• Sonuç bulunamadı

Saray ve Babıali'nin iç yüzü:Kamil Paşa'nın İzmir İngiliz konsoloshanesine ilticası

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Saray ve Babıali'nin iç yüzü:Kamil Paşa'nın İzmir İngiliz konsoloshanesine ilticası"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Sahi fe 10

• c t n U

A K Ş A M

SARAY ve BANALİNİN İÇYÜZÜ

Yazan: SÜLEYM AN KÂNI IRTEM

— Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur —

Tefrika No. 480

Kâmil paşanın İzmir Ingiliz

konsoloshanesine ilticası

Abdülhamid Kâmil paşanın Iz- îr.ire muvasalatından altı gün son­ ra yaptığına nadim olmuş görün­ dü. Kurenadan Emin bey ile Ah- med İzzet beyi huzuruna çağırdı. Kâmil paşayı tekrar İstanbula cclbederek teklifi veçhile bir vü­ kelâ heyeti teşkili ve sair maru­ zatının da tatbiki hakkında rey ve mütalâaları ne merkezde ise aralarında müzakere ederek arzı­ nı irade etti.

Ahmed İzzet ve Emin beyler müzakere neticesinde şeyhülislâm ile serasker ve bahriye nazırı pa­ dişah tarafından seçilmek üzere diğer vükelânın sadarazam tara­ fından intihabı reyinde ittifak et­ tiler.

Padişah huzuruna girdiler; su­ al üzerine aralarında müzakere neticesinde vaki olan ittifakı Emin bey arzetti. Ahmed İzZet bey:

— Ebeden, ebeden! Haşa! Kâ­ mil paşanın iadesi asla caiz de­ ğildir!

Demesile Emin bey mebhüt ola­ rak ne diyeceğini şaşırdı!

Abdülhamid de düşüncesinden vazgeçiverdi!

Acaba o da mukarriblerini tart­ mak, fikirlerini yoklamak mı iste­ mişti?

Kâmil paşa Aydın valiliğile İz- mirde on bir sene kaldı.

Abdülhamid Kâmil paşadan In- giltereye fartı temayülünden do­ layı emniyetini selbeylemişti.

Sadrazam Ferid paşa da bir gün sadarete getirilmesini muhte­ mel gördüğü Kâmil paşa aleyhinde bulunuyordu. O da bu yoldaki maruzatile Abdülhamidin efkârı­ nı besliyordu. Nihayet Abdülha­ mid Kâmil paşayı İzmirden kal­ dırmağı, başka tarafa savuşma­ sına en kolaylıkla meydan veril- miyecek daha küçük ve emin bir yerde ikamete memur etmeği muvafık buldu. Fakat bu kabil icraatını resmî makamların isti­ zanı üzerine yapmağı, mesuliyeti ve husumeti kendi üstüne celbet- miyerek icabında:

— Babıâli böyle münasib gö­ rerek arzetti; ben de alelûsul tas­ dik ettim!

Diyebilecek bir vaziyette kal­ mağı tercih ederdi. Bunun için Kâmil paşanın Radosta ikamete memur edilmesini Ferid paşaya resmî bir tezkere ile kendisinden istizan ettirdi. İradesini de he­ men verdi. Bununla Ferid paşa da muradına erdi.

Kâmil paşayı İzmirden mah- jfuzan Radosa isal etmeğe İzmir kumandanı ferik Tevfik, eşkıya takibine memur Kara Said paşa­ lar memur edildi.

Kâmil paşa bu ikamete memu­ riyetinin şiddetli ve devamlı bir menkübiyet olacağını hissetti. Ken­ disini bunun âkibetlerinden ko­ rumak istedi. Eslâfınden Mithat paşa İzmirde Fransız konsolosu­ na, Küçük Said paşa İstanbulda İngiltere sefaretine iltica eylemiş­ lerdi. 0 da İzmirdeki İngiltere konsoloshanesine iltica etmeğe, bu

suretle İngiltere devletinin hima­ yesine sığınmağa kendisini mecbur gördü. İngiliz konsolosu mister Kumberaç nezdinde bir hafta mi­ safir kaldı.

