• Sonuç bulunamadı

Mirsadı ibret:Nimetşinas olalım!

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Mirsadı ibret:Nimetşinas olalım!"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

“TT' 5’

S*

*>^Cf

27 Kânunuevvel 1358 1922 ÇARŞANBA TANİN No 75

l r

-Mirsadı ibret: *

--- Nimetşinas olalım I

Şu dakikada masamın üjtünde,bil inemez nasıl müstehzi bir tesadüfün yan yana koyduğu, iki kâğıd var: Bunların biri (Fastör)ün yüzüncüsenesi mü­ nasebetiyle bugün Darülfünunda yapılacak merasime aid süslü bir program,öt­ ekisi (Abdülhak Hamid)in Viyanadan gönderdiği manzumenin buruşuk bir müsve­ ddesi .Nazarlarım birincisinde bir nişane'i şükran,İkincisinde ise nankörlüğe bir isyan görüyor.Filhakika bugün İstanbulda türk Darülfünunu Fransalı(pas- tör)ün hatırai mübeccelesini tes’id ederekn Viyanada türkün en yükseklerin­ den biri olan (Abdülhak Hamid),arkasında yemyeşil olmuş bir palto ve ayağı­ nda başkasını aid bir çiftllastikle talihinin peşisıra,mensî ve metruk ,

dolaşıyor. ,

Bunun bârıhicab ve azabına tahammül edebilmek için nesluhâzır ya ka­ tı yürekli,yahud çok maddî dımağlı olmalıdır. "Makber"in lâyemut sâniini® fânilerin yetişemeyeceği kadar yüksek şâhikalarda,rakinsiz bir saltanatı edebiyenin mevkibi ihtişamiyle muhat görmeğe alışık olan bizler şimdi onu Viyananın kâh hayvan gibi gülen kâh köpek gibi havlayan muhiti perişanında küçük odasının kandilsiz bir köşesine doğru yürür ve her dakika maddî elem ve iztırablarla inler: tasavvur etmeğe,bilmem ki,nasıl katlanabiliyoruz? Medenî milletler bundan bin sene evvel gelüb geçmiş büyük insanların kemik­

lerini yer altından çıkararak bunları kâşane kadar muazzam binalar ve billu- rân şişeler içinde saklarken biz, bütün bir neslin lisan ve irfanına kendi damgayi tasarrufunu vurmuş ve tek başına bir inkilab yaratup yaşatmış olan velinimeti edebimizi sağlığında bir oda,bir lokma ve bir hırkaya muhtaç bı­ rakırsak hukuku medeniyemizin en esaslısından kendimizi kendi elimizle m a h ­ rum etmiş olmazmıyız ?

Hamidin manzumesi,ümid ederim ki,sadece mizah meraklısı hissiz gönül­ leri eğlendirmekle kalmamış ve büyük bir kütlei münevverenin kalbinde tees­ sür ve nedamet sızıları uyandırmışdır.Cünki o yazı,hakikatte,küfram edebe haykıran bir safiri tegyifdir.Neslihazır bu ıslıkla uyanmalı,yâdellerde mad­ dî zaruretlerin pençesine bırakdığı büyük Hamidi büdce kanunları fevkinde bir zihniyetle düşünmeli, velinimeti edebine karşı daha nimetşinas olmalı­ dır.

Devlet, Abdülhak Hamide Meçlisi Ayan salonunda -bir çoğunu istihkak- sızlara tevzi ettiği- koltuklardan birini vermeden çok zaman evvel millet onu sadrı ihitramına almış ve Hamid daha o vakit büyüklüğünün gölgesinde koskoca bir nesli yaşatmağa başlamışdı. Şimdi o Hamidin kendisi bir gölge gibi yabancı memleketlerin sokaklarında dolaşıyor ve gelüp geçenler onun perişan kıyafetine -sadaka vermek istiyorlar...

Hiçbir diyarın edebiyatında bir "Makber" bukadar nisyana ve bir "Ha­ mid" bukadar küfrâna uğramaz...

Çok defa nâhak yere ve nâehil ellere israf edilen servet ve sahabet­ ten acaba Abdülhak Hamid için -ooh hem pekçok değil!- ancak sefil olmaya­ cak kadar bir hissei muavenet ayrılamazını? derler ki, vatan kendi kiymetli çoçuçları için bir üvey anadır; hayır ben bu sözü kabul etmem. Malikânei saltanata filen vaz'ıyed eden türk milletinin bu malikânede en kiymetdar bir abidei san'at olan Hamidi ihmal edebileceğine ihtimal verenlerden değilim.

Vatan hâdimleri için vatanlarından mukabelei şükran beklemek bir hak, ve her hizmete hakkı mükâfatını vermek bir fazilettir.Hamid bu hakkını yarım asır evvel kazandı, binaenaleyh biz de faziletimizi göstermekde daha çok

gecikmeyelim. İsmail Müştak

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Diyarbakır'ın Kulp ilçesinde yüzlerce kişinin katıldığı yürüyüşle HES ve barajlar protesto edilirken, DTK Ekoloji ve Yerel Yönetimler Komisyonu üyesi Şehbal

Göllerin, istek üzerine süresi uzatılacak şekilde, 15 yıllığına özel şirketlere kiralanacağı belirtiliyor.Burada "göl geliştirme" adı verilen faaliyet,

Ancak eskiden üretici herhangi bir prim ödemeden tarım ürünlerinin zararını tazmin ettiriyorken şimdi yalnızca prim ödeyen zararını tazmin ettirecek hale geldi..

l~yların sakinleşmesine ramen yine de evden pek fazla çıkmak 1emiyorduk. 1974'de Rumlar tarafından esir alındık. Bütün köyde aşayanları camiye topladılar. Daha sonra

,ldy"ryon ordı, ırnığ rd.n ölcüm cihazlan uy.nş ü.rinc. saİıtrd fıatiycılcri

Bir tarafta siyasal iktidar gücünü ve meşruiyetini tüm kolluk kuvvetleriyle simgelerken, diğer taraftan toplumun daha çok özgürleşme talebiyle kamusal alanda var olma

Erzincan'ın İliç ilçesinin çöpler köyünde altın çıkarmaya hazırlanan çokuluslu şirketin, dönemin AKP'li milletvekillerini, yerel yöneticileri ve köylüleri gruplar

Öte yandan, hemen her konuda "bize benzeyeceksiniz" diyen AB'nin, kendi kentlerinde yüz vermedikleri imar yolsuzluklar ını bizle müzakere bile etmemesi; hemen tüm