• Sonuç bulunamadı

Kremlin protokolü mü Ortodoks töreni mi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kremlin protokolü mü Ortodoks töreni mi"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

+

T T ~ So££rbu

■4

PAZAR, 17 Şubat 2 0 0 2

muini i'M ı

Kremlin protokolü mü

Ortodoks töreni mi

Nazım Hikmet'in cenazesinde yüzünün açık olması, ülkemizde

tartışma yarattı ve dünyaca ünlü şairin "O rtodoks usulü"

gömüldüğü öne sürüldü. Nazım'ın Rusya'daki son yakını, sevgilisi

Galina Kolesnikova ise gömme töreninde "Kremlin protokolü"

uygulandığı için yüzünün örtülmediğini söyledi.

A

TEİST olarak bilinen dünyaca ünlü şair Nazım Hikmet'in yıllar sonra ortaya çıkan cenaze töreni fotoğrafları tartışma yarattı. Can Dündar'ın Milliyet ve CNN-Türk'te görüntülerine yer verdiği cenaze töreni fotoğrafında Nazım Hikmet, saten örtülü tabutta, yüzü açık yatarken görülüyordu. Bunun üzerine Hakkı Devrim, Radikal Gazetesindeki “Cihannüma”

köşesinde, Nazım Hikmet'in yüzünün açık olmasının “Ortodoks adeti” olduğunu belirtti ve kimsenin bundan söz etmediğini yazdı. Devrim'in “İstanbul'da büyüyenlerin iyi bildiği Ortodoks cenaze töreni” demesine rağmen Fener Rum Patrikhanesi yetkilileri, cenazede ölünün yüzünün açık olması adetinin 1950'li yıllardan beri terk edildiğini söylediler.

■ Ayda KAYAR / İSTANBUL

TÖRENE KATILAN YILDIZ SERTEL

Cenaze törenine katılan yazar Yıldız Sertel, Nazım Hikmet'in tartışmalı cenaze töreniyle ilgili olarak şunları söyledi:

“Nazım'a çok görkemli bir cenaze töreni yapıldı, gurur duydum. Töreni, Sovyet Yazarlar Birliği örgütledi. Kendi

geleneklerine göre bir tören yaptılar. Biz sahip çıkmadık. Türk konsolosluğu gelip de ‘O Türktür, Türk usullerine göre gömülsün' demedi. Nazım'a değerini verdiler. Dünyanın her yerinden yazarlar, şairler, gazeteciler geldi. Çok güzel bir cenaze töreniydi. Yazarlar Birliği'nde katafalka kondu. Ben de dahil birçok kişi ellerimizde meşalelerle, tabutun çevresinde döndük. Bu bir saygı anlatımıydı. Sovyetler

Birliği'nde kilise neredeyse yasaktı. Tören dini değildi, kiliseye gitmedi. Yazarlar Birliği'nde kaldı ve ertesi gün bir çok büyük insanın yer aldığı mezarlığa gömüldü.”

Gazeteci-yazar Refik Erduran ise “Nazım'ın cenaze töreni mahalli âdetlere göre yapıldı. Rus âdeti böyle. Zaten kendisi bir şiirinde ‘kamyona yerli gelenekle, yüzüm açık yükleneceksem' diyor. Bir anlamda yerel adetlere göre cenaze töre­ nini kabulleniyor” dedi.

Şair Ataol Behramoğlu da “İnsanla­ rın ne şekilde gömülmelerinin, neden ilgi çekici olduğunu ben anlamıyorum. Evet, bu bir Ortodoks âdeti. Türkiye'de de Ortodokslar var.” diye konuştu.

Yıldız Sertel

ŞİİRDE YUZUM

ACIK OLSUN

DİYORDU

Eşi Vera, çiçek havuzundaki tabutta yatan Nazım'a son kez

dokunuyor

Cenaze M erasim im

Bizim avludan mı kalkacak cenazem? Nasıl indireceksiniz beni üçüncü kattan?

Asansöre sığmaz tabut Merdivenlerse daracık. Belki avluda dizboyu güneş ve güvercinler olacak,

Belki kar

yağacak çocuk çığlıklarıyla dolu.

