• Sonuç bulunamadı

UNESCO Türkiye Millî Komisyonu eğitim faaliyetleri (1949-2011)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "UNESCO Türkiye Millî Komisyonu eğitim faaliyetleri (1949-2011)"

Copied!
157
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

EĞİTİM PROGRAMLARI ÖĞRETİMİ ANA BİLİM DALI

EĞİTİMİN SOSYAL VE TARİHİ TEMELLERİ BİLİM DALI

UNESCO TÜRKİYE MİLLÎ KOMİSYONU

EĞİTİM FAALİYETLERİ (1949-2011)

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Hazırlayan

Seher TERECİ

ANKARA

Mayıs, 2012

(2)
(3)

EĞİTİM PROGRAMLARI ÖĞRETİMİ ANA BİLİM DALI

EĞİTİMİN SOSYAL VE TARİHİ TEMELLERİ BİLİM DALI

UNESCO TÜRKİYE MİLLÎ KOMİSYONU

EĞİTİM FAALİYETLERİ (1949-2011)

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Hazırlayan

Seher TERECİ

Prof. Dr. M. Çağatay ÖZDEMİR

ANKARA

Mayıs, 2012

(4)

Seher TERECİ’nin “

UNESCO TÜRKİYE MİLLÎ KOMİSYONU

EĞİTİM FAALİYETLERİ (1949-2011)

” başlıklı tezi 29.05.2012 tarihinde, jürimiz tarafından Eğitim Programları Öğretimi Ana Bilim Dalı Eğitimin Sosyal Ve Tarihi Temelleri Bilim Dalı’nda Yüksek Lisans Tezi olarak kabul edilmiştir.

Adı- Soyadı İmza

Üye(Tez Danışmanı): Prof. Dr. M. Çağatay ÖZDEMİR ...

Üye: Prof. Dr. Ülker AKKUTAY ………

(5)

ÖNSÖZ

Bu çalışmada, UNESCO ve UNESCO Türkiye Millî Komisyonun hangi şartlarda ve ne amaçla kurulduğu, kurulduğu tarihten günümüze kadar Türkiye’de eğitim alanında hangi çalışmaları yaptığı, bu çalışmaların kapsamı ve hangi sonuçlara ulaşıldığı ele alınmıştır.

Bu araştırma belge incelemesine dayalı olup, bilgiler tarama yöntemi ile sağlanarak değerlendirilmiştir. Amaç, UNESCO Türkiye Millî Komisyonu’nun 1949-2011 yılları arasında eğitim çalışmalarının hangi aşamalardan geçtiği ve gelişim sürecinin takibi olmuştur. Söz konusu çalışmaların, UNESCO’nun kuruluşundan bu yana büyük gayretlerle, bütçe yokluğu, ortam ve koşulların çalışmalara elvermemesi durumlarında dahi devam ettirilmeye gayret edildiği ortaya çıkmaktadır. UNESCO Türkiye Millî Komisyonu Eğitim Komitesi 1949-2011 Yılları arasındaki eğitim çalışmalarının ele alınması, bu konuda en ayrıntılı ve toplu ilk kaynak olması bakımından önem arz etmektedir.

Türk Millî Eğitimi’ne katkı sağlamasını temenni ettiğimiz bu çalışmayla literatürdeki eksikliğin bir nebze de olsa giderilmesine gayret edilmiştir. Çalışmam sırasında yardım ve katkılarını esirgemeyen danışman hocam sayın Prof. Dr. Çağatay ÖZDEMİR’e, araştırmalarımda kaynak edinimimi sağlayan UNESCO Türkiye Millî Komisyonu Başkanı Prof. Dr. M. Öcal OĞUZ’a, Prof. Dr. Yücel GELİŞLİ’ye lisansüstü eğitimimde tecrübe, destek ve bilgilerini esirgemeyen sayın, Prof. Dr. Ülker AKKUTAY’a, Prof. Dr. Tayyip DUMAN’A, saygı ve şükranlarımı sunarım.

(6)

ÖZET

UNESCO TÜRKİYE MİLLÎ KOMİSYONU EĞİTİM FAALİYETLERİ (1949-2011)

TERECİ, Seher

Yüksek Lisans, Eğitimin Sosyal Ve Tarihi Temelleri Bilim Dalı Tez Danışmanı: Prof. Dr. M. Çağatay ÖZDEMİR

Mayıs-2012, 153 sayfa

Araştırmada Türk Millî Eğitim Politikasının bir sonucu ve gereği olarak, UNESCO Türkiye Millî Komisyonu Eğitim İhtisas Komitesi’nin 1950-2011 yılları arasında yapmış olduğu eğitim faaliyetlerinin geçirdiği tarihsel sürecin, gerek yapısal gerekse işlevsel olarak değerlendirilmesi yapılmıştır.

Bu araştırma, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik, sosyal, siyasi ve kültürel şartlar göz önünde bulundurularak UNESCO Türkiye Millî Komisyonu’nun hangi şartlarda ve ne amaçla kurulduğu, kurulduğu yıllardan bu güne kadar ne gibi eğitim çalışmaları yaptığı ve bu çalışmaların günümüze kadar nasıl bir gelişim gösterdiği hakkında bilgileri içermesi bakımından önem arz etmektedir.

Veriler söz konusu dönemlerde yayınlanmış olan konu ile ilgili UNESCO Türkiye Millî Komisyonu Eğitim Komitesi Yönetim Kurulu Raporları ele alınarak derlenmiştir. Veri analizi, tarihsel analiz modeline uygun olarak yapılmıştır.

Araştırmada, yapılan çalışmalarla UNESCO temel eğitimden, yaygın eğitime, eğitimde eşitlikten, milletler arası eğitim işbirliğine kadar pek çok alanda ülkemizin her alanda olduğu gibi, eğitim alanında da ilerlemesine, ufkunun açılmasına ve daha doğru kararlarla doğru sonuçlara ulaşmasına yardım ve destek olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

(7)

ABSTRACT

TURKİSH NATİONAL COMMİSSİON FOR UNESCO TRAİNİNG ACTİVİTİES (1949-2011)

TERECİ, Seher

Division of Social History and Foundations of Education Consultant: Prof. Dr. M. Çağatay ÖZDEMİR

May-2012, 153 page

In this research, as a reason and as a result of Turkish National Education Policy , the historical periods of educational activities- between the years of 1949-2011- of Education National Committee of UNESCO Turkey National Commission ,have been evaluated both functional and structural.

This research is important as it contains informations about in which conditions and for which purposes Turkey National Commission of UNESCO was founded with regard to the country’s economical ,social , political and cultural situations. And it also reveals what kind of educational studies have been done, how they showed advancement from foundation to nowadays.

The datum have been compiled by taking into consideration Turkey National Commission of Board of Directors Reports that were published in mentioned periods. Data analysis is made in accordance with historical analysis model.

In this research , we come through with the fact that UNESCO has been very supportive to our country from primary education to non-formal education ,from educational equalization to international training cooperation. And what is more, UNESCO has been helpful to Turkey in every area in addition to education to advance ,to take right decisions and to get right results.

(8)

İÇİNDEKİLER

JURİ ONAY SAYFASI ... 1 

ÖNSÖZ ... 2  ÖZET ... 3  ABSTRACT ... 4  İÇİNDEKİLER ... 5  1. GİRİŞ ... 9  1.1. Problem Durumu ... 11  1.2. Amaç ... 14  1.3. Önem ... 14  1.4. Varsayımlar ... 15  1.5. Kapsam ve Sınırlılıklar ... 15  1.6. Tanımlar ... 16  2. YÖNTEM ... 17  2.1. Araştırmanın Modeli ... 17  2.2. Evren ve Örneklem ... 18  2.3. Verilerin Toplanması ... 18  2.4. Verilerin Analizi ... 18  3. BULGULAR VE YORUM ... 19 

3.1. UNESCO VE UNESCO TÜRKİYE MİLLÎ KOMİSYONU KURULUŞU VE AMACI ... 19 

3.2. UNESCO TÜRKİYE MİLLÎ KOMİSYONU EĞİTİM İHTİSAS KOMİTESİ 1949-2011 YILLARI ARASINDA YAPTIĞI ÇALIŞMALAR ... 23 

3.2.1. UNESCO TÜRKİYE MİLLÎ KOMİSYONU EĞİTİM İHTİSAS KOMİTESİ 1950-1960 YILLARI ARASI EĞİTİM FAALİYETLERİ 23  3.2.1.1. Eğitim İhtisas Komitesi Temel Eğitim Çalışmaları ... 24 

3.2.1.2. Görme Engelliler Eğitimi Faaliyetleri ... 29 

3.2.1.3 UNESCO Tarafından Verilen Burslar ... 30 

3.2.1.4. Milletler Arası Anlayışın Geliştirilmesi ... 31 

3.2.1.5. Okul Programları ... 34

3.2.1.6. Köy Ve Tarım Eğitimi...27

3.2.1.7. Pedagoji ve Eğitim Dokümantasyonu Merkezi Çalışmaları ... 36

(9)

3.2.1.9. Gençlik Faaliyetleri ... 37 

3.2.2. UNESCO TÜRKİYE MİLLÎ KOMİSYONU EĞİTİM İHTİSAS KOMİTESİ 1960-1970 YILLARI ARASI EĞİTİM FAALİYETLERİ ... 38 

3.2.2.1. Eğitim Plânlaması Çalışmaları ... 38 

3.2.2.2. Eğitimde Eşitlik Çalışmaları ... 40 

3.2.2.3. Halkevleri ... 41 

3.2.2.4. Köy Ve Tarım Eğitimi ... 41 

3.2.2.5. Burslar ... 45 

3.2.2.6. Gençlik Faaliyetleri ... 46 

3.2.2.7. Milletler Arası Anlayışın Geliştirilmesi ... 47 

3.2.2.8. Millî Eğitim Tarihimiz ... 47 

3.2.2.9. Okul Programları ... 48 

3.2.2.10. Öğrencilerde Başarısızlık ... 49 

3.2.2.11. Öğretmenlerin Durumu ve Çalışma Şartları ... 50 

3.2.2.12. Pedagoji Ve Eğitim Dokümantasyonu Merkezi Çalışmaları ... 50 

3.2.2.13. Yetişkinlere Okuma Yazma Öğretimi ... 51 

3.2.2.14. Yüksek Öğretimle İlgili Yapılan Çalışmalar ... 52 

3.2.3. UNESCO TÜRKİYE MİLLÎ KOMİSYONU EĞİTİM İHTİSAS KOMİTESİ 1970-1980 YILLARI ARASI EĞİTİM FAALİYETLERİ ... 53 

3.2.3.1. Eğitim Komitesi Okul Öncesi Eğitim Çalışmaları ... 58 

3.2.3.2. 1972 Uluslararası Kitap Yılı ... 59

3.2.3.3. Unesco Türkiye Millî Komisyonu Yabancı Ülkelerdeki Türk İşçilerin Çocuklarının Eğitim Sorunları ... 60

3.2.3.4. Yabancı Ülkelerdeki Türk İşçilerinin Çocukları ve Onların Eğitim, Öğretim Sorunları İle İlgili Çözümler ve Öneriler ... 61 