Esbak dahiliye nazırı Memduh paşa (Esvatı sudur) risalesinde bu hadise hakkında şu malûmatı vermektedir:

(Bir gün vükelâ meclisinde bu­ lunuyorduk. Mabeyinden memur geldiği bildirildi; Ferid paşa baş­ ka odaya gitti. Yarım saat son­ ra meclise avdet etti.

— Şevketmeab efendimiz İzzet paşayı gönderdiler. Aydın valisi Kâmil paşanın vilâyeti iyi idare etmediğini oranın askerî kuman­ danı arzetmiş; Kâmil paşanın azledilip Cezayiri Bahrısefid vi­ lâyetinde ikametine memur kılın­ ması, bu kararı mutazammın mec­ lis mazbatasının h e m e n t a k d i m olunması irade iktizasından bu­ lunduğunu İzzet paşa tebliğ etti.

Dedi. Heyet derin, derin dü­ şünmeğe başladı.

Ferid paşa beni yanma istedi, gittim.

— Kâmil paşa için nezaretiniz­ den icabedenlere tebligat ifa olunsun. Teklifinde bulundu.

Ben — Kâmil paşa ile aranızın şeker ab olduğunu biliyorum. İz­ mir kumandanının Kâmil paşa aleyhinde hayli vakittir uğraştı­ ğı da malûmumdur. Siz bugün sad­ razamsınız; Kâmil paşa da iki defa makamınızda bulundu. Mu­ sibet dellallığma giremem. Tebli­ gat lâzım ise tarafı saminizden icra edilir. Lâkin pek fena bir şey yapılıyor. Mithat paşanın İz­ mirde Fransız konsoloshanesine ilticası unutuldu mu? Kâmil pa­ şa muameleyi hissedince nefsini muhafaza için İngiltere konsolos­ hanesine gider; ya yeni bir gaile ihdasile zatı şahaneye de yor­ gunluk verileceğine şüphe ede­ mem.

Sözlerini söyliyerek yerime döndüm.

Hararetli beyanatıma şehülis- lâm Cemaleddin efendi ile seras­ ker Rıza paşa dikkat ediyorlardı. Serasker paşa sandalyeme eğil­ di d e:

— A caba bizler ne olacağız? Dedi. Gafletle:

— Bizler de bunun gibi olaca­ ğız!

Tefevvühünde bulundum. ( ! ) Kâmil paşanın Aydın vilâyetin­ den kaldırılması keyfiyeti müza­ kereye kondu. Memuriyetinin Ce- zairi Bahrisefid valiliğine tahvili­ ni istizana dair mazbata yazıl­ masına karar verildi. Mazbata sair maruzat ile beraber akşama saraya gönderilecekti.

Amma padişahta hiddet ziya­ de ise netice gene meçhul görü­ nüyordu. Ben de o gün (İzmir kumandanının mücerred isnadları üzerine tebid madelete muvafık olamaz; Mithat paşa işinde zah­ met çekildiği gibi şimdi de öyle bir hal vukuundan mahzurlar mel­ huzdur.)

Yolunda tafsilâtı havi olarak atebeye bir hususî ariza takdim ettim. Bu arizamm müsveddesi­ ni nafıa nazırı Zihni paşaya gös­ terdim. Zihni paşa:

— Çok cesaret! Dedi. Ben de buna:

— Dahiliye nezaretinden çok defa istifa ettiğimi bilirsiniz. Şu arizam vesile olur da evime çe­ kilirim.

Cevabile mukabele ettim. İki gün sonra Kâmil paşanın İz­ mir İngiltere konsoloshanesinden saraya bir telgraf çektiği anla­ şıldı.

Vükelâ meclisi inikadında Fe­ rid paşaya:

— Sözlerim zahir olmadı mı? Garaza mebni muamelelerin sonu pot geleceği mücerrebdir. İzmir kumandanı yalnız kendi işlerile uğraşsaydı şu dağdağa vücud bul­ mazdı.

Dedim.

