• Sonuç bulunamadı

3. İstanbul bienali ve feshane:Born again for art

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "3. İstanbul bienali ve feshane:Born again for art"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T T - ÇGPZf'L

ISTANBUL'S NEW MODERN ART

MUSEUM OPENS WITH THE INTER­

N A TIO N A L ISTANBUL BIENNIAL.

SKYLIFE INTERVIEWED GAE AU-

LENTI, CELEBRATED ARCHITECT

AND CREATOR OF THE MUSEUM.

3. İS T A N B U L B İE N A L İ VE F E S H A N

Born AgainFor Art

B y AYTEKİN HATİPOĞLU Photos M ANU EL ÇITAK

İSTANBUL'DA MODERN SANATIN

g e ç it

t ö r e n i

...

f e s h a n e

,

u l u s

-LARARASI BlENAL SONRASI M O ­

DERN SANATLAR MÜZESİ OLARAK

İ

ş l e v i n i

s ü r d ü r e c e k

,

s k y l i f e

"YENİ FESHANE"NlN ÜNLÜ MİMARI

AULENTl İLE KONUŞTU.

O

n beş ülke sergisinden oluşan Üçüncü Uluslara­rası İstanbul Bienali 30 Kasım'a kadar sürecek. 1987'de yapılan birinci ve 1989'da yapılan ikinci bienaller, çağrılı sanatçıların sayıca çokluğu ve sanatsal yaklaşımların çeşitliliği bakımından ol­ sun seçilen temaların özgü nlü ğü bakım ından olsun, önemli olaylardı. Türkiye'den ve Türkiye dışından çağrılı sanat-çılara İstanbul; dünü, bugünü ve geleceğiyle; fiziki yapısı ve insanlarıyla bir bütün olarak sunuldu. Sanatçıla­ rın kimi için İstanbul bir derin düşünce, kimi için bir par­ lak fikir kimisi için de bir motivasyon olmuştur. Yapıtları­ nı sergilediler. (Kimisi yapmak istediğini tam olarak ger­ çekleştirebilmiştir, kimisi gerçekleştirememiştir belki ama bu çırpınma sanat sürecinin kendisidir zaten.) Öncekile­ rinden farklı olarak bu bienal tek mekanda

geıçekleştirili-T

he third International Istanbul B iennial brings to­gether art fro m fifteen countries until 30 November. The firs t and second biennials held in 1987 and 1989 respectively were memorable events thanks to the large num ber o f participating artists, the broad spectrum covered by the exhibitions, and the originality o f the selected themes. The 1989 theme o f "Modem Art in Tra­ ditional Buildings", when held in an historic city like Is­ tanbul, immediately distinguished Istanbul B iennial fro m its counterparts elsewhere. M any o f the artists invited exe­ cuted their works in situ, relating them to specific settings in Istanbul's historic buildings. For people who fo u n d the will to live and inspiration in challenge, Istanbul was a catalyst f o r p rofound thought and innovative ideas. Not all the artists succeeded in realising their intentions perhaps,

8 8

(2)

3. İstanbul Bienali İstanbul'a bir de modern müze bırakıyor. A 19th Century textile factory now restored as a modern museum for art.

yor ve on beş ülke sergisinden oluşuyor: ABD, Avusturya, Belçika, Bulgaristan, Fransa, Hollanda, İngiltere, İspanya, İsrail, İtalya, Kanada, Polonya, Romanya, Rusya ve Türki­ ye.

Üçüncü bienalin merkezinde duran çekirdek düşünce, "sa­ nat sürecinde kültürel farklılığın ortaya çıkışı."

Bienal, İstanbul'a bir de modern müze bırakıyor. İşin

güzel bir yanı bu modern müzenin 150 yıllık terkedilmiş bir fabrika binasına ikinci bir yaşam armağan ed iyor olması. Onarım ve yapım giderlerini sanayici Nejat Eczacı- başı'nın ü stlen diği Feshane, çok am açlı bir m odern müzeye dönüştürülmek üzere ünlü mimar Gae Aulenti'ye teslim edildi.

