• Sonuç bulunamadı

Müzik öğretmeni yetiştiren kurumlarda makamsal etüt ve egzersizlerle viyolonsel eğitiminin uygulanabilirliği

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Müzik öğretmeni yetiştiren kurumlarda makamsal etüt ve egzersizlerle viyolonsel eğitiminin uygulanabilirliği"

Copied!
107
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

GÜZEL SANATLAR EĞİTİMİ ANABİLİM DALI

MÜZİK EĞİTİMİ BİLİM DALI

MÜZİK ÖĞRETMENİ YETİŞTİREN KURUMLARDA

MAKAMSAL ETÜD VE EGZERSİZLERLE

VİYOLONSEL EĞİTİMİNİN UYGULANABİLİRLİĞİ

Emin Erdem KAYA

DOKTORA TEZİ

Danışman

Prof. Z. Seçkin GÖKBUDAK

(2)

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü  

 

BİLİMSEL ETİK SAYFASI

 

  Bu tezin proje safhasından sonuçlanmasına kadar bütün süreçlerde bilimsel etiğe ve akademik kurallara özenle riayet edildiğini, tez içindeki bütün bilgilerin etik davranış ve akademik kurallar çerçevesinde elde edilerek sunulduğunu, ayrıca tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalışmada başkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel kurallara uygun olarak atıf yapıldığını bildiririm.

(3)

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

DOKTORA TEZİ KABUL FORMU

Emin Erdem KAYA tarafından hazırlanan Müzik Öğretmeni Yetiştiren

Kurumlarda Makamsal Etüt ve Egzersizlerle Viyolonsel Eğitiminin Uygulanabilirliği başlıklı bu çalışma, 04 / 02 / 2010 tarihinde yapılan savunma

sınavı sonucunda oybirliği ile başarılı bulunarak, jürimiz tarafından doktora tezi olarak kabul edilmiştir.

Jüri

Başkan

Prof. Şeyda ÇİLDEN

Jüri Jüri (Danışman)

Prof. Dr. Ömer ÜRE Prof. Zehra Seçkin GÖKBUDAK

Jüri Jüri

Yrd. Doç. Dr. Özer KUTLUK Yrd. Doç. Dr.Sema SEVİNÇ

(4)

TEŞEKKÜR

Bu çalışma sürecinde, fikirleriyle bana yön veren ve desteklerini esirgemeyen danışmanım Prof. Z. Seçkin GÖKBUDAK’ a, Prof. Dr. Ömer ÜRE’ ye ve Yrd. Doç. Dr. Özer KUTLUK’ a, veri değerlendirme ve istatistik konularındaki yardımlarından dolayı sevgili meslektaşım Öğr. Gör. Dr. Yüksel PİRGON ve Öğr. Gör. Dr. Devrim BABACAN’ a, araştırmama değerli vakitlerinden zaman ayırıp gözlemci olarak katılan Arş. Gör. Serpil UMUZDAŞ ve Arş. Gör. Semih BİREL’ e, araştırma çerçevesinde benimle çalışan bütün öğrencilerime sonsuz teşekkürlerimi sunarım.

(5)

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Adı Soyadı Emin Erdem KAYA Numarası: 054117011004 Ana Bilim /

Bilim Dalı Güzel Sanatlar Eğitimi Anabilim Dalı / Müzik Eğitimi Bilim Dalı

Ö

ğrencinin

Danışmanı Prof. Z.Seçkin GÖKBUDAK

Tezin Adı Müzik Öğretmeni Yetiştiren Kurumlarda Makamsal Etüt ve Egzersizlerle Viyolonsel Eğitiminin Uygulanabilirliği

ÖZET

 

Bu çalışmada, makamsal etüt ve egzersizlerin eğitim fakülteleri güzel sanatlar eğitimi bölümü müzik eğitimi anabilim dallarındaki viyolonsel eğitimi dersi sürecinde kullanılabilme durumu ve sağlayacağı katkılar araştırılmıştır. Çalışma sürecinde, makamsal etüt ve egzersizler kullanan deney grubu öğrencileri ile tonal etüt ve egzersizleri kullanan kontrol grubu öğrencilerinin hedeflenen davranışa ulaşmadaki performans düzeyleri arasındaki farklar ve gelişmeler ölçülmüştür.

Bu araştırmanın çalışma grubunu, Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi Anabilim Dalı viyolonsel öğrencileri oluşturmuştur. Bu öğrencilerden rastgele seçilerek oluşturulan deney ve kontrol grupları, araştırmacı tarafından 10 haftalık süre boyunca uygulamalı olarak çalıştırılmıştır. Elde edilen ön-test ve son-test sonuçlarına göre, deney ve kontrol gruplarının performans farklılıkları karşılaştırılmıştır. Ayrıca, deney ve kontrol grubu öğrencilerinden yazılı olarak çalışmaya ilişkin görüşleri de alınmıştır.

Elde edilen veriler SPSS (V10.0) yazılımı yardımıyla, “Eşleştirilmiş T-Testi” ve “ Mann Whitney –U Testi” kullanılarak değerlendirilmiştir.

(6)

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Adı Soyadı Emin Erdem KAYA Numarası: 054117011004 Ana Bilim /

Bilim Dalı

Güzel Sanatlar Eğitimi Anabilim Dalı / Müzik Eğitimi Bilim Dalı

Ö

ğrencinin

Danışmanı Prof. Z.Seçkin GÖKBUDAK

Tezin İngilizce Adı Music Teacher Education at the Institute of Cello Education Applicability with modal Exercise and Studies

SUMMARY

 

In this study, modal studies and fine arts faculties of education training exercise portion of the music education department of education lessons in the process can be used in the cello case and will provide contributions were investigated. Study in the process, the experimental group that uses modal studies and exercises with students who use tonal studies and exercises for the students of the control group reached the targeted behavior and the difference between performance levels developments have been measured.

This research study group, Selcuk University Faculty of Education, Department of Music Education has created cello students. These students will be selected at random from the experimental and control groups were created, as applied by the researcher was run during the 10-week period. Obtained according to the pre-test and post-pre-test results, the performance differences between experimental and control groups were compared. In addition, experimental and control groups of students to work as written has also received feedback on.

Data obtained SPSS (v10.0) with the help of software, "Paired T-Test" and "Mann Whitney-U test" was evaluated using.

(7)

KISALTMALAR VE SİMGELER

S.Ü. : Selçuk Üniversitesi

GSEB: Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü ME: Müzik Eğitimi

ABD: Anabilim Dalı D: Deney K: Kontrol n: Kişi p: Anlamlılık Değeri ss: Standart Sapma d: Serbestlik t: t Hesap Değeri U: U Hesap Değeri : Aritmetik Ortalama

(8)

İÇİNDEKİLER

BİLİMSEL ETİK SAYFASI ... ii 

DOKTORA TEZİ KABUL FORMU ... iii 

TEŞEKKÜR... iv 

ÖZET ... v 

SUMMARY... vi 

KISALTMALAR VE SİMGELER ... vii 

İÇİNDEKİLER ... viii 

TABLOLAR LİSTESİ... x 

ŞEKİLLER LİSTESİ ... xiv 

1. BÖLÜM ... 1 

GİRİŞ ... 1 

1.1. Çalgı Eğitimi ve Çalgı Öğretimi... 1 

1.1.1. Çalgı Eğitiminde Etüt ve Egzersizlerin Önemi... 2 

1.2. Viyolonsel... 3 

1.3. Viyolonsel Eğitimi... 4 

1.3. 1. Viyolonsel Eğitiminde Kullanılan Etüt ve Egzersizler... 6 

1.4. Makamsallık ve Makamsal Ses Dizilerimizin Çalgı Eğitiminde Kullanılması 8  1.5. Problem Durumu... 11  1.5.1. Problem Cümlesi... 14  1.5.2. Alt problemler... 14  1.6. Araştırmanın Amacı... 15  1.7. Araştırmanın Önemi ... 15  1.8. Sayıltılar... 16  1.9. Sınırlılıklar ... 17  1.10. Tanımlar... 17  2. BÖLÜM ... 18  İLGİLİ ARAŞTIRMALAR ... 18  3. BÖLÜM ... 22  YÖNTEM ... 22  3.1. Araştırmanın Niteliği ... 22 

(9)

3.2 Araştırma Grubu ... 23 

3.3. Araştırmanın Deseni ... 23 

3.4. Veri Toplama Yöntemleri... 25 

3.4.1. Betimsel Bölüm ... 25  3.4.1.1. Görüşme Formu ... 25  3.4.2. Deneysel Bölüm... 25  3.4.2.1. Gözlem Formu ... 25  3.5. Deneysel Süreç ... 26  3.5.1. Dersin İşlenişi ... 27 

3.6. Verilerin İşlenmesi ve Çözümlenmesi... 34 

4. BÖLÜM ... 35 

BULGULAR VE YORUMLAR ... 35 

4.1. Deneysel Süreç Sonucu Deney ve Kontrol Gruplarının Gözlemlenen Davranışlarda Gösterdikleri Gelişim Düzeylerine İlişkin Bulgular ve Yorumlar . 35  4.2. Deneysel Süreç Sonunda Örneklem Gurubu İle Yapılan Görüşmelerden Elde Edilen Verilere İlişkin Bulgular ve Yorumlar ... 51 

5. BÖLÜM ... 58  SONUÇ VE ÖNERİLER... 58  5.1. Sonuçlar ... 58  5.2. Öneriler ... 60  KAYNAKÇA... 62  EKLER... 68  ÖZGEÇMİŞ ... 92 

(10)

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo-1: Grupların Deney Öncesi Performans Sonuçları ... 23  Tablo-2: Deney Grubunun Ölçülen Tüm Davranışlarının Eşleştirilmiş Ön Test- Son Test Verileri ... 35  Tablo-3: Kontrol Grubunun Ölçülen Tüm Davranışlarının Eşleştirilmiş Ön Test- Son Test Verileri ... 35  Tablo-4: Deneysel Süreç Sonucu Deney ve Kontrol Gruplarının Karşılaştırmalı Son Test Verileri ... 35  Tablo-5: Deney Grubunun Ölçülen Tüm Sağ El Davranışlarının Eşleştirilmiş Ön Test- Son Test Verileri ... 36  Tablo-6: Kontrol Grubunun Ölçülen Tüm Sağ El Davranışlarının Eşleştirilmiş Ön Test- Son Test Verileri ... 36  Tablo-7: Deney ve Kontrol Gruplarının Ölçülen Tüm Sağ El Davranışlarının Karşılaştırmalı Son Test Verileri ... 36  Tablo-8: Deney Grubunun Tüm Yayda Dört Bağlı Nota Çalabilme Davranışının Eşleştirilmiş Ön Test- Son Test Verileri ... 37  Tablo-9: Kontrol Grubunun Tüm Yayda Dört Bağlı Nota Çalabilme Davranışının

