• Sonuç bulunamadı

Haremağalarının Leyla Hanım'a yaptıkları ihtifal

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Haremağalarının Leyla Hanım'a yaptıkları ihtifal"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

; (

* TANIMADIĞIMIZ MEŞHURLAR.

^ 4

Haremağalannın

Leylâ

hanıma yaptıkları

ihtifal

Araba harem kapısı

önünde durdu ve

içeriye

haber gönderildi..

Leylâ hanımın hâtıralarıHarem ağalannın sevinciHarem ağaları

arasında evlenenlerO d a lık, cariye sahibi haremağalartFransızca ko­

nuşan ve iyi hanende olan ağalarH arem ağalannın dikkate değer ha­

yatıBir kadın saraya nastl giderdi?A llah ın ı seven haremağalarınt

tutmasınSaray kapısında Leylâ hanımı nastl karşıladılar?.A r a ­

badan harem kapısına kadar iki sıra olan ağalarYazıdan alınan en

'L büyük telif hakkı

. Leylâ hanıma bir kere, Dol­ mabahçe sarayında haremağala­ rı tarafından candan bir ihtifal ’ yapılmıştır. Bu merasim hakika­ ten ümit edilmedik bir zaman­ da ve Leylâ hanıma güzel bir sürpriz olmuştu.

Haremağalarım Leylâ hanıma karşı böyle içten gelen bir teza­ hüre sevkeden şey neydi?.

Hayatının mühim bir kısmı sarayda geçen Leylâ hanım bu­ radaki yaşama tarzını en ince teferriiatma kadar bildiği için hâtıralarını yazdı. Eski harem ve saray âdetlerine ait bulunmaz bir hazine ve bizde aşağı yukarı tek esen olan bu hâtıralarda ha- remağalarından da uzun uzun bahsediliyordu. Leylâ hanım zan­ nedildiği gibi bu bedbaht insan­ ların hepsinin cahil, iptidaî kim­ seler olmadığını anlatıyor, ve hayatları hakkında çok meraklı malûmat veriyordu. Aşağı yuka­ rı, hülâsa olarak meselâ şöyle diyordu:

Bugün muallimlik, kâtiplik, musikişinaslık eden haremağala­ rı vardır, içlerinde Fransızca, Rumca, Arabi ve Farisiyi iyi ko­ nuşanlara, hattâ iyi hanende olanlara rasgelmek mümkündür. Haremağaları ekseriyetle at, inek, koyun, keçi meraklısıdır- lar. Surların dışında hususî ahırlar açarlar. Hizmetkârları vardır.

Bunların içinde evlenenler de görülmektedir Baş miîşahin Ra- sim ağanın odalıkları, Darüssaa- de ağası Cevher ağanın nikâhlı haremi ve odalığı vardı. Bu ağa­ ların cariyeleri, haremağaları, atlan, arabaları, her şeyleri ta­ mamdı. Konaklan muntazam ve müdebdepti.

Ecnebiler, haremağalannın er­ keklere karşı kin duyduklarını, garez beslediklerini, onlardan nefret ettiklerini zannederler. Ve haremağalannın erkeklere şid­ detle muamele ettiklerini sanır­ lar. Bu fikre zahip olanlar bizde de vardır. Lâkin bu yanlış ve haksız bir düşüncedir.«

Bu fikirlerden sonra Leylâ ha­ nım haremağalannın lehinde daha bir çok sözler yazmakta ve onlan müdafaa etmektedir..

Leylâ hanımın bu fikirleri sa­ rayda âdeta heyecan uyandır­ mış, haremağalarım son derece­ de coşturmuştu. Lâkin uzun za­ mandan beri saraya uğramıyan Leylâ hanımın bundan hiç habe­ ri yoktu.

Haremağalannın ihtifali

Halbuki çok musiki meraklısı olan şehzade ve veliaht Vahlded- din efendi bestekâr ve şair Leylâ hanıma karşı büyük bir hürmet gösterirdi. Veliahtlığı zamanın­ da Çengelköyündeki köşkünde otururken sık sık Leylâ hanıma haber göndererek kendisini ça- ğırtırdı, Leylâ hanım tâ tepeye köşke kadar yorulmasın diye is­ keleye araba göndertilirdi. Bil­ hassa Vahideddin efendinin val- desi Leylâ hanımı pek severdi. Leylâ hanım Çengelköyündeki köşkte bir kaç gece misafir kal­ dıktan sonra tekrar şehre dö­ nerdi. Lâkin sık sık .kendisine haber göndertilirdi.

Vahiddeddin tahta çıktıktan sonra Leylâ hanım nadir olarak saraya gitmişti.

Bir defasında yine böyle sara­ ya gidiyordu, Saray âdetlerin1 çok iyi bilen'Leylâ hanım hattâ yaşmak ve feracenin modası ta- mamile geçtiği zamanda dahi saraya bunlarla giderdi. Zira öteden beri »araya yaşmaksız, feracesiz gitmek pek büyük ha­ fiflik sayılırdı.

