• Sonuç bulunamadı

Oscar'ın önü arkası:Mavi Sürgün ABD'de görücüye çıkıyor...

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Oscar'ın önü arkası:Mavi Sürgün ABD'de görücüye çıkıyor..."

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

MİLLİYET

9 ŞUBAT 1994 ÇARŞAM BA-23

I M S

V IJ-iN PA ,0N İ3EÎ; VA5,IHI>A I)İP

l î

>E

m

W

¿

i

OA-

Crl £ İ*N E *T M ÎCHAUX( P E P A L | 3 U L A W A K $EL£W Î_

F E P s 'î <

t

EJ.¡^T»W>Í, I&6I PE BABASIN IN X>A VAfU>l_ (

MiVi-A "M »CHAHt>iNE„ ADIN PAIN VELQ *ÍP£TÍ ÎM ALETTİ,

W

BE T p .u F F A u i^T E k E l^i.E K L E R E M ^T İK ^iftD ».

^ V f L o ^ İ P E T , Ö N C E L E R İ T A H T A C W P I

5¡¡MB¡i-EW>E t>EMİ/W

kULLANIL-

MAKTA _

TURHAN

SELÇUK

& tc c $ c & c

t e & # K ¿ ¿ ¿

fa rth e s t.

Bım s.ır

a b a u

hak

K i N b A T u M B i i P i k - "

L

ew

m

3 u

kapa

İ

ş

­

bunun

&ÍW

É

ş e y t a n ab a b a s I

01D

l

| $

ü

iBPÎASI

K O M İ K T İ K . . .

$US!

ü

KEİÂL

î

K ETME.

ÎPPİA MAKAMI,

o u n j u n

Bi w

ş e yta n

A KABASI

ÖLBıHU-Nü VE

l3u ¿rÚMAH ÂLETİNt A

n c a k

S.tYTAKİ-

IAK»N iBİNtlBilECECriNi/

İ

nsan

oeanla

K D

inîme

.C

t

F

YELTENi(U.EİWS£

AhJiNİ>A

Ç A B ' K l i - l İ K L A p L D İ y o w .

..

BuKASl APİİ- 3¡K MAH-

K^MHPıK. I)u

¡¡>¡>¡ANiÑ

PBCrKu olLiP Oi-MAp|¿ríKji

k a z d a n

j p e n e y

/

m l e b e

KOHTkOL E¡>£CE¿

t

¡L

9

M-II

7

SÜRECEK

w I I

ARKASI

Atilla DORSAY

A B D ’li eleştirm enlere

göre, M avi Sürgün,

gen eld e çeşitli

nitelikleriyle ilgi çekici

b ir film. A m a ticari

olm adığı, h ele A B D gibi

b ir ülke için fazla

gösterim şansı

taşım adığı d a bilirgin.

E rd en KıraTın b ir çok

A vru p alı sinam acı gibi

A m e rik a için fazlasıyla

A vru p alı kaldığı kesin

N ew Y o r k B a ş k o n s o lo s u m u z Y u s u f B u lu ç , “ M avi S ü rg ü n " e k ib iy le y a k ın d a n ilg ile n d i, (s o ld a n ) Fil­ m im izin ta n ıtım ın ı ü s le n e n firm a n ın s a h ib i S a m a n t h a D e a n , Y u s u f B u lu ç , film in y a p ım c ıs ı E lie v e K e n a n O rm a n la r, A tilla D o r s a y , E rd e n K ıra l v e N ilgün M irze