1954'te Milano Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesinden mezun olan bayan Aulenti, mimar olarak yeni ve çağdaş

but the process o f creation is as much a p a rt o f art as the f i ­ nished work, a n d they broadened their own horizons as well as those o f their audiences.

This year the exhibitions are all being held in a single ve­ nue f o r the firs t time. The p a rticip a tin g artists are fr o m Austria, Belgium, Bulgaria, Canada, France, Israel, Italy, Poland, Romania, Russia, Spain, the United Kingdom and the United States. This year's theme is "the manifestation o f cultural divergency in the process o f artistic creation". The new venue f o r the B ien n ia l is a 19th century textile factory, now restored as a museum o f m odem art. The de­

relict 150-year old building is experiencing a new lease o f life. The fa ctory was originally established to m anufacture fezes, the headgear introduced to replace the turban in the early 19th century, and was a milestone in Turkish indust-89

(3)

binalar yapmayı tercih et­ mesine karşın daha önce inşa e d ilm iş ola n saray, gar, fabrika (örn eğin Fes- h a n e ) g ib i y a p ıla rd a u ygu lad ığı m odern sanat m ü zesi p r o je le r iy le ü n len d i. P a ris'te M u sée d'Orsay (1980-1986), Vene­ dik'te Palazzo Grassi resto­ rasyonları, Barselona'da es­ ki Ulusal Saray'daki Kata- lonya Müzesi restorasyonu, Paris G e o r g e P o m p id o u kültür merkezindeki Musée

National d'Art M odern e (1982-1985) v e Seville Expo 92'deki İtalya p avyon ları A u lenti'nin ünlü projeleri. Bienalle açılan Feshane projesi ve o projeyi gerçekleştir­ diği ana mekan İstanbul hakkında mimarın duygu ve düşünceleri nelerdi? Aulenti, SKYLIFE'm sorularını Mila­ no'da yanıtladı.

SKYLIFE: Modern sanatlar müzesi kavramının mimari bo­ yutları nelerdir?

AULENTİ: Son birkaç yıldır Paris, Venedik, Barselona ve İstanbul'da yürüttüğüm çalışmalarda müzecilik alanındaki deneyimlerim, sanat müzesi ve modern sanat müzesine yönelik bir tipolojinin ve modelin kesinlikle var olmadığı­ nı ortaya koydu. Bunun yerine "müze mimarisi"nden söz edebiliriz. Çünkü her müzenin bizlere sunduğu mekan, çevre, müzenin içerdiği malzeme ve müzenin amacı gibi değişkenlerin kavranması ve analizinde ortaya çıkan me­ todolojik bir iç "değişmez" var. Her tür müdahale bu öğelerin analizinden hareket etmelidir. Onların arasındaki ilişki ve entegrasyon, projeye varış nok­

tasını belirler. Müze mimarisi, varlığım ve varolma mantığını müzegrafi (muse- ografia) ile karşı karşıya gelmesinde ya da iç mekanında sanat yapıtlarında bu­ lur.

SKYLIFE: Feshane restorasyonunun ta­

sarımında "müze işlevi" sizi nasıl etkile­

di ya da yönlendirdi?

AULENTİ: Günümüzde müzeler halka açık, öğretici yanı ağır basan, "endişe verici" çalışma mekanları. Endişe verici; çünkü, sanat yapıtıyla barışçı olmaktan çok endişe verici bir ilişki söz konusu. Yapıtların korunması ve güvenliklerinin sağlanması bakımından müzeler, sofisti­ ke makinelerden farksız. Feshane yal­ nızca işlevsel ve mimari bir değişim de­ ğil, planlı ve güvenlik normlarına uy­ gun bir değişim de geçirdi. Bir devrin dokuma fabrikası, sütunlu iç salonuyla, müze uygulaması programı çerçevesin­ de, belirli mimari elemanlardan oluşan bir yapıya dönüştü: Duvarlar, geçitler, koridorlar; büyük ve küçük salonlar, galeriler...

ria l history. Production o f diverse te x tile s (n o t the fe z , w hich was a b a n d o ­

ned in the 1920s) c o n ti­ nued here u n til the 1980s, w hen a l l f a c t o r ie s a n d workshops a lon g the G ol­ den H orn were relocated. In 1991 the Istanbul f o u n ­ dation o f Culture a n d Art which organises the Istan­ bul Biennials an d the Fo­ u n d a tio n o f industrialist Nejat Eczacibap approac­ hed Istanbul M etropolitan M unicipality with a proposal to convert the building into a m ulti-functional museum. Nejat Eczacibap met the .cost o f the project, which was designed by the renowned archi­ tect Gae Aulenti.