3.2.3.4.1. Amaçlar ... 61 

3.2.3.4.2. İlkeler ... 62 

3.2.3.4.3. Sorunlar ve Çözüm Önerileri ... 64

3.2.3.7.1. Okul Öncesi Eğitim ... 64

3.2.3.7.2. Temel Öğretim: ... 65

3.2.3.7.3. Öğretmenlerin Entegrasyonları: ... 66

3.2.3.7.4. Öğrencilerin Entegrasyonlarının Sağlanması ... 67

3.2.3.7.5. Meslek Eğitimi ... 68

3.2.3.7.6. Yurda Dönenlerin Topluma Uyabilmeleri ... 69

(10)

3.2.4. UNESCO TÜRKİYE MİLLÎ KOMİSYONU EĞİTİM İHTİSAS

KOMİTESİ 1980-1990 YILLARI ARASI EĞİTİM FAALİYETLERİ ... 71  3.2.4.1. Güney-Doğu Avrupa Ülkelerinde Eğitimin Yenilenmesine Yönelik

Araştırma ve Geliştirme Konularında İşbirliği Programı

(Codıesee). ... 71 3.2.4.2. Etkin Olarak Katıldığımız UNESCO Proje Ve Çalışmaları ... 74 3.2.4.3. Eğitim Alanında Ortak İncelemeler ... 75 3.2.4.4. UNESCO Uluslararası Eğitim Konferansı 38. Toplantı Raporu

(10 - 19 Kasım 1981, Cenevre) ... 76  3.2.4.4.1. Eğitimde Başlıca Eğilimler, Politikalar, Programlar ve Sorunlar .... 76 3.2.4.4.2. Eğitim Araştırmalarında Öncelikler ... 78 3.2.4.4.3. Son İBE(Uluslararası Eğitim Bürosu) önerilerinin Uygulanması .... 81 3.2.4.4.4. Komisyon Eğitim-Üretim Etkileşimi ... 81 3.2.4.4.5. Avrupa Bölgesi UNESCO Mîllî Komisyonlar Eğitim Alanında

Ortak İncelemeler (31 Mart - 2 Nisan 1982, Viyana) ... 82 3.2.4.5. " Okuma Yazma Kampanyaları" Toplantısı Raporu

(İstanbul, 4-9 Kasım 1986) ... 85 3.2.4.6. Teknolojik Gelişmeler Karşısında Gazetecilik Eğitimi Yöntemleri

Semineri (Eskişehir, 8-9 Aralık 1986) ... 88 3.2.4.7. Kültür Varlıklarının Ait Oldukları Ülkelere İadesi Veya Kanunsuz

Yoldan Elde Edilmiş Olmaları Halinde Geri Verilmesi Amacıyla Kurulan Hükümetler- Arası 4. Komite Toplantısı (2-5 Nisan 1985) ... 89 3.2.4.8. “Göçmen İşçi Çocuklarinin Eğitimi Konusunda Göçmen İşçi Gönderen Ve Kabul Eden Ülkeler Arasında İşbirliği” Konulu Toplantı (25-27 Eylül 1984, Sarajevo) ... 90 3.2.4.8.1. Toplantıda paylaşılan görüşlerle ilgili rapor özeti ... 93 3.2.4.9. İtalya'da Toplanan «Yetişkin Eğitimi Uluslararası Semineri» Hakkında

Rapor(3 - 5 Aralık 1984, Siena) ... 96 3.2.4.9.1. İzlenmesi Gereken Türk Önerileri Ve Diğer Üyelerin

Bu Konudaki Tutumları ... 96 3.2.4.10. Yetişkin Eğitimi (Yaygın Eğitim) Üst Kademe Yetkilileri Ve

Uzmanları Toplantısı Raporu ... 97 3.2.4.10.1. Amaçlar ve İlkeler ... 100 3.2.4.10.2. Öncelikler ve Sonuç ... 93

(11)

3.2.4.11. 1983-1984-1986 Eitim Yılları IV. Uluslararası Yetişkin Eğitimi

Konferansı ... 94

3.2.4.11.1. Genel Kurul ve Komisyon Çalışmaları ... 103

3.2.4.11.2. Rapor Özeti ve Kararlar ... 104

3.2.4.11.. . Türk Delegasyonları’nın Katkıları ... 104

3.2.5. UNESCO TÜRKİYE MİLLÎ KOMİSYONU EĞİTİM İHTİSAS KOMİTESİ 1990-2000 YILLARI YÖNETİM KURULU EĞİTİM ÇALIŞMALARI ... 108 

3.2.5.1. Komisyon Bütçesinden Desteklenen Etkinlikler ... 112 

3.2.5.2. UNESCO Genel Merkezi Tarafından Desteklenen Etkinlikler ... 113 

3.2.5.3. Eğitim Çalışmalarından 1991 Yılı Eğitim, Formasyon ve İstihdam İlişkileri Konulu Toplantı(15-20 Nisan 1991)... 114 

3.2.6. UNESCO TÜRKİYE MİLLÎ KOMİSYONU EĞİTİM KOMİTESİ 2000-2011 YILLARI ARASI EĞİTİM İHTİSAS KOMİTESİ ÇALIŞMALARI ... 118

3.2.6.1. ASPNET Kardeş Okulları ... 116

3.2.6.1.1. Volga Nehri Deltası; Genler Ve Doğal Mirasın Korunması ... 118

3.2.6.1.2. GATEWAY: Norveç, Danimarka ve Türkiye ortak ASP NET Projesi ... 127

3.2.6.1.3. GVRR-BBC Bölgesel Programı... 128

3.2.6.1.4. 2008 Avrupa’da Eğitim Alanında İşbirliği ... 128 

3.2.6.2. Avrupada Eğitim Alanında İşbirliği: Millî Komisyonların Rolü ... 132 

3.2.6.3. 2009’dan Günümüze Kadar Yapılan Çalışmalar ... 133 

3.2.6.4. Türkiye’nin Eğitim Politikkaları ve Uygulamalarının Avrupa Birliği ve Unesco Açısından İncelenmesi ... 134

3.2.6.5. Türkiye'de Okul Öncesi Eğitimin Durumu ... 137 

3.2.6.6. UNESCO Herkes İçin Eğitim (EFA) Raporu ve Türkiye ... 138

3.2.6.7. Türkiye'de Engellilerin Eğitimi ... 138

3.2.6.8. Türkiye’de Yetişkin Eğitimi Durumu ... 139 

SONUÇ VE ÖNERİLER ... …141

(12)

1. GİRİŞ

UNESCO kelimesi, İngilizce United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization kelimelerinin baş harfleri alınarak oluşturulmuştur. Dilimizde "Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu" biçiminde karşılanmıştır (UNESCO Türkiye, 2009:1).

UNESCO, Birleşmiş Milletler'in bir özel kurumu olarak, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra, 1946 yılında kurulmuştur. Bu Kurumun Yasası 1945 yılı Kasım ayında Londra'da 44 ülkenin temsilcilerinin katıldıkları bir toplantıda kabul edilmişti. Türkiye, bu Yasayı imzalayan ilk yirmi devlet arasında onuncudur. UNESCO Sözleşmesi, ülkemizde 20 Mayıs 1946 tarihli ve 4895 sayılı kanunla onanmıştır(UNESCO Türkiye, 2009:2).

Teşkilat çalışmaları hakkında BM’ye rapor verir ve buradan teknik yardım görür. Ancak kendi organları, bütçesi ve diğer statüleri bakımından tamamen bağımsızdır. Bütün BM üyeleri devletler aynı zamanda UNESCO’nun da üyesi olabilirler.

UNESCO amacını programının birinci maddesinde şöyle açıklar: "UNESCO, milletlerarası bir işbirliğine dayanarak, ilim, kültür ve eğitim yolu ile dünyamızın barış ve güvenliğini korumak amacıyla kurulmuştur"(UNESCO Yönetmeliği, 1945:3).

1-Milletlerarası karşılıklı tanışmayı ve anlaşmayı sağlayarak, dünya insanlarını birbirine yaklaştırmak.

2-Halk eğitimini sağlamak ve dünyanın geri kalmış yerlerindeki manevi karanlığa bilim ve kültür ışıklarını götürmek.

3-Barışın korunması yolunda yardımcı olmaktır.

Yeni nesle barış fikri ve insanlık sevgisi vermek muhakkak ki kültür ve bilim yolu ile olur. Kültür ve bilim insanlığa doğru yolu gösterir. Cehalet ise kötü ve karanlık düşünceleri besler. Dünyayı barışı, insanlığa mutluluğu getirecek yol, hürriyet, kültür ve bilim yoludur.

(13)

UNESCO üyesi devletler kendi ülkelerinde devlet bünyesi dışında çalışan millî komisyonlar kurarlar. Bu komisyonlar UNESCO gayelerine uygun çalışmaların yapılması için hükümetle işbirliği yaparlar ve bu çalışmaların icrasını takip ederler.

UNESCO bütçesi, üye devletlerin iki yılda bir bu Kuruma ödedikleri aidat ile sağlanır. Bu bütçe dışında, Birleşmiş Milletler Özel Fonu'ndan, teknik yardım programından olmak üzere, önemli para kaynakları temin edilir. Bu kaynaklar, iki yıllık UNESCO bütçesi tutarına yakındır (UNESCO Türkiye, 2009:2).

UNESCO eğitim, bilim ve kültür alanlarındaki amaçlarını, kendisine üye olan her devlette kurulan Millî Komisyonlarla gerçekleştirmeye çalışır (UNESCO Türkiye, 2009:2).

UNESCO’nun ana çalışma konularından birisini oluşturan eğitim bir insanlık hakkı olarak kabul edilmektedir. Eğitimde fırsat eşitliği ve eğitim hakkının kullanımı UNESCO’nun eğitime bakış açısının temelini oluşturmaktadır. Kişinin yaşadığı topluma uyum sağlaması, çağın gereklerini yerine getirebilecek yetkinliğe ulaşabilmesi ve kendi sosyal ve ekonomik yaşantısının devamlılığını sürdürebilmesi için eğitim olanaklarından temel insanlık hakkı olarak yararlanması ve/veya bu hakkı kullanabilmesi için gerekli alt ve üst yapının oluşturulması elzemdir (UNESCO Türkiye, 2009:3).

Ancak eğitim hakkının kullanımı bireyler ve ülkeler için her zaman kolay değildir. Kimi sosyal, ekonomik ve politik nedenlerden dolayı Dünya’da kaliteli eğitim bir yana, temel eğitim olanaklarından yararlanamayan milyonlarca çocuk bulunmaktadır. Okuryazarlık hala 21. yüzyıl dünyasında insanlığın karşısında bir sorun olarak durmaktadır(UNESCO Türkiye, 2009:3).

