• Sonuç bulunamadı

Kitap işi kazanç işi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kitap işi kazanç işi"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

E D E B İ Y A T :

r

Kitap

kazanç

Yeniden basılan eski eserler— Yeni türeyen mütercimler

Eser ve film

Müellif ve tâbi’

İlmi eserlerin tiatları hak.

kında bir konuşma

Yazan:

Halit Fahri Ozansoy

I

Hani alan memnun, satan memnun, sana ne oluyor? demeyin. Benimki, sa­ dece, gözüme çarpan bir vaziyeti tts- bit! Bu alâka biraz da belk' tecessüs­ ten doğuyor, amma tecessüslerin en masumu!

îşte müşahedem: Son zamanda ki­ tapçılarla muharrirlerin bazıları en kârlı bir iş buldular. Meselâ bir tanesi beni vapurda görüp soruyor: — filân Türk muharriri öleli kaç sene oldu? Acaba bir kitabını bassam ailesi para ister mİ? Bizde vereseye telif hakkı ö- demek mecburiyeti otuz yılda mı biti­ yor, yoksa?...

Ve bakıyorum, Tanzimat edebiyatı içinden bir iki kitap, aslı ya ufaltılıp kuş§ çevrilerek, yahut, yanlışarl-ı dolu olarak veya -pek akıllı ve cesaretli bir yardımcı kalem de işe karışmışsa- Os- manlıcadan Türkçeye çevrilerek basıl­ mış, bay kitapçının dükkânında came- kâna kurulmuş! Ne manzara!

Sonra, yeni icadlardan bir de şu var: Divan şairlerinin meşhur olan veya oî- mıyan bazı mesnevileri bazı muharrir­ ler tarafından «Osmanlıcadan Türkçeye çfcyiifci*» kaydile laasal gibi bastırılı­ yor. Hani bu iş, karşılıklı sayfaların birine manzum aslı, diğerine de terdi' mesi konulup kitap öylece basılsa, bil­ hassa edebiyat sınıflarındaki gençlere pek faydalı olabilirdi.. Ancak, sadece Şah Meran hikâyesi gibi mevzuun ef­ sanesini dinletmek ne fayda sağlayabi­ lir? Genç, dudaklarını bükerek: — Am­ ma da acaip hikâye!» demez mi?

Dahası var. bu mesnevilerin aslını Arap harflerinden Türk harflerine çe­ virerek ve kitabın başına yalnız beş altı sayfalık bir önsöz katarak bas­ mak... Bunun da bu işi yapan muhar­ rire şu faydası dokunur: kafasını yor­ madan ortaya bir cild atmak... Kitap­ çıya dokunan faydası da şudur: forma başına yan yanya ucuz bir .kitap elds etmek...

Hh, ticaret hayatı bu! Kitapçılıkta da yaman gelişiyor doğrusu!

n

Sarı saçları bukle bukle, dudakları kıpkızıl boyalı bir genç kız, hani öyle süklüm püklüm değil, cesaretle dük - kândan içeriye giriyor. Kitapçı, bir an telâşlı bir sevinçle doğruluyor. Acaba kaç roman satacak buna?

Fakat aldanmıştır, kendisi gelene de­ ğil, gelen ona bir roman satmak arzu­ sunda imiş! Mükâleme aynile şudur:

- Ben iyi fransızca bilirim.

— Ya., öyle mi? pek güzel, efendim — Düşündüm, boş zamanlarım çok, bir roman tercüme edeceğim.

— Evvelce tercüme ile uğraşmış mı idiniz?

— Uğraşmağa ne hacet! Lisan bili - yorum ya... Ça suffit!

— Efendim..

— Amma öyle âdi romanları da Ira 3uit edecek değilim. Bir langue coıo- •6e olmalı. Yani tam bir style parfait!

Kitapçı «Araba sevdası» ma Bihruz >eyi ağzile konuşan bu nevzuhur ba­

yan mütercimi ve bunun benzerlerini ekseriya şu suretle savar:

— Doğrusu, efendim, şimdi birkaç kitap birden basıyoruz. Daha matbaaya venlecek başkaları da var. İlende lâ­ zım olursa biz size haber veririz. LûtfeD adresininizi bırakın da...

O anda hemen, el çantasından zaıif küçük bir defter çıkanlır, zımbalı kâ­ ğıtlarından birine adres yazılarak yır­ tılır ve kasanın üstüne bırakılır. Artık pek tabiî tahmin edersiniz ki, daha o kapıdan çıkar çıkmaz adres derhal se­ pete atılacaktır!

III

Vapurda.. İki genç kadın.. Eiriniu el çantası yanında baş yaprakları kesil­ miş bir roman...

Arkadaşı sorar: — Nedir okuduğun?

Cevap olarak tercüme bir roman is­ mi söylenir. Soran da bir yüz buluş­ turma:

— Aman, zahmete değmez. Çok ber- bad...

— Ya., sahi m i?.. Keşke almasa idim...

Bana evvelce sorsa idin söylerdim Kitabı hana da Nemıin vermişti de o- kudum. Aman kardeşim, hiç filmine benzemiyor, öyle değişik kİ... Hani (Burada bir sinema artistinin ismi söy­ lenir) zenci Margerita’nm meyhanede okuduğu şarkılar yok mu, onlar bile romandan çıkarılmış!

iki genç bayan böyle konuşa dursun­ lar, biz yalnız şunu ilâve edelim: bahse dilen roman aslında bir şaheserdir, fil, mi yapılmadan otuz sene, bejkı kırk se­ ne evvel yazılmıştır. Halbuki film ti­ careti bir çok edebî eserler gibi bu ro-

( Devamı 7 nci sayfada)

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Ta h a Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

 Kitap kupürü; 25x35 cm ebadındaki bir kağıt ikiye katlanmak suretiyle kitap kupürleri için uygun bir şekle sokulur. Yayınevi bilgilerine yer

Kendisinin kültürel ve bilgisel düzeyini artırmaktan başka ülkesinin kültürel düzeyinin geliştirilmesinde de katkısının olması için çaba gösteren bütün bireyle­ rin

Karbonun en çok bilinen allotropları elmas, gra- fit ve amorf karbon hakkında konuştuktan sonra ya- kın zamanlarda bulunan ve doğada saf olarak büyük miktarlarda bulunmayan

(Doğru cevap gönderen okurlarımız: Elif Tuncel, Tarık Özdemir, Zeynel Abidin Emir, Yusuf Emre Köroğlu, Nurşah Yılmaz, Ahmet Levent Hidayetoğlu, Çağlar Yıldız, Enes

Infective larvae (L 3 ) of Ancylostoma species seen in cats and dogs, especially Ancylostoma caninum, Ancylostoma braziliense and Ancylostoma ceylanicum may enter the intact skin

Çağdaş ceza yasaları, yalnız toplumun düzenini, huzurunu ve güvenliğini bozucu nitelikteki ahlâka aykırı davranışları kendi alanı içine almakla

Böyle olmasaydı, yani ahlâka uygun görülmeyen bütün davranışlar suç sayılarak ceza yaptırımına bağlı tutulmuş olsaydı,.. insanlarda ve toplumda ahlâk bilinci

Akış işiyle ilgili bir ilişki elde etmek için, bir giriş ve bir çıkışa sahip bir kontrol hacmini ve girişte hacmi V olan bir akışkan elemanını ele alalım.. Bu