Eşleştirilmiş Ön Test- Son Test Verileri ... 37  Tablo-10: Deney ve Kontrol Gruplarının Tüm Yayda Dört Bağlı Nota Çalabilme

Davranışının Karşılaştırmalı Son Test Verileri... 38  Tablo-11: Deney Grubunun Tüm Yay-Üst Yarı, Tüm Yay-Alt Yarı Çalabilme Davranışının Eşleştirilmiş Ön Test- Son Test Verileri ... 38  Tablo-12: Kontrol Grubunun Tüm Yay-Üst Yarı, Tüm Yay-Alt Yarı Çalabilme Davranışının Eşleştirilmiş Ön Test- Son Test Verileri ... 38  Tablo-13: Deney ve Kontrol Gruplarının Tüm Yay-Üst Yarı, Tüm Yay-Alt Yarı Çalabilme Davranışının Karşılaştırmalı Son Test Verileri... 39  Tablo-14: Deney Grubunun Tüm Yay-Uç Yay, Tüm Yay-Topuk Varyasyonlu Staccato Çalabilme Davranışının Eşleştirilmiş Ön Test- Son Test Verileri ... 39  Tablo-15: Kontrol Grubunun Tüm Yay-Uç Yay, Tüm Yay-Topuk Varyasyonlu Staccato Çalabilme Davranışının Eşleştirilmiş Ön Test- Son Test Verileri ... 39  Tablo-16:Deney ve Kontrol Gruplarının Tüm Yay-Uç Yay, Tüm Yay-Topuk Varyasyonlu Staccato Çalabilme Davranışının Karşılaştırmalı Son Test Verileri ... 40 

(11)

Tablo-17: Deney Grubunun Tüm Yayda Noktalı Dörtlüğü Sekizliğe Bağlayarak Staccato Çalabilme Davranışının Eşleştirilmiş Ön Test- Son Test Verileri ... 40  Tablo-18: Kontrol Grubunun Tüm Yayda Noktalı Dörtlüğü Sekizliğe Bağlayarak Staccato Çalabilme Davranışının Eşleştirilmiş Ön Test- Son Test Verileri ... 40  Tablo-19: Deney ve Kontrol Gruplarının Tüm Yayda Noktalı Dörtlüğü Sekizliğe Bağlayarak Staccato Çalabilme Davranışının Karşılaştırmalı Son Test Verileri ... 41  Tablo-20: Deney Grubunun Üçlemeli Tartım İle Yazılmış Orta Yayda Detache Çalabilme Davranışının Eşleştirilmiş Ön Test- Son Test Verileri... 41  Tablo-21: Kontrol Grubunun Üçlemeli Tartım İle Yazılmış Orta Yayda Detache Çalabilme Davranışının Eşleştirilmiş Ön Test- Son Test Verileri... 42  Tablo-22: Deney ve Kontrol Gruplarının Üçlemeli Tartım İle Yazılmış Orta Yayda Detache Çalabilme Davranışının Karşılaştırmalı Son Test Verileri ... 42  Tablo-23: Deney Grubunun Orta Yayda Spiccato Çalabilme Davranışının Eşleştirilmiş Ön Test- Son Test Verileri... 43  Tablo-24: Kontrol Grubunun Orta Yayda Spiccato Çalabilme Davranışının Eşleştirilmiş Ön Test- Son Test Verileri... 43  Tablo-25: Deney ve Kontrol Gruplarının Orta Yayda Spiccato Çalabilme Davranışının Karşılaştırmalı Son Test Verileri ... 43  Tablo-26: Deney Grubunun Üst Yayda Onaltılık Notaları Detache Çalabilme Davranışının Eşleştirilmiş Ön Test- Son Test Verileri ... 44  Tablo-27: Kontrol Grubunun Üst Yayda Onaltılık Notaları Detache Çalabilme Davranışının Eşleştirilmiş Ön Test- Son Test Verileri ... 44  Tablo-28: Deney ve Kontrol Gruplarının Üst Yayda Onaltılık Notaları Detache Çalabilme Davranışının Karşılaştırmalı Son Test Verileri... 44  Tablo-29: Deney Grubunun Ölçülen Tüm Sol El Davranışlarının Eşleştirilmiş Ön Test- Son Test Verileri ... 45  Tablo-30: Kontrol Grubunun Ölçülen Tüm Sol El Davranışlarının Eşleştirilmiş Ön Test- Son Test Verileri ... 45  Tablo-31: Deney ve Kontrol Gruplarının Ölçülen Tüm Sol El Davranışlarının Karşılaştırmalı Son Test Verileri ... 45  Tablo-32: Deney Grubunun Dizi Çalabilme Davranışının Eşleştirilmiş Ön Test- Son Test Verileri ... 46  Tablo-33: Kontrol Grubunun Dizi Çalabilme Davranışının Eşleştirilmiş Ön Test- Son Test Verileri ... 46 

(12)

Tablo-34: Deney ve Kontrol Gruplarının Dizi Çalabilme Davranışının Karşılaştırmalı Son Test Verileri ... 46  Tablo-35:Deney Grubunun Üçlü Atlamalı Dizi Çalabilme Davranışının Eşleştirilmiş Ön Test- Son Test Verileri... 47  Tablo-36: Kontrol Grubunun Üçlü Atlamalı Dizi Çalabilme Davranışının Eşleştirilmiş Ön Test- Son Test Verileri... 47  Tablo-37: Deney ve Kontrol Gruplarının Üçlü Atlamalı Dizi Çalabilme Davranışının

Karşılaştırmalı Son Test Verileri ... 47  Tablo-38: Deney Grubunun 1-4 Pozisyon Geçebilme Davranışının Eşleştirilmiş Ön Test- Son Test Verileri ... 48  Tablo-39: Kontrol Grubunun 1-4 Pozisyon Geçebilme Davranışının Eşleştirilmiş Ön Test- Son Test Verileri ... 48  Tablo-40: Deney ve Kontrol Gruplarının 1-4 Pozisyon Geçebilme Davranışının

Karşılaştırmalı Son Test Verileri ... 48  Tablo-41: Deney Grubunun 1-3 Pozisyon Geçebilme Davranışının Eşleştirilmiş Ön Test- Son Test Verileri ... 49  Tablo-42: Kontrol Grubunun 1-3 Pozisyon Geçebilme Davranışının Eşleştirilmiş Ön Test- Son Test Verileri ... 49  Tablo-43: Deney ve Kontrol Gruplarının 1-3 Pozisyon Geçebilme Davranışının

Karşılaştırmalı Son Test Verileri ... 49  Tablo-44: Deney Grubunun 1-2 Pozisyon Geçebilme Davranışının Eşleştirilmiş Ön Test- Son Test Verileri ... 50  Tablo-45: Kontrol Grubunun 1-2 Pozisyon Geçebilme Davranışının Eşleştirilmiş Ön Test- Son Test Verileri ... 50  Tablo-46: Deney ve Kontrol Gruplarının 1-2 Pozisyon Geçebilme Davranışının

Karşılaştırmalı Son Test Verileri ... 50  Tablo-47: “Egzersiz Teriminin Tanımını ve İşlevini Biliyor musunuz?” Sorusuna Verilen Cevapların Dağılımı... 51  Tablo-48: “Etüt Teriminin Tanımını ve İşlevini Biliyor musunuz?” Sorusuna Verilen

Cevapların Dağılımı... 51  Tablo-49: “Egzersiz Çalışmaktan Hoşlanır mısınız?” Sorusuna Verilen Cevapların Dağılımı ... 52  Tablo-50: “Etüt Çalışmaktan Hoşlanır mısınız?” Sorusuna Verilen Cevapların Dağılımı .... 52 

(13)

Tablo-51: “Egzersiz Çalışmayı Viyolonsel Eğitiminiz Açısından Gerekli Görür müsünüz?” Sorusuna Verilen Cevapların Dağılımı ... 52  Tablo-52: “Etüt Çalışmayı Viyolonsel Eğitiminiz Açısından Gerekli Görür müsünüz?” Sorusuna Verilen Cevapların Dağılımı ... 53  Tablo-53: “Hangi Ses Dizileriyle Yazılmış Etüt, Egzersiz veya Eserleri Çalmaktan Daha Fazla Hoşlanırsınız?” Sorusuna Verilen Cevapların Dağılımı... 53  Tablo-54: “Hangi Ses Dizileriyle Yazılmış Etüt, Egzersiz veya Eserleri Çalışırken Daha Kolay Motive Olursunuz?” Sorusuna Verilen Cevapların Dağılımı... 53  Tablo-55: “Hangi Ses Dizileriyle Yazılmış Etüt, Egzersiz veya Eserleri Daha Rahat Deşifre Edersiniz?” Sorusuna Verilen Cevapların Dağılımı... 54  Tablo-56: “Hangi Ses Dizileriyle Yazılmış Etüt, Egzersiz veya Eserleri Çalmak Size Daha Kolay Gelir?” Sorusuna Verilen Cevapların Dağılımı... 54  Tablo-57: “Hangi Ses Dizileriyle Yazılmış Etüt, Egzersiz veya Eserlerin Viyolonsel

Öğretimi Sürecinde Size Daha Fazla Katkı Sağladığını Düşünüyorsunuz?” Sorusuna Verilen Cevapların Dağılımı... 55  Tablo-58: “Hangi Ses Dizileriyle Yazılmış Etüt, Egzersiz veya Eserleri Çalışırken İstenilen Davranışları Daha Kolay Kazandığınızı Düşünüyorsunuz?” Sorusuna Verilen Cevapların Dağılımı ... 55  Tablo-59: “Hangi Ses Sistemine Ait Ses Dizilerine Daha Hakimsiniz?” Sorusuna Verilen Cevapların Dağılımı... 56  Tablo-60: “Hangi Ses Dizileriyle Yazılmış Etüt, Egzersiz veya Eserleri Daha Müzikal Çaldığınızı Düşünüyorsunuz?” Sorusuna Verilen Cevapların Dağılımı... 56  Tablo-61: “Hangi Ses Dizileriyle Yazılmış Etüt, Egzersiz veya Eserlerin Viyolonsel

Eğitiminizde Daha Ön Planda Tutulmasını İstersiniz?” Sorusuna Verilen Cevapların

Dağılımı ... 56  Tablo-62: “Hangi Ses Dizileriyle Yazılmış Etüt, Egzersiz veya Eser Sayısı Repertuarınızda Daha Fazla Yer Almaktadır?” Sorusuna Verilen Cevapların Dağılımı ... 57 

(14)