AB D’de

birden işliyor “

diyerek filmi beğenm edi.Am a yine de Erden KıraTın yanma giderek

sinemasını övmekten geri kalmadı. Bir firm a ise, ilk 5 araşm a

girmesi halinde dağıtımım üsleneceğini açıkladı

Î R Türk filminin peşine takılıp “Yeni çin en uygun zaman değildi bu... Doğu yakası, ina- Dünya”ya gitmek... Beğendiğimiz, nılmaz bir soğuk altındaydı. N ew York’ta gündüz- sevdiğimiz bir filmimizin, dünyanın leri 18 - 20 civarındaki soğuk, sokakta yürümeyi

bile olanaksız kılıyordu. Los Angeles’ta ise “sü­ rekli deprem” vardı. Gençliğimizin “sürekli dev­ rim” sloganı, burada biraz değişik olarak karşımı­ za çıktı. Ve orada geçirdiğimiz bir hafta süresince hiç yakamızı bırakmadı. Kahvaltıda, yatakta, so­ kakta sürekli sarsılmak, tuhaf bir duygu... Gerçi insan bir süre sonra alışıyor, “depremle birlikte yaşamak” gerekiyor. Yine de, depremsiz b ir ülke­ de yaşamak bambaşka...

B

l

smema merkezlerinde gösterilmesini, tanıtılmasını, Oscar denen dev ödüle aday olabilmesini sağlama çalışmala­ rına katılmak... Doğrusu, pek aklımızda olan bir iş değildi bu...

N e var ki, bizim de içinde bulunduğumuz “Os­ car Komitesi”nden bu yıl “M avi Sürgün” filmi çı­ lanca ve Kültür Bakanlığı, filmin Amerika’daki tanıtımı için bir grup insanı oraya göndermeye kalkışınca, biz de aslında pek anlamadığımız bu “promosyon” işine karışmaktan kaçınamadık. Yö­ netmen Erden Kıral, yapımcı ve görüntü yönetme­ ni Kenan Ormanlar, yapımcı Elie Ormanlar, son­ radan bize katılan baş oyuncu Can Togay ve basın danışmanı Nilgün Mirze’yle kalkıp gittik.

V e doğrusu, A B D ’de geçirdiğimiz b ir 10 gün i- çinde, çok şey görüp öğrendik. B u yazıların ama­ cı, bunların bir bölümünü sîzlerle paylaşmak...

Önce şunu söyleyeyim: Amerika’ya gitmek

i-BULMACA

S E Ç K İN L E R İN KATILDIĞI

GALA

N e w York’ta özel gösteriler için kullanılan 2 salonlu b ir stüdyoda yapıldı, “M avi Sürgün”ün galası... Tam Broadway üzerindeki bu çok merke­ zi yerde, soğuk yüzünden az olacağını sandığımız ilgi, hiç de fena değildi. Filmin tanıtımım yüklen­ miş olan, aynı zamanda İstanbul Film Festiva­ lin in de A B D ’deki ilişkilerini yürüten Sa­ mantha Dean ve firması, 20’ye yakın ya­ bancı film alımcı ve dağıtımcısını salona toplamayı başarmıştı.

B u n la rın yanı sıra, Türkiye ile “barış­ tıktan” sonra ilişkilerini artık hep sıcak tutan Kayseri doğumlu ünlü yönetmen Eli- a Kazan ve eşi, o günlerde orada bulunan Bayındırlık Bakanımız Onur Kumbaracı- başı ve eşi, Birleşmiş Milletler daimi tem­ silcimiz Büyükelçi inal Batu ve eşi, besteci - yazar İlhan Mimaroğlu ve eşi Güngör Ha­ nım, tiyatro sanatçüarımız Şirin Devrim ve Tunç Yalman, N ew York Başkonsolosu­ muz Yusuf Buluç da konukların arasın- daydılar.

K A Z A N İN V E Ş İR İN DEVRİM İN

T E P K İL E R İ

E lia K a z a n ve e ş i, g ö ste rid e n s o n ra E rd e n K ır a l’ la b irlikte film i ta rtış tıla r. T ü rk iye li K a z a n , film i h em e le ş ­ tirdi h em d e K ır a l’ın s in a m a s ın ı övdü

