• Sonuç bulunamadı

Ölümünün yıldönümü münasebetile:En san'atkar şairimiz Tevfik Fikretin hayatına kısa bir nazar...

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ölümünün yıldönümü münasebetile:En san'atkar şairimiz Tevfik Fikretin hayatına kısa bir nazar..."

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Ölümünün yıldönümü münasebetile

En san’atkâr şairimiz

Tevfik Fikretin haya­

tına kısa bir nazar.,

Fikret yaşarken büyük bir şükretti, ÖMükten

sonra bitmez tükenm ez bir münakaşa

mevzua olmuştur

«

i YAZAN: İSMAİL İLHAN

Tevfik Fikret, Osmanıiar devrinde ye­ tişen Türk şairlerinin en büyüğü değil­ se bile en sanatkârıdır. Edebiyat âlemin­ de bir merhale ve bir devir olmuştur. Merhale oluşu, kendini kendinden ev­ velkilerden pek açık, pek muayyen ve pek müsbet hatlarla aynısından; devir oluşu, tesirini başkalarına kuvvetle aşı­ layıp zamanında ve zamanından sonra

hem şiir, kem de şairlere nüfuz edişin- dedir.

Fikret, yaşarken büyük bir şöhretti, öldükten sonra bitmez, tükenmez bir müaaşaka mevzuu olmuştur. Hâlâ onun la meşgul olanlar ve ismini yaşatanlar vardır. Bu, en büyük tan ilmiş şâirlere de nasip olmıyan bir nimettir ve Fikre­ tin müstesna bir şahsiyet olduğunu gös­ teren delillerdir.

Her şair, takdir ve tenkit olunur. Lâ­ kin Fikret kadar beğenilen ve ayni za­ manda beğenilmiyen şâir - bilhassa bi­ zim yurdumuzda - yoktur. Ona « Ahlâ­ kın timsali idi » diye bağıranlar, « İman sahibi idi » diyenlere karşı « Kâfirdi » diyenler, « Beşeriyetin hayrım isterdi » hükmile alkışlayanlara « Ferdiyetçiydi » hükmile karşılık verenler, «Mahviyetti idi » kanaatini gösterenleri «Mağrurdu» diye reddedenler, « Vatanperverliğini » iddia edenleri « Milliyetsiz idi » cevabile hıryalıyanlar, «Temizliğini» «Hırçınlık

la» tefsir ve «Nikbinliğini» «Bedbinlik» halinde telâkki eyliyenler vardı.

Halbuki Tevfik Fikret, titiz ve te­ mizdi. İçki de içmez, maceralar ardın­ da koşmaz, iyi giyinir, iyi hisseder, in tizamı sever, kalenderlikten iğrenir, lâ­ ubalilikten çekinir, doğruluğa düşkün, kabalığa düşman, çok duygulu, kuvve­ te karşı kibirli, fenalardan ve fenalıktan müteneffir, sevmediklerine sert, sevdik­ leri az, sevgisi çok bir adamdır.

Fikretin kalbinde bir çocuk şefkati, ruhunda isabetli bir zevk, parmakların­ da tam bir sanat kabiliyeti vardır. Fik­ ret vatanını severdi, bu sevgi bir çok yazılarında ağlar. İşte bu ağlıyan sevgi­ dir ki onu bir takımlarına «bedbin» gibi göstermiştir.

Tevfik Fikret, sanatkâr olarak tetkik olunursa çok büyük bir şahsiyettir, Yüksek derecede kudretli bir nazımdır. Aruz veznine - hiç bir Osmanlı şairinin veremediği - kabiliyeti ve elastikiyeti vermiştir.

Fikrete kadar, manayı «beyit» içinde bitirmek anane halindeydi. O, bu ana­ neyi kırdı, dört beş mısralık cümleler yazılabileceğini gösterdi. Vezne, mükâ- leme kabiliyeti getirdi. Lâkin bunu, ken­ dinden evvelkilerin yaptığı gibi değil, bambaşka bir tarzda yaptı ve o çeşit şi­ irlerine konuşan bir eda işledi.

Şiirin her şey olduğunu veyahut şiir- siz mevzu olamıyacağmı bizim diyarı­ mızda iskat eden Fikrettir.

Tevfik Fikret, parlak bir edebi dev­ rin hem müessisi ve hem de mümessili­ dir. Bugüne kadar aruz vezniyle yazan şâirlerin en sanatkâr olanıdır. Adının bihakkin taşıdığı şöhreti geçecek diğer bir meşhur, kolay kolay yetişemiye- cektir.

Tevfik Fikret 1870 de Istanbulda Ak- sarayda doğmuştur. Asıl ismi Mehmet Tevfiktir. Fikret adını sonradan almış­ tır. Fikret, Aksaray Mahmudiye - Vali­ de rüştiyesinde okumuş, Galatasaraydan birincilikle mezun olmuştur. (1888). Bir çok memuriyetlerde bulunmuştur. Bir aralık İsmail Safa beyle birlikte «Malû­ mat» gazetesini çıkarmıştır. Sonra 1895 te Servetifünuna geçmiştir.

1898 tarihinde «Rebabışikeste» yi neş- retmiştir.