ŞEKİLLER LİSTESİ

Şekil-1: Araştırmanın Deseni... 24  Şekil-2: Deney ve Kontrol Gruplarının Tüm Yayda Dört Bağlı Arşe Egzersizleri ... 27  Şekil-3: Deney ve Kontrol Gruplarının Dizi Egzersizleri... 28  Şekil-4: Deney ve Kontrol Gruplarının Tüm Yay-Üst Yarı, Tüm Yay-Alt Yarı Varyasyonlu Arşe Egzersizleri ... 28  Şekil.5: Deney ve Kontrol Gruplarının Üçlü Atlamalı Dizi Egzersizleri... 29  Şekil-6: Deney ve Kontrol Gruplarının Tüm Yay-Uç, Tüm Yay-Topuk Varyasyonlu Staccato Arşe Egzersizleri ... 29  Şekil-7: Deney ve Kontrol Gruplarının 1-4 Geçişli Pozisyon Egzersizleri... 29  Şekil-8: Deney ve Kontrol Gruplarının Noktalı Dörtlüğü Sekizliğe Bağlı Staccato Yay Egzersizleri... 30  Şekil-9: Deney ve Kontrol Gruplarının 1-3 Geçişli Pozisyon Egzersizleri... 30  Şekil-10: Deney ve Kontrol Gruplarının Üçlemeli Tartımla Yazılmış Detache Kullanılarak Orta Yayda Arşe Egzersizleri... 31  Şekil-11: Deney ve Kontrol Gruplarının 1-2 Geçişli Pozisyon Egzersizleri... 31  Şekil-12: Deney ve Kontrol Gruplarının Orta Yayda Spiccato Egzersizleri... 31  Şekil-13: Deney ve Kontrol Gruplarının Onaltılık Notalarla Yazılmış Ön Kol Kullanılarak Orta Yayda Arşe Egzersizleri... 32  Şekil-14: Deney ve Kontrol Gruplarının Son Test Aşamasında Kullanılan Makamsal ve Tonal Etütler ... 33  Şekil-15: Deney ve Kontrol Gruplarının Ölçülen Tüm Davranışlarının Gelişim Düzeyleri.. 36  Şekil-16: Deney ve Kontrol Gruplarının Ölçülen Tüm Sağ El Davranışlarının Gelişim Düzeyleri... 37  Şekil-17: Deney ve Kontrol Gruplarının Tüm Yayda Dört Bağlı Nota Çalabilme

Davranışının Gelişim Düzeyleri... 38  Şekil-18: Deney ve Kontrol Gruplarının Tüm Yay-Üst Yarı, Tüm Yay-Alt Yarı Varyasyonlu Çalabilme Davranışının Gelişim Düzeyleri ... 39  Şekil-19: Deney ve Kontrol Gruplarının Tüm Yay-Uç Yay, Tüm Yay-Topuk Varyasyonlu Staccato Çalabilme Davranışının Gelişim Düzeyleri... 40 

(15)

Şekil-20: Deney ve Kontrol Gruplarının Tüm Yayda Noktalı Dörtlüğü Sekizliğe Bağlayarak Staccato Çalabilme Davranışının Gelişim Düzeyleri... 41  Şekil-21: Deney ve Kontrol Gruplarının Üçlemeli Tartım İle Yazılmış Orta Yayda Detache Çalabilme Davranışının Gelişim Düzeyleri ... 42  Şekil-22: Deney ve Kontrol Gruplarının Orta Yayda Spiccato Çalabilme Davranışının Gelişim Düzeyleri ... 43  Şekil-23: Deney ve Kontrol Gruplarının Üst Yayda Onaltılık Notaları Detache Çalabilme Davranışının Gelişim Düzeyleri... 44  Şekil-24: Deney ve Kontrol Gruplarının Tüm Sol El Davranışlarının Gelişim Düzeyleri .... 45  Şekil-25: Deney ve Kontrol Gruplarının Dizi Çalabilme Davranışının Gelişim Düzeyleri... 46  Şekil-26: Deney ve Kontrol Gruplarının Üçlü Atlamalı Dizi Çalabilme Davranışının Gelişim Düzeyleri... 48  Şekil-27: Deney ve Kontrol Gruplarının 1-4 Pozisyon Geçebilme Davranışının Gelişim Düzeyleri... 49  Şekil-28: Deney ve Kontrol Gruplarının 1-3 Pozisyon Geçebilme Davranışının Gelişim Düzeyleri... 50  Şekil-29: Deney ve Kontrol Gruplarının 1-2 Pozisyon Geçebilme Davranışının Gelişim Düzeyleri... 51 

(16)

1. BÖLÜM

GİRİŞ

1.1. Çalgı Eğitimi ve Çalgı Öğretimi

Çağdaş eğitim sistemlerinde önemli bir yere sahip olan sanat eğitimi, bireyin yaratıcı ve özgün düşünmesine katkı sağlamasının yanı sıra bireyin sosyalleşmesinde de önemli işlevler görür. Sanat eğitimi alanlarından biri olan müzik eğitimi de bu işlevlerle beraber eğitimin önemli bir boyutu, aracı ve yöntemidir. “Çalgı eğitimi, müzik eğitiminin boyutlarından biridir. Bir çalgıyı öğrenme süreci, çalgıyı çalma becerisini gösterebilmek için bir takım becerilerin sistematik olarak kazanılmasından oluşmaktadır”(Özmenteş, 2005:94).

“Çalgı eğitiminde çalgı terimlerinin öğrenilmesi ve çalgı çalmada gereken tekniklerin kavranması bilişsel alanı, çalgının sevilmesi, çalmaya ilişkin disiplinli çalışmaya yönelik bir tutum geliştirilmesi ve çalgı çalmaya yaşantıda yer verilmesi duyuşsal alanı, çalgı çalmada iki elin es güdümünün sağlanması, çalgı çalmada karşılaşılan problemleri çözmeye yönelik davranışların kazanılması ise devinişsel alanı kapsamaktadır” (Özen, 2004 :60).

Öğrenciler çalgı eğitimi yoluyla müzik yeteneklerini ve beğenilerini geliştirerek, müzikle ilgili bilgilerini zenginleştirebilir ve kendilerini daha ileri bir seviyeye taşıyabilirler. Ayrıca öğrenciler çalgı eğitimi sürecinde müziksel işitmelerini, müzikalitelerini ve birlikte müzik yapma yeteneklerini geliştirebilir, düzenli ve disiplinli çalışma alışkanlıkları da edinebilirler. Bu yönleriyle çalgı eğitiminin müzik öğretmenini biçimlenmesinde de önemli bir işleve sahip olduğu söylenebilir.

“Müzik eğitimcisinin en temel vasıflarından biri çalgı eğitimidir. Bir müzik eğitimcisi çalgısını kullanarak öğrencisine birçok nitelikler kazandırabilir. Çalgı eğitimi yoluyla öğrenci; yeteneğini geliştirir, müzikle ilgili bilgilerini zenginleştirir ve müzik beğenisini yüksek bir düzeye çıkarmaya çalışır. Ayrıca çalgı eğitimi yoluyla öğrenciler müziksel işitmelerini, müzikalitelerini, yorumculuklarını ve

(17)

birlikte müzik yapma yeteneklerini geliştirip, düzenli ve disiplinli çalışma alışkanlıkları edinirler. Ulusal ve evrensel müzik sanatını çalgı eğitimi yoluyla tanıma fırsatı bulup, izledikleri konserler ile eleştirme gücü kazanırlar.” (Tanrıverdi, 1997: 23)

Çalgı öğretimi ise, çalgı çalmanın gerçekleşmesi ve çalgıyı seslendirmek için bireyin davranışlarında teknik ve estetik nitelikli yeni davranışlar geliştirmek amacıyla uygulanan süreçlerin tümüdür. Çalgı öğretim sürecinde bilgi, beceri kazanılır ve davranış geliştirilir, böylece estetik anlayış gelişir ve müziksel kişilik oluşumu baslar.(Akkuş,1996)

Çalgı öğretimi sürecinde çalgı çalma becerisini bireye kazandırırken birçok yöntem ve modelden faydalanılır. Bu çalgı öğretim modellerinin ortak amacı bireye çalgı çalma becerisini kazandırmakla beraber, bunların her biri farklı materyalleri kaynak olarak kullanabilmektedir.

1.1.1. Çalgı Eğitiminde Etüt ve Egzersizlerin Önemi

Çalgı eğitimi sürecinde kullanılan, bireye çalgı çalmaya yönelik istendik davranışları kazandırmayı amaçlayan en önemli materyaller etüt ve egzersizlerdir. Çünkü çalgı çalma becerisi bireye sistematik olarak kazandırılır ve bu süreç yoğun zihinsel ve fiziksel çaba gerektirir. İşte tüm bu süreci sistematik olarak destekleyecek materyaller de etüt ve egzersizlerdir. Ayrıca unutulmamalıdır ki her çalgının bir çalma tekniği vardır ve bu çalma tekniğini oluşturmak ve geliştirmek için yine etüt ve egzersizlere gereksinim duyulur.

Etüt, çalıcının teknik kabiliyetini geliştirmek amacıyla tasarlanmış en az bir teknik davranışı geliştirmeyi amaçlayan yazılmış enstrüman parçasıdır. Pamir’ e göre ise “Etüt, çeşitli teknik güçlükleri alıştırmalardan daha büyük biçimler içinde işleyen müzik yapıtıdır.” (Pamir, 1984: 130)

Etütler genellikle bir motif veya figür üzerine yazılarak içerisinde barındırdığı teknik güçlükleri çalıcının aşmasını hedefler. Kimi zaman artistik öğeleri de içinde barındıran etütler genellikle düzenledikleri dönemin müziksel özelliklerinden de etkilenirler.

(18)

Egzersizler ise “çok az artistik değer taşıyan ya da artistik değeri bulunmayan teknik alıştırma için enstrümantal pasaj” (Scholes, 2002:337) olarak tanımlanmıştır. Egzersizler genellikle günlük alıştırmalar şeklinde çalışılırken, belli bir tekniği oluşturmak veya geliştirmek için kullanılır.

1.2. Viyolonsel

Viyolonsel günümüzde kullanılan keman ailesinin altodan (Viyola) bir oktav pes olanıdır. XVII. yy.da kullanılan Viyola Da Gamba adlı çalgının gelişmiş seklidir. Gövdesindeki madeni çubukla yere dayanarak ve bacaklar arasında çalınan dört telli bir 18 çalgıdır. Barok dönemde gelişen çalgı yapımı ile viyolonselin de değişime uğradığı ve ses renginin değişmesiyle solo bir çalgı olduğu görülmektedir (Sözer, 1996:742).

İlk kez 17. Yüzyılda kilise ve dans müziğinde kullanılan ve lüthiyeler tarafından birçok değişikliğe uğrayan viyolonselin gövde ölçüleri, 1707 yılında Stradivari tarafından 75 cm olarak standartlaştırılmıştır. Viyolonsel, boyutları diğer çalgılara göre büyük olduğundan, gövde altından yere uzatılan bir metal çubuğun (pik) yere sabitlenmesi ile oturarak çalınan bir çalgıdır.