SO LD A N SA Ğ A : 1- K ış a , b o d u r, g e liş m e m iş , g ü d ü k - D e m iry o lu k a ta rı. 2- İlg ili, iliş k in , d a ir. 3- C e y la n - A k la v e g erçeğ e a y k ır ı. 4- S id ik asjti tu zu - A ç ık , o r­ ta d a , h e rk e sin iç in d e y a p ıla n . 5- İk lim le m e aygıtı - V ila y e t. 6- K ırs a l to p lu lu k la rd a k ö y ü n z o ru n lu v e is­ teğe bağlı işle rin in k ö y lü le rc e eşit şa rtlard a e m e k b ir­ liğ iy le g e rç e k le ştirilm e si - B ü y ü k e rk e k kard eş, ağ a­ b e y . 7- Y a y la a tılır - G e r d a n lık , b o y n a ta k ıla n süs e ş­ y a s ı. 8- S a tıc ın ın , m al sa h ib i a d ın a sattığı şe yd en a l­ dığı y ü z d e lik , sa tım lık . 9- D iy e lim k i, o la k i, tu talım ki - D u m a n b u la şığ ı. 10- B ir işi b ir b a şk a sın ın so ru m ­ lu lu ğ u n a b ıra k m a , ısm a rla m a - D o la y ıs ıy la a n la tm a . 11 - A n s ız ın - A s y a 'd a b ir ü lk e . 12- İstek, ta le p - İl yö ­ n e ticis i.

YU K A R ID A N A ŞA Ğ IY A : 1- K u y ru k s u z , k uyruğ u ke­ sik h a y v a n - K ü ç ü k b itki - S ın ır, u ç . 2- Sedefotugiller- d e n , to h u m u a c ı b ir bitki - İnsan g ö zü n ü n a lg ıla d ığ ı ışık şid d e ti. 3- S u ç k a rşılığ ı ö d e n e c e k para c e z a la rı (E sk i d ild e n ) - S ö z , sö z le şm e , a n tla şm a . 4- A y n ı tür­ d en c a n lıla r ı ç o ğ a ltm a k - Eski M ısır'd a b ir T a n rı. 5- Ö ç a lm a y ı a m a ç la y a n g iz li d ü şm a n lık - S a z a n g ille r­ d e n , g ö rd ek a d ıy la da b ilin e n , ü lk e m iz g ö lle rin d e de y a şa y a n b a lık . 6- Sad ist. 7- Y ü k s e lm e , y ü c e lm e - A- v u ç iç i - E v c il o lm a y a n h a y v a n la rı v u rm a y a d a y a k a ­ la m a işi. 8- B ir tür p a m u k lu , k a lın ku m a ş - Y a p m a , etm e . 9- E rm iş, e v liy a - T a b ir. 10- G ö ğ ü s - İsim ler.

D Ü N K Ü BU LM ACAN IN Ç Ö Z Ü M Ü :

SO LD A N SAĞA: 1- G u r k , K u ro n . 2- U m a r s ız , L a . 3- R u p , A la c a k . 4- M a la y a n i. 5- M a h ıv , N a l. 6- K o n u , U z a k . 7- A n i, U z u v . 8- N o , U z , La so . 9- A g arag ar. 10- Laf, N a , O n u . 11- E m , K ıra t. 12- T ir im , H u şu .

YU K A R ID A N AŞA Ğ IYA : 1- G u r k , K a n a le t. 2- U m u , M o n o g a m i. 3- R a h m a n i, A f. 4- K r, A h u , U r , K i. 5- Sa­ lı, U z a n ım . 6- K ıla v u z , G a r . 7- U z a y , Z u la , A h . 8- C a n a v a ro tu . 9- O la n a k . 10- N a k il, K o ru c u .

“M a v i Sürgün”ün gösterisi N ew York’ta değişik tepkilerle sonuçlandı. Ör­ neğin Elia Kazan “çok fazla konuyu birden işliyor” diyerek filmi beğenmedi. A m a yi­ ne de Erden KıraTın yanma giderek sine­ masını övmekten kendini alamadı. Kum- baracıbaşı, filmi çok beğendiğini söyler­ ken, İnal Batu’dan ses çıkmadı. Şirin Dev­ rim, filmde anlatılan b ir noktaya, Halikar- nas Balıkçısftnm babasmı öldürmesine ne­ den olan “babasının karışma

sarkıntılık

etmesi” olayına karşı çıkıyor, kendisine özgü “grande dame” jestleriyle “Bizim aile­ de asla böyle b ir şey olmamıştır” diyordu. Ancak daha sonra KıraTın yanma giderek, filmin sinemasal yanım çok beğendiğini yine o eşsiz jestleriyle desteklenmiş olarak belirtmekten kaçınmıyordu.

