• Sonuç bulunamadı

Antikalar müzesi ve Abdülhamit zamanile meşrutiyette ecnebi entrikaları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Antikalar müzesi ve Abdülhamit zamanile meşrutiyette ecnebi entrikaları"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

210 UYANIŞ No. 1802— 117

A N T İ K A L A R

M Ü Z E S İ

V E

Abdülhamit zamanile Meşrutiyette ecnebi entrikaları

Çok muhterem Halil beyin Müze Müdür­ lüğünden ayrılması hasebile geçen hafta yazdı­ ğını makaleyi kendim bir daha okuduktan sonra antikalar etrafında ecnebi parmaklarının bu memlekette çevirdikleri antrikalardanda bahset­ mezsem Haindi ve Halil kardeşlerin bu memlekete ettikleri hizmetleri eyice anlatamıya- cağımı anladım.

Antikalar müzesinin bizde meydana gelmesi Sadarazam Fethi Paşa zamanında başlar; Fethi Paşa şurada burada ele geçirdiği bazı antikaları, onları Put, yahut Sanem diye kırıp atanla­ rın, bilhassa o tarih eserlerini bir hiç muka­ bilinde yakalayıp memleketlerine taşıyan ecne­ bilerden kurtararak Tophane ambarına topla­ mıştı. Daha sonra Suphi Paşa, Tophane amba­ rındaki antikaları Güllıane parkında Çinili köşke taşıtıp ilk Müze temelini atmıştı. O zaman parkta, şimdiki Müze binalarının yerinde hiç bir şey yok idi, ağaçlık ve ormanlık idi, yalnız Çinili köşk mevcut imiş.

R ıh metli Haindi beyin hizmeti Çinili köşkte ilk kurulan Müzede başlar. Haindi bey otuz seneden ziyade durmadan çaliştı, şimdiki Mü­ zeyi meydana getirdi. Haindi bey Müzenin tek­ mil dahili işlerini kardeşi Halil beye birakmış idi, kendisi Müzenin büyük işlerile uğraşırdı. Hamdi beyin vefatından sonra onun }rerini alan Halil bey kardeşinin eserini muhafaza etmekle beraber Topkapı' sarayı içindeki Türk Müzelerini meydana getirdi. Halil bey dahi kardeşi gibi ortaya çok kıymetli, emsalsiz bir eser koymuş oldu. Bu iki kardeş birbirini ta­ mamlamıştır ve ikisininde side antikalar alimi değil, idare adamı olmakta ve karşılarına çıkan engelleri yeıımekde büyük kabiliyetleri görülmüştür. Bu engeller ne id i? İşte bilin­ mesi ve unutulmaması lâzmıgelen meselede budur.

Kngeller kâlı dahilden, daha ziyada hariç­ ten yani diplomasi adamlarından gelirdi. Bir kere düşününüz? iki kardeş el ele verip Türk Müzelerini kurmağa başladıkları zaman bizim memlekette, antika denilen şeyin . kıymetinden ve ehemmiyetinden haberdar adanı çok, ama çok az idi. Fazla olarak, böyle tarihi eserlere

yukarıda yazdığını gibi Sanem, Put diye hakaretle bakarlardı ve onların kırılmasını, yok olmasını isterlerdi. Bizim bu bilgizizliğimizden Avrupalılar önceleri çok istifade etmişlerdi; Padişahlardan müsade alırlar; memleketin şu­ rasında burasında kazarak antika ararlar, çıkar­ dıkları şeyler arasında altun gümiş çıkarsa ağırlığına göre parasını verirler; taş ise hiç kıymet saymazlar ve hepsini alııp götürürlerdi. Londra, Paris, Berlin Müzelerine taşınmış böyle, çok eserler vardır.

Çinili köşkde Müze yapılıp Avrupada tah­ sil görmüş iki münevver kardeş iş başına ge­ lince Hamdi bey ilk iş olarak antikalar nizam­ namesi yapdı; antikaların harice akınma set çekti. Fakat o devir Kapitülasyon zamanı idi; sefirler burada krallar gibi kuvvetli idi; sarayda bin türlü antrika çevirirlerdi. Bu antrikalar Haındi merhumun ve sonra Halil beğin zama­ nında şiddetle dönmeğe başladı. Abdülhamit cahaleti yüzünden bir hata daha işlerdi; ecnebi Blçilerine antika verirsem devlet işlerini eyi görürüm sanırdı; fakat kurnaz elçiler hem an­ tikaları alırlar, hem müdahele ve sıkıştırmadan geri kalmazlar idi.

Hamdi bey merhum şahsiyeti, ecnebi mah- fellerdeki tanınışı ve bilhassa çok mükemmel Fransızca söylemesi ve ilmi sayesindde bü antr- ikalara azami setler çekmiştir.