Viyolonselin yapısını üç ana bölüm üzerinde incelemek mümkündür. Birinci bölüm dış kapak, plaka ve bel bölümünden oluşan, çam ve ladin ağaçları kullanılarak yapılan gövde bölümüdür. İkinci bölüm viyolonselin içindeki akustik balansı ayarlamaya yarayan bas balkon ve can direği denilen malzemelerden oluşur. Üçüncü bölüm ise aksesuarlar ya da viyolonselin dışına yerleştirilen diğer nesnelerden oluşmaktadır. Bunlardan ilki akçaağaçtan yapılan ve “f” deliklerinin hemen altına yerleştirilen köprüdür. Köprünün üzerinde tellerin oturtulması için tel çentikleri bulunur. Teller, abanozdan yapılmış bir alt eşik üzerine oturtulur ve kuyruk denilen bir parça ile viyolonsel pikine bağlanır. Kuyruk üzerinde bulunan ve fix (hassas ayar vidası) adı verilen vidalı sistem sayesinde akordun ince ayarları kolaylıkla yapılmaktadır. Pik sayesinde ise viyolonselin yere sabitlenmesi sağlanmaktadır. (Yüksel, 2007: 53-54-55)

(19)

Müzik öğretmeni yetiştiren kurumlarda eğitimi verilmekte olan viyolonsel, yaylı çalgılar ailesinden olup solistik ve eşlik özelliğe sahip önemli bir çalgıdır. Orkestralar dışında trio, kuartet, kentet gibi oda müziği topluluklarında önemli bir yere sahip olan viyolonsel, eşlikli veya eşliksiz solo çalgı olarak da geniş bir literatüre sahiptir. Telleri kalından inceye Do-Sol-Re-La seslerine göre akortlanır. Ses genişliği 5 oktavı bulmakla birlikte notasyonunda 4. çizgi fa anahtarı, 4. çizgi do anahtarı ve 2. çizgi sol anahtarı kullanılmaktadır. Ayrıca viyolonselden ses elde edebilmek için genellikle gül ağacı dalından ağaç çubuk ve bu çubuğa monte edilmiş topuk ile adlandırılan, içinde at kuyruğundan elde edilen kılların sarıldığı makara sisteminin yer aldığı “arşe” veya diğer adıyla “yay” kullanılmaktadır.

Viyolonsel çalmada kullanılan yay genellikle sekizgen veya yuvarlaktır. Orta bölümünde kavisi olan hafif çubuk ve at kılından oluşur. Yayın ‘burun’ ya da ‘uç’ denilen kısmı bir fildişi plakayla kaplanır. ‘Topuk’ ya da ‘ökçe’ denilen diğer uç ise abanozdur ve bağa, fildişi ya da değerli madenlerle süslenir (Kırlıoğlu, 2002:30)

1.3. Viyolonsel Eğitimi

Uygulamaya çalışılan eğitim sürecinde, "sanat eğitimi" eğitimin, "müzik eğitimi" sanat eğitiminin, "çalgı eğitimi" müzik eğitiminin, "viyolonsel eğitimi" de çalgı eğitiminin temel boyutlarından biri olarak kabul edilebilir. Bu bağlamda viyolonsel eğitimi, viyolonsel öğretimi yolu ile bireylerin veya bireylerin oluşturdukları toplulukların devinişsel, bilişsel ve duyuşsal davranışlarında kendi yaşantıları yoluyla ve kasıtlı olarak istendik değişiklikler oluşturma ya da onlara bu nitelikte davranışlar kazandırma sürecidir” diye tanımlanabilir. (Demirbatır,1998:6)

Viyolonsel eğitimi sürecinde kazanılması beklenen davranışlar sağ ve sol el davranışları olmak üzere ikiye ayrılabilir. Sağ el ile yayın tele dik hareketi sağlanarak, ses yayın doğru basınç, doğru hız ve doğru süre ayarlamaları ile elde edilmeye çalışılmalıdır.  Sağ el becerilerinin kazandırılmasında sağ elin, yayın tutulmasından kullanılmasına kadar yaptığı hareketler zinciri, karmaşık bir davranış bütününü ortaya çıkarmaktadır ve ileride karşılaşılacak problemleri önlemek amacıyla parmaklardan omuza kadar yayılan bu hareketin neden ve nasıl olduğunun iyi anlaşılması ve incelenmesi gereklidir.

(20)

Viyolonsel eğitiminde sağ elin tamamen yay (arşe) ile ilgili olduğu ve temel olarak tel titreşimini sağlayarak ses üretilmesi görevini üstlendiği bilinmektedir. Sağ el becerilerinin kazandırılmasında öğrenciden beklenen ilk davranışın doğru arşe tutuşu olduğu gelenekselleşmiş bir bilgidir. Temel olarak yay, basitçe; sağ elin başparmağı ve diğer parmaklar arasında tutulmaktadır. “Yayı tutarken elin ve parmakların serbestliği oldukça önemlidir. Başparmağın yumuşaklığı sağlanmalıdır. Aksi halde yalnız parmaklar değil, tüm kol sertleşir ve bu da viyolonsel çalmada önemli sorunlara yol açar”. Her iki el için de önemli olan, kavrama, tutma ve doğallıktır. (Orhan, 2009:363) Ayrıca yaylı bir çalgı olan viyolonselde sesin tını kazanması, sağ ve sol elin birlikte koordinasyonu ile mümkün olabilmektedir.

Sol el becerilerinin kazandırılmasında Lee (2005), çalgıyı kullanırken sol elin yapması gereken hareketleri beş temel madde olarak belirtmiştir. Bunlar:

• Başparmak ve el pozisyonu: Başparmağın işaret parmağıyla orta parmakların arkasında durması gerektiğini ve parmakların bir pozisyon içinde düşünülmesinin gerektiğini,

• Pozisyon farkındalığı: Sol elde önemli olan parmakların tek başlarına düşünülmesi değil, parmakların bir bütün halinde yani pozisyon olarak düşünülmesi gerektiğini,

• Pozisyon değiştirme: İyi bir pozisyon değiştirme için öğrencinin, geçilen yeni pozisyonda oluşan sesin duyumunu neye benzediği ve pozisyonun nasıl hissettirdiğini kavramasını,

• Parmak uzatma: Bir pozisyondan başka bir pozisyona geçerken bulunulan pozisyondaki parmağın kalkmadan geçilecek pozisyondaki sese başka bir parmakla uzanılması gerektiğini,

• Vibrato: parmaklar tuşenin üzerindeyken önkolun tuşe yönü doğrultusunda aşağı ve yukarı hareket etmesi ve parmakların da belli bir serbestlikle ve esneklikle bu harekete uyum sağlanması gerektiğini açıklar.

 

Sağ el ile yaya uygulanan basınç yoluyla elde edilen ses frekansı, sol elin tele dokunuşlarıyla teldeki gerilimi değiştirerek farklılaşır ve böylece viyolonselden farklı frekansta sesler elde edilir. Tüm bu eylemlerin doğru biçimde gerçekleşmesi

(21)

için viyolonsel eğitimi sürecinde her iki elin becerilerini geliştirme adına çeşitli etüt ve egzersizler sistemli ve sıralı bir biçimde çalıştırılır. Viyolonsel eğitimi sürecinde kazanılması beklenen sağ ve sol el becerileri uygulanacak yöntem ve kullanılacak materyaller ile oluşturulur ve geliştirilir. Bu süreçte öğrenci kazandığı beceriler doğrultusunda elbette çeşitli bestecilerin bestelediği eserleri de icra etmeye çalışır. Özen’ e göre çalgı öğretiminde seçilen repertuarda değişik müzik türlerinden en uygun ve en iyi örneklere yer veren bir anlayış geliştirerek, yerelden evrensele uzanan müzikler tanıtılmalıdır (Özen,1996: 20).

Ancak, müzik öğretmeni yetiştiren kurumlarda gerçekleştirilen viyolonsel eğitimi programlarına bakıldığında, genellikle müzik tarihinin belirli dönemlerini kapsayan eserlerin kullanıldığı söylenebilir.Bu süreci daha etkin kılmak için “Müzik eğitimi bölümlerinde dört yıllık öğretimde hızlı yol aldıracak, halk müziği ve okul şarkıları ağırlıklı bir metoda ihtiyaç vardır” (Saraç, 1992: 46). Elbette az sayıda da olsa bazı bestecilerimizin eserlerinden de bu süreç içerisinde yararlanılmaktadır. Ancak eserlerin bazılarının eğitsel içerikli olmaması, bazılarının da ileri seviyede solistik eserler olması nedeniyle bu eserlerin viyolonsel eğitiminde fazlaca kullanılma olanağı bulunmamaktadır. Zaten viyolonsel eğitimi repertuarında karşılaşılan en büyük eksiklik de Türk müziği motiflerini taşıyan eserlerin yeterli sayıda olmayışıdır.

1.3. 1. Viyolonsel Eğitiminde Kullanılan Etüt ve Egzersizler

Birçok çalgı eğitiminde olduğu gibi viyolonsel eğitiminde de zorluk seviyelerine göre çeşitlilik içeren metot, etüt ve egzersiz kitapları bu süreç içerisinde kullanılan en temel öğretim materyalleridir. Bu materyaller çalgı ile ilgili gerekli temel bilgilerin yanı sıra çalışma yöntemleri ve çeşitli çalma tekniklerini de içermeleri bakımından önem arz etmektedirler. Viyolonsel eğitiminde kullanılan öğretim metotları genellikle etüt ve egzersizlerden oluşmaktadır. Etütler, kitaplaştırılmış bir kaynak dâhilinde kolaydan zora veya içerdiği tekniklere göre sınıflandırılmış olmakla beraber herhangi bir kitaptan ayrı olarak belli davranışları kazandırmaya yönelik, konser amaçlı artistlik özellikler de taşıyabilirler. Egzersizler ise genellikle günlük çalışılması gereken, bir davranışı oluşturmayı ve geliştirmeyi

(22)

hedefleyen ve daha çok kondisyon ve tekniği geliştirmeyi amaçlayan daha küçük yapıtlardır.

“Maurice Gendron, günlük çalışmalar için söyle diyor; Günde beş defa 60’ar dakika çalışmaktansa, günde dört defa 75’er dakika çalışmak daha yararlıdır. İlk 75 dakikada gam ve arpejler, üçlü, altılı ve oktav çift ses gamlar metronomla ağırdan hızlıya doğru çalışılmalıdır. İkinci 75 dakikada etütler çalışılmalı, üçüncü 75 dakikada herhangi bir konçertonun bir bölümü, son 75 dakikada o hafta çalınacak eserlerin tekrarı, hatırlaması yapılmalıdır” (Akın, 2001:18 ).