D A Ğ ITIM CI V E G A ZETECİLER İN

m m m m m m SSSSSLm m m m m m m

A m e rik a lı dağıtımcıların tepkileri ise farklı oldu. Samantha Dean’ın şirketi, çok çağdaş b ir şey yapmış, tüm Am erikalı da­ ğıtımcıların film üzerine görüşlerini ala­ rak film sahiplerine faxlamıştı. Burdan birkaç görüşü özetle nakletmek istiyorum:

“- Film i sevdim. A B D ’de dağıtılacaksa, bu özenle yapılmalı. Görüntüler, dil hari­ ka. Am a Amerikalı seyircinin hiç tanıma­ dığı Cevat Şakir’le özdeşleşmesi zor. Eğer 5 aday araşma kalırsa, M iram ax filmi kesin­ likle dağıtır.” A m y Israel, M iram ax Films. Çok hoş ve ilginç bir film. Oyun çok iyi. Bana biraz ağır geldi. Am a bu belki de bizim hızlı, fast - food, M TV, pop - kültür toplumu olmamızdan kaynaklanıyor.” A ri­ el Zietlin, gazeteci.

İy i bir film. Düşünen b ir adamın filmi. Her­ man Hesse’in 'Siddharta’smm bir Türk versiyo­ nu.” Brandon Judell, gazeteci.

“- T ü rk iy e için bu film büyük b ir çıkış. A B D ’de iş yapması zor. Biz, yıllar önce benzer bir film olan ve aynı düzeyde bulduğum Francesco Rosi imzalı “İsa Eboli’de Durdu”yu dağıtmış, ama zarar etmiştik. Çok güzel bulmamıza karşın, aynı riski göze alamayız.” Ed Cruea, A rro w Entertain­ ment Ltd.

R

e s i m l e r g ü z e l

..

AMA İÇ E R İK ?______________

MHHMM&MNNMMHNMNnHMMMNNHMHMMHMMi H a rik a biçimde resimlenmiş. Am a devam­ lılığı olmayan b ir film. Sonu ise doyurmuyor. Öy­ kü inşam alıp götürüyor, ama pek b ir yerlere ulaş­ tırmıyor.” Eric Bacnmann, Castle Hill Producti- ons.

Uzun, parça parça, odaksız b ir film. Ticari şansı yok gibi. A m a seyri çok zevkli ve gerçekten soylu bir çaba.” T.C. Rise, Aries Releasing.

Vs. vs. Tepkiler böyle sürüp gidiyor. Görüldü­ ğü gibi, genelde “M avi Sürgün” çeşitÜ nitelikleriy­ le ilgi çeken b ir film. A m a “ticari” olmadığı, hele A B D gibi bir ülke için fazla gösterim şansı taşıma­ dığı da belirgin. Erden KıraTın birçok Avrupalı si­ nemacı gibi, Am erika için fazlasıyla Avrupalı kal­ dığı kesin... A m a “M avi Sürgün”ün sonuç olarak en azından ciddi biçimde üzerinde durulan,

yüzü-müzü kızartmayan b ir film olduğu, ciddi ve “soy­ lu” bir çaba olduğu da ortaya çıkmıyor mu?

