• Sonuç bulunamadı

OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU"

Copied!
13
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

OTİZM SPEKTRUM

BOZUKLUĞU

(2)

• Otizm, şiddeti ve semptomları genellikle azalarak da olsa hayat boyu devam eden bir problemdir. Bu problem çocuğun sosyal hayatını,

iletişim becerilerini ve davranışlarını olumsuz yönde etkilemektedir.

Ortaya çıkan tablonun şiddeti ve problem davranışların bir araya

gelme şekli her çocukta farklıdır

(3)

• Otizm, ilk olarak 1943 yılında Amerikalı çocuk psikiyatrist Leo Kanner tarafından erken çocukluk otizmi olarak adlandırılmış ve aşağıdaki özellikler doğrultusunda tanımlanmıştır:

• Kanner’e göre bu çocuklar; kendine yöneltilen sözel ifadeleri sıklıkla aynı

şekilde tekrar eden, ben yerine sen gibi şahıs zamirlerini kullanan, sürekli

aynı heceleri tekrarlayan ve gecikmiş dil gelişimi gösteren çocuktur.

(4)

• İçe kapanık olan ve konuşmaktan hoşlanmayan bu çocukların konuşma yeteneği genellikle normal gelişim göstermez ve bazı

çocuklar hiçbir zaman konuşamayabilir. Otizm, doğuştan gelen ve hayatın ilk iki yılı içinde ortaya çıkan bir problemdir. Oluş sebebi halen net olarak bilinmemektedir.

• Ancak bazı araştırmacılar çevreden gelen uyarıcıların işlendiği beyin

bölgelerinde fonksiyonel bozukluklar olduğunun üzerinde dururken,

bazı araştırmacılar da vücuttaki kimyasal maddelerin salgılanışındaki

dengesizliklerle ilgili durumları neden olarak ileri sürmektedirler.

(5)

• Otizmin tedavisinde erken yaşlardan itibaren eğitsel tedavi yöntemlerinin uygulanması, her uzman tarafından önerilmekle beraber, farklı arayışlar da sürmektedir. Otizmin tedavisinde

• biyokimyasal,

• duyusal ve algısal,

• psikolojik ve eğitsel tedaviler uygulanmaktadır

(6)

• Biyokimyasal Tedaviler

• Bu tedaviler ilaç, vitamin ve diyet uygulamalarını içermektedir.

• Otizmin tedavisinde belirgin bir ilaç tedavisi yoktur. Kullanılan ilaçlar otizm ile ilgili problemleri yok etmek için kullanılmaktadır.

• İlaç tek başına kullanıldığında yeterli olmamaktadır.

(7)

• Duyusal ve Algısal Tedaviler

• Bu tedaviler; duyu entegrasyonu, işitsel ve kolaylaştırılmış iletişim tedavilerini içermektedir.

• Duyu entegrasyonu tedavisi fizyoterapistler tarafından uygulanmaktadır.

Başarılı bir tedavinin, çocuğun duyular yoluyla aldığı bilgileri etkin

şekilde entegre etme yeteneğini arttıracağına inanılmaktadır.

(8)

• Otizmli çocukların bazı özelliklerinin işitsel problemlerden kaynaklandığına inanılmaktadır.

• Bundan dolayı işitsel tedavinin uygulanması gerektiği savunulmaktadır. Bu tedavi yönteminde çocuk, modüle edilmiş bir müziği belli ses frekanslarına, günde iki defa ve yarım saat boyunca, on gün süresince dinlemektedir.

• Bu çocuklar bir uyarandan diğerine geçerken sorun yaşadığı için yüksek ve alçak frekanstaki sesler çocuklara karışık verilmelidir. Bu yöntemle çocuğun uyaranlara dikkat etmesi sağlanmaktadır.