Viyolonsel eğitiminde kullanılan materyallerin gelişimi özellikle 18. Yüzyıl itibariyle viyolonselin bugünkü son halini almasıyla hız kazanmıştır. Özellikle bestecilerin bu dönemden sonra yazdıkları büyük konçertolar, viyolonselin sınırlarını zorladığı gibi icracıların da eserlerde kullanılan yeni teknikler üzerine çalışmalarına yol açmıştır. Birçok icracı ve icracı-eğitimci bu süreçte yeni metodik çalışmalara imza atarak viyolonselin solistik özellikleriyle beraber pedagojik olarak gelişimine de katkı sağlamıştır. Ottokar Sevcik gibi yaylı çalgıların hemen hepsi için çeşitli etüt ve egzersizleri bulunan icracı-eğitimcilerin yanı sıra, Burubatur’ a (2006) göre sadece viyolonsel için yazılmış ve bugün hemen her icracı ve müzik öğretmeni yetiştiren kurumda kullanılmakta olan Dotzauer, Feuillard, Joseph Werner, Sebastian Lee ve Klengel gibi viyolonsel eğitimcilerinin etüt ve egzersiz kitapları viyolonsel eğitimi sürecinde yoğunlukla kullanılmaktadır. Ancak Saraç (1992) ve Kaya (2005) tarafından yapılan araştırmalar sonucunda bu materyallerin yanında kendi müziğimizle desteklenmiş çalışmaların da viyolonsel eğitiminde dahil edilmesi yönünde öneriler sunulmuştur.

Sun (1969) ve Uçan–Günay (1980)’a göre öğrencilere çevreden-evrene ilkesi göz önüne alınarak evrensel çizgide yöntem ve tekniklerin halk müziğimize dayalı alıştırma, etüt ve yapıtlarla geliştirilmesi gerekmektedir diye vurgulamıştır. Çalgı öğretiminde, evrensel metot, etüt ve yapıtların kullanılması büyük önem taşımaktadır. Ülkemiz şartları düşünüldüğünde, çalgı eğitimi ve viyolonsel öğretiminde bu kaynaklara ek olarak Türkçe açıklama ve bilgilere yer veren, Türk ezgilerini içeren bir metot gerekli görülmektedir. Sun (1969), metotların çalgı

(23)

tekniğinin gelişmesinde, gelişmiş bir çalgı tekniğinin de, müziksel tasarımların gelişmesinde önemli bir yer tuttuğunu söylemiş, Türk müziği çalgıları için de metotlar yazılması gerektiğini ifade etmiştir.

Cumhuriyet sonrası süreçte birçok besteci yurt dışına eğitim amaçlı gönderilerek döndüklerinde müziğimize ve kültürümüze birçok eser kazandırmışlardır. Bu süreç halen devam etmekte olup halen birçok bestecimiz çağdaş Türk müziğine yeni eserler kazandırmaktadır. Ancak aynı çabayı çalgı eğitimi alanlarında da göstermek gerekmektedir. Evrensel nitelikte, eşlik ve solistik özelliği ile geniş bir kullanım zenginliğine sahip olan viyolonselin, zengin müzik kültürümüzle beslenen bir eğitsel kaynağa sahip olmasıyla ülkemizdeki viyolonsel eğitimini de daha ileri seviyeye taşıyabileceği düşünülebilir.

1.4. Makamsallık ve Makamsal Ses Dizilerimizin Çalgı Eğitiminde Kullanılması

Köken olarak Arapça bir terim olan “makam”, Yılmaz’a (1983) göre belirli aralıklarla düzenlenmiş bir dizi içerisinde, özel bir seyir kuralı olan müzik cümlelerinin meydana getirildiği çeşniye denir. (Aktaran:İnciroğlu,1997:9) Batı müziğindeki majör-minör ses dizileriyle işlevsel olarak birbirlerine benzeseler de, içerik ve uygulanış biçimi olarak farklılıkları vardır. Örneğin batı müziğinde iki sesin arasındaki mesafe iki yarım ses mesafesi olarak ölçülürken, geleneksel Türk müziği makamlarında bu mesafe 9’a bölünerek her parçaya bir “koma” denilmiştir.

Geleneksel müziklerimiz mikro ses sistemine dâhil olup; yatay anlamda nağme müziği eksenine dayanır. Klasik Türk Müziği eşit olmayan 24 perdeden (Arel-Ezgi-Uzdilek’e göre), Türk Halk Müziği ise yine birbirine eşit olmayan 17 perdeden oluşmuştur. Oysa Batı müziği ses sistemi birbirine eşit (Tampere) 12 perde ve makro ses sistemine dayanmaktadır. Ancak bu demek değildir ki, bu iki kültüre ait müzik sistemi hiçbir koşulda yan yana gelemez. Bu amaçla öteden beri uygun koşullar sağlanarak çeşitli denemeler yapılmış ve yapılmaya da devam edilmektedir. Zira bu hususta Atatürk’ün “Müziğimizi genel son müzik kurallarına göre islemek ve çağa ayak uydurmak mecburiyeti vardır” sözü unutulmamalı, evrensel normlara olabildiğince kendi kültürel kimliğimizi koruyarak katılım sağlamanın yolları araştırılmalıdır. (Albuz, 2001:77)

(24)

Nitekim Türk müziği ses dizilerini tampere ses dizilerine aktarma çalışmaları birçok besteci ve araştırmacı tarafından benimsenmiştir. Devam eden süreçte birçok besteci bu ses dizilerine dayanan eserler yazmış ve günümüzde de yazmaya devam etmektedir. Kemal İLERİCİ, İlhan BARAN, Necdet LEVENT, Muammer SUN bu alanda çalışmalar yapan bestecilerimizi örnek gösterebiliriz.

Besteci ve eğitimci Muammer SUN’ un Türk Müziği Makam Dizileri isimli çalışması bu yönde yapılan en önemli çalışmalardan biridir. Sun (2007) bu çalışmasında geleneksel Türk müziği makamlarını dizilere indirgeyerek 13 adet diziyi yedirimli ses dizgesine göre yazmıştır. Makamlar içinde yer alan komalı sesleri en yakın yedirimli seslerle birleştirerek piyanoda çalınabilir hale getirirken bu dizilerin, evrensel müzik dünyasında kullanılan her çalgı ile seslendirilebileceğini de ayrıca belirtmiştir. Sun bu çalışmasında her dizinin ilk örneğini geleneksel yerinden yazarak Türk müziği makamlarının kendine özgü özelliklerine de dikkat etmesinin yanı sıra, donanıma konulacak değiştirici işaretleri belirleme konusunda uluslar arası dizilim sırasına uygunluk, diyez ve bemol işaretlerinin birlikte kullanılmaması gibi evrensel temel müzik kurallarına da özen göstermiştir. Ayrıca Sun (2007) bu gibi çalışmalar ile uluslar arası ses standartlarına uyarak, kendi değerlerimizle insanlığın ortak değerler dizgesine katılıp katkıda bulunacağımızı düşünmektedir.

Bu araştırmaya dayanak noktası olan ve araştırmada kullanılan bazı Türk müziği makamları ve bu makamların yedirilmiş seslerle Türk müziği makam dizilerine aktarılmış halleri aşağıda gösterilmektedir.

(25)

 

 

Makamsallık geleneksel Türk müziğimizin temelini teşkil etmekle beraber çağdaş Türk müziğimizin de en zengin kaynağıdır. Bu kaynağı hak ettiği uluslar arası saygınlığa eriştirmek için evrensel müzik kurallarına uygun şekilde kullanmak birçok araştırmacı tarafından da önemle dile getirilmiştir. Yapılan birçok araştırma sonucunda elde edilen veriler müzik eğitimimizde ve çalgı eğitimimiz makamsal çalışmaları sayı bakımından yeterli sayıda göstermemektedir. Bu kadar zengin bir kültüre sahip olan ülkemizde yer alan çeşitli müzik türlerimizin eğitim ve çalgı müziğimize kazandırılmasının arz ettiği önem ilgili araştırmalar bölümünde incelenen birçok çalışmada altı çizilerek vurgulanmıştır.

Bilindiği gibi birçok dünya ülkesi kendi halk şarkıları ve geleneksel müzikleri özellikle 19. yüzyıl sonrasında eğitim ve çalgı müziklerine kazandırmaya başlamış, oluşturdukları ekolleri de yine kendi müziklerine dayandırmışlardır. Günümüz müzik öğretmeni yetiştiren eğitim kurumlarında yürütülmekte olan çalgı eğitimi de Alman, Fransız, İtalyan gibi ekollerin öğretim sistemine ve kaynaklarına dayanmaktadır. Bu

(26)

eğitim sistemi ile yürüttüğümüz çalgı öğretiminin mevcut kaynaklar ile kısır kaldığı ve geleneksel müziklerimizden öğrencilerimizi uzak bıraktığı görüşü yine birçok araştırma sonucu elde edilen bulgular arasındadır. İçinde yaşadığımız kültürün etkisiyle yatkın olduğumuzu varsaydığımız makamsal sesleri uluslar arası bir standarda erişmiş evrensel müzik ses dizilerine taşıyarak oluşturacağımız güçlü bir çalgı metodolojisiyle çalgı eğitimine ve dolayısıyla viyolonsel eğitimine farklı bir ivme kazandıracağımız düşünülebilir. Bu yolla çalgı eğitiminde kaynaklarımızı ve alternatif öğretim metotlarımızı da zenginleştirebiliriz.

1.5. Problem Durumu

Ülkeler, özgün olabildikleri ve özgün değerleri tüm insanlığın ortak değerlerine katabildikleri ölçüde, diğer ülkelerin yanında yer alır ve yücelirler. Bu düşüncenin, giderek düşünce sistemimize egemen olması, geleneksel müziğin, müzik eğitimimizdeki konumunu büyük ölçüde değiştirmiş ve eğitim müziğini geleneksel müziğin biçimlendirmesi kuramını da beraberinde getirmiştir.(Aktaran: Özeren,2003)

Ülkemizde müzik öğretmeni yetiştiren kurumlarda verilen mesleki müzik eğitiminin en önemli boyutlarından biri olan çalgı eğitimi ile ilgili günümüze kadar birçok araştırma yapılmış ve elde edilen birçok veri ışığında öneriler dile getirilmiştir. Ağırlıklı olarak öğretim yöntemlerinin irdelendiği bu araştırmalarda yeni öğretim yöntemlerinden faydalanmak gerektiğinin sürekli altı çizilmiştir. Bu yöntemlerden biri olarak düşünülen Türk müziğine dayalı veya Türk müziği destekli öğretim metotları ile ilgili söylevlerin yer aldığı ilgili araştırmalarda da bazılarına yer verilen bu çalışmalar çalgı eğitimi ile ilgili en fazla yapılan araştırmalardandır. Bu eğitimin yürütüldüğü çalgılardan biri olan viyolonsel eğitimini de bu araştırmalardan ayrı düşünmemek gerekir. Kaya (2005) ve Saraç (1992) araştırmalarında viyolonsel eğitimi sürecinde de uygulanan öğretim sistemine Türk müziği öğelerinin dâhil edilmesi ile viyolonsel eğitimi sürecini zenginleştireceği ve etkinleştireceği yönünde görüş bildirmişlerdir.

