• Sonuç bulunamadı

Azerbeycan'ın Rusya'ya iltihaki ve Bolşeviklerle teşriki mesai hakkında Ağaoğlu'nun beyanat ve mektupları meselesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Azerbeycan'ın Rusya'ya iltihaki ve Bolşeviklerle teşriki mesai hakkında Ağaoğlu'nun beyanat ve mektupları meselesi"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

2 ISLÂM — TÜRK MUHÎTÜLMAARÎFl Oild: 1, F. 50

şüncelerinin neticesidir. Birçok tarziyeler ve tedkikler ile oriji­ nal fikirleri vardır. Gâzâlî ekse­ riya tıbda olduğu gibi eşyanın hassalarını bilmek ve insanın nefisdekini müşahede etmek, hakikatleri kalb ile tatmak gibi ma’nalarda tecrübeye çok kıy­ met verir.

Gâzâlî Mâba’d-et-tabia me­ selelerinde vahye uymak, rna’- kulât nokta! nazarına göre felse­ fe usulünün din usulüne mua­ rız olabilecek bir kuvveti haiz olamadığını meydana koymak gibi bir maksad güdüyor. Aklın

iflâs etmesile, hisse i’timad et- meımesile insanın nefislerini din ve tasavvufa dönmesini istiyor. Dakik ibareler ile nefsi tasfiye, halvet ve üzlet yollarile, keşf ve hads metodu ile Allahın haki­ katlerine ermesini taleb ediyor. İslâm feylesoflarının maksadları ise İslâmî fikirleri felsefe saha­ sına yaklaştırmak ve vah'y ile sa­ bit olan hakikatleri tahlil ede­ rek akıl ile sabit bir hale getir­ mek, vahy le akim âhenkdar ol­ duğunu göstermek ve kitabin hakikatini o vakitler yaşayan felsefeye uygun bir surette izah

etmekti.

Görülüyor ki kelâmcıları tem­ sil eden Gâzâlî ile İslâm feyle­ sofları arasındaki fark yalnız fel­ sefî düşünce farkıdır. Çünkü İs­ lâm feylesofları dine, vahye pek kıymet veriyor, tasavvuf ile yü­

rüyorlar. Gâzâlî felsefe âlemin­ de İbn Sinânın otoritesini düşü­ rüyor, İbp Sina’ya i’tiraz oluna­ bilecek bir fikir tohumu atıyor. Bundan dolayı şarkta felsefe a- raştırmalarının çoğalmasına bâ- di oluyor, hiç bir vakit serbest düşünceyi kapatmıyor.

İsmail Halckı İzmirli Azarbaycanın Rusyaya iltihakı ve Bolşeviklerlerle teşriki mesai hakkında

Ağaoğlunun beyanat ve mektupları meselesi

Ankara Ticaret Vekâleti İç Ticaret Umum Müdür Muavini Samet Ağaoğlundan aldığımız mektubdur, aynen dercolunur:

Muhterem Efendim,

İdarei fazılânelerinde çıkmak­ ta bulunan İslâm Türk Muhitül- maarifinin 46 ve 47 nci sayıla­ rında, «Azerbaycan’da siyasî ha­ reketler» ve «İnkılâb ve İstiklâ­ lin akisleri» yazılarında babam merhum Ahmed Ağaoğlu’nun, Rusya’ya iltihakı terviç eden beyanattan ve Nerimanof’a gön­ derdiği bir mektuptan bahsedil­ mektedir.

1 — Bu yazıların müellifini tanımıyorum. Ancak her iki kı­ sımda da, ilk sahifede mündere- catı gösterirken başka bir isim zikredilmediği halde babamın isminin kaydedilmiş olması mü­ ellifin merhumun üzerinde kas- den dikkat nazarını celbettirme- ğe çalıştığı anlaşılmaktadır.

İsmini ve şahsını tanımadığım bu zatın bu kasdî hareketinin neye istinad ettiğini elbette ki takdir ve tesbit edemiyorum.

Ancak hakikî şahsiyetini öğren­ dikten sonra şübhelendiğim kim­ selerden birisi zuhur ederse o zaman benim de; söyliyecek ba­ zı sözlerim olduğunu zannediyo­ rum. Eğer bu kimselerden değil ise o takdirde başkalarının tel- kinatı ile hareket eden ve işit­ tiklerinin hakikatma ermeye ça­ lışmadan gelişi güzel tarih yaz­ mağa kalkan bir adam olduğuna hükmedeceğim.