Ms Aulenti's personal preference is the design o f new mo­ dem buildings, yet the designs f o r which she is most celeb­ rated are restoration projects f o r m odem art museums in buildings originally constructed f o r quite different p u rp o­ ses, such as palaces, railway stations and factories. The Musee d'Orsay in Paris (1980-6), the Palazzo Grassi in Venice, the Catalonia Museum in the fo rm e r N ational Pa­ lace in Barcelona, the Musee N ational d'Art M odem e at the George Pom pidou Cultural Centre in Paris (1982-5), and the Italian Pavilions at Expo '92 in Seville are among Gae Gaulenti's best known projects. Ms A ulenti fo u n d ti­ me to answer SKYLIFE's questions about the Feshane p ro ­ je c t and her impressions o f Istanbul.

SKYLIFE: What are the a rchitectural dimensions o f the concept o f a m odem art museum? AULENTI: M y experiences over the past few years in museum design in Paris, Ve­

nice, Barcelona and Istanbul have con ­ v in c e d me th a t there is absolutely no typology o r m od el f o r a rt museums o r m odern a rt museums. Instead we can speak o f "museum architecture", because a m e th o d o lo g ic a l in n e r " in v a r ia b le " emerges d u rin g con ceptu a lisa tion a n d analysis o f the interiors a n d environs o f each museum, its contents, fu n c tio n and sim ila r variables. Every alteration must take analysis o f these elements as its star­ ting point. The relation and integration between them determines the approach to the project. Museum architecture fin d s its identity and raison d'etre in the encoun­ ter with museography o r in the art works a p a rticu la r museum contains.

SKYLIFE: D u rin g work on the restoration project f o r the Feshane, how did its fu n c ­

tion as a museum influence you? AULENTI: Museums today are thought- provoking places whose educational as­ pect looms large. Thought-provoking, be-Bu mekanların sıradüzeni

Mimari,

var olanla ne

zıtlaşmak

ne de benzer

olmaya

çalışmalı.

Otonom ve

çağdaş olurken,

kurallarını

çevrede

bulmalı...

90 S K Y L IF E K A S IM N O V E M B E R 1 9 9 2

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

2002’den itibaren çeşitli sebeplerle kültür varlıklarını kaybeden kaynak ülkeler ve yerli halklar, gelişmiş ülkelerden (ülkelerin müzelerinden) eserlerini geri

Ferit Paa, müzenin ina edilmesini eski eserlerin korunmas için önemli

Geleneksel müzelerdeki “dokunma ve uzak dur” anlayışının tersine “do- kun ve keşfet” mantığıyla kurulan çocuk müzeleri çocukların yaparak ve ya- şayarak

Bizim olgumuzda BOS' tabrusella tüp aglütinas- yon testi negatif bulunmuş ve brusella üretilememiş; an- cak menenjit semptomlarıyla birlikte serumda BT A testi. pozitifliği

Hakas edebiyatında şiir, roman, öykü ve tiyatro türünde eserler veren yazar ve şairlerin edebî kişilikleri hakkında bilgi verilerek eserlerinden örnekler okutulur.. Dersin

Faisal was selected by the Higher Education commission for advance level training in Thailand, Bangkok for training of trainers for the University Master Trainers

 Rekreasyon çoğu zaman rekabetçi ve stres üretir bir hal alabilmektedir...  Yrd.Doç.Dr İlke

Bu dö- nemden beri asemptomatik olan hastanın 1995 yılı aralık ayında yapılan rutin ekokardiyografik (transtorasik) kont- rolünde, aynı bölgede, yeni bir kitlenin