(27)

Konuya paralel olarak, Olgun’un geleneksel müziklerimizden hareketle keman eğitimine ilişkin görüşlerini viyolonsel eğitimine uyarlamak mümkündür. Buna göre;

• Başlangıç aşaması için kulağın tanıdığı dizilerle viyolonsel eğitimi yapmak, ilerlemede ve motivasyonda kolaylıklar sağlayacaktır.

• Bilindik melodilerin özellikle başlangıç aşamasında kullanımı, denetimi de kendiliğinden beraberinde getirecektir.

• Geleneksel müziklerimizden hareketle Çağdaş Türk Müziğine ve evrensel müziğe geçiş yolu daha kolay olacaktır.

• Müzik öğretmeni adaylarının ihtiyaç duydukları anda ellerinin altında bulabilecekleri geleneksel müziklerimize dayalı bir repertuar olacaktır. • Uygulanan bu yaklaşım ve deneme süreçlerinde, yeni ürünlerin ortaya

çıkması özendirilmiş ve teşvik edilmiş olacaktır.

• Geleneksel müziklerimize dayalı seslendirme biçimlerine ilişkin teknikler oluşturulacaktır (Olgun, 1994:124).

Ayrıca Uçan’ ın (1980:8) dile getirdiği çağdaş Türk keman eğitimi ilkelerinden olan insanın doğasına uygunluk, Türk müziğine dayalılık, evrensel müziğe açık ve çağdaş eğitim ilkelerine uygunluk gibi ilkelere bağımlı kalarak Türkiye’de uygulanmakta olan çalgı eğitimi bu ilkelerle temellendirilir ve bu anlayışa göre biçimlendirilip yönlendirilirse, çağdaş bir işlerliğe kavuşturulabilecektir.

Bartok ve Kodaly gibi çağdaş müzik yaklaşımcılarının bakış açısıyla, yerel müziğimize odaklandığımız zaman bizim de hem eğitim müziğimize hem de dünya müziğine önemli katkılar sağlayacağımız aşikârdır. Cumhuriyetin kurulmasıyla Avrupa’nın çeşitli şehirlerindeki okullara eğitime gönderilen genç Türk besteciler Türkiye’ ye döndüklerinde edindikleri müzik bilgileriyle geleneksel müziklerimizi sentezlemişler ve çağdaş Türk sanat müziğinin ilk eserlerini vermişlerdir. “Cumhuriyet dönemi çağdaş Türk ve müzik kültürünün tohumlarının atıldığı dönemdir. Düşünce özgürlüğü ortamı sanatçılara yaratıcılık olanağı sağlamıştır. Besteciler Avrupa’nın taklitçiliğinden kurtulmak istiyorlardı. Anadolu’nun her kösesinde kendilerini arıyorlar ve yaratıcılığın kaynağını kendi hakiki gelenek ve göreneklerinde bulmaya çalışıyorlardı.” (İpsiroğlu, 1997:29)

(28)

Bu kuşak daha sonra okullarda eğitmenlik yapmaya da başlayarak eğitmenlikleriyle beraber besteciliklerini de geliştirmişlerdir. Yetiştirdikleri öğrenciler de onların izinden yürümüşler, stillerini örnek almışlardır. Böylece çağdaş Türk sanat müziği gitgide gelişmiş, bestecileri Avrupa da söz sahibi olmuş, eserleri daha çok yorumlanmaya başlamıştır. Batıyı taklit ederek, onların melodilerinin üzerine Türkçe sözler yazmak yerine Türk müziği temel alınarak bizim ezgilerimiz üzerine özgün eserler yaratılmıştır. Nitekim Türk bestecilerinin Cumhuriyet dönemi ile başlayan eser yaratma süreçleri günümüzde de halen devam etmektedir.

Bu bestecilerin en önde gelenlerinden Ahmet Adnan Saygun, Türk Halk Müziği ve geleneksel Türk Müziğinin içinde barındırdığı temel öğeleri evrensel boyutta bir araya getirip, kaynaştırmak suretiyle bir sentez elde etmiş ve doğu-batı arasında bir köprü olmuştur. Saygun bunu gerçekleştirirken her ne kadar müzik sanatında batının sahip olduğu bin yıllık birikime dayalı çağdaş ve evrensel bir dil kullanmış olsa da amacı Anadolu’da yaşayan Türk insanının mutluluklarını, hüzünlerini, sorunlarını kısaca insanca duygularını yansıtmaktadır. Fakat O, ulaşmak istediği evrensellik ilkesi doğrultusunda sadece Batı’nın geleneklerini öğrenmekle yetinmemiş, Türk toplumunun bir bireyi olarak Türk halkını, Anadolu’yu ve kültürünü de çok iyi tanıyıp, özümsemek gereğini hissetmiştir. Bunun için gerek Türk Halk Müziği gerekse geleneksel Türk Sanat Müziği üzerinde çok çalışmış, makamları ve usulleri çok iyi öğrenmiştir. Bu çalışma, öğrenme ve üretme azmiyle hem Batı müziğinde, hem de Türk müziğinde kendini çok iyi yetiştirmiştir. (Aracı,2001 )

Günümüz eğitimci ve eğitimci-bestecilerin de bu anlayıştan hareketle kendilerini tanıma ve anlama adına önce kendi müziklerinin en küçük yapı taşları olan seslere ve ses dizilerine kadar eğilmeleri önem arz etmektedir. Örneğin “Bartok yazdığı piyano metodunda sadece birkaç halk ezgisine yer vererek daha çok halk müziğinde kullanılan modları ve pentatonik dizileri kullanmış, kendisini majör ve minör tonların sınırlı kullanımından kurtararak tonalite kavramını genişletmiştir.” (Burge, 1990:74)

(29)

Müzik öğretmeni yetiştiren kurumlarda öğrenciler ağırlıklı olarak yabancı kaynaklı eser, metot ve egzersizlerle viyolonsel eğitimi derslerini sürdürmektedirler. Türk müziği makamsal dizileriyle yazılmış etüt, egzersiz ve eserler kaynak yetersizliğinden dolayı çok sınırlı sayıda bulunmaktadır. Bu yönde yapılacak çalışmalarda geleneksel müziklerimizi eğitim müziği dağarcığımıza kazandırırken, uluslar arası müzik standartlarına sahip bir ses sisteminin kullanılması ile hem daha kolay anlatacağımız hem de daha iyi anlaşılacağımız düşüncesiyle, birçok besteci-eğitimcimizin bu yönde yaptıkları çalışmalar temel alınarak, daha fazla eser müzik eğitimimize ve çalgı eğitimimize kazandırılmalıdır.

Geleneksel öğeler taşıyan müziklerin o toplumda yaşayan bireyler tarafından daha kolay algılandığı, benimsendiği ve öğrenildiği düşüncesi dayanak alındığında müzik öğretmeni yetiştiren kurumlarda da bu müziklerin eğitim sürecinde kullanılmasıyla sürecin daha etkin, verimli ve kalıcı bilgilerle yürütüleceği düşünülebilir. Bu çalışmaların çalgı eğitiminde uygulanması da yine eğitim süresini kısaltacağı, kaliteyi ve başarıyı artıracağı düşünülmektedir. Ayrıca müzik öğretmeni yetiştiren kurumlarda yürütülmekte olan programda yer alan haftada sadece 1 saatlik “Bireysel Çalgı Eğitimi” dersinin yetersiz olduğu yine birçok çalışmada dile getirilmiştir. Özellikle bu süreç içinde resmi veya dini tatiller, çeşitli sebeplerle öğrencilerin devamsızlık yapmalarından kaynaklanan ders kayıpları öğrencinin çalgı öğrenim sürecini daha da zayıflatmaktadır. İşte tüm bu düşünceleri kendine dayanak noktası olarak alan bu çalışma ile viyolonsel eğitim sürecine yeni bir öğretim yöntemi kazandırmak, yeni bir dağar oluşturmak ve öğrencileri mezuniyetlerinden sonraki süreçte de çalgıları ile barışık tutmak adına öğretme-öğrenme sürecinde makamsal etüt ve egzersizlerin kullanılması hedef alınmıştır.

1.5.1. Problem Cümlesi

Bu anlayıştan hareketle; bu araştırmada cevap aranan problem cümlesi, “Müzik Öğretmeni Yetiştiren Kurumlardaki Viyolonsel Eğitiminde Makamsal Etüt ve Egzersizler Uygulanabilir mi? ” biçiminde düzenlenmiştir.

(30)

1.5.2. Alt problemler

1. Deneysel süreç boyunca gözlemlenen hangi davranışların gelişiminde anlamlı bir fark ortaya çıkmıştır?

2. GSEB müzik eğitimi anabilim dalı viyolonsel eğitimi sürecindeki öğrencilerin etüt ve egzersizlerin işlevleri hakkındaki bilgi düzeyleri, ilgileri ve verdikleri önem hangi düzeydedir?

3. GSEB müzik eğitimi anabilim dalı viyolonsel eğitimi sürecindeki öğrencilerin makamsal ve tonal ses dizileri ve bu diziler kullanılarak yazılan etüt ve egzersizler ile ilgili düşünceleri nelerdir?

4. GSEB müzik eğitimi anabilim dalı viyolonsel eğitimi sürecindeki öğrencilere göre hangi ses dizileri ile yazılan etüt ve egzersizler repertuarlarında daha fazla yer almaktadır?

1.6. Araştırmanın Amacı

Bu araştırma, eğitim fakültemizin müzik eğitimi anabilim dalında viyolonsel eğitimi gören öğrencilerimizi kontrol ve deney olmak üzere iki ayrı gruba ayırıp, önceden belirlenmiş hedef davranışlar doğrultusunda kontrol grubuna tonal, deney grubuna makamsal ses dizileriyle yazılmış etüt ve egzersizlerle viyolonsel öğretimi uygulanarak, bu iki grup arasında hedef davranışlara ulaşmalarındaki verimliliği gözlemleme amacını taşımaktadır.

1.7. Araştırmanın Önemi

Başlangıç seviyesinde viyolonsel öğretimindeki tonal ve makamsal etüt ve egzersizlerin verimliliğini gözlemlemeyi hedef edinen bu çalışma, içerik ve kapsam bakımından diğer yaylı çalgı öğrencilerine, nefesli çalgı ve şan öğrencilerine konu hakkında ışık tutması ve çalgı öğretimine farklı bir boyutta katkı sağlaması düşüncesini temel alması bakımından önem taşımaktadır.

