• Sonuç bulunamadı

Aziz Nesin'in savunması:(1)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Aziz Nesin'in savunması:(1)"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

27 TEMMUZ 1995 PERŞEMBE

< 7 « * c / O , / . V> > T

ANKARA NOTLARI

MUSTAFA EKMEKÇİ_______

Aziz Nesin'in Savunması (1 )

On bir yıl önce, Ankara Sıkıyönetim M ahkem esinde görülen “Aydınlar Dilekçesi Davası"nın 1 numaralı sanı­ ğı Aziz Nesin’di. Yargıç Yüzbaşı Mehmet Sever, Aziz

Nesin, savunmasını yaptıktan sonra, bu konuşmaya ya­ yın yasağı koydu. Türkiye’de seçimler yapılmıştı, ama bas­ kılar sürüyordu. Yargıç, Erbil Tuşalp’ın savunmasına da

yayın yasağı koydu. Duruşmadan sonra, Mamak çıkışın­ da otobüs beklerken, şöyle konuşmalar geçiyordu:

- Yargıç aslında, Aziz N esin’in savunmasına yayın ya­

sağı koymakla iyilik etti. Yoksa Aziz Nesin tutuklanabi- lirdi.

0 günler, bir film şeridi gibi gözümün önünden geçi­

yor. Dilekçe bir yıla yakın sürede hazırlanmıştı. Dilekçe­ yi hazırlayan “ Yazmanlar K urulu"nda şunlar vardı (abe­ ce sırasına göre):

Murat Belge, Halit Çelenk, Emin Değer, Haluk Ger­ ger, Hüsnü Göksel, Yakup Kepenek, Yalçın Küçük, Uğur Mumcu, Aziz Nesin, Mahmut Tali Öngören, Bahri Savcı, Ilhan Selçuk, Ilhan Tekeli, M ete Tunçay, Şerafettin Turan ve Erbil Tuşalp.

Dilekçeyi Cumhurbaşkanlığı ile TBMM Başkanlığı’na sunanlar da şunlardı: Prof. Fehmi Yavuz (başkan), Prof.

Hüsnü Göksel (sözcü), Prof. Bahri Savcı, Esin Afşar, Bil- gesu Erenus, Aziz Nesin.

Tabii, dilekçe Cumhurbaşkanlığı’nasunulamadı. Çan­ kaya Köşkü’nün ikinci kapısına bırakıldı. Kapıdaki görev­ li telefonda:

- Geldiler! diye haber veriyordu. Belli ki Kenan Bey,

aslında merakla “dilekçeyi” beklemekteydi!

Dilekçe, Meclis Başkam’na kolay sunuldu. Ama, kızıl­ ca kıyamet de koptu. Kenan Bey:

- Hepsini tutuklayın! mı ne demiş; Turgut Bey (Hacı

TÖ) gece Çankaya'ya çıkmış:

- Efendim, demiş, bunlan tutuklarsak, Batı'dan zırnık

yardım alamayız. Dünya karşımıza çıkar. Siz, işi bize bı­ rakın. İleri gelenleri hakkında dava açalım!

Dilekçeyi imzalayanlar, binleri aşmaktaydı. Ancak, sav­ cılar imzalayanları değil, imzalatanlan sorumlu tuttular. Savcılık, buna “dilekçe" değil, “b ild iri” diyordu. Eh, bil­ diri yayımlamak da yasak, buyurun savcılığa, oradan Ankara 1 N o’lu Sıkıyönetim Mahkemesi’ne! Dilekçeyi 1.256 kişi imzalamışken, sanık sayısı 56’ya indirildi. 56 kişi topun ağzındaydı! Ben, eşime vermiş, birkaç kişinin de imzalamasını sağlamıştım. Biri, Minnetullah Hayda- roğlu idi. Ankara’da Meşrutiyet Caddesi’nde “Fatih Kı­

raathanesi"nde, briç oynadığımız sırada, Minnet Bey,

benden almış, okuyup imzalamıştı. Savcı Demirel Ta- vil, Minnetullah Haydaroğlu’na sormuş:

- Ekmekçi briç b ilir m i? Nasıl oynuyor? - İyidir efendim. Fena değil!

Böyle tatlı tatlı ifade alınıyor, ama acısı iddianamede çıkıyordu. İddianamede, "Kahve köşelerinde, oyun sa-

lonlannda, bildirinin dağıtılıp imzalatıldığı” vurgulanıyor­

du. Uğur Mumcu ifadesinde:

- Ekmekçi'ye ben imzalattım! demiş. Savcı Demirel Ta- vll:

- Sizin işiniz kolay! dedi, Uğur Mum cu size imzalattı­

ğını söyledi!

- Ne münasebet efendim, bana kimse İmzalatmadı, ben kendim İmzaladım!

Böyle bir sorgudan sonra, duruşmalar başladı. Davanın 1 numaralı sanığı Aziz Nesin, savunmasını yap­ mak üzere, birkaç adım attığı sırada, savunmanı Veli Devecioğlu, oturduğu yerden:

- Türkiye yürüyor! dedi.