2 — Çünkü babamın yakında tarafımdan Azerbaycan’ın istik­ lâl hareketine aid kısmı tercihan daha evvel neşredilecek olan hatıratından da vazıhaıı öğreni­ leceği üzere iddia edildiği şekil­ de bir beyanat kat’iyyen vaki ol­ madığı gibi yine Ahmed Ağaoğ- lu tarfından Malta’dan avdette Nerimanof’a böyle bir mektup yazılmamıştır. Filhakika Malta- dan evdetten sonra babamdan değil, fakat Nerimanof’dan ba­ bamı Azerbaycan’a da’vet eden bir mektup gelmiş ve babam bu mektuba bütün ma’nevî ve mad­ dî istek ve şartların kendisini

yalnız Anadolu’ya bağladığını ve İstiklâl Mücadelesine atılmış o- lan Türk dünyasının bu son par­ çasına elinden geldiği kadar hiz- rrj,et etmek azminde bulunduğu­ nu bildirmiş ve Azerbaycan'a değil, doğrudan doğruya Anado- luya gitmiştir. Bu iki mektubu yine pek yakında ve ayrıca neş­ redeceğim.

3 — Babamın hatıratı ile be­ raber şu hakikat bütün açıklığıy­ la meydana çıkacaktır: Azerbay­ can istiklâl da’vasınm gerçek şe­ refleri, vesikaların ya Ruslar ve­ yahut bir kısım Azerîler tarafın­ dan imha edildiğini zannedenle­ rin yağmalarına rağmen asıl sa- hiplerindedir ve çok şükür ki bu sahiplerin ve hele bu istiklâli damarlarındaki kanla temin et­ miş ve korumuş olan Anadolu çocuklarının en büyük Kuman­ dandan en küçük zabitine kadar büyük kısmı henüz hayattadır­ lar. 4 — Bu mektubun mecmua­ nızda aynen neşrini, Kanundan değil, ötedenberi dürüst ve hak­ şinas olarak tanınmış olan ismi­

(2)

C. 1, F. 50 İSLÂM — TÜRK MUHÎTÜLMAARÎFÎ 3

nizden istiyorum. Derin saygı- leriyle. Ankara. Samet Ağaoğlu

***

Makale muharririnin cevabı: Mektubunuza muttali’ oldum. Azerbaycan istiklâl da’vasında merhum ¡pederinizin hareketle­ ri hakkmdaki yazılarım, diğer bütün bahislere dair yazılarım gibi, hep vesikalara müstenid- dir. Vesikasız yazı yazmak za­ ten âdetim değildir. Siz de gös­ terdiğim vesikalara müracaat ederseniz söylediklerimin mah- zı hakikat olduğunu bizzat gö­ rürsünüz. Hem de bu hususta benim bahsettiğim çok kısadır. Siz merhum pederinizin, gerek Âzerbaycanın Rusyaya iltihakı lüzumu hakkmdaki beyanatının, gerek Azerbaycan Sovyet hükü­ meti reisi Nerimanofa Bolşevik

prensiplerinin faydaları ile teş­ riki. mesai hakkında gönderdiği mektubun tam metinlerini gör­ müş olsaydınız, zannederim, biz­ den daha çok müteessir olurdu­ nuz ve ürkerdiniz.

Bahis mevzuu olan ve Sovyet matbuatında intişar eden <.Ah-

med Ağayef» imzalı mektubda

merhum pederinizin Nerimanof tarafından da’vet olunduğuna ve cevaben yalnız Anad oluya bağlı kalmak istediğini bildirdi­ ğine dair maalesef hiç bir kayıt yoktur, bil’akis Âzerbaycana git­ mek ve teşriki mesai etmek ar­

zusunda olduğu sarahaten beyan edilmiştir.

Şuna mutmain-olabilirsiniz ki evvelce Azerbaycan uyanışında çok hizmetleri olan ve bu sebep­ le hürmetlerimizi kazanmış olan merhum pederinizin sonradan maalesef böyle yanlış hareketle­ ri' bir emri vabi’dir. V e bu me­ sele AzerbaycanlIlar arasında uzun uzadıya münakaşalara se­ bebiyet vermiştir. Azerbaycan istiklâli da’vasile biraz alâkadar olan her AzerbaycanlI bunu bi­ liyor. Bu mektub Sovyet mat­ buatında neşrolunduğu zaman Âzerbaycanda bulunan Türk ri­ calinin de ne kadar hayret ve teessürlere düştüğünü Ankara- da da tahkik edip anlayabilirsi­ niz. Ben sizin de bunları ber- tafsiâ bildiğinizi zannediyordum. Eğer bu işlerle meşgul olmağa vakit bulamadınızsa şimdi bu vesaiki tedkik ¡bu hâdiseleri tah­ kik edebilirsiniz ve ancak ondan sonra bu meseleleri bahis mev­ zuu yapmanız muvafık olur.

Merhum pederinizin nasılsa yapmış olduğu bu aykırı hare­ ketleri sizin de tasvib etmiyece- ğinizi kuvvetle ümid ederim. Pederinizin hayatında matbua­ ta intikal eden ve merhum tara­ fından da tekzib edilmemiş olan ve herkesçe ma’lûm bulunan bu meseleleri inkâra kalkışmak şiiz çok müşkül vaziyette bırakır. Sizin için en muvafık hattı ha­

reket, pederinizin bu aykırı ka­ naatlerine teessüflerinizi beyan­ dan ibarettir.