Dolayısıyla eğitim bir yandan ulusal bir sorun olarak milletleri ve hükümetleri meşgul ederken, diğer yandan da yarattığı küresel olumsuz etkiler nedeni ile uluslararası boyutları olan bir konudur. Bu nedenle de UNESCO temel eğitim hakkından bireylerin özgürce, eşit bir şekilde yararlanabilmesi, geri kalmış ve gelişmekte olan ülkelerde eğitim kalitesinin yükseltilmesi, mesleki eğitim yolu ile bireylerin sosyal ve ekonomik hayatlarının düzene sokulması ve eğitimle bağlantılı ikincil sorunların çözümü (kırsal alanlardan kentlere göç, ülkeler arası göç, kontrolsüz ve hızlı kentsel gelişimlerin

(14)

önlenmesi, fakirlikle mücadele, doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı gibi) için de eğitimi önemli bir araç ve seçenek olarak görmektedir. Ayrıca oluşturduğu bölgesel ve küresel ağlar yolu ile eğitim faaliyetlerinden farklı kültürlere ait insanların birbirlerini tanımaları ve anlamalarına yardımcı olarak küresel bir barışın kurulmasına da katkı yapmaya çalışmaktadır(UNESCO Türkiye, 2009:3).

Değişen Dünya gündemine paralel, UNESCO Türkiye Millî Komisyonu da ülkemizin önceliklerini dikkate alarak UNESCO’nun eğitim, bilim, iletişim ve kültür alanlarında çeşitli faaliyetlerini planlamakta ve yürütmektedir(UNESCO Türkiye, 2009:4).

1.1. Problem Durumu

UNESCO sözleşmesinin imzalanmasının ardından kürsüye gelen kurucu heyetin ilk genel sekreteri ilk umumi heyete şöyle hitap ediyordu: … Eğer yüksek heyetinizin kanaatine tam tercüme olabiliyorsam, yeni kurulan teşkilatımız, gayretlerini büyük halk kitlelerinin fakirlik ve cehalet içerisinde yaşadığı memleketlere yardıma tevcih eyleyecektir. Bu suretle yeryüzünden fakirliği ve cehaleti kaldırmak gayesiyle geri kalmış bölgelere yardım etmekle, ittihaz ettiğimiz kararları gerçekten tatbike koyacağımızı ilan etmiş olacağız” (Baloğlu, 1960:7).

Bu sözler Yeni teşkilatın yeryüzünde yaşayan çeşitli toplulukların genel kültür seviyelerini yükseltmeye yardım etmesi gerekliliğinden, bunun için de okuma yazma bilmeyenlerin bulunduğu memleketlerde her şeyden evvel ümmiliği(doğduğundan beri okuma yazma bilmemek) ortadan kaldırmanın gerektirdiğini belirtmiştir.

İlgili çalışmalar yapılırken, sadece okuma yazma öğretmenin, insanlar için kâfi olmadığı anlaşılır. Bütün insanlar okuma yazma öğrenince bu kazanç toplumu demokrasiye veya demokraside arzu edilen mahiyette bir sosyal gelişmeye götürmeyecektir. Nazi Almanya’sı, dünyanın en iyi eğitim görmüş ve en başarılı milletlerinden birinin nasıl hayata saplanabileceğini ve ne şekilde antidemokratik bir yola düşebileceğini açıkça göstermiştir. Bu sebeple, bu gayret genel bir eğitim sistemi içerisinde olmalı ve okul çağını geçirmiş insanlar da düşünülerek özellikle sağlık, yeni

(15)

ziraat teknikleri ve yurttaşlık vazifeleri gibi konular genel bir sosyal eğitim ile birlikte verilmelidir (Baloğlu, 1960:8).

Bu temel sebepler çerçevesinde UNESCO Türkiye Millî Komisyonu çalışmalarında genel olarak, erkek ve kadın bütün insanlara çevrelerinin kalkınması ile ahenkli olarak daha dolu ve daha mutlu bir hayat sürmek, millî kültürlerinin en iyi unsurlarını geliştirmek ve modern dünyadaki rollerini ifa ve kendi aralarında barışçı ilişkiler tesis eylemelerini mümkün kılacak daha üstün bir ekonomik ve sosyal seviyeye ulaşabilme yolunda insanların hayatını kolaylaştırmak ve onlara türlü imkânlar sağlamayı 1949’dan bu yana hedef edindiği söylenebilmektedir.

Toplum kalkınması ve Temel Eğitim kavramı içerisinde mütalaa edilebilecek mahiyette millî hareketler Türkiye’de çok önceleri başlamış ve Cumhuriyet’in ilanından sonra, bilhassa harf inkılâbından bu yana hızla gelişmiştir. Gayesi memlekette demokrasiyi kökleştirmek ve bu rejim içerisinde sosyal ve ekonomik ilerlemeyi gerçekleştirmek olan bu hareketlerin başında memleketin bütününe şamil olan inkılâplarımız gelmektedir; bu arada sayısız eğitim hareketlerimiz (bilhassa Tevhid-i Tedrisat, ilköğretim seferberliği, öğretmen okulları, kız ve erkek teknik öğretim müesseseleri, halk eğitimi çalışmaları) ekonomik cihazlanmamızı ve zirai teşkilatlanmamızı sağlayan müesseseler, sağlık tesislerimiz, vs… Hepsi de memleketin topyekûn kalkınmasını sağlamak gayesiyle devletçe uygulanan millî bir programın çeşitli unsurları olarak zikredilebilir(Baloğlu, 1960:16).

UNESCO, birçok memleketlerce örnek ittihaz edilen bu hareket ve çalışmaların teknik metotlarıyla bilhassa ilgilenmiş ve bu yolda Türkiye’de kat edilen merhaleleri, kazanılan tecrübeleri ve elde edilen sonuçları yerinde incelemek ve faydalanmak amacıyla memleketimize çeşitli milletlere mensup birçok burslu stajyerler ve uzmanlar gönderilmiştir. Ayrıca temel eğitimle ilgili konularda çalışan bazı Türk eğitimcileri UNESCO tarafından angaje edilmek suretiyle Tayland, Tunus ve Vietnam gibi memleketlerde görevlendirilmiş ve başarılı çalışmaları dolayısıyla hizmet süreleri ilgili hükümetlerin talebi üzerine UNESCO tarafından birçok kez uzatma yoluna gidilmiştir(Baloğlu, 1960:16).

UNESCO Türkiye Millî Komisyonu birçok çalışmalar neticesinde “Türkiye’de temel eğitimin teşkilatlandırılması ve bir millî temel eğitim merkezinin kurulması”

(16)

kararı altıncı eğitim şuarası kararı olarak yayınlanmış, ardından UNESCO genel direktörlüğü ile anlaşma yapılarak Kanadalı bir UNESCO temel eğitim uzmanı, temel eğitim ekibine müşavir olarak verilmiştir. 1956 yıllarında gerçekleştirilen bu çalışmalar ve uğraşılar birçok yol kat edilerek 2013 yılına kadar gerçekleştirilecek çalışmaların belirlenmesi aşamasına kadar gelmiştir(Baloğlur, 1960:17). Aşamaların tamamı bu çalışmada ele alınmıştır.

John Lock’un da söylediği gibi; on insandan dokuzunun iyi ya da kötü, faydalı ya da faydasız… Vs. oluşu onların aldıkları eğitimin bir sonucudur(Aytaç, 2009:161). Lock’un söyleminden de anlaşılacağı üzere insanlar arasındaki zihni ve ahlaki farklılıklar onların aldığı eğitimdeki farklılıklara indirgenmektedir. Bir milletin yetiştirdiği bireyler ne kadar eğitimli olursa sahip olduğu vasıflarda o kadar nitelikli olacak bu da uluslar arası boyutta olumlu yönde istenilen bir durum değişikliği meydana getirecektir.

Dolayısıyla eğitim bir yandan ulusal bir sorun olarak milletleri ve hükümetleri meşgul ederken, diğer yandan da yarattığı küresel olumsuz etkiler nedeni ile uluslararası boyutları olan bir konudur. Bu nedenle de UNESCO temel eğitim hakkından bireylerin özgürce, eşit bir şekilde yararlanabilmesi, geri kalmış ve gelişmekte olan ülkelerde eğitim kalitesinin yükseltilmesi, mesleki eğitim yolu ile bireylerin sosyal ve ekonomik hayatlarının düzene sokulması ve eğitimle bağlantılı ikincil sorunların çözümü (kırsal alanlardan kentlere göç, ülkeler arası göç, kontrolsüz ve hızlı kentsel gelişimlerin önlenmesi, fakirlikle mücadele, doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı gibi) için de eğitimi önemli bir araç ve seçenek olarak görmektedir. Ayrıca oluşturduğu bölgesel ve küresel ağlar yolu ile eğitim faaliyetlerinden farklı kültürlere ait insanların birbirlerini tanımaları ve anlamalarına yardımcı olarak küresel bir barışın kurulmasına da katkı yapmaya çalışmaktadır(www.unesco.org).

Bu araştırmada UNESCO Türkiye Millî Komisyonu’nun 1949-2011 yılları arasında yapmış olduğu eğitim faaliyetleri nedir, sorusuna cevap aranmıştır.

(17)

1.2. Amaç

Bu çalışmada, UNESCO Türkiye Millî Komisyonu’nun 1949-2011 yılları arasında yapmış olduğu eğitim faaliyetleri ile ilgili çalışmalar ve eğitim raporlarından elde edilen verilerin değerlendirilmesi amaçlanmıştır.

Alt amaçlar:

1. UNESCO ve UNESCO Türkiye Millî Komisyonu hangi şartlarda ve ne amaçla kurulmuştur?

2. UNESCO Türkiye Millî Komisyonu Eğitim İhtisas Komitesi 1949-2011 yılları arasında eğitim alanında hangi çalışmaları yapmıştır?

1.3. Önem

Bir bilim dalı olarak Türk Eğitim Tarihi’nin amacı, en eski tarihlerden günümüze kadar Türk milletinin ürettiği, benimsediği, geliştirdiği eğitim ve öğretimle ilgili düşünceleri, kurumları, uygulamaları ortaya koymak, insan yetiştirme düzeyini ve nasıl bir insan tipi yetiştirilmeye çalışıldığını araştırmak, Türk toplumlarının mutluluğu ve mutsuzluğu ile eğitim ve öğretimlerinin ilişkisini araştırmak, bugünkü eğitim sorunlarımızı en iyi biçimde çözebilmek için geçmişten birtakım dersler çıkarılıp çıkarılamayacağını tartışmaktır. Kuşkusuz geçmiş tecrübelerden ders çıkarılıp onlardan günümüzde yararlanılması kolay değildir. Bu uzun ve ciddi araştırmaları gerektirir(Akyüz, 2009:1). AKYÜZ’ün de belirttiği gibi tarihi araştırmalar bugünü anlamamız için mutlak gerekli çalışmalardır. Bu çalışmalar kolay olmamakla birlikte geçmişten günümüze anlaşılır dille ifade etmek sübjektif verilerle çalışmak oldukça zor olmanın yanında bu çalışmaların ciddi biçimde ele alınarak yapılması gerekmektedir.