Son zamanlarda bunu ihmal

Dolmabahçe sarayı ederek saraya gelen kadınlardan

sanatkâr:

— Bir şeyden pek sıkılıyorum. Şu kollarını, bacaklarını göster­ meseler... diye de şikâyette bu­ lunmuştu.

Leylâ hanım daima fçrace ile yaşmağile giderdi. Bir defasında böylece arabasına binmiş ve sa­ raya gidiyordu. Artık ferace mo­ dası tamamile geçmişti. Beşik- taştan geçerken bir Fransız bah­ riye neferi, ilk defa feraceli bir kadın gördüğü İçin pek ziyade şaşırmıştı.

İşte o gün Leylâ hanım araba- sile beraber Dolmabahçe sarayı­ nın bahçesine girmişti.

Bu kabîl ziyaretlerin şöyle ya­ pılması âdetti: Harem kapısına gelinecek ve arabanın içinden çıkılmadan içeriye haber gönde­ rilecek. Kim olduğu ve kimi gör­ mek istediği söylenecek. Müsaa­ de çıkınca içeriye girilecek, Âdeti çok iyi bildiği İçin Leylâ hanım da böyle yapmıştı.

Harem dairesine «Leylâ hanım gelmiş!.» haberi gidince Allahını seven hiç bir haremağasmı tut­ masın.. Hepsi önlerini ilikliyor­ lar, feslerini düzeltiyorlar, ve dı­ şarıya koşuşuyorlardı. Bir anda harem dairesinde ne kadar ha- remağası varsa hepsi dışarıya boşanır ve bunların hepsi İki sı­ ra halinde, Leylâ, hanımın ara­ basından, sarav merdivenlerin­ den İçeriye kadar dizildiler. Bir tanesi hürmetle kaoıvı açarak:

Ü M n M n u a in u iM S iv ıu tm a ıiH M H U iı

— Buyurunuz efendimiz!., dedi.

Kendisini âdeta hiç kimseye 1 göstermedikleri derin bir hürmet­

le koltukladılar. Yerlerden te­ mennalar ediyorlardı. Onlara hiç kimse bir şey söylemediği tem­ bih etmediği halde Leylâ hanı­ ma İçten gelen bir ihtifal yap­ mışlardı.

Zira kendilerini Leylâ hanı­ mın bu kadar müdafaa etmesin­ den son derecede mütehassis ol­ muşlardı. Onu âdeta kadın bir Abraham Lincoln gibi görüyor­ lardı.

Leylâ hanım o günü Vahided- dini görmedi-. Hünkâr Dolma- bahçeden Yıldıza çıkmıştı. Bu­ nun için sarayda fazla durmadı. Haremağaları yine aynı can­ dan merasimle iki sıra olarak önlerini ilikliyerek ve yerlerden temenna ederk, koltukla kndisi- ni arabasına götürdüler.

Bu Leylâ hanunı pek müte­ hassis etmşiti. Hakikaten de bir takım bedbaht ve hayatları kı­ rılmış insanları bir yazı ile bu derece sevindirmek * güzel bir şeydi.

Haremağalannın yaptığı bu merasimden bahsederken:

— Yazımdan aldığım en güzel telif hakkı işte budur. Derdi.

Bir çok şeylerin zoraki olarak yapıldığı sarayda haremağaları- nm bu hareketleri uzun zaman konuşulmuştu.

F ; Feviâ’jn Rs

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Bir önceki bölümde ispatlanan, divan şiiri dilinin dişilliğiyle bağlantılı olarak Zehra Toska da “Divan Şiirinde Kadın Şairlerin Sesi” başlıklı makalesinde, kusursuz

İzzet Molla’nın Sivas’a müşir olmasının müstezatlı tarihi ve şehzadelerin sünnet töreni tarihi sade (noktasız) harflerle yazıldığı görülmektedir. İlk

Protokolü, daha sonra hemen bütün bürokratların inkar ettikleri anlaşılan tutanaklara göre, döne­ min Başbakanı Turgut Özal hayali ihra­ catla ilgili

Gürsey ile, ödü­ lü kazandığı açıklandıktan sonra, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Teorik Fizik B ö lü m ü ’nde bilimsel araştırmaları ve kişiliğiyle

Türkiye’de bugün bir şehre isim olan Muş’un ne anlama geldiği ve ne zamandan beri Muş isminin kullanıldığını tespite yönelik yaptığımız bu çalışmada, öncelikle Muş

[r]

Derin acılarla akan göz yaşları arasında halkevi müze şu­ besi Başkanı Vehbi Okay Atatürk’ün doğduğu günden başlıyarak bütün ha­ yatını ve hizmetlerini

A virtual work environment was created to evaluate the performance of each selected clustering algorithm: Highest Degree Clustering Algorithm (HDCA), and Lowest Identifier