• Sonuç bulunamadı

Ahmet Taner Kışlalı neden öldürüldü?

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ahmet Taner Kışlalı neden öldürüldü?"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Ahm et Taner Kışlalı

Neden Öldürüldü?

ERHUN GÜVEN

B ir Yurttaş

24 Ekim 1997 tarihinde Cumhu­ riyet gazetesinde yayımlanan m a­ kalesini yurttaşlarımıza tekrar ha­ tırlatm akta yarar var.

‘Kimin Özgürlüğü?’__________

CHP rahat ve net, ANAP sıkın­ tıda, DSP ortalarda...

Konu bir kez daha “tü rb a n ” . Yasal çerçeve ve yüksek yargı organlarının getirdiği yorum açık. Eğitim kurumlarında öğrencilerin ve öğreticilerin derslere başörtü­ sü ile girmeleri yasak. Ama ülke ge­ nelinde ve özelinde de yükseköğ­ retim kurumlarında, yasağı uygu­ layanlar azınlıktalar.

Başbakan dahil, ANAP yöneti­ minin yasağın kalkmasından ya­ na olduğu anlaşılıyor. -Önemli olan insanın kafasının içidir, dış görü­ nümü

değill-Söyledikleri doğru da... O d o ğ­ ruyu bir ikiyüzlülüğü gizlem ek için kullanmaları yanlış!

★★★

Yanıtlanması gereken tek bir so­ ru var: Bu konu bir “bireysel öz­

g ü rlü k ” sorunu mudur?

Sorunun yanıtı ise, başka iki so­ runun yanıtına bağlı.

Birincisi., başlarını örterek der­ se girm ekte direnenler, bunu ger­ çekten de inançları gereği mi ya­ pıyorlar? İkincisi., bazılarının baş­ larını örterek derse girmesi, aca­ ba başkalarının özgürlüklerine bir

“te h d it” oluşturuyor mu?

Birincisi açık... Bazıları başları­ nı inançları gereği örtüyor; bazıla­ rı ise m addi çıkar karşılığında ya da baskı nedeniyle.

İkincisi de durum a bağlı... Olay eğer bir kişisel inancın yerine ge­ tirilm esiyle sınırlı ise sorun yok. Ama toplum sal bir baskı aracı ola­ rak kullanılıyorsa; özellikle de di­ ne dayalı bir düzen kurmak için, si­ yasal am açla yapılıyorsa; yani ör­ gütlü bir çabanın ürünü ise., so­ run çok!

Çoğunluğu başörtülü öğrenci­ lerden oluşan bir sınıfta, laikliği öz­ gürce tartışabilir misiniz? Derse başörtüsü ile giren bir öğretmenin sınıfında, parmağınızı kaldırıp da laikliği savunm a cesaretini göste­ rebilir misiniz?

Bu ülkede oruç tutm a özgürlü­ ğü var.

Acaba A nadolu’nun genelinde, bir “oruç tutm am a özgürlüğüm ün bulunduğunu da söyleyebilir m i­ siniz?

Oruç tutm am a özgürlüğü 20 yıl önce vardı, şim di ise “ç o k y e rd e " yok.

Bugün derslere kız öğrencilerin başı açık girm e özgürlüğü var... A c a b a 2 0 yıl s onrada “h e ry e rd e " olacak mı?

Konu sadece M üslüm anların büyük çoğunlukta olduğu Türki­ ye’de tartışılmıyor. Müslüman bir azınlığın yaşadığı Batı Avrupa ül­ kelerinde de tartışılıyor.

Şu sözler, Fransız yazar Elisa-

beth Badinder’e ait.

“Cum huriyet okuluna girerken, insanlar farklılıklarından arınmalı­ dır. Bunun sonu yok. Bugün tür­ bana evet derseniz, yarın Tale- b a n 'ın te p e d e n tırnağa kapalı, gözleri bile görünm eyen kızlarına nasıl hayır diyeceksiniz? Unutm a­ yın ki, bazı ülkelerde, kadınlar baş­ larını kapatmadıkları için öldü rü­ lüyorlar. ”

Evet, soru açık uçlu. Sınırı nasıl çizeceksiniz? Yarın sakallı, sarıklı, cüppeli öğ­ renciler kapınıza dayandığında, neye dayanarak “hayır” diyecek­ siniz? Başlarında kalpak, kolların­ da üç hilalli bantlarla derse gir­ m ek isteyen gruplara hangi “hak­

lı g e re kçe ” ile karşı çıkacaksınız?

Sarıklı, peçeli öğretmenler, ka­

mu görevlileri... Sanklı, peçeli, fes­ li milletvekilleri... Bakanlar...

Aradaki fark, başörtülü öğren­ cilere alışmış, ama ötekilerine he­ nüz alışamamış oluşumuz mudur?

★ ★ ★

Küçük bir olaya uyguladığınız bir mantığı sonuna kadar g ö tü ­ rün. Özelden yola çıkıp genele ya­ yın.

Eğer sonuçta kabul edem eye­ ceğiniz bir durumla karşılaşıyorsa­ nız; mantığınızın kabul edilemez ol­ duğu ortaya çıkar.

