• Sonuç bulunamadı

Yorulmayan savaşçı...

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yorulmayan savaşçı..."

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

n r ~

Ç 'i

z o ¡

3

24 N İ S A N 1973

“ Yorulmayan,,

savaşçı

«... Siz benim geçmişi aradığımı sanı- yorsunuz ama yanılıyorsunuz. Ben sizin geleceğinizi aramaktayım, yerin altında...»

(Kemal Tabir, «Yorgun Savaşçı», s. 131)

I

NSAN, kendi adına, inan­

dığı düşünceler adına ve halkı adına çok şeyler borçlu olduğu bir kişinin ölümü ardından yazı yazmak zo­ runda kaldığında, zihnindekiler daktilonun tuşlarına hükmetmiyor; kâğıda dökülmü­ yor.

Bir çeşit çaresizlik, dağınıklık içinde sözcükler birbirini izliyor. Mantık ve

«yorum» çerçevesinde sıralanması gere­

ken düşünceler, yazarına isyan ediyor bir bakıma. Alıp başını gidiyor.

Kimdi Kemal Tahir, Türk halkı için ne yaptı, oniki ydı inançlarından ötürü cezaevlerinde geçmiş bir yaşantının sonu­ cunda ve ciltlerce romanın son sayfasın­ da, genç kuşaklara ne bıraktı Kemal Ta­ hir? Dost meclislerinde «... Şimdi bakın» diye başlayan ve Aksak Timurdan Jean Janres’ye, «Cehennem Yüzbaşı» Cemil’den günümüz işçisine uzanan monologlarından, geriye ne kaldı?

Kemal Tahir, «Ben halkımın mutlulu ğunu sosyalizmde görüyorum» demenin yıllar boyu insanı kahrettiği bir dönemin yürekli savaşçısıdır, herşeyden önce. Yir- misekiz yaşında girdiği cezaevinden. K e mal Tahir ancak kırk yaşında olgun bir insan olarak çıkabilecektir.

özgürlüğüne kavuştuğu 1950’de vücudu ve sağlığı oniki yılın cenderesinde tüken­ meye başlamış fakat kişiliği, düşünceleri bilenmiş bir savaşçıdır Kemal Tahir.

Asla «yorgun» düşmeyecek bir savaşçı.

K

- EMAL Tahir, herkesin

sustuğu, yanlışı kabul«

lendiği ya da onayladığı bir dönemde, ger­ çeği ilk arayan ve bunu cesaretle ilk or­ taya koyan kişilerdendir.

Kemal Tahirin romanları, Türkiyenin kendi kendiyle hesaplaşmasıdır bir bakı­ ma. Kemal Tahir, 1920 -1950 döneminin yorumunu getirir romanlarında. Bu, onun ilk büyük katkısıdır ülkesinin halkına ve düşüncesine. Değişik, çarpıcı fakat genel çizgileriyle mutlaka doğru bir yorumdur Kemal Tahirinki. Devrim nedir, ne değil­ dir; ilerici kim, gerici kimdir; halk buda­ la mıdır, yöneten ülkücü müdür; bir dö­ nem, halkçı açıdan nasıl değerlendirilir; tarih nedir, dersleri nelerdir, bunları

araş-İSMAİL CEM

tırır Kemal Talıir. Bilim adamının sustu­ ğu, ya da «bilm ediği» bir zaman kesitinde, halktan yana olduğunu sananların halka karşı çıktığı bir dönemde yazılmıştır bütün bunlar. Geçmişin bürokratik kalıplarında yoğrulmuş «idealist» tavırlı aydınların dü­ şünce tembelliğini sarsan, yıkan görüş­ lerdir. Ve ilk olarak, etkili biçimde Kemal Tahir tarafından ortaya konmuştur. Büyük bir yalnızlıkta, her taraftan gelen hücum­ lara göğüs gere gere, Kemal Tahirin eser­ leri, yarattıkları büyük şüphe ile aydını yeniden düşünmeye ve düşünsel tabuları eleştirmeye, toplumcu hareketi doğru yo­ rumlara yöneltmiştir.

Şu yaşanılan son yıllar bile, yakın ta­ rihimize Kemal Tahir yaklaşımının acı bi­ çimde doğrulanması değildir de nedir?

EMAL Tahirin ikinci bü­ yük tutkusu Türkiye in­ sanıdır, OsmanlIlardan başlayıp günümü­ ze süren Türkiye kültürüdür. Türkiye in­ sanının bilgeliği, yüceliğidir. Bu tutkusun­ da da Kemal Tahir, ilkinde olduğu gibi, anlayışsızlıkla, çıkarlarla ve yıkılmaz du­ varlarla savaşmıştır.

Türkiyenin kültürü nedir, Batı nedir.