(31)

1.8. Sayıltılar

1. Makamsal ürünlerin, geleneksel çalgıların yanı sıra viyolonsel ile de evrensel çalma tekniklerinden yararlanılarak çalınabildiği,

2. Makamsal etüt ve egzersizlerle viyolonsel öğretimi hakkında yeterli sayıda kuramsal bilgi içeren kaynak bulunmadığı,

3. Seçilen araştırma yönteminin araştırmanın amacına, konusuna ve problem durumuna uygun olduğu,

4. Araştırmada görev alan gözlemcilerin alanlarında uzman kişiler olduğu,

5. Veri toplama araçlarının bu araştırma için yeterince geçerli ve güvenilir olduğu,

6. Kontrol edilemeyen değişkenlerin deney ve kontrol gruplarını aynı düzeyde etkilediği,

7. Deneysel süreç sonucu elde edilen verilerin ve araştırmaya katılan öğrencilerin görüşme formlarında belirttikleri bu çalışmaya ilişkin görüşlerinin güvenilir ve yeterli olduğu,

8. Deneysel çalışma sürecinde kullanılan etüt ve egzersizlerin öğrencilerin seviyesine uygunluğu ile ilgili alınan uzman görüşlerinin çalışma için yeterli olduğu varsayılmaktadır.

(32)

1.9. Sınırlılıklar

Bu araştırma;

1. Selçuk Üniversitesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Anabilim Dalı,

2. Bu kurumda eğitim gören araştırma için seçilmiş başlangıç seviyesinde 12 viyolonsel öğrencisi,

3. Viyolonsel eğitimi sürecinde kazanılması beklenen sağ ve sol el için başlangıç seviyesinde toplam 12 temel teknik davranış, (Bkz s:26 )

4. GSEB müzik eğitimi anabilim dallarında kullanılan teknik etüt ve egzersizler, (Bkz s:7 )

5. Araştırma için belirlenen komasız ses sistemine aktarılan makamların ses dizileri, (Bkz s:9 )

6. Deneysel süreçte kullanılan alternatif teknik etüt ve egzersizler,

7. Çalışma süresi olarak belirlenmiş ön-test ve son-testle birlikte toplam 10 hafta ve araştırmacının sağlayabildiği maddi olanaklar ile sınırlıdır.

1.10. Tanımlar

Detache: Ayrı ayrı yazılmış olan seslerin her birini yayın yönünü değiştirerek çalma. Staccato: Yayı telin üzerinden kaldırmadan kısa ve kesik çalma.

Spiccato: Yayın ağırlık noktasında yayı zıplatarak kısa ve kesik çalma.

(33)

2. BÖLÜM

İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

Araştırmanın bu bölümünde yapılan araştırma ile dolaylı veya doğrudan ilgisi olan ve ulaşılabilen çalışmalara kronolojik yayın sıralarına göre yer verilmiştir.

Akpınar (2001) “ Türkiye’deki Üniversitelerin Eğitim Fakülteleri Güzel Sanatlar

Eğitimi Bölümleri Müzik Öğretmenliği Anabilim Dallarındaki Keman Öğretiminde Makamsal Ezgilerin Kullanılma Durumları” konulu doktora tezinde, müzik öğretmenliği anabilim dallarındaki keman eğitiminde makamsal ezgilerin kullanılma durumlarını araştırmıştır. Araştırmada gözlem ve anket yolu ile veri toplama yöntemlerine başvurulmuştur. Araştırmacı tarafından hazırlanan makamsal ezgiler bir öğretim yılı sürecinde öğrencilere çaldırılarak makamsal ezgilerin keman eğitimi üzerindeki etkileri gözlemlenmeye çalışılmıştır. Elde edilen veriler sonucunda da makamsal ezgilerin keman eğitimi sürecinde yer alması gerektiği önemle vurgulanmıştır.

Albuz (2001) “ Viyola Öğretiminde Geleneksel Türk Müziği Ses Sistemine İlişkin

Dizilerin Kullanımı ve Bu Sistem Kaynaklı Çokseslilik Yaklaşımları” adlı doktora tezinde, Türkiye’deki üniversitelerin müzik öğretmeni yetiştiren programlarında yürütülen viyola eğitiminde Türk müziği ses sistemine ilişkin makamsal ses dizilerinin kullanımı ve bu sistem kaynaklı çokseslilik yaklaşımlarını incelemiştir. Araştırmada betimsel yöntem kullanılarak veriler anket ve kaynak tarama yoluyla elde edilmiş, araştırma sonucunda da viyola eğitimindeki makamsal materyal eksikliği vurgulanarak tonal ve makamsal çalışmaların bir arada yer aldığı bir viyola metoduna ihtiyaç duyulduğu belirtilmiştir.

Alpagut (2001) “A.İ.B.Ü. M.E. A.B.D’ da Türk Halk Ezgilerinin Kemana

Uyarlanmasının Keman Eğitimi Yolu ile Müzik Öğretmenliğine Yansıyabilirliği” isimli doktora tezinde, Türk halk ezgilerinin temel müzik öğeleriyle kemana uyarlanması ve keman eğitimi yoluyla müzik öğretmenliği eğitimine yansıyabilirliği

(34)

sorgulamıştır. Araştırmada 15 günlük gözlem sürecini kapsayan "ön test-eğitim/çalışma-son test+dinletme" aşamalarından oluşan desene dayalı, deneysel yanı ağırlık taşıyan bir yöntem izlenmiştir.  Gözlemleme süreci sonucu elde edilen verilerin analizinden, öğrencilerin hedefleri büyük ölçüde gerçekleştirdikleri ve halk ezgilerindeki temel müzik öğelerini, temel davranışlar ve temel teknikler yoluyla kemana uyarlayabildikleri ortaya çıkmıştır. Ayrıca, öğrencilerin bu çalışmalar için bilişsel, duyuşsal ve devinişsel davranış özelliklerinin gelişmeye çok uygun olduğu ve ileride halk ezgilerini kemana uyarlamayı kendilerinin başarabilecekleri konusunda cesaretli oldukları belirlenmiştir. Bu vargıların ışığında, yapılabilecek yeni çalışmalar ve araştırmalar için çeşitli önerilerde bulunulmuştur.

Nacakçı (2002) “Türk Halk Müziği Eserlerinin Viyola Eğitiminde Kullanılabilirliği”

konulu yüksek lisans tezinde Türkiye’de üniversitelerin müzik öğretmeni yetiştiren anabilim dallarında Türk halk müziği eserlerinin viyola eğitiminde kullanılabilirliği incelemiştir. Araştırmada veriler anket ve kaynak tarama yolu ile betimsel yöntem kullanılarak elde edilmiş ve elde edilen veriler sonucunda da viyola eğitimi sürecinde Türk halk müziği eserlerinden faydalanılabileceği ve faydalanılması gerektiği önemle vurgulanmıştır.

Kaya (2005) “Türkiye’deki Üniversitelerin Müzik Öğretmenliği Anabilim

Dallarında Viyolonsel Eğitiminde Türk Müziği Ürünlerinin Kullanılma Durumlarının İncelenmesi” isimli yüksek lisans tezinde, Türkiye’ deki müzik eğitimi anabilim dallarında uygulanan viyolonsel eğitiminde, Türk müziği makamları temel alınarak tampere ses sistemine göre düzenlenmiş veya bestelenmiş etüt ve eserlerin viyolonsel eğitimcileri ve viyolonsel öğrencileri tarafından ne derece önemsenip kullanıldığını incelemeyi ve eksikliklerle ilgili saptamalarda bulunmayı amaçlamıştır. Araştırmada betimsel yöntem kullanılarak veriler kaynak tarama ve anket uygulaması yolu ile elde edilmiş, araştırma sonucunda da Türkiye’deki müzik öğretmenliği anabilim dallarında uygulanan viyolonsel eğitiminde Türk müziği kaynaklı eser, etüt ve alıştırmalara gereken önemin verilmediği saptanarak, mevcut çalışmaların birçok viyolonsel öğretim elemanı ve viyolonsel öğrencisi tarafından yetersiz sayıda olduğu vurgulanmıştır.

(35)

Burubatur (2007) “Eğitim Fakülteleri Müzik Eğitimi Anabilim Dallarında Birinci

Sınıf 1. ve 2. Yarıyıl Viyolonsel Eğitiminde En Çok Kullanılan Metot, Etüt ve Egzersizlerin İncelenmesi” adlı yüksek lisans tezinde, üniversitelerin müzik öğretmeni yetiştiren programlarında yürütülen, viyolonsel eğitimi sürecinin başlangıç aşamasında kullanılan metot, etüt ve egzersiz kitaplarını belirlemeyi ve bunları incelemeyi amaçlamıştır. Araştırmada veriler, kaynak tarama ve müzik eğitimi anabilim dallarında görev yapan viyolonsel öğretim elemanlarına uygulanan anketler yolu ile elde edilmiştir. Verilerde ortaya çıkan metotlar arasındaki benzerlikler ve farklılıklar incelenmiş, konuları işleme sıraları ve yaklaşımları sergilenmiştir. İncelenen metot, etüt ve egzersizlerin içerisinde, çalgı tekniğinin gelişmesi için gerekli olan temel unsurların işlenmesinde, benzerliklerle beraber farklı yaklaşımlarında izlendiği gözlemlenmiş, bu metotlarda konu veya teknikler için verilmiş alıştırmaların, farklı yoğunluklarda verildiği tespit edilmiştir.

Efe (2007) “Geleneksel Türk Sanat Müziği Kemani Bestekârlarının Eserlerindeki Batı

Müziğine Ait Müzikal Unsurlar ve Keman Eğitiminde Kullanılabilirliği” isimli doktora tezinde, az sayıdaki Geleneksel Türk Sanat Müziği çevrelerinde keman icracısı ve aynı zamanda besteci kimlikleriyle tanınan sanatçılarımızın eserlerindeki, Batı müziğine ait müzikal unsurların varlığının tespit edilmesi ve buradan yola çıkılarak, bu eserlerin keman eğitim müziği dağarında yer alabileceğine ilişkin temel oluşturmak amaçlı öğrenci ve uzman görüşlerinin saptanmasını amaçlamıştır. Bu amaçla dokuz kemani bestekara ait iki yüz seksen üç eser üzerinde nota analizi yapılmıştır. Analizin içeriğini ise bu eserler içerisindeki Batı Müziği unsurlarının “müzikal dinamikler, kromatik pasajlar, çift sesler, hızlı pasajlar, arpejler, akorlar, büyük aralıklar” tespit edilmesi oluşturmaktadır. Bu analizler ışığında seçilen on eser bölümü ses kayıt stüdyosu ortamında araştırmacı tarafından seslendirilmiş, bu ve benzeri eserlerin keman eğitim müziği dağarında yer alıp alamayacağı konusuna temel oluşturmak amacıyla bu konuda uzman öğretim elemanı ve keman eğitimi alan öğrencilerin görüşlerine başvurulmuştur. Araştırmanın sonucu olarak, kemani bestekârların eserlerindeki

(36)

müzikal malzeme geleneksel müziklerimizle, 12 eşit aralıklı tampere sisteme dayalı keman eğitiminde bir köprü malzemesi olarak kullanılabileceği saptanmıştır. Ayrıca bu malzeme sayesinde hem Batı müziğine dayalı keman eğitimi alan öğrencilerin makamsal müziklerimizi daha iyi anlayabileceği, hem de geleneksel müziklerimizle uğraşan keman öğrencilerinin Batı müziği unsurlarını daha kolay ayırt edebileceği düşünülmüştür.