İN A L BATU V E Y U SU F B U LU Ç’UN

^

İLG İL E Rİ

N e w York’taki birkaç günümüz, oradaki Türklerin katkılarıyla önemli ölçüde değerleni­ yor. İnal ve N evra Batu, bizleri b ir akşam “rezi- dans’Tarmda kokteyle çağırıyorlar. Söyleşiler sa­ nat, sinema ve o gün Türkiye’de “çöken” borsa ü- zerinde yoğunlaşıyor. N ew York Başkonsolosu­ muz Y usu f Buluç, tam anlamıyla harika b ir in­ san... Bizlerle sürekli ilgileniyor, birlikte çok hoş b ir öğle yemeği yiyoruz. T ü rk iye^N ew York’ta gerçekten de çok iyi temsil ediliyor İlhan Mima- roğlu’nu tanımak ise gerçek bir zevk... B u ünlü besteci ve müzik yazarımızı, şimdilerde bir gaze­ tedeki süzme yazılarını büyük b ir keyifle okudu­ ğumuz bu önemli aydınımızı tanımakta niye bu kadar geciktim? Gerçi aramızda okyanuslar var, ama dostluklar icabında en büyük mesafeleri bile aşamıyor mu? Güngör ve İlhan Mimaroğlu, sana­ tın ve kültürün tüm alanlarına uzanan geniş ilgi ve bilgileri, çağı kavramış “dünya aydını” kimlik­ leriyle, A B D yolculuğumuzun en ilginç olayların­ dan ve en büyük zevklerinden birini oluşturuyor­ lar...

YARIN:SİNEMA SATARAK YAŞAYAN KENT

H a lik a m a s B a lık ç ıs ı’nın s ü la le s in d e n g e le n tiyatro s a n a tç ım ız Ş irin D evrim d e film in k o n u su n u e le ş tird i, a n c a k yö n e tm e n E rd e n K ır a l’a övg üler y a ğ d ırm a k ta n geri k a lm a d ı

ç

CEMAL ŞAHIN'DEN

MEKTUP

O RU M Milletvekili ve TBBM Adalet Komisyonu Baş­ kanı Cemal Şahin'den bir mektup aldım. Salt yanıt hak­ kına saygımdan bu mektubu yayınlıyorum.

Sayın SİRMEN,

12. O C A K. 1994 günkü Milliyet gazetesinde yayınlanan yazınızı dikkat, ibret ve üzüntü ile okudum. Çünkü;

1-) Rahmetli Uğur M UM CU Hocam sık sık yazılarında söy­ le bir ifade kullanırdı: "Sıfatı, mevki ve kimliği ne olursa olsun insanlar, bilmeden, incelemeden, anlamadan, sormadan, soruş­ turmadan yazı yazmamalı. Aksi halde hatadan kurtulamazlar" derdi.

Şimdi rahmetli Uğur MUM- CU'nun bu düşüncesine göre şapka­ mızı indirelim ve düşünelim. İsmimi bile bilmiyorsun, Sayın SİRMEN, siz ve Çorumlu okurunuz hangi eylemimi ya aa düşüncemi beğenmiyor ve şah­ sımı haksız ve yersiz olarak eleştiriyor­ sunuz? Somut bir olaya ya da düşün­ ceye dayanmadan binlerini eliştirmek size yakışır mı?

2-) Yazınızın konusu özetle SHP'de aday adayları ön seçimle mi, ya da merkez yoklaması ile mi belirle­ nip belirlenmeyeçegi hususunu içer­ mektedir. Sayın SİRMEN, aynı konu i- le ilgili olarak siz benim düşünceleri­ mi biliyor musunuz? Biliyorsanız düşüncemi yazmanız ve ona göre eleştirinizi yapmanız gerekirdi. Yazıda böyle bir şey yok. önseçim le ilgi, duygu ve düşüncelerimi bilmiyorsanız o zaman bu yaptığınız ayıp ve çirkin olmuyor mu?

3-) SHP'de delegelerin ya da üyelerin "Etnik, mezhepsel ve kent avantası çevresinde kümelenmiş kişilerin elinde olduğunu" söylüyor ve eleştirinizi de buna göre yapıyorsunuz. Bu yöne i- lişkin tartışmayı böyle bir yazı ile dile getirmek takdir edersiniz ki mümkün olmaz. Esasen bu konuyu tartışacak yetkili kurulla­ rımız vardır,

Sayın SİRMEN, beğenmediğiniz bu delege yapısını Çorum milletvekili Cemal Şahin tek başına mı oluşturdu?

