• Sonuç bulunamadı

Halide Edip'in mektupları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Halide Edip'in mektupları"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

/ £ ■ <ğ . ş ı ,

SAYFA

^ c ı r , n ?£,

X «

YEDİ RENK________

UĞUK KÖRDEN______________

Halide Ediplıı Mektupları

Halide Edip Adıvar'ın Türkiye'de yayımlanmak ama­

cıyla yurtdışından gönderdiği yazı-mektupların ilk tarihi, Nisan 1936 sonuna denk düşüyor. Güney Fransa’da, Sa- int-Remy’den postalanmış. O sırada, romancımız bölge­ de tatilini geçirmekte. Yazıların yollandığı Yedigünder­ gisi, 167. sayıdan başlayarak, “Halide Edip'in Yedigün'-

ün yazı ailesi içine girdiğini" açıklıyor. Üst başlık olarak

“Saint-Remy'den Yedigün’e Mektuplar” seçilmiş. Ger­ çi, daha sonraki haftalarda, romancının başka yerlerden de mektuplar gönderdiğine tanık oluyoruz. Ama, ilk bağ­ lantı, beş-altı sayı süren bu mektupla gerçekleşmiş. Ta­ rih 20 mayıs.

Böylece, Adıvar ailesinden hiç olmazsa bir kişinin on yıllık gönüllü suskunluğu bir noktada delinmiş oluyor.

Bu arada dergi, okurları için, “H. Edip’in devamlı yar­

dımını temin etmiş olmakla kendini bahtiyar saydığını"

açıklayan bir not yayımlıyor. Görünüşe bakılırsa, bu yar­ dımın kapsamı geniş. Mektup, gezi notları, söyleşi, öykü ya da roman biçiminde olabileceği açıklamada yer alı­ yor.

Gerçekten, 1936 yılının Haziranı’nda başlayarak Yol- palas Cinayeti’nin yayımlanacağını öğreniyoruz. Dergi, Avrupa’da yazıldığını bildirdiği bu romanı “ Türk edebi­

yatı için bir merhale”sayıyor. Birkaç sayı geçince, ayrı bir ek not: “ Resam Münif Fehim, Yolpalas Cinayeti’nin

resimleri için bütün benliğini verdi ve nefis tablolar mey­ dana getirdi.”

İlk mektubunda, Halide Edip, Mlstral’den (1904 Nobel Edebiyat ödüllü Fransız şairi) söz eder; Provence Böl­ gesinden derlediği gezi izlenim ve gözlemlerini aktarır. Avignon’u, Tarascon’u anlatır. Baux Kalesi yıkıntılarını gezerken, dinlenme saatlerinde nasıl Taranta Babu- dan dizeler okuduğunu dile getirir. Nazım Hikmet i Rab-

lais’ye, onu da A. Daudet'nin çizdiği “Fransız Don Ki-

ş o f’u “ Tarasconlu Tartarin’e bağlar. Değişik fırsatları kullanarak sürekli kendi ülkesine göndermelerde bulun­ mayı, böylece yazısını zenginleştirmeyi dener. Yurtdışı kopukluğunu hafifletmeyi amaçlar.

Adıvar’ın bu mektubunun en önemli yanı, kuşkusuz, yaklaşan Mayıs 1936 seçimleri öncesinde gezdiği böl­ gedeki Fransız seçmeninin nabzını tutması ve gerçeği Türkiye'ye aktarması. Halide Edip konuştuğu işçilerin düşünce ve eğilimlerini aktardıktan sonra, yazısını "Laf

bitti, haydi artık iş başına!"diyerek bitirir. Gerçekten, o 36 seçimleri ki, Fransa’da ilk kez, radikallar, sosyalistler ve komünistlerden oluşan ünlü ‘HalkCephesi’ni iktidara getirmişti.

Halide Edip, ikinci uzun mektubunu Ingiltere’den, Stratford-on-Avon’dan yollamış. Shakespeare’in yur­ dundan. "Otuz beş yıldır bu adamı okuyorum”diye bir not eklemiş mektubuna. Daha sonraki mektubu Galler ülkesinden (Aberangle). Ingiltere’nin en büyük kadın ce­ zaevinde gördüklerini yansıtıyor bu kez. Dört sayı sürü­ yor, Gal mektubu.

