Mareşal Fevzi Çakmak’ın
Dün İstanbul halkından büyük bir kısmı iştirak ederek yapılmış olan muazzam cenaze alayile ve şanlı tabutunun mütemadiyen ahali nin elleri üstünde taşınmasile; büyük ve kadir şinas milletimiz, Cumhuriyetin ikinci mareşaline karşı lâyık bulduğu takdiri bir daha göstermiş oluyor. Bugün Mareşal Çakmağı vatanın temiz topraklarına tevdi etmiş bulunurken, o büyük asker ve kumandanın nam ve şöhreti, bütün milletin olduğu gibi, kahraman Türk orduları nın saflarında ve asker arkadaşları arasında da hiç bir vakit unutulmıyacak ve daima yaşıya- caktır.Eğer yanılmıyorsam, onun 47 senelik faal, uzun hayatı, daima askerlikte ve hizmet başın da geçmişti. Ve hepimiz, Mareşali sulhta terte miz ahlâkı ve doğruluğuyle kendini çok sevdir miş bir insan, ayni zamanda geniş tetebbü ve tetkikleri, stratejik malûmatı ve ihatasile emsa line üstün bir kumandan olarak tanımıştık; harpte ise, emri altında bulunan kuvvetleri iti dal, sükûnet ve cesarete istinat eden isabetli karar ve başarı ile idare etmiş büyük kuman danlarımızdan biri olarak biliriz.
Onu toprağa verdiğimiz acı günde yazdı ğım bu yazıda; şan ve şeref dolu olan uzun ha yatını, istediğim gibi etraflı ve canlı anlatabile cek derecede kuvveti kendimde bulamıyorum. Dolayısile; derin teessürün bu yakınlığı ânında, yalnız bir iki aziz hatırasını belirtmeğe çalışa cağım.
1916 yılında idi, Kudüsün başarılı müda faası esnasında, ordu kumandanım olan rah metli Fevzi Paşa hazretleri, büyük bir gayret gösteriyordu. Bir gün, muharebenin en şiddetli bir zamanında Kudüste bulunan 20 inci kolor dunun muharebe tarassut mevkiine geldi. Ben o günlerde fevkalâdeden paşalığa terfi ettiril miştim. Muhterem kumandanım, her vakit oldu ğu gibi, bu sefer de neş’eli ve ümitliydi. Sözle rde, beni muharebenin idaresinde takviye yollu teşvike başladı. Bir aralık, apuletlerimi halâ pa şalık apuletlerile değiştirmediğimin farkına var dı. Bunun üzerine, benim apuletlerimi kendi apuletlerile değiştirdi. Tabiî, bu dikkat ve alâkasından pek mütehassis olup, teşekkür ettim. Ve sonra da «Sa
nırım, sizin burada bir tek üniformanız olacak; ve binaenaleyh, şimdi bu vaziyette apuletsiz ka lacaksınız» dedim. Gülümsedi, «Bir kere ben seni bu muharebede paşa göreyim de, zararı yok,
77bU0beh&
unutulmayacak şahsiyeti
birkaç gün apuletsiz kalayım» dedi. Bu sözleri
de ayrıca bir taltifti.
Ehemmiyetsiz gibi görünen bu hâdise, Ma reşalin muharebenin en şiddetli zamanlarında bile maiyetinden ve arkadaşlarından dikkat ve alâkasını hiç esirgemediğine, bilâkis onlara nasıl yardım ettiğine dair güzel bir misaldir. Ve bu itibarla, — hiç şüphesiz — kıymeti vardır.
Şimdi diğer bir hatıramı anlatacağım: 1920 yılı nisanında, Büyük Millet Meclisi Ankarada ilk defa toplanırken, ben, garbı Ana dolu umum kuvvai milliye kumandanı sıfatile, Bursa ve Geyve taraflarındaki millî hareketleri idare ediyordum. Bir gün, 80-90 kilometrelik bir mesafeyi atla aşıp, akşamleyin Geyve ile Bilecik arasındaki Osmaneliııe varmıştım. Tam istirahate çekileceğim bir sırada, rahmetli Fevzi Paşa hazretlerinin geldiğini haber verdiler. Ya nında bir kişi ile îstanbuldan gelen merhum da, o kadar yolu atla aşmıştı. Derhal hürmetle kar şıladım. Her ikimiz de pek yorgunduk. Üstelik; ertesi gün, hattâ o günkünden bir o kadar daha çok mesafeyi geçmiye mecburduk. Buna rağ men ; beraber saatlerce oturup, vatan ve milletin içerisine düştüğü felâketlerden nasıl kurtula bileceğini uzun boylu konuştuk. Bu konuşmala rımız neticesinde; tesbit etmiş olduğumuz tertip, karar ve hareketlerimizin isabetli olduğu bir daha teeyyüt etmiş bulundu.
O gece sabaha değin uyumamıştık. Uyku suz olduğumuz halde, ertesi gün ayrılırken, ken dimizi bir gün evvelkinden çok daha kuvvetli, ümitli ve neşeli bularak vedalaşıyorduk.
Takriben bir ay sonra, Fevzi Paşa hazret leri Millî Müdafaa Vekili ve ben garp cephesi ku mandanı olarak, Eskişehirde buluştuğumuz va kit, bir ay evvel görüştüklerimizi bir program ve plân haline koymuştuk ve birbirimizden, yine çok ümitli ayrılmıştık.
Bundan sonrasına gelince; Mareşal Çak mağın Atatürkün yanında Millî Müdafaa Vekili, Vekiller Heyeti Reisi ve genel kurmay başkanı sıfatlarile gördüğü hizmetler, büyük milletimi zin destanı haline gelmiş bulunmaktadır; ve artık bunu öğrenmiyen, bilmiyen tek bir fert kalmamıştır.
Onun kaybedilmesinin ıstırabını bütün ta- zeliğile duyduğumuz bugünde; kendisine Ce- nabıhaktan rahmetler, bütün millete ve ordu muza başsağhğı dilerim.
General Ali Fuad Cebesoy
Konya Milletvekili
Taha Toros Arşivi