Askeri yargıç, yüzbaşı -şimdi Genelkurmay Mahkeme­ s in d e yarbay- Mehmet Sever, çok ince davranıyor,

"Aziz B ey" diyordu. Aziz Bey, savunmasına şöyle baş­

ladı:

“Sayın Yargıç,

15 Mayıs 1984 tarihinde Cumhurbaşkanlığım a ve TBM M Başkanlığı 'na sunduğumuz 6 sayfalık yazının ba­ şında, o yazıyı imzalamış bulunan 2.000'i aşkın Türk ay­ dını şöyle demekteyiz: 'Türkiye’de demokratik düzene

İlişkin, gözlem ve istemlerinden oluşan dilekçe’. Demek,

İki binden çok Türk aydını imzaladıkları bu yazıya dilek­ çe diyor.

Cumhurbaşkanı TRT’deki söylevinde, eleştirerek sö­ zünü ettiği bu yazıya dilekçe demişti. Demek, Cumhur­ başkanı için de bu yazı dilekçedir.

Askeri savcılık, imzalayanları 2.969 sayılı yasayı boz­ maktan sorgularken de hu yazıya dilekçe demiş ve biz sanıklar dilekçeyi imzalamaktan sorgulanmıştık. Demek, askeri savcıya göre de işbu yazı dilekçedir.

Bu aşamadan sonra Dizlere iddianame verilince, bu konuda İki şevin birdenbire değişmiş olduğunu gördük. Birincisi şu: Önce iki binden çok aydının, sonra Devlet Başkanı'nın, daha sonra Başbakan'ın, ondan sonra Sı­ kıyönetim Komutanlığımın ve en sonra da askeri savcı­ nın dilekçe dedikleri bu yazı, iddianamede birdenbire bil­ diri oluvermişti.

İddianamede değiştirilen ikinci şey de şu: Biz elli altı sanık, daha önce 2.969 sayılı yasayı bozmaktan sorgu­ lanmışken, iddianamede bize yöneltilen suç birdenbire değiştirilip Sıkıyönetim Komutanlığımın b ir yasağına uy­ mamak olmuştu.

İşte o tarihten bu yana, b ir yıldan beri sanıklarla sav­ cılık ve mahkeme arasında b ird lle kçe -b ild iri tartışması­ dır sürüp gidiyor. Biz sanıklar, dilekçe olan yazımızın di­ lekçe olduğunu kanıtlamaya çalışıp duruyoruz. Savcılık da dilekçe olan yazımızın dilekçe olmayıp bildiri oldu­ ğunu iddia edip duruyor. Görülüyor ki bu dava, özün­ den büsbütün uzaklaştınlıp, dilekçe m i bildiri mİ olduğu tartışılan biçim sel ve filolojik bir sorun haline getirilm

iş-' ★ ★ ★

Çağdaş Hukukçular Derneği, savunman Emin De- ğer'e 1975 Yılı Çağdaş Hukuk Savaşımında Emek ö d ü ­

lü verdi. “Çağdaş Hukuk" dergisinin temmuz-ağustos sa­

yısı Emin Değer’e aynldı. Emin Değer’i gönülden kutlu­ yorum. Bu ödülü önceki yıllarda Halit Çelenk ile Server Tanilli de almışlardı. (Çağdaş Hukuk dergisini edinmek

isteyenler, İnkılap Sokak 5/6 Kızılay-Ankara adresine başvurabilirler. Tel-faks: 0 312 / 433 55 40).

Referanslar

Benzer Belgeler

Ney ve nısfiyeyi, mest olduğu demlerde; gelişi güzel, fakat bir bahçeden rastgele toplanan çiçekler gi­ bi, hoş çalar ve ayık olduğu zamanlarda ise; değil

NASA’n›n morötesi dalgaboylar›na duyarl› Gökada Evrim Kaflifi (GALEX) uydusu, Araba Tekeri’nin de, görünür çap›n›n iki kat›na kadar uzanan daha genifl bir

Ancak orga- nik gıda üreticileri için yıkama sırasında bu tür maddelerin kullanımı bir seçenek değil, çünkü organik üretimde kullanılacak mad- delerin organik üretime

Bu çalışmada belirlenen değerler (dikey sapmanın en yüksek mutlak değeri 4°, ortanca değeri kadınlarda 2° ve erkeklerde 2,5°) sağlıklı Türk genç erişkinler için

^ Fakültenin tatil olmasına rağmen gençlerin tezlerini okumakla meşgulken, birdenbire bir kalb krizinden ölen profesör Sadrettin Celâl, memleketin kendi

Literatürde en sık uygulanan ve önerilen adölesan sağlığını geliştirme programlarının beslenme, egzersiz, hijyen, uyku, alkol, ilaç, sigara kullanımı ve

Enterobacter-Klebsiella grubu amoksisilin-klavulanik asid (%72), piperasilin (%65), seftazidim (%53) ve sefotaksime (%52) yüksek oranlarda direnç gösterdi¤i halde, imipenem

f è n^e^ Kâmuran (Prens Sabahattin’in gelini), nses Aleksandra (Adı belirlenemeyen kus çar­ larından birinin kızı), Gavsi Baykara (Neyzen ve bestekâr), Saniye