Kâmil paşaya artık güler yüz göstermek lüzumu tahakkuk etti. Teminat ve iltifat ile İstanbula davet olundu; o da geldi.)

Kâmil paşayı konsoloshaneden çıkarmak için birçok muhabere­ ler oldu.

Kâmil paşa Radosa bedel vata­ nı olan ve İngiliz işgal ve ida­ resinde bulunan Kıbrısia oturma­ sına müsaade istiyordu.

Bu taleb hünkârın zihnini büs- bütü tahdiş etti; caiz görülmedi. Kâmil paşa da kuvvetli teminat verilmedikçe konsoloshaneden çık­ mağa muvafakat etmedi.

Nihayet İngiltere hükûmetile Osmanlı hariciye nezareti arasın­ da Kâmil paşanın gerek kendisi,

gerek evlâd ve taallûkatı hükü­ metçe her türlü taarruzdan ma­ sun bulunmak ve izaç edilmemek şartile İstanbula avdeti kararlaş,- tı. Bu teminat hakkında sadir olan irade Babıâliden İngiltere sefa­ retine resmen bildirildi.

Bunun üzerine Kâmil paşa İs­ tanbula avdet etti. (1 ) Nişantaşm- da padişah tarafından kendisi için ihzar ettirilen konakta meşru­ tiyete kadar rahatça oturdu.

Tabiî sıkı bir tarassud altında! (Devam var)

( 1 ) Kâmil paşa hatıratı; Mehmed Salâiıaddin: Bildiklerim.

AKŞAM

Abone ücretleri

Türkiye Ecnebi SENELİK 1400 Iramı 2700 İramı

6 AYLIK 750 » 1480 »

S AYLIK 400 » 800 »

1 AYLIK 150 » —

Posta ittihadına dahil olmayan ecnebi memleketler: Seneliği

8600, altı aylığı 1900, üç aylığı 1000 kuruştur. Adres tebdili için yirmi beş kuruşluk pul göndermek lâzımdır.

Sefer 4 — Hıdırellez 2

S itn»ak Güne; Oğla İkindi Akşam Yattı

E. 7.42 9.40 5,00 8,53 12 1,46

V«. 2,53 4,31 12,10 16,04 19.11 20,57

İdarehane: Babıâli civarı Acımueluk Sok.

13

No.

Referanslar

Benzer Belgeler

Ön sahne elemanlarının bu değişkenliği, sah­ ne mekanik ve elektrik tesisatı ile bir­ likte, büyük opera ve müzikal tiyatro kü­ çük ve büyük tiyatro,

Birincisi, ulusal egemenliğin kabulü ve bu çıkış nok­ tasından cumhuriyete varış, yani siyasal devrim; İkincisi, yeni yasalarla yönetimde eski teokratik re­ jim yerine

İlginç olarak RT-PCR ile kemik iliğinden bakılan BCR-ABL t(9;22) pozitif olarak geldi.. Kantitatif BCR-ABL füzyon transkriptinin oranı ise 0.27

sol tarafta bir vadi içerisinde, Mağlo­ va Kemeri'nin hemen hemen bir eşi olan ve yandaki fotoğrafta gö­ rülen Güzelce Kemer ile karşılaşılır. Mağlo­ va

Masalarda aileleriyle ge­ len insanlar, m üşterilerine yemek yetiştir­ meye çalışan garsonlar, kokoreç, midye ta­ va almak için çırpınan çoğunluğunu gençle­

Ancak kişisel olarak kanım odur ki; günün koşulları içeri­ sinde uğraşılması, halledilmesi gereken bir sü­ rü sorun bizi beklerken bu hususun gündeme

Hepsini burada larutamadığırnız için üzgünüz..-; Doğan Kardeş bundan 20 yıî önce tan ittiği küçük kardeşleri­ n e güvendiği gibi bu yen!. üm itlerine

Antik AŞ’nin Ankara Hilton Oteli’nde saat 14.00’ten başlayarak düzen­ leyeceği müzayedede Şeker Ah­ met Paşa’nın 40.5 x 32 santimet­ re boyutlarındaki kavunlu