4- ) Pek çok yazar çizer rahmetli Uğur M UM CU'nun vefa­ tından sonra akla gelecek her şeyde uygun olsun veya olmasın malzeme olarak kullanıldığını görüyor ve üzülüyorum.

Sağlığında kendisine siyasetin her makamı teklif edilmiştir. (Genel Başkanlık dahil) Her seferinde o, bu tip teklifleri reddet­ tiğini, “araştırmacı yazar olarak kalacağını" beyan etmiş (bugün­ kü değeri ve saygınlığı da bundan kaynaklandığı söylenebilir) olduğunu biliyoruz.

Sayın SİRMEN, gerçekler böyle iken rahmetli olmuş bir in­ sanı Çankaya'da aday gösteriyorsun ve seçimi de kaybettiriyor­ sun! Sebebini de Çankaya'da Cemal ŞAHİN'lerin üretildiğini gerekçe gösteriyorsun!

Sayın SİRMEN, Cemal ŞAHİN Çorum milletvekilidir. Çan­ kaya'da kayıtlı değildir! Kaldı ki son 20 yıldır sosyal demokrat­ lar beğenmediğiniz Çankaya bölgesinde hep birinci parti olma­ dı mı? Bilinen bu başarıların Cemal Şahin'e ait olduğunu yaza­ bilir misiniz?

5- ) Sayın SİRMEN, siyasette uğraşanlar haklı ya da haksız her zaman eleştirilirler. İlk defa eleştirilmiyorum. Takdir edersi­ niz ki eleştiri, belli eylem ya da olaylara dayalı olur, olmalıdır. Siz buna riayet etmiyorsunuz. Siz pek çok yazılarınızda "yargı- lamasız infazlardan" yakınırsınız. Peki şimdi siz, beni yargıla­ madan, sormadan, soruşturmadan, tanımadan hiç ilgisi olma­ yan ön seçimle ilişkilendirerek suçluyorsunuz! Size yakıştığını söyleyemem.

Sayın SİRMEN, ben 57 yaşında, 36 yıldır devletime, mille­ time hizmet etmek için çabaladım durdum. Devlet hayatımda cumhurbaşkanı, başbakan ve bakan hariç her makama geldim. Siyasette de parti genel başkanlığı hariç her makama geldim. Si­ yasette hiçbir makama tayinle gelmedim. Son seçimde 15000 tercihli oy alarak 2. kez parlamenter oldum.

Söylemek istediğim bugüne dek haysiyetimizle, şerefimiz­ le, gururla herkese hizmet verdim. Radyoda, TV'lerde ya da pek çok platformda konuşmacı olarak katıldım. Başkalarını dinledi­ ğim kadar, diğerleri de beni dinlediler. Sevgi zora dayalı değil­ dir. Beni sevmeyebilirsiniz. Ancak bu hal başkalarına saygısız­ lık etmek hakkını size verir mi?

Yeri geldikçe "insan hakları" savunucusu kesileceksin diğer taraftan yargılamasız insanları peşin hükümle ipe asacaksın ol­ du mu yani? Sayın SİRMEN.

Şimdi bekliyorum dinozor haline getirdiğin Cemal ŞAHİN nasıl üretilmiş, kim üretmiş, Sayın SİRMEN'den dinleyeceğiz ve bekleyeceğiz.

Saygılarımla.

Cemal ŞAHİN Çorum Milletvekili Adalet Komisyonu Başkanı"

Cemal Şahin'e gerekli yanıtı vereceğim.