Bir yıl sonra, Mart 1937’de, yine Yedigün'de, “Müsa-

habe" başlığı altında tek yapraktık düzenli ve birbirin­

den bağımsız yazılar yazmaya başlıyor. Kültürel etkin­ liklerle ilgili değerlendirmeler. Değişik düşüncelerden yola çıkan değinme ve anlatılar.

Bu arada, “Müsahabe” ler "Arka Sokak'tan Görüş”e dönüşüyor. Bu ikinci üst başlığın isim babası Sedat Si­

mav!. Ancak romancımız, yazdığı ön notta, kendisini Di-

vanyolu (servet ve kudret sahiplerini simgelemekte) ve Orta Sokak'ta (burjuvazi ya da orta sınıfın temsilcisi) otu­ ranlardan dikkatle, bilinçle ayırıyor. Arka Sokak’ın dü­ şünce yapısını da "kendi hesabına muhakeme edip ka­

rar veren, bağımsız görüş sahibi olmak" biçiminde tanımlıyor. Bir çeşit, B. Necatlgil'in Eski Sokakşiiri gibi.

“Arka Pencere"yazıları 1937 ve 1938 yılları boyunca, zaman zaman aralık bırakarak, ama çoğu kez düzenli hep yayımlanıyor. Dahası, 1939 yılında bile, tefrika edi­ len “ Tatarcık” romanıyla birlikte bu yazılar da dergide yer almayı sürdürüyor.

Şimdi, zamanın ve kitaplıkların tozları altında kalmış bu yazıların bir araya getirilerek kitaplaşmasını bekle­ mek, acaba aşırı bir istek sayılır mi? Çünkü, böylece hem yakın tarihe ışık tutulmuş olacak; hem de o buna­ lımlı çağın koşulları içinde değerli yazarımızın gerçek yerini öğrenebileceğiz. O halde, Halide Edip’in yayımcı­ ları eliyle bu çabanın gerçekleşmesini isteme hakkımız -birer okur kimliğiyle- olmalı. Sanırım, olacak da.

Referanslar

Benzer Belgeler

Düşme riski, Berg denge testi, TUG, baş dönmesi VAS, DHI total ve alt skorları, GDÖ skoru, SF-36 yaşam kalitesinin fiziksel fonksiyon (SF-A), fiziksel rol

İslâm iyet’in değerler sistemi ve bununla yaratılan insan ilişkileri bireyselliğin dışında m anevî b ir bütünselliğe sahip olduğu için cam i yalnızca ibadet

Kayak yapmayı öğ­ reten bu bilgisayar NEC'in bilgisayar yardımıyla spor yapmayı öğretme projesinin bir parçası olarak geliştirildi.. Üzmanlar, aynı

Halil, bundan 266 yıl önce başlattığı isyanla dönemin sadrazamı Nevşehirli Damat İbrahim Paşa'nın asılmasına, 3. Ahmet’in tahttan indirilmesine ve Lale Devri’nin sona

İ lkeniz Türkiye’yle Almanya arasında, gerek ta­ rihten gelen, gerekse, özellikle bugünümüzü paylaş­ maktan kaynaklanan kopmaz dostluk bağlan mev­

fiğ, Şadan Kâmil, Vedat Ar, oyuncu olarak Hümaşah Hiçan, Nedret G ü ­ venç, Ayla Karaca, Eşref Kolçak, Şener Şen, edebiyat eleştirmeni olarak Konur Ertop,

Ali Karsan üç portresiyle bu türdeki objektif yaklaşımını ustaca vurgularken Enver D e­ mokan, Sabiha Bozcalı’nın b i­ rer portresi de gerçekçi anla­

Gene süvari birinci fırka muallimi mirliva Süleyman Faik Paşa, topçu kutr,sr~ dam Birinci Ferik Şükrü Paşa, top­ çu istihkâm komisyonu azası Ferik Rıza