A baülhatnit idaresi, servetifünun

ede-ı.

biyatına son verince Robert Kolleje allım olmuştur. Meşrutiyetten sonra Hüseyin Cahit ve Hüseyin Kâzım bey­ lerle (Tanin)i tesis etmiş, Biraz sonra Gala tasa raya müdür olmuştur. Nazırla çıkan bir patırtıdan sonra istifa etmiş ve münzevî bir ömür geçirmeğe başlıyarak uzun bir hastalıktan sonra 5 Ağustos 1914 te ölmüştür.

Eserleri: Rebabışikeste, Tarihikadim, Rebabın cevabı, Halûkun defteri, Şer- mindir.

Tevfik Fücretten bazı parçalar: VATAN ve ÜMİT

Ey gözlerinde mavi güneşler gurup eden, Altın başında fırtınalardan, didişme­ den Bir tacmur olan o güzel saç didik di­ dik; Nazan vücudü bir kucak ot, bir yığın kemik, Mahzun bir ihtifal ile mazii şadînin Gerdunei şükûhıınu teşyi eden kadın! Anlat: O bağıra hangi yılan zehiridiır akan? Anlat: Ciğerlerin ne için yorgun? Ah, o kan Sinende, kotlarında, kimili, hangi can feda Âşıkların hediyei yakutu, bibaha? Onlar ki aldatıp seni, « kurbanınız »

diye Kurban eder teseyyübe, ikbale... Her şeve,

Sadık çocukların olamaz; hem de ol­

masın! Sen hiç mükedder olma: Senin öz

oğulların, Şefkatli kızların da var; onlar: Sabur, asîl Bir aşkı fazlü hakla senin simdi pek alil, Pek münhasif duran o muazzez cebi­ nine Rahşan hüMelet örecekler ve sen

yine, Şarkın melek perisi, mübarek meli­ kesi!,. Hüsnün, muhasinin ve fUyuzunla her sesi Peşinde nağmelıiz edeceksin güneş

gibi! Ben böyle isterim seni: Hep leyle

ecnebi, Hep şule, hep seher dolu bir cephei

sef it! Karşında son teranei ruhun benim,

medit Bir sayhai ümit olacaktır... Ümit,

ümit!.... HÂNIY AĞMADAN

Bu sofracık efendiler - ki iüikama munlazvr Huzurunuzda titriyor - Şu milletin

hayatıdır, Şu milletin ki muztarip, şu milletin

ki mvhtazır, Fakat sakın çekinmeyin, yiyin, yutun hapır hapır Yiyin efendiler, yiyin, bu hânı istika sizin: Doyunca, tıksrıınca, çatlayıncaya ka­ dar yiyin. Pek açsınız efendiler, bu çehrenizde bellidir Yiyin; yemezseniz bugün yann kalır mı, kimbilir? Şu sofrai niam bakın, kudumunuzla

müftehir, Bu hakkınız efendiler, evet, o hak ta elde bir Yiyin efendiler yiyin, bu hânizisafa

sizi«, j

Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya ka­ dar yiyin!... BALIKÇILARDAN

— Yerin sen ağlarını gün doğmadan

hazırlarsın Sakın yedek biraz ip, mantar almadan gitrrie. Açınca yelkeni hiç bakma, oynasın

varsın, Kayık çocuk gibidir oynıyorsa kay­ detme, Dokunma keyfine; yalnız tetik bulun zira: Deniz kadın gibidir, hiç inanmak ol­ maz ha!...

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Grafik incelendiğinde maksimum güç değerinde 60 km/h hızda Benzin yakıt modunda çalışma durumunda LPG yakıt modu hidrokarbon (HC) emisyon değerine göre %

önemli yasalarndan kabul edilen bu yasa ile Katolik Kilisesi, her ne kadar kendi- sini Petrus’un halefi olarak görse de, kendisine mensup olmayan dier hristiyan- larn da

Çoğumuzun TÜBİTAK kısaltılı adıyla bildiği Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırmalar Kurumu 24 Tem- muz 1963’te, başka bir deyişle Türki- ye Cumhuriyeti’nin 40..

Son birkaç seneye kadar Kerime Na­ dir romancılığı tam bir meslek olarak kavramış değilmiş.. Nitekim roman ismini bile ver* mekte tereddüd ettiği eserlerini

• Bir çocuğun hayatının ilk yıllarında beyninin sağ yarı küresinin daha çok çalıştığını ve sol yarı kürenin dil bece- rileri, sözcükler, anlamlar gibi görevler için

Günümüzde koanal atrezinin tedavisinde pek çok cer- rahi teknik uygulanmakla birlikte biz erişkinlerdeki unilateral KA tedavisinde; daha iyi bir görüş sağla- ması, stenoz

10 Temmuz 1992 günü ölümlü dünyadan göçen ünlü ya­ zın ve sanat adamı Cevdet Kudret’le ilgili olan ve bizi elli beş yıl öncelere götüren kimi anılarımızı, eski

Yaklaşık 25 yıllık geçmişine rağmen içinde barındırdığı temsiliyet, fırsat eşitliği ve adalet kavramları gibi özellikler nedeniyle farklılıkların yöne- timi