• Sonuç bulunamadı

Nurullah Ataç'ın benliği tenkid mayasıyla yoğrulmuştu

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Nurullah Ataç'ın benliği tenkid mayasıyla yoğrulmuştu"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

NURULLAH ATAÇ’IN BENLİĞİ TENKİD MAYASİYLE YOĞRULMUŞTU

Nurullah Ataç’ın ölümü Türk edebiyatı

için büyük bir kayıptır. Bu yazıda onu, en eski arkadaşlarından felsefe öğretmeni Ihsan Kongar anlatıyor.

S

ENE 1930. Nurullah Ataç Pertevniyal’de Fransızca ho­ cası. Tanıştığımız gün beni sual yağmuruna tutuyor, hattâ hafif bir imtihandan geçiriyor. Dost­ luğumuz da böylece başlıyor. Sonra da :

— Kusura bakma, bu huy ba­ ba mirasıdır, diyor. Babam da eve gelen akraba çocuklarım imtihan ederdi, hattâ damatla­ rını bile aynı imtihandan geçi­ rerek seçmişti.

Matbuattaki şöhretinin eşi­ ğinde bulunduğu bu günlerde koltuğunda mecmua ve kitap­ larla bir bomba gibi mektebe girer; fikirlerini, heyecanlı bir dille bize anlatır dururdu.

Hepimiz, onun tiryakisi ol­ muştuk. Dersi olmadığı günler muallim odası öksüz kalırdı â­

deta. Pırıl pırıl yanan iri gözleri,* zekâsma açılmış iki pencere gi­ bi idi. Doymak bilmiyen bir te­ cessüsü vardı. Matematikten felsefeye kadar bütün bilgileri ihtirasla kucaklamak isterdi.

Ne zaman Beyoğlu’na çıksak harçlığını tüketinceye kadar ki­ tap alırdı. Bunları, en kısa za­ manda okur, çok mühim gör­ düklerini kütüphanesine koyar, geri kalanları da sevdiği talebe­ sine veya kitap alamıyan fakir dostlarına dağıtırdı. Yeni yeni fikirler peşinde koşmak hayatı­ nın tek zevki idi. Puttan kıran bir mizacı vardı. Onu yakından tanımıyanlar, herkesi tenkid ediyor diye ona kızarlardı ama bu haksızlıktı. Nurullah’ın ben­ liği tenkid mayası ile yoğrul­ muştu.

Tezatlar, tenakuzlar onun ka­ fasında her an çarpışır; bazan paradokslara, bazan da sentez­ lere yol açardı. Bir paradoks uğruna çok kayıplara uğradığı

(2)

da olurdu. Ankara’ya gittikten sonra o devrin Talim ve Terbiye Dairesi Reisinin aleyhinde dedi­ kodu yapar.

Dalkavuğun biri de bu söz­ leri o zata yetiştirir. Nurul­ lah bir gün Vekâlete uğrar; ha­ zımlı ve müsamahalı bir zat olan Talim ve Terbiye Dairesi R eisi:

— Nurullah bey, ötede beride hakkımda espriler yapıyor- muşsun. Anlat da biz de güle­ lim... deyince, Nurullah :

— A efendim, bendeniz bir in­ sanın kusurlarını yüzüne karşı söyliyecek kadar terbiyesiz de­ ğilim. Sadece edepsizim, demiş. Nurullah, tecessüsü geniş bir fikir adamı, edebî zevki yüksek bir münekkit, vefakâr bir dost­ tu. İstanbul’a her gelişinde sev­ diklerini arar, onlarda misafir kalırdı. Ankara’ya giden dost­ larını da sofrasmda misafir et­ medikçe huzur duymaz; rah­ metli Leman hanımm nefis ye­ mekleriyle ikrama boğmadan bırakmazdı.

Ecel vakitsiz ayırdı onu bizden.

EN BÜYÜK ZEVKİ

- Merhum

Nurullah Ataç'm en büyük zevki çalışmaktı. Durmadan yazar veya okurdu. Yazı makinesi yatağına bile girmişti. Orada dahi boş dur­ mak istemezdi. Yazıp, okumadığı zamanlar da kafasının bir yazı makinesi gibi işlediği muhakkaktı.

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

«Suriye ve Kilikya’da Fransa Yüksek Komiseri» General Gtıro’- nun emri ile Antep, Maraş ve Urfa sancaklarındaki Fransız kuvvetleri­ nin kumandanlığına

Balıkçı tekneleri, kayıklar, yatlar, lokantalar, kahveler, barlar, oteller, balıkçı hali yat limanın kenarına inci gibi dizilmiş.. Ya­ şam gece ve gündüz

Fakat Curiosity’nin sönmüş bir volkanın etrafında yaptığı ölçümlerde yüksek miktarda feldspata (granit türü kayaların içinde bulunan bir mineral türü)

A concise synthesis of denbinobin is described via an intramolecular free radical. cyclization and Fremy s salt mediated oxidation as a

Mercanlar Paleozoyik dönemden (545 milyon-251 milyon yıl önce) Miyosen dönemin sonuna kadar (24-5 milyon yıl önce) kadar olan dönemde Anadolu’nun hemen hemen her yerinde,

Geride kalan tuz kristalize olarak (katı bir maddenin uygun bir çözücü içinde soğukta az, sıcakta çok çözünmesi) kaya yüzeyi üzerinde balpeteği şeklinin

Sanatçının Koşuyolu’ndaki evin­ de yer alan “ Aka Gündüz Köşesi” ilginç görüntülerle ekranlarımıza ge­ lirken, eşi Süheyla Kutbay, oğlu Hakan Kntbay, yakın

işte, tam bu sıralardadır kî, Reşat Nuri Giintekin «G ali Kuşu» romanındaki Feride’siyle Türk kızının ilk gerçek örneğini vordi.. F e­ ride mektepten