• Sonuç bulunamadı

Üniversite ve beden kültürü

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Üniversite ve beden kültürü"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Taha Toros Arşivi

üniversite

/E

ff£û£N KÜLTÜ

r

“ Çocuklara ve gençlere yol göstermek lâzımdır. Bir adam yetiştir­

mek istiyoruz. Adanı yalnız fikre ait mesai ile yetişmez. Onun ya­ nı başında bir de beden vardır. Bu işler üniversitenin vazifesidir.” Unuttuğumuz m illi bir spor olan cirit, Avrupa üniversitelilerinin

sevimli bir sporudur.

__ ... ....

....-..

Yazarı

= = ^ = , -

....r ^ .

Selim Sırrı TARCAN

¥

alnız bizde değil, Avru -pa’nın birçok Üniversite­ lerinde hattâ Pariste Sorbonne, Üniversitesi gibi dünyanın en ta­ nınmış bir ilim yurdunda yakın vakitlere kadar beden kültürüne kıymet verilmiyordu. O kadar ki, bu işlerle uğraşanların fikren ge­ ri olduklarına hükmediliyordu.. Anglosaksonlarm spor işlerine merak sardırması ve ona kolejle­ rinin tahsil programlarında bü - yük bir yer ayırması, Avrupada ilim ve terbiye işleri ile uğraşan profesörlerin dikkatini uyandırdı.

İngiliz ve Alınanlardan sonra 1- talya, Rusya, Polonya ve Avus - turya üniversitelerinin beden ter­ biyesine karşı sımsıkı kapalı olan kapıları açıldı. Şimdi Avrupada bizden başka hiç bir üniversite yoktur ki, spor işlerini kendi ma­ lı olarak tanımasın. Artık garp diyarında bütün okullar fikir iş - lerinde olduğu gibi, beden faali - yetlerinde de direktiflerini oradan yani üniversiteden alıyorlar.

Beden terbiyesi cambazlık şek­ linde kaldıkça bu marifetlerin ta­ biî okulla alâkası olamazdı, fa - kat onu bir terbiye vasıtası ola­ rak kabul ettikten sonra, ilim o- larak tedvin etmek ona biyoloji­ nin, fiziyolojinin, psikolojinin ve pedagojinin yanında yer vermek tabiî ve zarurî oldu.

İşi gücü ilim araştırmaları o - lan bir irfan müessesesinin spor gibi hayatî bir mesleğe karşı göz­ lerini kapayıp, kulaklarını tık a ­ masına imkân var mıdır?. Dün­ yanın dört bucağında bugün ko - şan, atlayan, yüzen, disk ve javi- İO atan, tenis, futbol frikit, bas­ ketbol, beyzbol, voleybol oyna - yan, yelken kullanan, bisiklete binen, havalarda uçan bir genç - lik vardır. Dimağa ait faaliyet - ler gibi, vücud faaliyetlerinin de bedenî ve ruhî tesirlerini kim kontrol edecek ? Gençliğe kim yol

gösterecek?. Sporun vücudiin ge­ lişmesi, kuvvetlenmesi, iradenin, dikkatin, itidalin artması üzeri­ ne olan tesirini veya terbiye ve ahlâka yapabileceği faydalı veya zararlı tesirini kim tetkik ede - cek?

Pariste çıkan İçtimaî Hıfzıssıh- hat mecmuasında doktor R. Me­ ry şöyle diyor:

“Ne pas faire d’exercice est mauvais pour la santé, en faire mal est pire,, Egzersiz yapma - mak sıhhat için fenadır, fakat fena şekilde yapmak beterdir.. Sporu yanlış anlayış ve yanlış yapış yüzünden gençliğin sihha - ti tehlikeye düşüyor. Bu tehlikeli ve zararlı cereyanlara karşı dur­ mak, gençlerimize doğru yolu göstermek zannedersem iirıiver - sitenin vazifesidir.

Lausanne, Genève, Neuchâtel. Fribourg. Zurich, Bâle, Posnanie, Varrovie, Cracovie, Gand şehirleri üniversitelerinin ve daha birçok üniversitelerin laboratuarlarında binlerce genç bir taraftan teknik mesaileri ile İlmî araştırmalarda bulunuyorlar bir yandan da bilfiil vücutlarım işleterek terbiye edi­ yorlar.

