan biri,İHSAN RAİF Hanımın, (GÖZYAŞLARI) adındaki şiir ki
tabı,İkincisi REFİK H A L Î B ’in (GUGUKLU SAAT)i,üçüncüsü AHMET RAB İli* in 4 ciltlik
(ESSİMll OSMANLI TARİHÎ)ydi.
(OSLİAIHI TARİHÎ),resimli olduğundan mı,dip n o t l a n niteliğindeki (FAİLE)
başlıklı yazılarından dolayı mı,bana daha ilginç geldiydi.Tarih sevgisini fi lizlendiren b u eser,gerek o döneme göre sâde bir dille yazılışı,gerek anlatı lışındaki akıcılığı dolayısıyla,okuyanları büyülerdi.Olaylarla ilgili tarih bağlantılarını sağlamaktaki hüneriyle,bu 4 ciltlik eserce,okuyanların tarih zevkini güçlendirici bir nitelik vardı.
Yine o yıllarda başlayan AHMET REFİK »in zevkli üslubuyla tarih sevgisini
saygınlaştıran kitapları da b u alandaki temel sayılabilecek eserleri oluştur maktaydı.Öyle sanıyorum ki-ileri bir tarih m etodu bulunmasa bile-bizim nesle tarih sevgisi ve zevki vermiş olan eserler arasında AHMET REFİK ile AHMET RA- SÎM*inkiler başta gelirler.Bunlar, tarihî olayları yansıtırken,«aman zaman şi- ixleştirmişlerdir.Her i-'isinin kitapları,buğün bile,fazla sfideleştirmeye gerek duyulmadan, zevkle okunabilecek yararlı eserlerdir.
AHMET RASÎM*! ZİYARET
Lisedeyken zinci bir tarih hocamız vardı: Arap SAİT Bey. .Y’üzü simsiyah, yüreğiyle dostluğu sütbeyaz olan b u SAİT Bey* in hayret uyandıran yönü,bir hfi- fıza makinesine sahip oluşuydu. Tarih alanında ne kadar eser okumuşsa, tümünü silinmez biçimde hfifızasına çivilemişti.Bir İstanbul beyefendisi olan b u SAİT Bey,Edebiyat fakültesinin Tarih Şubesinde okurken,hocası AHMET REFİK(ALTIHAY)~ ın değerli ve her yıl birinciliği bırakmayan bir öğrencisiydi.Ayrıca AHMET RA- Sîh Beyin de takdirini kazanmış,bir Osmanlı Tarihi uzmanıydı.Beni AHMET RASÎM Beye b u SAİT Bey götürdü.AHMET RASÎM Beye gidişimizin nedeni,o*nun biyografi
alanında da bir üstat oluşundan kaynaklanıyordu. (ABANA fiili V E ŞAİRLERİ) üz erin-
de başladığım bir araştırma dolayısıyla,AHMET RASİK'den yararlanacaktım. Odasına girdiğimizde AHMET RASlM,bir tabure üstündeki kadehini kenara itti.Gözlüğünün üstünden bize baktı.Ker ikimiz elini ö p e r e k ,karşısına oturduk.
Ziyaretimizin sebebini hocam SAİT Bey »usturuplu bir dille açıkladı.
(
2
)
Söz sırası bana gelince,EBCED ile manzum tarih düşürmekte üstat olan Şair SURURÎ' den bahsedip,kSgSMybirxnÜ:iEihBH kendiiıin de EBCEDİ bir aileden geldiğini,adlarımızın hep EBCED*e -uygun olarak verildiğini söyledim.Bu arada, kendisiyle çağdaş olan HOCA HAYRET Efendi ile Şair ADANALI ZÎYA Beyle ilgili anı ve bilgilerini rica ettim.Bir zamanların kültür dünyasında HAYRET Efendi, Üniversitede Arap ve Pars edebiyatı hocası olarak ve zehirli hicivlerinden dolayı sürgüne gönderilmesi ve orijinalliğiyle ünlü bir edebiyat mensubu,Şair ZÎYA Bey i s e , b a l ı k p a z a n meyhanelerinin gözdesi ve AHMET EASÎM'in de kadeh arkadaşlığını yapmış,sürgünlerde ezilmiş bir kişiydi.AHMET RASÎM Bey,her iki«
sini şahsen tanımış olduğundan, dağarcığında ne varsa ortaya döktü. S anki, bunlar
hakkında önceden bir araştırma yapmış gibi,ardarda,uzun bilgiler sıraladı.Bir ansiklopedinin s a y f a l a n okunuyormuşcasına,büyük bir zevkle konuşmasını dinle dik.
