Haldun Taner’le ne yazık ki hiç karşılaşm a dım, onunla konuşm a fırsatım hiç olm adı. A m a ondan o kadar ç o k şey öğrendim ki...
İnsanlara sevgi ve anlayışla yaklaşm anın g ü zelliğini, eleştiriye açık olabilm eyi, insanın ken di kendisiyle dalga geçebilm esinin b ir iç barı- ı şıklığı İşareti olduğunu, hırslarının tutsağı olan / insanın kendine ve çevresine huzursuzluktan ve ' m utsuzluktan başka bir şey getirm eyeceğini ve bunun gibi daha pek ço k şeyi... Bunları Haldun Taner dünyam ızdan ayrıldıktan ço k sonra, onun kitaplarından öğrendim . O ndan öğrendiklerim arasında ç o k önem li bir şey daha var: Toplum sal sorumluluk...
Bu yazıyı, bana ço k şey öğretm iş ve hayata daha sevecen bakm am ı sağlam ış olan Haldun Taner’e bir bo rç olarak yazm adığım ı söylem ek d ü rü s t b ir davranış olm az. A m a bu nd an da önem lisi b ir top lum sa l sorum luluk duygusuyla
ARADA BİR
V ? İ
T T - s~ı
ESTER BÎTON RUBEN
Yıldız Teknik Üni. İktisat BölümüHaldun Taner'i Yasaklam ak...
yazıyorum . Haldun Taner’in “Gözlerimi Kapa rım Vazifemi Yaparım” adlı oyununun Kozan Kaym akam ı Osman Ebiloğlu tarafından siya sal ve adil kurum lan olum suz etkilediği ve argo sözcükler kullanıldığı gerekçesiyle yasaklanmış olduğunu basından üzülerek öğrendim . Beni üzen elbette ki sanata ve düşünceye getirilen yasakların b ir yenisinin yinelenm esiydi. Hem de 21. yüzyıla girm eye hazırlandığımız şu günler de. .. Ama beni en az bunlar kadar üzen Kozan’da-, ki insanların H aldun Taner’le b ir kez olsun ta
nışma fırsatlarının ellerinden zorla alınmış olm a sı...
Bu oyunu izleyecek insanların gözlerinde be lirecek parıltının ve gözyaşlarına dö nü şece k kahkahaların engellenm iş olması. Sevgili Ta ner'in öykü ve düzyazılarında beni en ç o k e tki leyen özelliği alçakgönüllülüğüydü. Bir de o in ce mizahı! O insanları bu güzelliklerden m ah rum etm eye kim senin hakkı yok...
K ozan’d a oyundan yoksu n bırakılm ış insan lara, hatta kaym akam ın kendisine önerim : En
a zam a nd a “ Yalıda Sabah", “Onikiye Bir Var”, “Şişhane’ye Yağmur Yağıyordu”, “Sanc-
— ho ’nun Sabah Yürüyüşü", “Ayışığında Çalış- kur”adlı yapıtları ve da ha nicelerini oku m ala- _ rı. Dahası işe hem en şim d i kendisinin vaktiyle yazdığı bir yazısından alıntıyla d a ba şla yabilir ler. Bakın sevgili Taner ne d em iş: “Demokrasi, her şeyden önce bir geniş görürlük, bir ta hammül rejimidir. Söze sözle, fikre fikirle kar şılık vermek sabır ve olgunluğunu göstereme- yip de yakıcılık, yıkıcılık gibi zorbalıklarla fikri sindirip susturacaklarını sananlar her şeyden önce kendilerine güvensizliklerini ve tek taraf- lılıklannı ilan etmiş olurlar. Hangi sebeple olur sa olsun, kimden, hangi partiden gelirse gel sin, demokratik bir rejimde yeri olmayan bu gi bi taşkınlıklar daima geriye, sahibine tepen za rarlı silahlardır."
O ndan öğrenilecek o kadar ç o k şey var ki...