Azerbaycandaki siyasî hare­ ketlerden, cereyanlardan bahse­ derken merhum pederinizin is­ minden bahsolunmasıng gelince, bunun sebebi merhum pederini­ zin bu işlerin başında olmak ve mütemayiz bir şahsiyet bulun­ mak itibariledir, ya’m bir zaru­ rettir, başka bir şey değildir. Şuna mutmain olabilirsiniz ki bu yazıların muharriri, bahsettiği vesikaları bizzat görmüş, bu hâ­ diseler içinde yoğurulmuş bir AzerbaycanlI Türktür ve kimse ile hiç bir şahsî da’vası yoktur. Merhumun pek dalgalı hâdisat içinde geçen siyasî hayatı ara­ sında böyle nahoş vak’aların bu­ lunması siz evlâtları kadar bizi de müteessir eder. Fakat ne ça­ re ki bu bir hakikattir. Bu aci yara üzerinde fazla durmaktan- sa onu, bizim yaptığımız gibi, kısa geçerek onun hizmetleri hakkmdaki hatıratını bir en ev­ vel neşretmeğe hhnmet ederse­ niz daha münasib olur, kanaa­ tindeyim. Hepimizin temenni edeceğimiz bir şey varsa "o da merhumun hizmetlerine muka­ bil taksiratının affolunması ve gûfran-ı İlâhiye mazhar olması­ dır. AzerbaycanlIların büyük da’vaları her şeyin fevkindedir, azizim. Hürmetlerimi sunarım.

A. Kutluk Fihrist

No. Sa. Reisicümhur İsmet İnönü’ye ithaf. 1 — 2 İsmail Hakkı Altınbezer — Necmeddin Okyay. 1 — 2 Hattat Hâmid — Kari’lerimizle hasbıhal. 1 — 3

Kari’lerinıizle hasbıhal. 1 — 3

Yüksek makamlardan temennimiz. 1 4 Karilerimizin yüksek teveccühleri. _ 2 — 2 İsmail Hakkı İzmirli’nin ilmi (hayatı. 2 — 3 Temyiz Reisi Ali Hikmet Berki. 3 — 2 Temyiz Reisi Fuad Hulûsi Demirelli. 3 — 2 Temyiz Reisi Fahreddin Karaoğlan, • 3 — 3

Profesör Doktor Fahreddin Kerim. 3 — 3 İslâm - Türk Ansiklopedisi: Ekrem Ta İli 3 — 4

Ansiklopedi mahiyetindeki İslâmî eserler. 4 — 2 Dr. Fahreddin Kerim’in eserleri. 4 — 3 Mahfil mecmuası sahibi Tabir Olgun. 4 _ 3 Müderris Ömer Nasuhi Bilmen. 4 _ 4

Profesör Kâmil Miras. 5 _ 2

Âdem maddesi hakkında. 6 _ 2

Profesör Ahmed Hamdi Akseki. 6 — 3 Ahmed Sa’di Aytan — Bağdadlı Abbas Azzâvî. 6 — 4 Doktor Cemal Zeki — Dr. Zihni Soysal. 7 — 2

Referanslar

Benzer Belgeler

Oysa hece sayısının oluşturduğu şekil farklılığından çok daha az göze çarpan aruzlu şiirler vezinlerine göre şatranç 7 , vezn-i âher 8 , selis 9 , divan 10 , semai 11

Kafkasya, tarih boyunca ticaret ve göç yollarının, kültürlerin kesiştiği önemli bir kavşak noktası olmuştur. Doğu ve Batı arasında bir köprü durumunda

yeminlerin bozulma vakti nasıl bitecek bu hikâye dökülen kan kırmızı tutunan mürekkep mavi maalesef bir maalesefin pençesine taktın

This study focuses on exploring the biosorption potential in the recovery of a light (La), intermediate (Eu) and a heavy (Yb) rare earth elements using Sargassum biomass in

Gelelim restoranda en çok talep gören yemeklere ve fiyatlanna: Patates pesto ve ağır ateşte pişirilmiş domatesle birlikte sunulan bonfile 23 milyon, kağıt içinde limonlu

Bunun için Kâmil paşanın Radosta ikamete memur edilmesini Ferid paşaya resmî bir tezkere ile kendisinden istizan ettirdi.. İradesini de he­ men

19 Curzon, İsmet Paşa’nın Boğazlarla ilgili olarak Türk görüşünü ifade etmesini istemiş, ancak Paşa, Müttefiklerin görüşünü dinlemedikçe Türk

Troçki ile yapılan görüşmelerin ardından Enver Paşa’nın maiyetinde bulunan heyet, bir de Halk Komiserleri Meclisi’nde görüşmeye alındı. 51 Ordu teşkili konusunda