“ Türban olayı” sadece bir sim ­

gedir.

Ortada bir özgürlük sorunu var olmasına var da, acaba söz konu­ su kim in özgürlüğü?

Yasalan uygulayan İstanbul Üni­ versitesi Rektörü’nü teh dit eden

“türba nlı" öğrencinin mi? Yoksa

Anadolu’daki öğretim kurumların- da giderek pısmak zorunda kalan

“türbansız” öğrenci ve öğretm en­

lerin mi?

Ve sonunda tüm bir toplum un mu?

Bu Hatırlatma:

- Olaylan, rahat köşelerinde otu­ rup sadece medyadan “ah., vah..” ile izleyen laik(!) yurttaşlara...

- A nıtkab ir defterine, A ta ’nın huzurunda, uygulam ayacakları sözleri biçim sel olarak yazan ülke büyüklerimize...

- İnanç ve düşünce özgürlüğü­ nü, laik cumhuriyetin vazgeçilmez tem el ilkeleriyle karıştıranlara...

- “Din siyaseti m i? Din ticareti

m i? Yoksa her ikisi m i? " soru ve

cevaplannın hâlâ farkında olmayan­ lara...

- Yarım yüzyılda adım adım yık­ tığımız “öğretim b irliğ i” nin artık yok olacağını göremeyenlere...

- “ İnançlarımız dünyevi m ese­

leleri din kurallarına g ö re düzen­ lem eyi öngörüyor. Laikliği kaldırıp yerine İslam toplumu ilkelerini koy­ m ak için sırada ne varsa yapaca­ ğız!” diyenlerin bunlan, usulca, ür­

kütmemeye çalışarak, “dem okra­

si ve ö z g ü rlü k le ri kullanarak ger­

çekleştirm ekte olduğunu görm ek istemeyenlere...

- “Laik, dem okratik cum h uri­

yetim iz” diye başlayan konferans­

larda, panellerde, sem inerlerde mangalda kül bırakmayan bilinç­ siz ve ilkesiz “entellerim ize"... ve

- “ Laik, de m okra tik, çağdaş cum huriyetim izin” temel ilkelerini

-sözüm ona savunan- tüm sivil toplum örgütlerinin tutarsız üye ve yöneticilerine...

Yurttaşlarımızın,

Ahm et Taner Kışlalı nın, 1999

yılında yayımlanan “Ben Dem ok­

ra t D e ğ ilim !” kitabının, özellikle “A tatürk ve Kemalizm Üzerine", “Dem okrasi Üzerine”, “Laiklik ve Türban Üzerine” yazdığı bölüm ­

lerini dikkatle okumalannı öneririm. Acaba, A hm et Taner Kışlalı’yı kimler, neden öldürdü?..

Acaba, Sivas’taki “top lu cina­

y e t” kim ler tarafından yapıldı?..

Acaba?.. Acaba?.. Acaba?.. Acaba., neden doğru sualleri sormasını, cevaplannı araştınp bul­ masını.. ve biraz zahm et edip et­ kili ve azimli bir m ücadele sürdür­ mesini bilmiyoruz?

Bu yazıyı okuduktan sonra lüt­ fen, “A m a ne yapabiliriz ki?.. ” de­ meyin. Hiç vakit kaybetm eden,

“Ne yapabilirim , nasıl etkili olabi­ lirim ? .." diye düşünün. Her yurt­

taşın, tabii istiyorsa, olanaklarına, niteliklerine göre hukuk kurallan içinde kalm ak şartıyla, m utlaka yapacak bir şeyi vardır.

Eğer hiçbir tepki gösterm ezse­ niz,

“Laik cum huriyete güle güle, demokratik mollalara hoş geldiniz”

deyip bir daha da şikâyet etm e­ yin.

? o « / / * ■*■*#*.

Referanslar

Benzer Belgeler

Sosyal devlet ve sosyal politika ilişkisine yaslanan makalede, bir sınıf mücadelesi alanı olarak sosyal politika ele alınıyor ve sosyal devletin dönüşüm sürecinde sosyal

Modern toplumun kuruluşunun tarihselliğinin uç anlamda bir düzenleme/tahakküm ve kontrol altına alma eğilimi ekseninde ve bu düzen eğiliminin ise uç bir

Söz konusu mali göstergeler üzerinde etkisi incelenecek para politikası araçları ise zorunlu kar ılık oranları, Merkez Bankası borç alma ve borç verme faiz oranı

12 Eylül dar­ besinin ardından, Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne de­ ğil, bizim fakülteye bağlı olarak kurulmuş olan Basın-Yayın Yüksek Okulu’na (sonraki adıyla

Çünkü her müzenin bizlere sunduğu mekan, çevre, müzenin içerdiği malzeme ve müzenin amacı gibi değişkenlerin kavranması ve analizinde ortaya çıkan

[r]

Fenâri Isa Camii'nin bu bölümü ilgi çekici bir taş ve tuğla işçiliğine sahiptir.. Son devir Bizans mimarisinde tuğla

Bu projenin amaçları, malzemele- rin yüksek enerjili nötron (>1,0 MeV) ışınlaması al- tında davranışını incelemek için Avrupa ülkeleri iş- birliği