Bulut (2008) “Piyano Eğitiminde Geleneksel Türk Halk Müziği Kaynaklı Eserlerin

Seslendirilmesine Yönelik Oluşturulan Bir “Çoklu Analiz Modeli” ve Bu Modelin Öğrenci Başarısı Üzerine Etkileri” konulu doktora tezinde, piyano için düzenlenen geleneksel Türk halk müziği kaynaklı eserlerin seslendirilmesine yönelik bir model oluşturmak ve bu modelin, öğrenci başarısı üzerine etkilerini belirlemeyi amaçlamıştır. Araştırmada çoklu analiz modeli ve modelin uygulanacağı eserlerin analizi betimsel yöntemlerle gerçekleştirilirken, modelin uygulanmasında deneysel yöntem esas alınarak kontrol-deney gruplu ön test-son test uygulanmıştır. Araştırmanın sonucunda da geliştirilen ve etkililiği araştırılan çoklu analiz modelinin piyano eğitimi sürecinde Türk piyano eserlerinin yorumlanmasını olumlu yönde etkileyecek nitelikte olduğu belirlenmiştir.

Derican (2008) “Viyola Öğretiminde Kullanılan Türk Müziği Dizilerine Dayalı

Etütlerin, İçerik - Yöntem Bakımından İncelenmesi ve Değerlendirilmesi” adlı yüksek lisans tezinde, müzik öğretmeni yetiştiren anabilim dallarında yürütülmekte olan bireysel çalgı “viyola” eğitiminde Türk müziğine dayalı dizilerin kullanılma durumlarının belirlenmesi ve mevcut etütlerin içerik yöntem bakımından incelenerek değerlendirilmesini amaçlamıştır. Araştırmada kaynak tarama ve anket modelleriyle betimsel yönteme dayalı veriler elde edilmiştir. Elde edilen veriler doğrultusunda araştırmanın sonucu olarak bireysel çalgı “viyola” eğitiminde kullanılabilecek geleneksel müziklerimize ilişkin materyallerin sayıca yetersiz olduğu ve bu alanda yeni çalışmalara çalgı eğitimine ve öğrenci motivasyonuna katkı sağlayacağı düşüncesi vurgulanmıştır.

(37)

3. BÖLÜM

YÖNTEM

Araştırmanın bu bölümünde araştırmanın yöntemi, niteliği, araştırma grubu, araştırmanın deseni, veri toplama yöntemleri, verilerin toplanmasında kullanılan testler ve süreç, verilerin toplanması, verilerin çözümlenmesinde kullanılan istatistiksel yöntem yer almaktadır.

3.1. Araştırmanın Niteliği

Bu araştırmada viyolonsel dersi sürecinde temel teknik davranışların kazandırılması için kullanılan tonal etüt ve egzersizlere paralel olarak makamsal etüt ve egzersizlerin kullanılabilirliğini ve etkinliğini ölçmek amacıyla betimsel ve deneysel olmak üzere iki yöntem kullanılmıştır. Araştırmanın “betimsel” kısmında ilgili literatür taraması yapılmış, öğrencilerin makamsal ve tonal etüt ve egzersizlerle ilgili görüşlerini almak için görüşme yönteminden faydalanılmıştır.

Araştırmanın “deneysel” kısmında ise “kontrol gruplu ön test-son test” yöntemi kullanılmıştır. İzlenen bu yöntemle halen kullanılmakta olan tonal etüt ve egzersizlere karşı, amaca eşdeğer makamsal etüt ve egzersizlerin müzik eğitimi anabilim dallarında verilmekte olan viyolonsel eğitimindeki etkililik düzeyi ölçülmeye çalışılmıştır. Deneysel süreçte her iki grupla yapılan derslerin içerikleri ayrıntılı bir şekilde sunulmuştur.

Deneysel çalışmada öğrencilerin psikomotor becerilerinin ölçülmesi ve eğitim durumlarının gözlenmesi için 12 hedef davranışı gözlemleyen bir araştırma gözlem formu oluşturulmuştur. Bu yolla öğrenci, hedef alınan beceriyi icra etmiş, gözlemciler öğrencinin teknik hareketlerini gözlemleyerek ve icrasına puan vererek davranışı ölçmüştür. Gözlem formunun puanlamasında likert tipi ölçek kullanılmıştır. Maddeler 5’li likert ölçek şeklinde olup 1’den 5’e kadar puanlama yapılmıştır.

(38)

3.2 Araştırma Grubu

Araştırma, 2008-2009 öğretim yılı Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Anabilim Dalı toplam 12 viyolonsel öğrencisiyle yürütülmüştür. Deneysel yöntemde kullanılan “kontrol gruplu ön test-son test” desende deney ve kontrol grupları 6’şar kişiden rastgele (Random) yöntemle belirlenmiş, çalışmalara başlamadan önce grupların seviyelerinin denkliği araştırmacı tarafından bir etüt yardımıyla ölçülmüş ve gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olmadığı görülmüştür.

Tablo-1: Grupların Deney Öncesi Performans Sonuçları

n ss p

DENEY GRUBU 6 44,00 7,33

KONTROL GRUBU 6 34,00 5,67 0,406

*Bu tabloda anlamlılık düzeyi p<0,05 olarak belirlenmiştir.

Tablo-1’ de görüldüğü üzere deney ve kontrol gruplarının deney öncesi performans düzeyleri arasında belirlenen anlamlılık düzeyine göre anlamlı bir fark bulunmamaktadır. Buna göre deney ve kontrol gruplarının deney öncesi performans sonuçları bakımından deneysel işlem öncesinde birbirlerine eş seviyede oldukları söylenebilir.

3.3. Araştırmanın Deseni

Araştırmanın deseni “betimsel” ve “deneysel” olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır. Araştırmanın betimsel bölümünde kaynak tarama yöntemi ile konu ile ilgili kuramsal bilgilere ulaşılmış, öğrencilerin makamsal ve tonal etüt ve egzersizlerle ilgili görüşlerini almak için görüşme formu hazırlanmıştır. Araştırmanın deneysel bölümünde ise öğrencilerin seviyelerini belirlemek için seçilen bir etüt çaldırılarak gruplar seçkisiz olarak “random” yöntemle deney ve kontrol gruplarına ayrıldıktan sonra deneysel sürece geçilmiştir. A grubunda yer alan 7 sağ el ve B grubunda yer alan 5 sol el toplam 12 temel teknik davranış önce egzersizlerle daha sonra da araştırmacı tarafından hazırlanan etütlerle gözlemlenip ölçülmüştür.

(39)

Şekil-1: Araştırmanın Deseni

Ölçüm 

Ölçüm 

 

Son Test 

Görüşme Formunun  Hazırlanması ve  Uygulanması 

Ön Test ve 

Deneysel Süreç 

Gerekli  Materyallerin  Hazırlanması  Grupların  Belirlenmesi ve İlgili  Materyallerin  Hazırlanması 

Kaynak 

Taraması 

DENEYSEL 

DESEN 

BETİMSEL 

DESEN 

ARAŞTIRMANIN 

DESENİ

DEĞERLENDİRME 

(40)

3.4. Veri Toplama Yöntemleri

Araştırmanın bu bölümünde kullanılan “Betimsel” ve “Deneysel” yöntemler kullanılarak elde edilen verilerin toplama araçlarının nasıl hazırlanıp kullanıldığına yer verilmiştir.

3.4.1. Betimsel Bölüm

Araştırmanın bu bölümünde betimsel yöntemle elde edilen verilere ulaşmak için kullanılan dokümanların hazırlanması ve kullanılması ile ilgili aşamalardan bahsedilmiştir.

3.4.1.1. Görüşme Formu

Araştırmanın deneysel süreci tamamlandıktan sonra araştırmaya katılan öğrencilerle her öğrenci ile yaklaşık 10 dakikalık yapılandırılmış türde görüşme formu hazırlanarak uygulanmıştır. Görüşme formu iki bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde öğrencilerin genel olarak egzersiz ve etüt çalışma alışkanlıkları ile ilgili görüşleri istenirken, ikinci bölümde daha özele inilerek makamsal veya tonal etüt ve egzersizler ile ilgili görüşleri alınmıştır.

3.4.2. Deneysel Bölüm

Araştırmanın bu bölümünde “Kontrol Gruplu Ön Test-Son Test Desenli” olarak, gruplar random yoluyla deney ve kontrol şeklinde atanmıştır. Deneysel yöntemle elde edilen verilere ulaşmak için kullanılan materyallerin hazırlanması ve kullanılması ile ilgili aşamalardan bahsedilmiştir.

3.4.2.1. Gözlem Formu

Viyolonsel dersi ile ilgili devinişsel alan hedeflerinin ve hedef davranışlarının ölçülmesi için 7’si sağ el, 5’ i sol el toplan 12 temel teknik davranışı gözlemleyen bir gözlem formu oluşturulmuştur. Her maddeye 1’den 5’e kadar puan verilmiştir. Gözlem formu öğrencilerin hedeflenen davranışlara ulaşma düzeyleri göz önünde bulundurularak dört ayrı viyolonsel eğitimcisi tarafından değerlendirilmiştir. Her bir puanlayıcının verdiği puanlar ayrı ayrı değerlendirilip, dört puanın ortalaması alınarak sonuçlar daha sonra istatistiksel işlemlere tabi tutulmuştur.

Referanslar

Benzer Belgeler

Çalı ş manın amacı, Bölge Kan Merkezlerinde bir ünite tam kanın ayrı ş tırma i ş lemi sonucunda birden fazla ürün elde edilmesi halinde, ürün

Dolayısıyla klasik sinemada görülen karakterin mekânın içinde hareket etmesiyle oluşan mekân deneyimi, perspektiflerin ortaya çıktığı, açı ve ölçeklerle

C If Leonardo da Vinci had known he was creating one of the most famous works in history, he would have used longer lasting materials.. D Leonardo da Vinci would have used

Kısacası öğrencilerin yaşları ilerledikçe çocuk istismarına ilişkin belirti ve risklerini tanımlamaya yönelik bilgi düzeylerinin genel olarak arttığı, istismarın

gerek kaydedilmiş bulunan erteli cezalar hakkında verilen bilgiler hakkında yabancı ülke kanunlarında bazı sistemler kabul edilmiştir. Bir sisteme göre, erteli cezalar

4'e tam bölünebilen üç basamaklı rakamları birbirinden farklı en büyük doğal sayının 98'e bölümünden elde edilen bölüm ve kalanın toplamı kaçtır..

Yukarıda Dünya’nın Güneş etrafında dolanma hareketi yaparken bazı konumlarda bulunduğu tarihler ▲ ve ● sembolleriyle gizlenmiş ve bu tarihlerde

b) Kayaçlarının litolojik, yapısal ve hidrojeolojik özelliklerini dikkate alarak, nedenleri ile birlikte uygun baraj yerini seçiniz. c) Taşıma gücü, şev duraylılığı ile