(9)

• Kolaylaştırılmış iletişim yöntemine göre, hareket planı yapmakta

güçlük çeken ve bazı tekrarlayan hareketleri olan çocuklara dışardan bir eğitimci, ellerini tutarak yardımcı olmaktadır. Hedef çocuğun

kontrolünü sağlayabilmesi ve dikkatini toplayabilmesine yardımcı

olmaktır

(10)

• Psikolojik Tedaviler

• Otizmli çocuklar içinde, sosyal ilişki kurma, konuşma ve zihinsel

becerileri belli bir düzeyde gelişmiş çocukların psikoterapiden fayda sağlayabilecekleri düşünülmektedir. Psikoterapi, daha çok çocuğun tekrarlayan hecelerini anlamlandırmaya, anlamsız gözüken

davranışları daha anlaşılır düzeye getirmeye çalışmaktadır

(11)

• Eğitsel Tedaviler

• Otizmli çocukların eğitsel tedavileri lovaas tekniği ve teacch programlarını içermektedir Lovaas tekniğinde çocuğa tanı konulur konulmaz, çocuk ile kendi evinde, haftada kırk saate varan birebir eğitim seanslarına başlanmaktadır.

• Ardından çocuk altı ay ya da bir yıl sonra bir okulöncesi kuruma yönlendirilmelidir. Evde eğitim veren kişi okulda da çocuğa eşlik etmelidir.

Gitgide eğitimcinin okuldaki etkinliği azaltılmalıdır.

(12)

• Teacch programları çocuğu otizmden kurtarmayı değil, ihtiyacına

uygun ortam hazırlayarak kapasitesini en üst düzeyde kullanmalarını sağlamayı amaçlamaktadır.

• Çocuğun görsel ilgilerinden yararlanılmakta, hem resim hem kelimeli

iletişim tahtaları ve işaret dili kullanılmaktadır

(13)

KAYNAKLAR

Aral, N. ve Gürsoy, F. 2007. Özel Eğitim Gerektiren Çocuklar ve Özel Eğitime Giriş. İstanbul: Morpa Kültür Yayınları.

Darıca, N., Abidoğlu, Ü. ve Gümüşcü, Ş. 2002. Otizm ve otistik çocuklar. Özgür Yayınları, İstanbul.

Kayaalp, İ. 2000. Otizm ve iletişim problemi olan çocukların eğitimi. Evrim Yayınevi ve Bilgisayar San.

Tic. Ltd. Şti., İstanbul.

Simpson, R. L. 1992. Children and youth with autism. Exceptionalities in Children And Youth (Edit: L.

M. Bullock). Allyn and Bacon, 168-195, Boston.

Referanslar

Benzer Belgeler

• MYOPİA (MYEİN+OPS+İA(G)) (MİYOPİ): GÖZE GELEN PARALEL IŞINLARIN RETİNANIN ÖNÜNDE ODAKLANDIĞI KIRMA KUSURUDUR.. BU TÜR HASTALAR UZAĞI

-Tatlı besinleri algılayacak olan tomurcuk şeklindeki alıcı sinir uçları dilimizin yan kenarı ve ön kısmında bulunmaktadır. -Tuzlu besinleri algılayacak olan

• Özel duyular; görme, duyma, tat alma, koku alma ve denge.. Tüm duyular için reseptör organlar gereklidir; en basiti serbest bir sinir sonlanmasıdır, en karmaşıkları ise

• Metensefalon: balıkların yüzme sırasında dengede kalmasını kaslardaki gerilme ve gevşemelerin yüzme hareketinin.. ritmine göre

Timpan zarı dış kulak yolu ile orta kulak arasındaki sınırı oluşturan oval biçiminde bir zardır.. Çok ince ve gergin olan zarın ortası

Dış kulak yolunun içinde bulunan deride yağ bezleri ve kıllar bulunur.. Dış kulak yolunun sonlandığı kısımda kulak zarı (membrana tympani)

 Bir duyuyu farklı bir duyu olarak algılama  Olmayan bir duyuyu algılama..  Duyuyu farklı

Otizmli bireylerin duyusal problemlerini değerlendirmek amaçlı uyguladığımız duyu profili sonuçlarında duyu bozukluklarının varlığı ve bu bozuklukların tedavi sonrası