ERASMUS’un ilk bilimsel ilkesi “Kaynaklara dön” bu iki kelimedir. Bu nedenle antik yazarların eserlerini yayımlar. Bunların arasında bir de İncil’in tenkidi Yunanca orijinalini yayımlamıştır. Bu yapılan çeviri daha sonra Martin LUTHER’in İncil’i Almancaya çevirmesine ve değişimin yeni bakış açılarının doğmasına kaynaklık etmiştir(Aytaç, 2009:107). Bu da bize her yapılan araştırma bir sonrakine daha aydınlıklı bir yol hazırlamakta ve işlerimizde olduğu gibi hayatı yakalayabilmemizde de bizlere yardımcı olmaktadır.

(18)

Ülkenin içinde bulunduğu zaman diliminde ekonomik, sosyal, siyasi ve kültürel şartlar göz önünde bulundurularak, eğitim alanında UNESCO tarafından gerçekleştirilen, UNESCO’nun kuruluşundan günümüze kadar yapılan bütün eğitim faaliyetlerinin yıllar bazında bir araya getirilmesiyle:

• UNESCO’nun, geçmişten günümüze ülkemizde yapılan eğitim çalışmalarına katkısını görebilme,

• Günümüze değin ülkemizde yapılmış ve yapılmakta olan ulusal ve uluslar arası eğitim çalışmalarının dokümantasyonunu ortaya çıkarması açısından önem arz etmekte olup, eğitim politikaları ve uygulamalarına bir nebze de olsa yol göstereceğine inanılmaktadır.

1.4. Varsayımlar

Bu araştırmada elde edilen bilgiler Birleşmiş Milletler tarafından yayınlanan “UNESCO Türkiye Millî Komisyonu Raporları” temel alınarak hazırlanmış olması dolayısıyla; araştırmadaki bilgilerin güvenirliğinin kesin olduğu varsayılmaktadır.

1.5. Kapsam ve Sınırlılıklar

Araştırma, UNESCO Türkiye Millî Komisyonu Eğitim Komitesi’nin, 1949 yılından 2011 yılına kadarki tarihsel süreçte yapılan eğitim çalışmalarının gelişim, değişim ve uygulamalarını kapsamaktadır.

Çalışma, UNESCO Türkiye Millî Komisyonu Eğitim İhtisas Komitesi Raporları(Çalışmaları) ile sınırlandırılmıştır.

(19)

1.6. Tanımlar

Araştırmada kullanılan anahtar sözcüklerin tanımları aşağıda ifade edildiği şekildedir.

UNESCO : Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu(UNESCO Türkiye, 2009:1).

CARE İD : Zihinsel Engelliler Araştırma ve Eğitim için Kanada Derneği

CARNEID : Eğitim yenilik ve değişim alanında planlama ve destek hizmeti sunumunda Karayip Üye Devletler İle İşbirliği Teşkilatı

ILO : Uluslararası Çalışma Örgütü

MEB : Millî Eğitim Bakanlığı

EFA : Herkes İçin Eğitim

CONFINTEA : Avrupa'da Yaşam Boyu Öğrenme

ASPNet : Herkes İçin Eğitim programı

WAY : Millî Talebe Federasyonu

İBE : Uluslararası Eğitim Bürosu

GVRR-BBC : Baltık, Karadeniz ve Hazar Denizlerini Birleştiren Büyük Volga Nehir Yolu Bölgesel Programı

(20)

2. YÖNTEM

Araştırmanın yöntem bölümünde “araştırma modeli”, araştırmanın “evren ve örneklem”i, “veriler ve toplanması” ile “verilerin çözümlenmesi ve yorumu” gibi ayrıntılar açıklanmıştır.

2.1. Araştırmanın Modeli

Karahanlılar döneminde yaşamış ünlü bilim adamı Farabi araştırma yöntemlerine ilişkin görüşlerinde: Her meselede aranan kesin gerçekliği elde etmektir, ama çok defa kesinliği elde edemeyiz. Aradığımızın bir kısmına dair kesinlik, geri kalanlara dair de zan ve kanaat elde edebiliriz. Tek yöntem bizi sorunlar hakkında çeşitli kanaatlere götüremez (Akyüz, 2009:24). Bu çalışmada kesin verilere ulaşmak için mümkün olduğunca doğru yollar ve yöntemlerin yardımına başvurulmuş, araştırma verileri asıl kaynaklara ve net bilgilere dayandırılmaya çalışılmıştır.

Bu araştırmada öncelikle tarihsel süreç içersinde meydana geldiği ve araştırmaya ilişkin gelişmelerin ortaya konulabilmesi için, söz konusu dönemden günümüze kadar yayınlanmış olan konu ile ilgili Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanan UNESCO Türkiye Millî Komisyonu Yönetim Kurulu Raporları (1949-2009) adlı çalışmalar incelenmiştir.

Bunun yanında yine Birleşmiş Milletler UNESCO Türkiye Millî Komisyonu Yönetmeliğinden de ilgili dönemden günümüze kesin veriler elde etmek amaçlı faydalanılmıştır. İngilizce veriler, çeviri ile dilimize tercüme edilmiştir.

Bu araştırma belge incelemesine dayalı olup, bilgiler tarama yöntemi ile sağlanarak değerlendirilmiştir. Millî Kütüphanede, Meclis Kütüphanesi’nde, Marmara Üniversitesi Kütüphanesi’nde, UNESCO Türkiye Millî Komisyonu Kütüphanesi’nde, sahaflarda ve yayınevlerinde arşiv araştırması yapılmıştır. Veri analizi, araştırma yönteminde kullanılan tarihsel analiz modeline uygun olarak yapılmıştır. Yapılan araştırma bütününde kaynak taraması olarak kullanılan betimsel veriler üzerinde

(21)

geçerlik ve güvenirliklerine dikkat edilerek bireysel çözümlemeler yapılmıştır. Çözümlenen verilere dayanarak araştırma sonuçlandırılmış ve elde edilen sonuçlar yorumlanarak değerlendirilmiştir.

2.2. Evren ve Örneklem

Araştırmanın evrenini UNESCO Türkiye Millî Komisyonunun çalışmaları oluşturmaktadır.

Araştırmanın örneklemini ise; UNESCO Türkiye Millî Komisyonunun 1949-2011 yılları arasındaki eğitim raporları oluşturmaktadır.

2.3. Verilerin Toplanması

Eldeki veriler dolaysız kaynaklardan, Birleşmiş Milletler UNESCO yayınları ve raporlarından faydalanılarak, var olan kayıt ve belgeleri incelemeye dayalı olan belgesel tarama tekniği kullanılarak elde edilmiştir.

2.4. Verilerin Analizi

UNESCO’nun 1949-2011 yılları arasındaki eğitimle ilgili tüm verileri, 10 Yıllık dönemlerde konulara göre ele alınarak analiz edilmiştir.

(22)

3. BULGULAR VE YORUM

3.1. UNESCO VE UNESCO TÜRKİYE MİLLÎ KOMİSYONU KURULUŞU VE AMACI

UNESCO kelimesi, İngilizce United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization kelimelerinin baş harfleri alınarak oluşturulmuştur. Dilimizde "Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu" biçiminde karşılanmıştır(UNESCO Türkiye, 2009:1).

UNESCO Birleşmiş Milletler'in bir özel kurumu olarak, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra, 1946 yılında kurulmuştur. Bu Kurumun Yasası, 1945 yılı Kasım ayında Londra'da 44 ülkenin temsilcilerinin katıldıkları bir toplantıda kabul edilmiştir. UNESCO Türkiye Millî Komisyonu’nun çalışma yeri Ankara'dır. Türkiye, bu yasayı imzalayan ilk yirmi devlet arasında onuncudur. UNESCO Sözleşmesi, ülkemizde 20 Mayıs 1946 tarihli ve 4895 sayılı kanunla onanmıştır(UNESCO Türkiye, 2009:2).

Millî Komisyon'un görevleri şunlardır(UNESCO Yönetmeliği, 1945:2):

a. Hükümetle UNESCO arasında ilişki ve irtibatı sağlamak ve UNESCO çalışmalarıyla ilgili hususlarda hükümete tekliflerde bulunmak;

b. UNESCO ile ilgili işlerde hükümete danışmanlık etmek;

c. UNESCO'ya üye devletlerin Millî Komisyonları veya Millî İşbirliği Kurullarıyla doğrudan doğruya veya UNESCO aracılığıyla irtibat kurmak;

ç. Memleketimizde UNESCO'nun program ve çalışmalarıyla ilgilenecek özel ve

resmî kurullarla UNESCO arasında irtibat görevi görmek;

d. Memleketimizde UNESCO programının uygulanmasına çalışmak; e. Halkımız arasında UNESCO fikrini yaymak;

(23)

f. UNESCO Genel Konferanslarına memleketimiz adına katılacak delegelerin seçilmesinde hükümete danışmanlık etmek;

g. UNESCO Genel Konferanslarında görüşülecek konuları önceden inceleyerek UNESCO Türkiye Millî Komisyonu’nun görüşünü tespit etmek ve bunu delegelere bildirmektir.

Komisyon; hükümeti ve eğitim, bilim ve kültür konularıyla ilgili belli başlı resmî ve özel kurumları temsil eden üyelerle bu konularda tanınmış kişilerden meydana gelmektedir(UNESCO Yönetmeliği, 1945:3).

Madde 4 — Komisyonun organları şunlardır:

a) Genel Kurul.

b) Yönetim Kurulu.

c) Sekreterlik.

UNESCO Millî Komisyon’u teşkilat çalışmaları hakkında BM’ye rapor verir ve buradan teknik yardım görür. Ancak kendi organları, bütçesi ve diğer statüleri bakımından tamamen bağımsızdır. Bütün BM üyeleri devletler aynı zamanda UNESCO’nun da üyesi olabilirler.

UNESCO amacını programının birinci maddesinde şöyle açıklar:

UNESCO, milletlerarası bir işbirliğine dayanarak, ilim, kültür ve eğitim yolu ile dünyamızın barış ve güvenliğini korumak amacıyla kurulmuştur"(UNESCO Yönetmeliği, 1945:2).

1-Milletlerarası karşılıklı tanışmayı ve anlaşmayı sağlayarak, dünya insanlarını birbirine yaklaştırmak.

2-Halk eğitimini sağlamak ve dünyanın geri kalmış yerlerindeki manevi karanlığa bilim ve kültür ışıklarını götürmek.

3-Barışın korunması yolunda yardımcı olmak.

UNESCO bütçesi, üye devletlerin iki yılda bir bu Kuruma ödedikleri aidat ile sağlanır. Bu bütçe dışında, Birleşmiş Milletler Özel Fonu'ndan, teknik yardım programından olmak üzere, önemli para kaynakları temin edilir. Bu kaynaklar, iki yıllık UNESCO bütçesi tutarına yakındır(UNESCO Yönetmeliği, 1945:3).