Belki ıslak asfaltta yağmur. Ve avluda çöp bidonları duracak her zamanki gibi.

Kamyona, yerli gelenekle, yüzüm açık yükleneceksem.

Bir şey damlayabilir alnıma bir güvercinden: uğurdur.

Bando gelse de, gelmese de

çocuklar gelecek yanıma meraklıdır ölülere çocuklar.

Bakacak arkamdan mutfak penceremiz.

Balkonumuz geçirecek beni çamaşırlarıyla.

Ben bu avluda bahtiyar yaşadım bilemediğiniz kadar.

Avludaşlarım, uzun ömürler dilerim hepinize.

İNSAN

O dönemde

dini tören

imkânsızdı

N

azım Hikmet'e eşi Vera kadar yakın olan sevgilisi Galina Kolesnikova, ünlü şairin o dönem Sovyetler Birliği'nde “dini törenle” gömülmesinin mümkün olmadığını söyledi. Rusya'nın Udmurt Cumhuriyeti'nde bulduğumuz Galina Kolesnikova, Hürriyet'e şunları söyledi:

“Beni bir çınar ağacı altına gömün sözlerinden başka bir vasiyeti olmadığı için, kimse nasıl bir cenaze töreni

düzenlenmesi gerektiği bilmiyor ve meselenin o tarafını

düşünecek durumda değildi. Dünyaca ünlü bir kişi olarak cenazesinin Kremlin protokolüyle yapılacağı söylendi.”

Cenaze merasiminin Ortodoks geleneklerine benziyor olsa bile asla dinle alakalı olmadığını defalarca tekrarlayan Galina Kolesnikova, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Siz Rusya'da yıllarca çalışan gazeteci olarak Sovyet döneminde ünlü kişiler için nasıl törenler düzenlendiğini biliyorsunuz. Nazım'ın cenazesi de böyle oldu. Komünizmin tüm gücüyle hüküm sürdüğü 1960'h yıllarda ünlü kişilere farklı bir cenaze töreni yapılmıyordu. Farklı bir cenaze biçimi isteyen de ortaya çıkmadığı için Nazım Hikmet tıpkı Rus yazar Fadeyev'e yapılan tören gibi toprağa verilmiş oldu. Törende ne papaz, ne de imam vardı.”

■ Nerdun HACIOĞLU/MOSKOVA

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu programın en ilgi çekici öykülerinden biri, ‘İstanbul Radyosu Anılar’ kitabında şöyle anlatılır: "Onbeş Günde Bir programının yayınlarından

İzm ir Radyosu sanat­ çılarından Altınörs, daha önce sahne­ ye çıkması için bazı teklifler aldığını, ancak g azin o çalışmasına kesinlikle karşı olduğunu

Ortaçağ kalıntısı bir devletten, birey olduğunu ifâde etmeyi ayıp sayan kişilerin oluşturduğu bir top­ lumdan, düşünmenin nasıl ve niçin tayin edildikleri

PA akci¤er grafisinde alt zonlarda daha belirgin olmak üzere her iki akci¤er orta ve alt zonlarda simetrik olarak yayg›n mikronoduler infiltrasyon saptand› (fiekil 1)..

Anası, Bolu’nun Müstahkimler bucağından Emine Hanım, babası da Bafra’nın kolay köyünden Rüştiye Öğretmeni Haşan Fehmi Efendi dir.. Rüştiye Öğ­

Lâkin bun1--- temamile kapalı bir çatı ali ma girinciye kadar Hamdi bey bir gece olsun doğru dürüst uyu yamacı, İkide bir:.. — Acaba yağmur mu

Mâbedle- rile, medreselerile ufuklarda bir mermer medeniyeti ürper ten bir milletin tahtayı yapı unsuru olarak kabul etmesi şaşılacak şeydir,. j İşte evvelki

Bu arada, dünyada geniş yankılar uyandıran olaylara sah­ ne olan Kazakistan’a M illiyet girmeyi başardı. M.Ali Blrand gezdi, gördü, ilgililerle konuş­ tu, yazdı,