Bucarest, Bruxelles, Posnanie, Gand üniversiteleri beden terbiyesi doktoru yetiştiriyor. Bunlardan bazılarım ziyaret ettim, meselâ Polonyada Posnanie üniversitesi - nin beden terbiyesi şubesi tıp fa- kütlesine bağlıdır. Lise mezunları ilk iki sene tahsili tıp talebesi ile beraber görüyor, iki sene de be­ den terbiyesine ait ihtisas dersle­ ri okuyorlar.

1930 yılına kadar Fransada be­ den terbiyesi muallimleri Joinville şehrindeki askeri beden terbiyesi okulundan yetişiyordu. Paris ve Bordeaux müstesna olmak üzere üniversitelerin hiçbirinde fikrî a- raştırmalara medar olacak lâbora- tuarlarda bedene ait çalışmalar

lisi bütün üniversitelerde beden yoktu. 1930 da Fransa Millet Mec terbiyesi şubelerinin tesisi için ha­ zırlanan kanun lâyihasını kabul ederken eğitim komisyonu maz­ bata muharriri şu sözleri söyle­ mişti:

“ Çocuklara ve gençlere yol gös­ termek ve onları yanlış yollarda bocalamaktan korumak lâzımdır. Biz adam yetiştirmek istiyoruz. Adam yalnız fikre ait mesai ile yetişmez, onun ynnıbaşında bir de beden vardır. Bu iki miihim iş ii- niversitenin vazifesidir."

Parlâmento bundan sonra on bir muhtelif şehirde beden terbi­ yesi enstitülerinin kurulmasını kabul etmiştir. Görülüyor ki, A v ­ rupa üniversiteleri beden kültü­ rünün fikir kültüründen hiç farklı olmadığım ve görünüşte ayrı zan- nolunan vücutla kafanın hakikat­

te birbirinin mütemmimi olduğ nu anladıklarından beden terbi sini ilim çerçevesi dahiline alars onu yüksek tahsil veren müesses lerin programına koymuştur. I kirleri gibi bedeni de işlek, ca ve kudretli bir gençlik yetiştir mek için bundan başka da ça yoktu.

Amerika üniversiteleri bu lüı mu Avrupadan önce duymuş bütün üniversitelerinde ona lâj olduğu yeri vermiştir. Profes doktor fBrouhalnın Amerika ii: versiteleri hakkında yazdığı i tetkik raporunda şunları okudu:

“Amerika üniversitelerinde es Prensip şudur: Her etü'dyan k< di kudret ve kabiliyetine göre tabibin kontrolü altında bec terbiyesi almağa mecburdur. Ü versiteye yazılan bir genç, ör

Referanslar

Benzer Belgeler

Seyirciler tribünlere orta seviyeden da- ğıtılmaktadır... Alt

miş bir problem olan çarşı merkezlerinde kendi tecrübeme göre en iyi hal çaresi mail tabir edilen kapalı çarşı şeklidir. Rüzgâr, yağmur veya sıcak tesiri az veya hiç yok

• Erken olgunlaşan kızlar akranlarından daha düşük beden imgesi, yüksek depresyon oranı, kaygı, yeme bozuklukları ve panik atak gibi.

Yani Ateş ilk hamlesini köşelerden birisine yaparsa, iki taraf da en iyi şekilde oynarsa oyun berabere biter.. Ateş’in ilk hamlesini kenara yapması durumunda da oyun

Sanýyorum &#34;Þey- tanýn Gör Dediði&#34; baþlýklý köþe yazý- larýnýn birinde; güvenilir kiþilerin ter- tiplediði böyle bir hipnoz deneyine katýldýðýný ve ilginç

Çalışmamızda öğrencilerin cinsiyetlerine, gelir durumları- na ve anne ya da babada obezite varlığına sigara ve alkol kullanımına, düzenli öğün tüketimine, düzenli

Selim Sırrı Tarcan’ın Beden Terbiyesi ve Spor Alanındaki Düşünceleri Bir Osmanlı ve Cumhuriyet entelektüeli olarak Tarcan, ülkede 19.. yüzyılın ikinci

Ellerin kullanılmasıyla, konuşma esnasında kelimelerden çok onu sunuş şeklinin, yani beden dilinin ne kadar önemli olduğu ortaya konulur KAYNAKLAR &#34;Bedenin Dili&#34; Zuhal