(24)

Genel Konferans üye devletlerin temsilcilerinden oluşur. 1946-1953 yılları arasında Genel Konferans halinde her yıl toplanmış, 1954 yılından beri de iki yılda bir toplanmıştır. Bugüne kadar 33 Genel Konferans toplanmıştır. Genel Konferans, Kurum'un en yetkili organıdır. Yürütme Konseyi üyelerini ve Genel Direktörü seçer, UNESCO'nun çalışma programlarını kabul eder, bütçesini belirler(UNESCO Yönetmeliği, 1945:4).

Sekreterlik: UNESCO Sekreterliği, Genel Konferansça altı yıl için seçilen bir Genel Direktörün yönetimi altında çalışır. Eğitim, bilim, kültür ve iletişim bölümlerine ayrılmıştır. Sekreterliğin başlıca görevi, iki yıllık UNESCO programlarının uygulanması için gerekli bütün teknik çalışmaları yapmak, tedbirleri almaktır.

UNESCO'ya üye devletlerin sayısı 195'dir (http://www.unesco.org.tr)

UNESCO’nun ana çalışma konularından birisini oluşturan eğitim bir insanlık hakkı olarak kabul edilmekte ve eğitimde fırsat eşitliği ve eğitim hakkının kullanımı

UNESCO’nun eğitime bakış açısının temelini oluşturmaktadır(http://www.unesco.org.tr).

Kişinin yaşadığı topluma uyum sağlaması, çağın gereklerini yerine getirebilecek yetkinliğe ulaşabilmesi ve kendi sosyal ve ekonomik yaşantısının devamlılığını sürdürebilmesi için eğitim olanaklarından temel insanlık hakkı olarak yararlanması ve/veya bu hakkı kullanabilmesi için gerekli alt ve üst yapının oluşturulması mutlak surette gereklidir.

Eğitim bir yandan ulusal bir sorun olarak milletleri ve hükümetleri meşgul ederken, diğer yandan da yarattığı küresel olumsuz etkiler nedeni ile uluslararası boyutları olan bir konudur. Bu nedenle de UNESCO temel eğitim hakkından bireylerin özgürce, eşit bir şekilde yararlanabilmesi, geri kalmış ve gelişmekte olan ülkelerde eğitim kalitesinin yükseltilmesi, mesleki eğitim yolu ile bireylerin sosyal ve ekonomik hayatlarının düzene sokulması ve eğitimle bağlantılı ikincil sorunların çözümü (kırsal alanlardan kentlere göç, ülkeler arası göç, kontrolsüz ve hızlı kentsel gelişimlerin önlenmesi, fakirlikle mücadele, doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı gibi) için de eğitimi önemli bir araç ve seçenek olarak görmektedir. Ayrıca UNESCO, oluşturduğu bölgesel ve küresel ağlar yolu ile eğitim faaliyetlerinden farklı kültürlere ait insanların

(25)

birbirlerini tanımaları ve anlamalarına yardımcı olarak küresel bir barışın kurulmasına da katkı yapmaya çalışmaktadır(http://www.unesco.org.tr).

Günümüzde 1 milyardan fazla kişi okuma yazma bilmemekte; her yıl 100 milyondan fazla çocuk temel bir insanlık hakkı olan eğitim'den ya da eğitim olanaklarından yararlanamamaktadır. UNESCO eğitimin toplumlar ve dünya için taşıdığı önemi vurgulamak ve dünya'nın eğitim konusunda gittiği yönü saptamak amacıyla her iki yılda bir Dünya Eğitim Raporu yayınlamaktadır.

UNESCO bireylerin temel eğitim hakkından yararlanmalarına vurgu yapmak üzere her yıl 8 Eylül tarihini Dünya Okuma Yazma Günü olarak ilan etmiştir(http://www.unesco.org.tr).

Bütün bunların ötesinde 2000 yılında Senegal'in Başkenti Dakar'da düzenlenen Dünya Eğitim Formu'nda 2015 yılına kadar dünya üzerinde okuryazarlığın bir sorun olmaktan çıkarılması hedeflenmiştir. Gelişmeler bu hedefin şimdilik yakalanmasının çok zor olduğunu göstermektedir.

UNESCO, küresel düzeyde eğitim alt yapısının oluşturulması ve yaygınlaştırılması için çeşitli alt programlar ve ağlar geliştirmiştir. Bunlara ek olarak çeşitli ülkelerde kurduğu ya da ülkelerle ortaklaşa oluşturduğu kürsüler bulunmaktadır. Bu kürsüler aracılığı ile de; eğitimin akademik alt yapısının oluşturulmasına çalışmaktadır(http://www.unesco.org.tr).

(26)

3.2. UNESCO TÜRKİYE MİLLÎ KOMİSYONU EĞİTİM İHTİSAS KOMİTESİ 1949-2011 YILLARI ARASINDA YAPTIĞI ÇALIŞMALAR

3.2.1. UNESCO TÜRKİYE MİLLÎ KOMİSYONU EĞİTİM İHTİSAS KOMİTESİ’NİN 1950-1960 YILLARI ARASI EĞİTİM FAALİYETLERİ

UNESCO Türkiye Eğitim Komitesi 1949’dan 1950’ye kadar geçen bir yıl içinde sık sık toplanmış ve UNESCO programının eğitimle ilgili meselelerini halletmeye, kendisine Yönetim Kurulunca verilen vazifeleri yerine getirmeye, bunun dışında da tespit ettiği çalışma programını derece derece gerçekleştirmeye gayret etmiştir. Çeşitli eğitim meseleleri üzerinde UNESCO Merkezince tertiplenen anketlere, sorulan sorulara vaktinde cevaplar hazırlanmış; Millî Eğitim Bakanlığı ile birlikte UNESCO ile ilgili işler neticelendirilmeye çalışılmıştır. Komite, bu arada, Türkiye’deki eğitim ve öğretim faaliyetleri üzerinde çalışmış, Üniversite ile işbirliği yapılması üzerinde durmuştur.

1951-1952 Yıllarında UNESCO tarafından desteklenen milletlerarası eğitim ve öğretim kurumlarıyla ilişkilere önem verilmiş, görüş alışverişinde bulunulmuştur. Eğitim ihtisas komitesinin bu dönemler içerinde gerekli çalışmaları yapmak için yeterli imkânlarının olmaması, bu yüzden eğitimle ilgili yapılması planlanan çalışmaların gerçekleştirilemediği raporda belirtilmiştir(UNESCO:1954:13-15).

Eğitim Komitesi geçen devrede sık sık toplanarak kendisine verilen işleri yapmaya çalışmıştır. Çeşitli eğitim meseleleri üzerinde UNESCO merkezince tertiplenen anketlere cevaplar hazırlanmış, ilgililere gönderilmiştir. Komite, bu arada, memleke-timizdeki eğitim ve öğretim faaliyetlerini yakındın tanımak, konular üzerinde incelemeler yapmak üzere bilhassa Almanya'dan gelen araştırma istekleri cevaplandırmış ve bu incelemeleri kolaylaştıracak yardımları sağlamıştır(UNESCO,1955:19).

UNESCO 1955 yılı Türkiye Millî Komisyon Çalışmalarında pek çok önemli konunun ele alındığı görülmüştür. İstanbul Teknik Üniversitesinde, UNESCO merkezi

(27)

tarafından hazırlanan "Yeni Malzemeler" sergisi açılmış, 30 Nisan - 31 Mayıs 1954 tarihleri arasında halkımıza teşhir edilmiştir. Komite aynı zamanda “ilmî dokümantasyon merkezi” vazifesini de üzerine almıştır.

32 memlekette faaliyette bulunan ilmî Araştırma Konseyleri, araştırmalara hız vermek, bunları millî ihtiyaç ve problemlere yöneltmek bakımından büyük faydalar sağlamışlardır. Bu konseylerin bütün memleketlerde kurulması UNESCO Merkezince tavsiye edilmiştir. Türkiye Millî Komitesi, memleketimizde böyle bir konseyin ku-rulmasını teklif etmiş, bu teklif Yönetim kurulunda uygun görülmüştür. Bu konuda hazırlanan rapor Millî Eğitim Bakanlığına sunulmuştur.(UNESCO,1955:22)

3.2.1.1. Eğitim İhtisas Komitesi Temel Eğitim Çalışmaları

UNESCO Türkiye Millî Komisyonu Eğitim İhtisas Komitesi’nin 1950’li yıllarda temel eğitim üzerine yapmış olduğu çalışmalar büyük önem arz etmiştir. Eğitim, bilim ve kültür sahalarında, kalkınmada hayatî önemi olan, Cumhuriyet devrinden beri bu konuda büyük emekler sarf edilmiş, başarılar sağlanmış olan çalışmalar, memleketimizi yakından ilgilendirmiştir. Okul öğretiminin nimetlerinden mahrum kalmış çocuklar ve yetişkinlerin yaşadıkları çevrenin problemlerini anlayabilmeleri, ferdî ve sosyal hak ve vazifelerinin bilincine varmaları; mensup oldukları topluluğun iktisadi ve sosyal kalkınmasına daha etkili bir şekilde katılabilmeleri için; gerekli bilgileri veren böyle bir eğitimin memleketimizin kalkınması bakımından önemi büyük olmuştur.

Bu önem doğrultusunda UNESCO Genel Konferansında Orta Doğu bölgesinde açılmasına karar verilen Temel Eğitim Merkezinin memleketimizde kurulması teklif edilmiş, teklif sonucunda karar vermekte yardımcı olması için Türkiye’ye UNESCO Genel Merkezince gönderilen yabancı uzman UNESCO Eğitim Bölümü Haberleşme Merkezi Şefi Matta Akrawi tarafından gerekli incelemeler yapılmış ve sonuç olarak Temel Eğitim üzerine kurulacak bir merkezin memleketimizde kurulmasının uygun olduğuna karar verilmiştir(UNESCO, 1952:10).

1952 Yılı çalışmalarına bakıldığında Konsey millî mahiyette bir merkezin, Teknik yardım çerçevesi içinde, memleketimizde kurulmasını teklif etmiş ise de, Millî Eğitim Bakanlığı bu teklifi kabul etmemiştir.

(28)

UNESCO tarafından kurulması planlanan Temel Eğitim Merkezi’nin kurulmasına karar verme aşamasında, Türk Eğitim Sistemimizi iyileştirmek ve temel eğitim sahasında daha ayrıntılı bilgi edinmek, bu konuda çalışmalar yapmak ve bu merkezin temellerini sağlam kurmak amacıyla; UNESCO Türkiye Millî Komisyonu ile ortak çalışarak Millî Eğitim Bakanlığı yabancı uzman getirme kararı almıştır.