AVUKATINIZ

UZLAŞMAK ZORUNDASINIZ

B ab am ız 1972 yılın d a vefat etti. G e riy e annem ve üç kardeş kald ık . A n n e m iz kirasta intifa hakkını kabul etti ve ben de işim icabı uzak yerlerde görev yap tım . M irasta ev, arsa, dükkan vb . m evcut. Şim di gayrı- m enkullerin bulunduğu şehre yerleşi­ yoru m . A n ca k m esela dükkanda kiracı m evcut. Ben bugüne kadar kiradan hiç istifade etm edim , am a şim di etm ek is­ tiyorum . D ükkand aki Kiracıyı çıkarıp bu yeri kiraya vereb ilir m iyim , kiracı çıkartm a talebinde bulunduğum uzda ç ıkab ilece ğ in i söylüyor.

E. K. - İstanbul

Sizin kiradan istifade etmekten anladığınız öyle görüyorum ki tek ba­ şınıza bu yeri kiraya vermek ve yine alınan kira bedelin­ den tek başınıza yararlanmak. Oysa bu yer üzerinde an­ nenizin yarı intifa hakkı var. Yanı alınacak kiranın yarısı onun. Sonra geri kalan yarısında da üç kardeşin mülki­ yet hakkı var, bu demektir ki kira bedelinin diğer yarısı­ nı da üç kardeş paylaşacak. Dolayısıyla yasal olarak siz tek başınıza tüm geliri elde edemezsiniz. Ancak miras payınız kadar bir hisseyi talep edebilirsiniz. Bunu talep etmek için de mutlaka içindeki kiracıyı çıkarıp yeni kira- c;ya kiraya vermeniz gerekmiyor. İçinde oturmakta olan kiracının ödediği kira bedelinden de miras payınıza dü­ şen hisse kadar nisse alabilirsiniz.

Ancak şayet tek başınıza kira bedellerini almakta ıs­ rarlı iseniz bu kardeşlerinizle ve annenizle varacağınız anlaşmaya bağlı. Şayet onlar da buna razı iseler siz tek başınıza kiralayan sıfatı kira sözleşmesi yapacaksınız ve kira bedellerinden de istifade edeceksiniz. Ama onların buna muvaffakati yoksa geliri paylaşmak zorundasınız. Sjzin mülkiyet türünüz, du yerler miras olarak kaldığı i- cin, iştirak halinde mülkiyettir, dolayısıyla kardeşleriniz­ le anlaşmaya varamazsanız, bu yerin kiralanma işini ve kiraların tahsilini tüm kardeşler birlikte yapacaksınız.

Tamer

H eper

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Büyükadada Dadilar çamlığında denize hâkim bir sırt üzerinde bu sene ikmal edilen bu köşk, etrafındaki tabiat parçasına iyi ve iddiasız bir sadelikle imtizaç ettirilerek

• Muhasebe ve Vergi Uygulamaları Programının temel amacı muhasebe ve vergi konusunda hizmet veren muhasebe veya müşavirlik bürolarının, kamu veya özel sektör kuruluşlarının

Z am an zam an m asal, tekerlem e, halk şiiri gibi folklor ve halk edebiyatı ürünlerinden de y ararlan an şair, yeni bir söyleyiş biçimi içinde güçlü aşk

Buna göre verilen tablonun doğru olabilmesi için “buharlaşma” ve “kaynama” ifadelerinin yerleri değiştirilmelidirL. Tabloda

Verilen açıklamada Kate adlı kişinin kahvaltı için bir kafede olduğu ve besleyici / sağlıklı yiyeceklerle soğuk içecek sevdiği vurgulanmıştır.. Buna göre Menu

Bu program, anne –çocuk cimnastiğinden gelen çocuklar ( 5 - 8 ) yaş cimnastik temel eğitimi programına katılırlar. Temel eğitimin alt yapısını oluştururken,

Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Sistemi 2016 - 2017 Güz Dönemi Dönem Sonu SınavıA. ULUSLARARASI

Deneyde mavi arabanın ağırlığı sarı arabanın ağırlığına, kırmızı arabanın ağırlığı da yeşil arabanın ağırlığına eşit olduğu verilmiş. Aynı yükseklikten bırakılan