Hamdi bey olmasa idi, Hamdi beyden sonrada Halil bey ittihatçılar vaktinde uğraş- masa idi Müzemizdeki antikalardı yarısı şimdi ecnebi diyarında bulunaeak idi.

Rahmetli Hamdi beyden sağlığında ben bu vadide çok acıklı ve gülünç hikâyeler din­ lemiştim. Onları toplasam bir büyük kitap olur. Bu Antrikalara sefaretlerin ve sefaret tercüman­ larının bazısı karışmıştır^ bu hususta en ileri giden elçiler İngiliz, Fransız, ve Alman elçi­ leri ile baş tercümanları ölmüştür. Bunlar yo­ lunu bulup Padişahdan irade koparırlar, anti­ kayı alııp götürmek isterler; Hamdi bey vermez antikayı saklar, yok der, Padişaha yazar ve ekseriya muvaffak olurdu. Elçiler daha ileri gidiip Müze memurlarının tebdilini istemeğe kadar kalkınışlardı; meselâ Bağdattaki Müze

(2)

No 1803 —

H8

SE R VE

memurumuzu* mutlaka değiştirmek isteyen bir Elçiye' karşı gelinememiş idi. Bağdatta çıkan antikaların bir kısmı Basradan deniz yolile bize ve bir çoğu Berline taşınmak üzere yola çıkmıştı. Taliin cilvesine bakmızki bizimkiler Soveyşteıı buraya gelmiş,u zağa gidenler, büyük muharebenin çıkmasile Portekizde kalup harap olmuştu.

Elçilerin antrikaları bir aralık bazı eser­ leri tetkik etmek üzere muvakat almak ve sonra geri vermemek yolunu da tutmuştu. Bunu da iki kardaş men eylemiştir.

Hülâsa gülhane parkındaki müzelerimiz doğrudan doğruya bu iki zatın yılmaz çalış- masile viicude gelmiştir. Müze binaları yapı­ lırken Hamdi bey sabahları erkenden yalısın­ dan çıkar, oraya gider; kalfa ve ustalar arasın­ da dolaşır ve sonra bir kenara oturup nargile­ sini gorultatarak yapıyı seyrederdi. Müzenin

tekmil topraklar, binaları ve içindeki her bir antika Hamdi ve Halil beylerin elinden ve teftişinden geçmiştir. Meselâ büyük sarkofajı Hamdi bey başında olarak S ayda da kazdırıp çıkartmıştı ve o bana daima söylerdi :

— Sarkofajm tam olarak meydana çıktığı dakikada hisettiğim sevinci ve heyecanı öm­ rümde duymadım, benim biricik saadetimdir!

Bu Sarkofajm bile Avrupa hükümdarların­ dan biri tarafından ele geçirilmesine çok çalışıldığı ve hatta Abdülhamidin kandırıldığı duyulmuştu ve Hamdi merhum ölürüm de vermem demişti.

Referanslar

Benzer Belgeler

ABD'nin New York kentinde de Şehir Konseyi 5 bin ve daha fazla metrekareden büyük ya da beşten fazla şubesi olan mağazalar için plastik torba geri dönüşüm kutusu

Japonya'da geçen hafta meydana gelen şiddetli depremin ardından ülkenin orta kesimlerindeki Hamaoka'da bulunan bir nükleer santralda küçük bir s ızıntı saptandı.. Chubu

Lİmak Tekel İçkiyi 2003`te 292 milyon dolara alıp, 3 yıl sonra 810 milyon dolara ABD’li yatırım fonu Texas Pasific Group’a satt ı.. Bu sırada ortakları arasında

“Tütün ve alkol piyasas ındaki yeni dönemde çok uluslu şirketleri değil, halk sağlığını koruyacak önlemler alınmalı” Tütün ve Alkol Piyasas ı Düzenleme

A nesteziden sonra bilincin yerine gelmesi temel olarak, anestetiğin vücuttan uzaklaştırılması ve beyindeki elektriksel etkinliğin giderek anestezi öncesindeki haline gelmesi

2016 Avrupa Kardiyoloji Derneği’nin akut ve kronik kalp yetersizliğinin teşhis ve tedavisi için hazırlanan rehberde KY’nin yönetimi için hastalara verilecek olan

İnsan yaşamında ilk çocukluk dönemi çok önemli bir dönem kabul edilmektedir. Psikologlar tarafından incelenen ve doğrulanan bulgulara göre ilk çocukluk

“Dar” anlamdaki (yani açıkça iş arayan) işsizlerin sayısı ve oranı krizle birlikte çarpıcı boyutlarda artmış; AKP’li yıllardaki ılımlı düzelme, bu göstergeyi kriz