Temel eğitim ve yetişkinlerin eğitimi sahasındaki çalışmaları bir programa bağlamak ve bunları geniş ölçüde bir halk eğitimi çerçevesi içinde değerlendirmek için Türkiye’ye, Amerika'dan California Üniversitesi profesörlerinden Watson Dickerman’ı getirtmiştir. Diyarbakır, Erzurum, Trabzon, Samsun, Seyhan, İçel, Konya, İstanbul, Bursa, ve İzmir illerimizi dolaşarak incelemeler yapan uzman; gezici köy kurslarını, Çalışma, Tarım ve Sağlık Bakanlıklarının bu konudaki çeşitli faaliyetlerini mahallinde görmüştür. Bu gezilerden sonra Prof. Dickerman Millî Eğitim Bakanlığında resmî, yarı resmî ve özel kurumlardan gönderilen 45 temsilci ile bir hafta süren bir seminer yaptıktan sonra; uzman, incelemelerinin neticelerini etraflı bir raporla Millî Eğitim Bakanlığına bildirerek memleketimizden ayrılmıştır. Rapor, Türkiye'de halk eğitiminin ehemmiyeti, bu konuda başarılan işler ve bu işlerin daha işler bir şekilde düzenlenmesi hakkında tavsiyelerde bulunmuş, Millî Eğitim Bakanlığının yeni teşkilât kanununda halk eğitimi işlerinin ayrı bir müdürlük altında yürütülmesi girişimlerini desteklediğini belirtmişlerdir(UNESCO, 1952:10).

Florida Üniversitesinde ilköğretim kürsüsünde görev alan, köy okullarındaki eğitim üzerinde tanınmış bir uzman olan Dr. K. V. Wofford, Erzurum, Trabzon, Diyarbakır, İzmir, İstanbul, Seyhan illerimizde öğretmen okullarının, Köy Enstitüleriyle köy okullarının çalışmalarını yakından incelemiş, öğrenci ve öğretmenlerle toplantılar yapmıştır. Ayrıca bu illere yakın kaza ve köylerden gelen öğretmen, idareci ve müfettişlerin katıldıkları toplantılar da tertiplemiştir. Bu inceleme gezilerinde gurup çalışmaları üzerinde önemle durulmuş, köy eğitim ve öğretiminin gelişmesi üzerinde raporlar hazırlanmış, meslekî tartışmalar yapılmıştır. Bu çalışmalardan sonra Ankara'ya dönen Prof. Wofford, bir ilkokulda proje metodunun uygulanmasını göstermiş, ayrıca Gazi Eğitim Enstitüsü pedagoji bölümü öğrencilerine haftada iki saat köy eğitimi ve teftiş fonksiyonu üzerinde dersler vermiş; memleketimizin çeşitli bölgelerinden gelen köy eğitimi ve öğretimiyle ilgilenen ve meşgul olan eğitimcilerle Millî Eğitim Bakanlığı çalışanlarının katıldığı, on gün süren bir semineri de yürütmüştür(UNESCO, 1952:10).

(29)

Dr. Wofford, Türkiye'de köy eğitimi ve öğretimi, köy okullarının geliştirilmesi, öğretmen okulları ve köy enstitüleri öğretmenlerinin yetiştirilmesi konularındaki düşünce ve tavsiyelerini 131 sayfa tutan etraflı bir raporla Millî Eğitim Bakanlığına sunarak 1951 yılı sonunda memleketine dönmüştür.

1956 Yılında UNESCO tarafından hazırlanan projeler tartışılıp görüşüldükten sonra Türkiye’de bir Temel Eğitim Merkezi kurulması için gerekli araştırma ve incelemeleri yapmak üzere yetkili uzman getirtilmesine karar verilmiştir(UNESCO, 1955-1956:8).

Temel eğitim konusuna ek olarak yine aynı dönemde, ilkokul müfredat programlarının yenilenmesi konusunda(s.8), UNESCO İsviçre Millî Komisyonu’nun Cenevre'de tertiplediği toplantıya katılım sağlanarak, toplantı hakkında bir rapor hazırlanmıştır.

Çeşitli ülkelerde ilköğretime dair 1957 yılında UNESCO tarafından yayınlanacak olan L'Education dans le Monde adlı eser, 1900 yılından bu yana Türkiye’de ilköğretimi ana hatlarıyla ele alan bir etüt olarak Fransızcaya çevrilmiş ve sonra UNESCO merkezine gönderilmiştir.

1956 – 1957 Yılları arasında Temel Eğitim Merkezi kurulması için araştırma yapmak üzere UNESCO merkezinden gelecek uzman, Fransız uzmanı André Lestage’nin çalışmalarını yapmış ve etraflı bir rapor hazırlamıştır(UNESCO,1956-1957:28). Bu rapor, Yönetim kurulunca görevlendirilen bir komisyon tarafından dikkatle incelendikten sonra Maarif Vekâleti’ne(Millî Eğitim Bakanlığı) sunulmuştur.

Raporda temel olarak şu noktalar üzerinde durulmaktadır:

Memleketimizde temel eğitimin ve halk eğitiminin tarihçesi verildikten sonra bu konu üzerinde çeşitli incelemeler yayımlandığı, bunların bir listesinin UNESCO tarafından çıkarılan Türkiye Cumhuriyetinde Halk Eğitimi adlı eserde yer aldığı kay-dedilmiş ve Türkiye'de temel eğitimin hedefleri belirtilmiştir. Bu hedefler(UNESCO,1956-1957:28):

(30)

• Özellikle ziraat, küçük endüstri, sağlık alanlarında toplulukların hayat seviyesinin yükseltilmesi yoluyla Türkiye'nin içtimaî ve iktisadî kalkınmasını sağlamak;

• Halkın da yararlanabileceği kitapların memleket ölçüsünde yayılmasını sağlayarak bu sayede, aydınlarla halk arasındaki farklılıkları ve ayrılıkları önlemek ve azaltmak yoluyla millî birliğin kuvvetini arttırmak;

• Halk kültürünün zengin gelenekleri üzerinde modern temel eğitim tekniği ve vasıtalarının yardımıyla boş vakitlerin değerlendirilmesine yardım etmek olmuştur.

Temel Eğitim Merkezi bu sayede, okula gidemeyen çocuklar ve yetişkinlerin de yaşadıkları çevrenin problemlerini anlayabilmelerin, toplumsal ve bireysel hak ve görevlerinin farkında olabilmelerine yardımcı olmuştur. Ayrıca, içinde bulundukları çevrenin gelişmesinde, kalkınmasında ve tüm problemlerinin anlaşılmasında ellerinden gelen katkıyı bireysel ve toplumsal olarak sağlayabilmeleri için, tüm çalışmaları planlamayı ve hayata geçirmeyi tasarlamıştır.

Kurulması teklif edilen merkez, Hasanoğlan’daki Atatürk İlk Öğretmen Okuludur. Burada istenilen niteliklerde bireyler yetiştirilebileceği düşünülmektedir. Ayrıca köy vilayet ve memleketlerde de çalışmalara devam edileceği belirtilmiştir. Köy öğretmenlerinden, mahallî memur ve mümessillerde çalışan nitelikli kişilerden temel eğitimci olarak faydalanılmıştır(UNESCO,1956-1957:28).

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesiyle Âmme İdaresi Enstitüsü'nün işbirliği ile ilköğretim müfettişleri, sağlık merkezi hekimleri, vs. gibi vazifeliler için Temel Eğitim Merkezinde kurslar düzenlenmesi, mesleki çalışmaların toplumsal ve sosyal cephesini incelemek, idarî işbirliğini geliştirmek tertiplenecek kursların amacı olarak belirlenmiştir. Pratik bilgiler, dayanışma, işbirliği, malzeme yardımı gibi konular üzerine eğilen rapor oldukça kapsamlı ve işlevsel olarak hazırlanmıştır.

Rapor, Millî Eğitim Bakanlığınca bastırılarak, incelemeye sunulmuştur. Merkez'in hazırlık çalışmalarına yardım etmek üzere, 1957 Eylül ayından itibaren altı ay müddetle bir uzman gönderilmesi; raporda belirtilen edilen konularda burslar verilmesi konusunda UNESCO merkezine talepte bulunulmuştur(UNESCO,1956-1957:29).

(31)

Türkiye'de İlk Öğretim Ve Eğitim İstatistikleri üzerine 1957 yılında yapılan çalışmalara bakıldığında; UNESCO merkezinin eğitim dairesi tarafından 1957 sonla-rında yayımlanmak üzere “Dünya Eğitimi” adlı bir eser ele alınmıştır. İlköğretim konusunda Türkiye hakkında Talim ve Terbiye Heyeti Üyesi Fuat BAYMUR tarafından yazılan bu eser, son yarım asır içindeki Türkiye’nin ilköğretim tarihi, vesikalara dayanılarak değerlendirilmiş olmakla birlikte, bugünkü eğitim sistemi hakkında bilgi veren bir inceleme yazısı olmuştur(UNESCO,1956-1957:34). Eğitim Bakanlığınca da incelendikten sonra Fransızcaya çevrilmiş ve UNESCO merkezine gönderilmiştir. İlk, orta, yüksek ve Üniversite derecesindeki eğitimimizde her türlü istatistik bilgilerini veren cetveller de bu dönemde hazırlanmıştır.

Temel Eğitim Komitesi, 1956 Aralık ayı içinde UNESCO merkezi tarafından Türkiye’ye gönderilen uzman André Lestage'ın raporunu incelemiş; 1958 Ocak ayında Millî Eğitim Bakanlığı ile UNESCO Genel Direktörlüğü arasında bir anlaşma yapılmıştır. Temel Eğitim Merkezi'nin Atatürk ilk Öğretmen Okulunda kurulması fikrini onaylayarak, 1958 ders yılı başından itibaren Merkez'in faaliyete geçmesine karar vermiştir(UNESCO,1956-1957:19).

UNESCO Genel Direktörlüğüce Türkiye’ye 1958 yılı sonlarında gönderilen Kanadalı bir temel eğitim uzmanı ile birlikte, Millî Eğitim Bakanlığı, Atatürk İlk öğretmen okulunda 3 öğretmenin yer aldığı bir Millî Temel Eğitim ekibi kurmuştur. UNESCO uzmanının müşavir olarak katıldığı bu ekip, 1959 yılında memleketimizde Millî Temel Eğitim Merkezi hakkında bir rapor hazırlayarak(UNESCO,1959-1960:22), Temel Eğitim Komitesinin tetkikine sunduğu belirtilmiştir.

Millî Temel Eğitim Merkezi Komitesi adına hazırlanan bu rapor Temel Eğitim Komitesi tarafından etraflı olarak incelenmiş ve kurulacak merkeze “Millî Temel Eğitim Enstitüsü” adı verilmesi uygun görülmüştür. Bu enstitü Millî Eğitim; Ziraat ve Sağlık Bakanlıkları ile Yönetim Kurulu temsilcilerini de içine almıştır(UNESCO,1959-1960:21).

UNESCO Türkiye Millî Komisyonunca kurulan ihtisas komitesi Atatürk İlk öğretmen okulunda devam ettirmesi için aşağıda belirtilen(UNESCO,1959-1960:46):

(32)

a. Millî Eğitim Bakanlığınca temel eğitim konusunda yapılan çalışmaları yakından takip etmek;

b. UNESCO Uzmanları ile birlikte Merkezin kurulmasına çalışan ekibin faaliyetlerini desteklemek ve bu çalışmaları yaymak;

c. İlgili şahıs ve müesseselerle işbirliği yapılması hususunda Temel Eğitim Merkezine yardım etmek;

d. Merkezin kütüphane, müze, radyo, sinema v.s. gibi imkânlardan ve göze ve kulağa hitap eden çeşitli eğitim ve öğretim malzemelerinden faydalanmasına yardım imkânlarını araştırmak;

e. Temel Eğitim konusunda elemanlar yetiştirilmesi için yabancı burslar temin etmek ve burs programlarının hazırlanmasına yardım etmek;

f. Temel eğitim konusunda bir seminer hazırlanmasını teşvik etmek görevlerini önemle yerine getirmesi belirtilmiştir.

3.2.1.2. Görme Engelliler Eğitimi Faaliyetleri

Türkiye'de görme engelliler eğitimi konusunu incelemek üzere 1951 yılında Birleşmiş Milletler Teşkilâtı tarafından memleketimize gönderilen UNESCO Görme Engelliler Eğitimi Müşaviri Sir Clutha Mackenzie'nin Birleşmiş Milletler’e verdiği rapor, Türkiye Yönetim Kurulunda tercüme ettirilmiş ve 1500 nüsha bastırılmıştır(UNESCO, 1952:10). Raporda, belirtilen hususlarda Birleşmiş Milletler Teknik Yardımından faydalanmak üzere görme ve duyma engelli insanlar için, Millî Eğitim Bakanlığı Birleşmiş Milletler nezdinde usulüne uygun olarak bir teknik yardım talebinde bulunma çalışması yapıldığı yer almıştır.

1952 yılı yönetim kurulu eğitim çalışmaları raporuna göre; görme engellilerin eğitimi konusunda Millî Eğitim Bakanlığı ile ortak çalışmış ve Etimesgut'ta görme engeli çocuklar için yüz kişilik yatılı bir okul açılarak faaliyete geçirilmiştir. Okulun müdürlüğüne, kendisi de gözlerini kaybetmiş olan, Gazi Eğitim Enstitüsü'nün engelli çocukların eğitimi öğretmeni Mithat ENÇ getirilmiştir. Görme engellilere özel bir matbaa kurulması ve gerekli öğretim malzemesi temini için Bakanlık Birleşmiş Milletler nezdinde, teknik yardım talebinde bulunulmuştur. Dünya milletlerince

(33)

kullanılan Braille alfabesi sisteminde mümkün olan birliği temin etmek ve bu alfabe ile ilgili meseleleri halletmek amacıyla kurulması düşünülen Braille Konseyi'nin tüzüğünü hazırlamak için, 10-12 Aralık tarihleri arasında Paris'te UNESCO'nun tertiplediği Braille Konferansı'na Mithat ENÇ, de davet edilmiştir. 1951 sonbaharında Türkiye’yi ziyaret eden UNESCO Braille uzmanı Sir Clutha MACKENZİE, bu çalışmaları idare ettiği için, Türkçe Braille alfabesinde yapılması gerekli değişiklikler hakkında da kendisiyle görüşülmüştür(UNESCO, 1952:11).

Son Paris toplantısında dünya çeşitli alfabetik bölgelere ayrılmıştır. Bu arada Türkiye de Lâtin harflerini kullanan bölgeye dahil edilmiştir. Bu sebeple, Sir Clutha MACKENZİE'nin memleketimizi ziyareti sırasında kararlaştırılan alfabemizdeki değişikliklerin Millî Eğitim Bakanlığı’na bildirileceği ve kabul edilir edilmez Konsey'in bundan haberdar edileceği bildirilmiştir. Mithat ENÇ'in bu toplantıya katılmasından şu faydalar sağlanmıştır(UNESCO, 1952:14).

a. Kabartma alfabemizde milletlerarası esaslara uygunluk temin edilmiştir; b. Stenografik sembollerimizin tespiti için yol açılmıştır;

c. Bütün dünya memleketlerinde görme engellilerin eğitimiyle uğraşan, ileri ve tanınmış şahsiyetlerle temas edilerek son hareketler hakkında bilgi toplanmış, memlekette bu alanda yapılmakta olan ve yapılması düşünülen işler hakkında bilgi verilmiştir;

d. Paris'te mevcut ve körlerin eğitimiyle ilgili kurumlarla temas edilerek Ankara'da Millî Eğitim Bakanlığının açtığı Körler Okulunun ders ve öğretim vasıtaları ihtiyaçlarının karşılanması çareleri araştırılmıştır.

3.2.1.3. UNESCO Tarafından Verilen Burslar

1952’de Temel Eğitim konusunda Halkevleri ve Halkodaları binalarının halk eğitimi işinde kullanılması için verilen temel eğitim bursu, Millî Eğitim Bakanlığınca Başbakanlık gözetiminde yapılan girişim, UNESCO tarafından uygun görülerek desteklenmiştir.

Millî Eğitim Bakanlığınca kurulan Öğretici Filimler Merkezinin UNESCO burs desteğinde bulunarak yapılan çalışmalarla öğretici filimler çevrilmeye başlanmıştır(UNESCO, 1951:9). Birleşmiş Milletlerin Yardım Fonundan memleketimize ayrılan 5000 dolarla ve UNESCO'nun tavassutu ile iki yıl önce

(34)

Norveç'te yaptırılmaya başlanan 40 okul radyosu, 14 halk tipi radyo UNESCO nezdinde yaptığı teşebbüsler olumlu bir netice vermemiştir(UNESCO, 1952:11).

1957-1958 UNESCO merkezi memleketimize temel eğitim sahasında iki burs tahsis etmiştir. Komite, bu sahanın ehemmiyetini dikkate alarak, ilgili kanun hükümlerine göre Millî Eğitim Bakanlığı’nca inceleme amacıyla yabancı memleketlere gönderilen öğretmenler arasına bilhassa temel eğitimle ilgili bulunanların gönderilmesini ve bu sahada yetişmelerine imkân verilmesini teklif etmiştir.

3.2.1.4. Milletler Arası Anlayışın Geliştirilmesi

UNESCO Türkiye Millî Komisyonu 1952 raporuna göre; Birleşmiş Milletler Günü 24 Ekim 1951 de her dereceli okullarla üniversitelerde törenle kutlanmıştır. Millî Eğitim Bakanlığı tarafından, İlk ve ortaokul yurt bilgisi ve tarih dersleri müfredatına Birleşmiş Milletler ve özel kurumlarını tanıtan bilgiler konmuş, 10 Aralık 1951 günü, İnsan Hakları Beyannamesi'nin ilânının üçüncü yıldönümü nedeniyle, her dereceli okullarda ve öğretim kurumlarında törenler yapılmış, Beyanname metni ve bu konudaki Türkçe yayımlar dağıtılmıştır.

UNESCO ve Birleşmiş Milletler tarafından insan hakları üzerinde hazırlanan yayımlar ve insan Hakları Albüm’ü teşhir edilmiş, törenlerden sonra bu konu ile ilgili filimler gösterilmiştir. Birleşmiş Milletler ve UNESCO yayımları Türkiye’de yayınlanmaya başlamıştır(UNESCO, 1952:11).

“Tarih öğretiminin milletlerarası anlayışı geliştirmeye yardımı” konusunda Temmuz-Ağustos ayları arasında UNESCO tarafından Fransa Sevres'de açılan seminere Türkiye’den Çapa Eğitim Enstitüsünden, Bursa ilkokul’undan eğitimcilerin katıldıkları ve seminer çalışmaları sonucunda raporlar verdikleri belirtilmiştir. Bu raporların daha sonra Millî komisyonun ihtisas komitesi tarafından incelendiği ve öğretmen kurumlarının istifadesine sunulduğu bu döneme ait raporda belirtilmektedir.

Yabancı dil öğretiminin milletlerarası anlayışı geliştirmedeki rolü hakkında 1952 yılında sayısı 700 ü aşan «Dünya Klâsiklerinden Tercümeler» serisi de milletler arası anlayışı geliştirme konusunda çok büyük bir yol kat edilmesinde rol oynamıştır.

(35)

Bu konuda gençlerin özellikle üniversite gençliğinin milletlerarası anlayışı yayma ve geliştirme konusunda birlik olmayı sağlamak için, Ankara'da Millî Talebe Federasyonu WAY teşkilâtına üye olmuş bir komite kurmuşlardır(UNESCO, 1952:13).

Yabancı okul ve üniversitelerin öğrenci, öğretmen ve profesörlerinin tatil aylarında Türkiye’ye gelerek incelemelerde bulunmalarını sağlamak amacıyla, Millî Eğitim Bakanlığı tarafından Ankara ve İstanbul’da, çok cüzi bir ücretle iki öğrenci yurdu, ayrıca İzmir ve Bursa'da iki yatılı okul parasız olarak çalıştırılmak üzere aktif duruma getirilmiştir(UNESCO, 1952:13).

1952 yılı raporunda belirtilmiş olduğu üzere; Fulbright anlaşması gereğince, yüksek öğrenimlerini Türkiye’de tamamlamış ve İngilizce bilenler arasından seçilen öğretmen, öğrenci ve öğretim üyelerinin Amerika'ya kendi sahalarında araştırma yapmak için gönderilmelerinin yanında, yabancı profesörler de ve uzmanlar da çeşitli konularda Türk üniversitelerinde, kolejlerinde ve bakanlıklarında incelemelere başladıkları ifade edilmiştir Böylelikle Türk öğrenci ve öğretim üyeleri yurt dışını görme ve yerinde çalışmalar yapma imkanı bulurken, yabancı öğrenciler de Türkiye’yi görmüş ve ülkemize yeni bir bakış açısı getirerek pek çok alanda çalışmalar yapmışlardır.

Millî Eğitim Bakanlığı, her türlü masraflarını karşılamak suretiyle, sayısı elliyi bulan İranlı, Iraklı, Afganistanlı, Hintli, Çinli, Kıbrıslı, Romanyalı, Ürdünlü öğrencilere Türkiye’de öğrenim görmek için imkân tanımıştır. Şahıs ve öğrenci değişimi konusunda Hintli bir öğrenci Ankara Üniversitesinde Türk Dili ve Edebiyatı üzerinde doktora hazırlamış, bir Türk öğrencisi de Hindistan'a gönderilmiş, buna benzer öğrenci değişimi Iran ve Irak ile de yapılmıştır(UNESCO, 1952:13).

1955 yılı raporunda, Milletlerarası anlayış ve işbirliği eğitimi konusunda, Paris'te tertiplenen toplantıda; UNESCO merkezinde koordine edilen tecrübî faali-yetler, üye memleketlerin orta öğretim okullarında deneme mahiyetinde tatbik edilmesi gerektiği ve gerekli yardımlar yapıldığında, Türkiye’de de Ankara Bahçelievler Lisesinde uygulanacağı, bilgisi yer almıştır(UNESCO, 1955-1956:9).