Batı kültürünün bize etkisi ne olmuştur

sorularına, Kemal Tahir ömrünü tüketmiş­ tir. Yarattığı yeni soru işaretleriyle insan- lan düşünmeye, doğruyu aramaya hattâ bulmaya yöneltmiştir. Onu yanlış olarak «şovenizmle» suçlayanlara, o, kendi sanat­ çı sezgileriyle emperyalizm ve kültür ara­ sındaki ilişkileri; kültürün bu ilişkilerde­ ki işlevini (fonksiyonunu) göstermiştir. Bütün söyledikleri yüzdeyüz doğrular ol­ mamıştır kuşkusuz. Ama, kendini ve geç­ mişini inkâr edenlerin, çok değişik çıkar­ lara hizmet de edebilecek tavırlara kayıt­ sız şartsız kapılanların ortamında, dikkat­ leri ana sorunlara çekmiştir.

Başka bir deyişle, Kemal Tahir, halkın yararına bir tarih ve kültür yorumunun Uk örneklerini, çoğunluğun bir büyük suskun­ luk içinde olduğu, anlamayıp göremediği yUlarda, cesaretle sergilemiştir.

Günümüzün Türkiyesinde toplumcu

düşüncenin Kemal Tahirin katkılarıyla

zenginleşmiş hattâ kbni yanlışından uzak­ laşmış olması, onun Türkiye nisanına yap­ tığı belki en büyük hizmettir.

>

' İR raslantı, ölümünden

dört-beş saat önce Kemal Tahirle bizi aynı dost meclisinde biraraya

getirdi.

Yorulmayan savaşçı, görüşlerini savaşı­ nın son saatlerinde de aynı inançla savunuyor­ du. Fakat sesi biraz kı­

sılmıştı; acılı yılların,

bir büyük mücadelenin ve iki yıl önce inanılmaz şekilde üstesinden geldi­ ği amansız hastalığın et­ kileri, onu yavaş konuş­ maya zorluyordu.

Kemal Tahiri son .ge­ cesinde dinlerken, sözle­ rinin bir çeşit vasiyet ö- zelliği taşıyacağını nasıl bilebiUrdik.

((Sîzler gençsiniz» de­ mişti ölümünden önce, «Size şunu belirtmek is­

tiyorum. Hayatım bo­

yunca bir sistem dahi­ linde düşünmeye çalış­

tım. Sistemden ayrıl­

madım. Yazdıklarım bir

raslantırun sonucunda

değil, sistemli düşünce­

nin sonucunda bulun­

muştur. Bundan ötürü

doğrultumda yanlışa

düşmedim; olaylar söy­ lediklerimi doğruladı. El yordamıyla değil bir sis­ tem içinde düşünmelidir insan...»

«... İnsanlar yanlış ya­ pabilir. Ama çok çekmiş

insanlar talihlidir bir

bakıma. Yanlış yapma lan daha zordur. Benim geçtiğim yollarda kendi­

ni tüketen ve benim

çektiğim acılardan geçen

insanlar doğrulara da­

ha kolay erişebilir. Y az­ dıklarımı bir gün tarih

yargılarsa, bu ilişkiyi

mutlaka görecektir. R o­

manlarımın doğruluğu nu ortaya koyacaktır...» «Ben romanlanmda dünü yazdım. Ama ro ­ mancı dünü yazarken kendi gününü yansıtır

bir bakıma. Hattâ, ge­ lecek için yazar...»

Ve bu sözlerle nokta­ lamıştı son gecesini K e ­ mal Tahir.

Ardında, topluma bü­

yük katkısından ötürü

Kemal Tahire her zaman bir şükran borcu duya­ cak olan insanlar bıra­ karak...

Referanslar

Benzer Belgeler

Beş sene sonra Romada temsil edilen (Sevil Berbe: Rossini’nin .şöhretini iyîı ye kuran eser olmuştur.. Bu tarihten on üç sene sonra, besteci şöhretinin en

Buna göre “ âe” fiilinin Allah’a nispet edildi"i ayetlerin genelinde retorik olarak Allah’ n kudretine vurgu yap lmakta olup, bu ayetlerde baz kelamc lar taraf ndan ileri

Gecenin sonunda sahneye çıkan Münir Özkul, Devlet Bakanı İmren Ay­ kut’un elinden ‘Başbakanlık Plake- ti'ni ve çeşitli kuramların armağanla­ rını kabul ederken

Çöp çeş­ melerinin başlıcaları Sırçacı So­ kak başındaki eski terkos çeşme­ si, Mektep Sokak merdivenleri başındaki Üç Yol Ağzı Çeşmesi ve tarihi

Gele gele bir ‘üzümlü tavuk ciğeri yah nişi’ geliyor Yemekte çok sevdiğim bazı şeyler vardır, sözgelimi tavuk ciğerine bayılırım, soslu yemekleri

Türk ilim ve irfanına ettiği [ hizmetlerden Şemsettin Sami be­. yin ismini ne derece: TepçU

«Kudretin böyle doğaüstü bir renk cümbüşüyle seyir için sun­ duğu göreyden herkes zevkle bü­ yülenmişken ufukta gayet hafif ateş rengi bir bulut

(100 kişi başına) Kontrol Değişken Dünya Bankası Ortak sınır Ülkelerin sınır komşusu olması durumunda 1 yoksa 0 değerini almaktadır Kukla Değişken