FOTOĞRAF DÜŞMANI.İKİ ÜNLÜ EDEBİYAT MENSUBU
Çelişkilerle dolu bir yaşantısı olan HOCA HAYRET Efendi'nin bir fotoğra fını nerede bulabileceğimi üstada sordum.Gülümseyerek şu karşılığı verdi t
-Edebiyat ve kültür hayatımızda ün yapmış iki kişi vardır ki,bunlar,ömür leri boyunca fotoğraf aldırmamışlardır.İkisinin de ayrı ayrı sebepleri var. Birininki taassubundan,ötekinin de çehresinin züğürtlüğnden fotoğrafa âşmanx
düşman oldukları bilinmektedir.Bunlardan ilki DARliLPÜNUN(tjniversite)hocası HAYRET EPE N D İ ’dir ki,bu zâtın fotoğraf düşmanlığına,hfilfi hayret ederizJDİğeri mütevazı maaşlı bir memur olarak,osmanlı imparatorluğunun üç kıtasında uzun
yıllar görev yapar ak, fi t İh* teki MÎLLET KÜTÜPHANESİ* ni kuran ALÎ EMÎRÎ EFENDİ *4
dir.Hazretin hiç fotoğrafı yoktur.Aaıa dünya çapında ,eşsiz eserlerle dolu bir
kütüphaneyi milletine kazandırmıştır2Devi
e %
eliyle böyle bir kütüphane kurulamamış tır.Gelgelim ki,ALİ EMÎRÎ EFI2ÎDİ,mutaassıp yaratılışlıdır.Resmin günah
olduğuna inananlardandır;Vazifesi dolayısıyla,bir fotoğrafı İsrarla istendiği halde,bu emre aldırış etmemiştir.I^r-rivayet^^age,"gizlice fotoğrafını aldır
S 5CÎ BÎK OüJİı,BBSTBJm BİR TOKUN
Akmet RasinjBeyin orlu kaslum Eey,kakasının fasetecili£ine imrenöiyse de
işar, arılı oIm u dı.
Akmet Easim'in
kışından do
¿a:' tora:
Osman Eikat, döneminin. serilen "birkestekârıydı* Çocuklumu.
dede erindeki
musiki sokketleri m ı arasında¿eçtioîlk kestesini(Hacı Arif Eey)in
lir
çarfcısı olt r*k, dedesi AkmetRasim'e dinletti! Şarkıyı çok kesenen dede,torununa :
- Osman;ku Reste fevkalade ¿.-’i*el. .Bacı frif Beyin tum şarkıları kenim eskerimdedir.Böyle kir şarkısını ilk defa »enden dinliyorum,deyince, 0s*3in Nikat :
- Dedeciğim.ku kesteyi kaddim olmayarak ken yaptı»,-karşılığını Terdi, flitte o £kn,Osman N i k a d ’ım kestekfirlık yapısı,savlam kir temele oturmuş
dldu.Bu sanata yıllarını
Terdi.
?în unlu şsrkısı"EÎR ÎHTÎ*AX DAHA VAK."dı#40 dan fasla keşte yapan Osman Nikat Akın,aynı sananda yasardı.ösellikle spor konularının kaşarılı y a s a r l a n n d a n d ı . Y a * ı l a r ı m ( O f s a y t ) r e ( N e y dede) takma adlırıyla yayınlardı.
Osman Nikat Akın ,derişik
t
örerlerde kulundu.Ticaret Odasında,Belediyede,Toprak kaksulleri Ofisinde,Deniş Ticaret Okulunda kismetler rerdi.ru
arada yaşarlığını re
Veeteif.rlıgını sfcrdtrdR.Bestelerimde genelliklekendi yasdi£i »jirleri kullanır dı.iy3ann&btş±a**ix Bilgili kir sokket
adamı olan Osman Nikat Akın, (TAŞLA!
A.)
al
anında da
kaş a n l ı y d ı ,ölû'nni'r-
şarkıları > Cif. dillerden d
t
ş
ney er Osman.Nikat
Akın,1956
yılında,51 yaşıadayk®
»kanserdenoldu.
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi