• Sonuç bulunamadı

Başlık: İLAÇLAR ARASINDA ETKİLEŞMEYazar(lar):OZAN, KemalCilt: 20 Sayı: 1 DOI: 10.1501/Vetfak_0000001576 Yayın Tarihi: 1973 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: İLAÇLAR ARASINDA ETKİLEŞMEYazar(lar):OZAN, KemalCilt: 20 Sayı: 1 DOI: 10.1501/Vetfak_0000001576 Yayın Tarihi: 1973 PDF"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

A.

Ü.

Veteriner Fakültesi Farmakoloji

ve Toksikoloji

Kürsüsü

Prof

Dr. M. Şahin Akman

İLAÇLAR

ARASINDA

ETKİLEŞME

KemalOzan*

Modern veteriner hekimlikde,

ilaç adı altında,

gelişme ve verim

arttırıcı

veya hastalıklardan

koruyucu

ve sağıtıcı amaçlarla

kullanıl-maları

gittikçe

artan,

antibiyotik,

hormon,

vitamin,

trankilizan

ve

antiparaziter

gibi maddelerin,

ekseriya bir

arada

uygulanmalarının

ortaya

çıkardığı

çeşitI ı sorunlardan

biri de, söz konusu

bu ilaçlar

arasındaki

etkileşme olaylarıdır.

Zira, organizmada

bir ilacın

bu-lunması,

diğer

bir ilacın

bu organizma

üzerindeki

etkisini önemli

bir şekilde değiştirebilmektedir.

Bu değişiklik, yani ilaçlar arasındaki

etkileşme ya

aynı yönde veya aski yönde olur. Şöyle ki:

Değişik özellikte, iki A ve B il<lcı, aynı zamanda

ve her birinden

a ve b miktarları

nispetinde

verilmek

suretiyle

uygulanmış

olsun.

Bu takdirde,

belirecek

Yetkisi

için farmakolojik

yönden üç ihtimal

düşü'~ülebilir

4.6.

Y

a

--L

b

~---+

Additif

sınerjlzm.

Y

>

a

--L

,

b

- ---+

Potansializasyon.

Y

<

a --l- b

- ---+

Antagonizma.

Bu ihtimallerı

grafiksel

olarak

gösterecek

olursak

(Şekil:

ı):

Etkinin

additif

olmasına

tekabül

eden noktalar,

izodinam

a ve b

dozlarını

birleştiren

doğru

üzerinde

bulunur.

Bu sebeple,

A ve B

ilaçlarının

değişen miktarlarının

karışımı ilc aynı etkiyi daima

elde

etmek için, her iki ilaç

için kullanılacak

aı ve bı dozlarının

aı b

-T--ab,

=

ab formülüne

uygun

olması gerekir.

Eğer

aynı etki A nın

dozuna,

B nin bı den küçük bir bı dozu ilave edilmek suretiyle

elde edilirse,

bu bir potansializasyon

örneğidir.

Aksine, aynı etkiyi

elde etmek için, aı dozuna

bı den yüksek bir b

3

dozu ilave

etmek

gerekirse,

bu bir antagonizma

olayının

mevcudiyetine

delalet

eder.

(2)

Ilaçlar Arasında Etkileşme

y

131

B

ır

...

Şekil: i. tki A ve B ilacı arasındaki ctkileşmenin grafiksel olarak göstenlmesi.

Bu deyimleri

daha geniş bir şekilde açıklayalım:

Sinerjizm:

Her

hangi bir A ilacının etkisi, bir diğer B iHkının aynı

zamanda

kullanılması

ile artarsa, bu iki A ve B ilacının sinerjik olarak

etkidikleri

kabul edilir.

Gözlenen

etki A ve B ilaçlarının

ayrı ayrı

sebep

oldukları

etkilerin

toplamına

eşit ise, buna

additif

sinerjizm

denir. Eğer elde edilen etki, iki ilacın ayrı ayrı toplam etkisinden

daha

fazla ise, buna

da potansializa~J!on denir

1. .

Sinerjik etkileşme

üç şekilde tefsir edilebilir:

i.

A ve B ilaçlarının ~J!nı reseptörlere etkimesi hali: iki

farklı

ilaç,

aynı reseptörler

üzerine

tesir ederse,

aralarındaki

etkileşme

additif

sinerjizmşeklinde

belirir. Bu duruma

tipik bir örnek olarak, atropin

ve hyosciamin

gibi iki parasimpatolitik

ilacın pupilla

üzerindeki

et-kisi gösterilebilir.

Her ikisi de parasimpatolitik

olarak, iris'in

koliner-jik sifinkter

tonusunu

kaldırmak

suretiyle

etkiyerek

pasif bir

mid-riaz'a

sebep

olurlar.

.

2.

Farklı reseptörlere etkimekle beraber aynı etkiye sebep olma hali:

Bu tip sinerjizm'e

örnek olarak, bil' simpatomimetik

(kokain) ile bir

parasimpatolitik

(atropin)

ilacın

etkileşmesi

gösterilebilir.