Milletlerarası anlayış ve işbirliği zihniyetini yerleştirme, geliştirme ve yayma çalışmaları 1956 – 1957 yılları arasında da devam etmiştir. Bu anlayışı geliştirmek için

(36)

bu sahada birçok burs verilmiştir(UNESCO, 1956-1957:32). Bahçelievler Lisesi’nde bu istikamette yapılan, Türkiye şartlarına uygun, bir deneme tatbiki için özel bir komite kurulmuş ve UNESCO merkezinden gönderilen uzman M. D. V. Irvine'in de katılımıyla yapılan toplantılarda UNESCO tarafından hazırlanan proje incelenmiştir. 1956-1957 öğretim yılında 35 üye devlette yüze yakın okulda hayata geçirilen bu proje, Bahçelievler Lisesi’nde hazırlanmıştır. Deneme sınıfında işlenen konular, hazırlanan çeşitli testler ve elde edilen neticeler, Yönetim Kurulu temsilcileri tarafından takip edilmiştir. Bu denemeyi yerinde incelemek üzere UNESCO merkezi tarafından Mayıs ayında Ankara'ya, uzman Daniel Behrman gönderilmiştir(UNESCO, 1956-1957:20). Bu uzman, projenin başarıyla tatbikinden oldukça memnun olmuş ve UNESCO Haberler Bülteni'nde memnuniyetini dile getirmiştir. Bu konuda UNESCO uzmanlarının ve Yönetim Kurulu üyelerinin gözlemlerine dayanarak, milletlerarası anlayış fikrinin işlenmesi bakımından yapılan tecrübenin başarılı neticeler verdiği yargısına varılmıştır.

Yabancı bir memleketin incelenmesinin öğrencilerin başka milletlere karşı davranışlarında olumlu gelişmeler meydana getirip getirmediğini anlamak amacıyla; 1957-1958 yıllarında milletlerarası anlayış ve işbirliği eğitiminin, üye devletlerin orta öğretim okullarında uygulanmasını öneren bir program hazırlanmıştır. İnceleme konusu olarak "lsviçre, seçilmiş ve deneme sınıfı, 1956 - 1957 ders yılında, normal müfredat programı içinde, bu konuda özel bir öğretime tâbi tutulmuştur. Tecrübeyi tatbikle görevlendirilen aynı lisenin Fransızca öğretmeninin raporundan anlaşıldığına göre, tecrübe ve kontrol sınıflarında, öğretimin başlangıcında ve sonunda uygulanan "test"ler, bir yabancı memleketin incelenmesinin öğrencilerin gerek ele alınan millete, gerekse başka milletlere karşı davranışlarında olumlu neticeler doğurduğu vurgulanmıştır(UNESCO, 1956-1957:20).

UNESCO merkezinden bu öğretimi yerinde incelemek üzere gönderilen uzman, UNESCO'nun çıkardığı haberler bülteninde yazdığı bir yazıda bizdeki denemenin çok başarılı olduğunu açıkça belirtmiştir. Yönetim Kurulu bu sahadaki tecrübeyi başka okullarımıza da deneme kararında olduğunu belirtmiştir.

(37)

3.2.1.5. Okul Programları

İlkokul Programlarının yenilenmesi konusu üzerine İsviçre UNESCO Millî Komisyonu tarafından 3—14 Nisan 1956 tarihleri arasında Cenevre'de bir toplantı düzenlenmiş ve toplantıda ilkokul programlarının özelliklerinden yola çıkılarak, programlarının yenilenmesi konusunda gerekli önlemlerin alınması için tavsiyelerde bulunulmuştur. Bu tavsiyeler arasında: Programların düzenlenmesi ve eksikliklerin giderilmesiyle ilgili yapılması gerekenler, temsil olunan memleketlerin ilkokul programlarının karşılaştırılması ve zamanımızın bireysel ve sosyal hayat şartlarıyla, ihtiyaçlarına ve pedagoji de göz önünde bulundurularak programların iyileştirilmeye çalışılması, konularında önerilerde bulunulmuştur(UNESCO, 1956-1957:34).

Türkiye’deki ilkokul programlarının özellikleri belirtilmiş, diğer ülkeler arasında kıyaslamayı daha mümkün hale getirebilmek için ayrıca, üyeler arasında programla ilgili konulara ilişkin; okul teşkilâtı, programların düzeltilmesinde takip edilen yol, programla ilgili yayımlar; programın muhtevasına, ev ödevlerine, öğretmenlerin yapacakları plânlara, ders kitaplarının hazırlanmasına ve seçimine, programda milletlerarası anlayışa yer verilip verilmediğine dair tamamlayıcı bilgiler vermiştir. Aynı zamanda aritmetik, dil bilgisi, coğrafya öğretimi anketleri açılmıştır. Daha sonra anketler değerlendirilmiş ve incelenerek; Türkiye’deki ilkokul programlarının bilhassa birinci devre bakımından iyi bir durumda olduğu kanaatine varılmıştır(UNESCO, 1956-1957:34). Çalışmalar sonunda, ilkokul programlarının iyileştirilmesiyle ilgili olarak hükümetlere yapılması düşünülen uygulamalar arasında; geleneklere dayanılarak okul programlarını ilmî araştırmaların ışığında yeniden düzenlemek, derslerden her birine ait konuları zamana göre ayarlamak ve orta dereceli okul programlarını ve ilkokul programlarını tamamlayacak şekilde planlamak gibi önemli konular yer almıştır.

1957-1958 yılları arası çalışmalara bakıldığında orta öğretim programları üzerindeki çalışmaların ağırlık kazandığı görülmektedir. 8 - 12 Nisan 1958 tarihleri arasında Fransa Sevres'de Avrupa memleketleri orta öğretim programlarının düzenlenmesi amacıyla bir inceleme toplantısı düzenlenmiş ve şu konular ele alınmıştır(UNESCO, 1956-1957:21).

(38)

• Yurt bilgisi ve ahlâk derslerinin Avrupa milletleri arasında program ve muhteva bakımından mümkün olduğu kadar demokratik prensiplerle düzenlenmesi. • Önemli kültür ve ihtisas bilgilerinin karşılıklı olarak birbirine bağlanması

zorunluluğu ve bunun nasıl temin edileceği konusu.

• Tabiat ilimlerinin öğretim tarzı ve mevzuları arasında uyum oluşturulması

• Sosyal ilimlerin öğretim tarzı, kuralları, amaçları ve bu derslerin coğrafya dersi adı altında toplanması.

• Doğu-batı meselesinin orta öğretim bakımından ele alınması ve bu öğretimde her türlü kültürel ve içtimaî ayrılıkları giderecek bir yolun takip edilmesi.

• Meslekî hedeflerin önemi ve orta öğretimde uygulanma meselesi.

Üyelerden Hilmi Ziya ÜLKEN’in, tabiat ilimleri konusunda, içtimaî ilimlerde, Şark-Garp meselesinde toplantıya sunulan raporlar üzerinde düşüncelerini bildirmiş; içtimaî ilimler konusunda ve Şark-Garp konusunda teklif mahiyetinde açıklamalarda bulunmuştur. Ayrıca, ilmin ilerleyişiyle öğretim sisteminin paralel olarak ilerlememesi yüzünden, tarih boyunca karşılaşılan güçlükleri, öğretimin ilmî ilerlemeyi çok geriden takip etmesi sebebiyle genç nesillerin fikrî yetişmesinde daima çatışmalar doğurduğunu belirtmiştir. Bu düşünceler, İspanyol ve Belçika temsilcileri tarafından desteklenmiştir. Hilmi Ziya Ülken, ayrıca, ideolojik taraf tutan öğretim tarzının zararları üzerinde durarak, toplantıya sunulan raporlarda açıkça kendini gösteren bu gibi noktalara işaret etmiştir. İçtimaî ilimlerin müzakeresi sırasında da bazı teklifler yapmış ve bu ilimlerin coğrafya dersi altında okutulması fikrine itiraz etmiştir. Diğer bazı delegelerle beraber, okutulmasını teklif ettiği iktisat, demografya, Kültür antropolojisi ve sosyal psikoloji derslerinin coğrafya kapsamında değil, felsefe kapsamında bağlanması teklifi kabul edilmiştir(UNESCO, 1956-1957:22).

Heyet toplantılarında sınavlar, ders programlarının düzenlenmesi ve derslerin sınıflara göre dağıtılması, Muhtelif komisyon raporlarının tartışılması ve sonuçlandırılması konuları ele alınmıştır.

Bu konuların tartışılması sırasında, Türk heyeti, memleketimizde orta öğretimde sınav şekli, derslerin sınıflara göre dağıtılmasının bugünkü durumu izah edilmiş ve bu konuda Türk eğitiminin önceden kabul ve tatbik etmiş olduğu sınav ve öğretim tarzlarından, bunların neden ve ne zaman değiştirilmiş olduğundan bahsedilerek, orta ve yüksek öğretimle üniversite arasında tam bir ayarlamanın yapılabilmesi için özellikle Avrupa programları ve Türkiye'deki imtihan ve öğretim tarzlarına ait görüşler sunulmuştur.

Referanslar

Benzer Belgeler

Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB) olan çocuklarda yaygın biçimde gö- rülen beslenme sorunları yeni yiye- ceklerin tüketimine karşı aşırı direnç gösterme, sınırlı

Oyun üretimine dayalı testlerin kullanıldığı çalışmaların sonuçları (örn., OSB olan çocukların kontrol gruplarına kıyasla daha az ve daha basit sembolik

Ayrıca otizme eşlik eden sorun davranışlar olan huzursuzluk, atalet ve sosyal içe kapanıklık, yinelenen davranışlar, aşırı hareketlilik ve itaat etmeme ile uygun olmayan

Aşamalı yardımla öğretimi diğer yanlışsız öğretim yöntemlerinden ayıran bir diğer nokta ise nerdeyse sadece zincirleme becerilerle (daha karmaşık bir beceri

Otizm Spektrum Bozukluğu Gösteren Çocuklarda Söz Öncesi Dönemde Odaklı Sosyal İletişim Müdahale Paketleri ...103... İçindekiler ix Otizm Spektrum Bozukluğunda Söz

Bu araştırmanın amacı KKTC’ de bulunan OSB olan çocuklarla çalışan özel özel eğitim öğretmenlerinin özel eğitim öğretmenlerinin otizm spektrum bozukluğu

• Konuşma engeli; konuşma sesi üretimindeki bozukluklar (artikülasyon), ses üretimindeki bozukluklar (ses bozuklukları), konuşmanın akışını engelleyen

• Bu tedaviler; duyu entegrasyonu, işitsel ve kolaylaştırılmış iletişim tedavilerini içermektedir.. • Duyu entegrasyonu tedavisi fizyoterapistler