Birinci

ilaç kokain, iris dilatatörü

üzerine direkt

bir etki neticesi aktiv bir

midriaza

sebep olur. İkinci ilaç atropin

ise, birinci halde zikredildiği

şekilde, sifinkter

tonusunu

Kaldırarak

pasif bir midriaz

yapar.

(3)

132 Kemal Ozaıı

Neticc olarak, hcr iki haldc de bir midriaz görülmekle beraber,

birinci halde: a

b

(-

+ -)

2 2 a

(-)

2

b

i (-) 2

İkinci halde ise: İki etkinin toplamı, ayrı ayrı etkiler toplamın-dan daha büyüktür ve ancak bu iki ayrı etkiler toplamından sonra potansiyalizasyon ortaya çıkar:

aba b

(-

+ --)

> (-)

-ı- (-)

2 2 2 2

Buraya kadar problem, her nekadar basit gibi görülüyorsa da, aslında oldukça karma~lktır7. Örneğin: Yukarıda birinci haldcki iki A ve B ilacının aynı reseptörler için, ilgileri aynı değilse, bir re-kabet durumu ortaya çıkar. Eğer A daha aktiv ve reseptörlere kar~ı .daha fazla bir ilgiye maliksc, ~üphesiz A nın dozu en büyük etkiye

sebep olacaktır. Böylece, tüm etki yalnız A nın etkisinden ibaret veya bundan az noksan olacaktır.

Eğer A ilacı daha aktiv, fakat B iliicı da reseptörlere karşı daha fazla bir ilgiye maliksc, bu iki ilacın karı~ımının etkisi, yalnız B nİn etkisine eşit veya ondan biraz fazla, fakat A nın yalnız olarak sebep olduğu etkisinden daha küçük olacak, bu durum da bir antagonizma olarak belirecektir. Bu ~ekildeki etkile~meyi Smith ve Lehman 4

methadon ve izomethadon gibi, benzer yapıda iki analjezik karı~ımı üzerinde gösterdiler. Zira, bu karı~ımın sebep olduğu etki, izomet-hadon'un yaptığı etkiden daha az idi.

3- Farklı mekanizmalarla etk~yen ilaçların birleştirilmesi hali: Bir ilacın etkisi, çeşitli nedenlerle bir diğer ilaç tarafindan arttırılabi-lir :..ı05,7. Şekil: 2 de ~ematik olarak gösterildiği gibi, organizmaya

giren, her hangi bir A ilacı çeşitli tip rcseptörleri etkiler. Özellikle, ilacın istenilen etkisinin meydana çıkmasında "spesifik reseptörler";

ilacın istenmeycn etkilerinin görülmesinde ise "a,pesifik reseptörler"

roloynar. Keza A ilfv:::ı, diğer taraftan da, enzimlerin etkisine maruz kalarak, biotransformasyon, detoksikasyon veya parçalanmaya uğ-rar. Ve böbrek hücrd~rinden atılır. Şu halde, beklenen farmakolojik etkinin görülmesinde, ilacın ancak küçük bir kısmı etkili olabilmekte-dir. Oysa, bu A ilacına, istenilen etkiye ,bile malik olmayan, fakat aspesifik reseptörlere kar~ı belli bir ilgisi olan II maddesi ilave eoile-cek olursa (bu B maddesi enzimleri ve böbrek hücrelerini bloke eden bir özellikte ise) A molekülleri aspesifik reseptörlerden kurtularak, daha fazla miktarda spesifik reseptörler üzerinde yığılır ve aranılan

(4)

lla<;ll1r Arasıııda Etkil,';n'c 133

etki de o derece artmış olur. Diı:ter bir deyimle organizmada

ilaçla-rın

"ka;ybolma kanallarının"

A etken

maddesine

kısmen

kapanmış

olmasından

dolayı,

A ilacının

etkisinde

bir

artış

meydana

gelir.

q

WP

'Sinerj1

~.

Etkilenen

.

hücre

°R~~

" " , i LI I, I i

ı

i

i i I

i

ii

i

i i V I i i

,{/ Joo

1

" / i

/~

,iV

I

i

.

i

~

Sinerjikkarı~~:

A •.B

o

on

i;~8S

etki

Etken IlQda-e:A

QQQqqQ

i,

'i

: i i i i i i , i , i i i i

Adsoı-b~yqn

i

i i 1 i i

i

!OOll

i i

i

• i J

i

i i i i

i

D~etPksrk~Sy~n

i

ı

i

i

El~ihas

'Y

0(

Şekil: 2, Farklı mekanizmalarla etkiyen ilaçların birleştirilmesi halinde görülen si-ııcrjik etkinin şematik mekanizması.

Antagonizma :

Her hangi

bir

ilaç tarafından,

bir diğer ilacın etkisinin tamamen

veya kısmen giderilmesi::: İr. Örneğin:

köpeğe pilokarpin

şırınga

edil-mesi, bol bir salya salgılanmasına

sebep olur. Oysa, köpeğe atropin

şırınga edilmesi,

salya artışını durdurur

ve yapılan

gözlemlere

göre

8 kısım pilokarpinin

etkisini antagonize

etmek için

i

kısım atropin

kullanılm<ı;sı yeterlidir

6.

(5)

Kemal Ozarı

1-

Nötrali::::.asyonile antagoni::::.ma:

Bir R reseptörü ve diğer tarafta

iki A ve B antagonist madde arasındaki denge, dönüşsüz olarak, biri-nin lehine sonuçlandığında söz konusu olan antagonizma şeklidir:

AR

+

B ---->- RB

+

A

Bu antagonizma şekli,

-SH

grubuna malik cysteine, glutathion gibi bileşiklerin, civa tuzlarının etkisini nötralize etmesinde görülür.

2-

Kompetitif

antagoni::::.ma:

Bu tip antagonizmada, iki anta-gonist maddenin, aynı reseptörlere gevşek ve dönüşlü bir tarzda bağlandığı kabul edilir:

AR

+

B ---->- Arı

+

Brı

(R

=

+

rı)

Kompetitif antagonizmada, iki A ve B maddesi arasında, adeta bir

"rekabet"

veya

"yarışma"

vardır. Eğer, A etken maddesinin her dozu için, B antagonizt maddesinin miktarını düzenleyerek, aynı şiddette bir seri cevap elde edilmek istense, A ile B arasındaki yoğun-luk oranının, A dozunun artışı nispeti oranında muntazama.n arttığı görülür. Bu olaya örnek olarak, asetilkolin ile kürarizan'lar arasındaki antagonizma gösterilebilir. Keza, asetilkolin bakımından atropin; adrenaline karşı ergotamin aynı tip antagonizmayı göstermektedirler. Bu ikialkaloid (atropin ve ergotamin), kimyasal aracılara (asetilko-lin ve adrena(asetilko-lin) karşı, sinirsel uçlarda, yarışıcı (kompetitör) olarak da vranırIar.

Literatür

I.

Blanpin, O.

(1959):

A ~tagonisme et synergie en pharmacoqynamie.

Prod. Pharm., 14, 474-483 et .527-538.

2.

Buchel-Olszıcka,

L. (I

94 i):

Sur le mecanisme des pMnome,zes

de

potentialisation.

/Hch. InL Pharmacodyn., 65, 467-493. 3.

Buchel et

'Levy,

J.

(I

963):

(Luelques probtemes pharmacologiques

poses par

la synergie medicamenteuse.

Therapie., 18, 1015-1029. 4.

Cheyınol,

J.

(I

965):

De l' interet des associatiolls medicamenteuses

en therapeutique vu par le pharmacod)'namie.

La

presse thermale et climatigue., 4, 1-16.

5.

Mentzer, Ch. (I

964) :

Nouvelles applications du concept d' antagonisme

par analogie structurale.

Actua!' Pharmaco!., 7, .i73.

6.

Valette, G.

(1965):

Pdcis de Pharmaco(bnamie.

pp.: 43-48. Masson et Cie Editeurs, Paris.

7.

Veldstra, H. (I

956):

S)'nergisme and potentialisation.

Pharmaco!.

Rev.,

8, 339-387.

Referanslar

Benzer Belgeler

Her ihtilaflı meselenin bir hükümle halledilmesi lâzım gel­ diğinden, bu gibi halerde, ihtilaflı meseleyi, tatbiki aklı selim hudutları da­ hilinde olan her suale cevap

İdarî muamelelerle veya nizamlarla (veya adlî kararlarla) da me­ mur tevdü kabule selâhiyetli veya mezun kalınmış olabilir. Selâ- hiyet veya mezuniyetin «muvakkat»

müsade almak ve nihayet hesap vermek mükellefiyetindedir. Halen Fransada hakim olan üçüncü telâkki, babanın vasi sıfatıyla çocuk mallarını idare etmesini amirdir.

Field ME, Woodward MJ, Dawson M (1997): Detection of Chlamydia psittaci DNA in avian clinical samples by polymerase chain reaction. Hewinson RG, Rankin SES, Bevan BJ,

In the present study, the proprial glands of the regions of the magnum and isthmus were determined to contain electron dense secretion granules, and the proprial glands of the

In order the confirm coagulase positive Staphylococcus colonies from each positive agar were taken and identified by using coagulase test, and EIA (Enzyme Immuno Assay) was used

Özet: Bu çalışma, Staphylococcus aureus izolatlarının (46 mastitisli inek sütü, 35 inek meme başı derisi, 3 inek burun, 3 bakıcı el ve 9 bakıcı burun sürüntü

Sonuç olarak; inek, koyun ve köpekte östrus siklusunun farklı dönemleri ve gebelik evresinde toplanan kan serumu örneklerinin beşeri kit, türe spesifik kit ve standart