LOGOS
BÝZ EÐÝTÝMCÝLER KENDÝ ELÝMÝZLE ELÝMÝZÝ KOLUMUZU
BAÐLARIZ ÇÜNKÜ ….
Eðitimcilik dünyanýn en zor uðraþlarýndan biri, belki de ilkidir. Bir de söz konusu eðitim insan saðlý-ðýna odaklanmýþsa sorumluluk daha da aðýrlaþýr. Ýn-sana odaklanmýþ yaþam felsefesinde insan yaþamýyla ilgilenerek en hassas iþi yapýyorsunuz demektir. Gele-ceðin temel taþý olan ve sonuçlarý yýllarla sonra top-lanan eðitim bu sebeplerle kendini ilke, ilke baðlar. Alanýmýzdaki eðitim süreci, insanoðlunun kolay eði-tilebilir olduðu dönemi aþmýþtýr. Birey yanlýþ ilkeler edinmiþ olabileceði gibi, ilkesiz bir öðrenim geçmiþi de olabilir. Eðitim yatkýnlýðý dönemi gerilerde kal-mýþtýr. Eðitim verdiðimiz konu ise hata kabul etme-diði gibi ilkesizliði de kabul etmez duyarlýlýkta bir konudur. Ve söylenen ne olursa olsun eðitilen birey bilinçaltý donanýmla önünde gördüklerini benimser, özümser. Bu bakýmdan eðitici kendini ortamýn gerek-tirdiði detayda ilkelerle baðlar. Böyle bir yaþam yeni-liklere sýnýrla bakan sýkýcý bir yaþamdýr. Temkinli git-mek eðitimcinin en önemli davranýþ kalýbýdýr. Eðiti-cilerin yeniliklere özgürce açýlmak hevesleri içlerinde kalýr. Eðitilenlere sýnýrlarýný öðretmek, sorumlulukla-rýný hatýrlatmak Hipokrat'ýn "Önce zarar verme" ilke-sini benimsetmek, bir þeyin yapýlýp bitirilmesi yanýn-da nasýl yapýldýðýnýn yanýn-da en az o kayanýn-dar önemli oldu-ðunu vurgulamak ve bunlarý sabýrla tekrarlamak eði-ticilerin sonsuz iþlerinin baþýnda gelir.
Burada verim olarak; bir eðitim ortamýndan çý-kan öncü olmuþ kiþilerden çok -çünkü bireyler ara-sýnda eðitimini kendi yönlendirebilme yeteneði edin-miþ olanlar da vardýr- eðitim ortamýnýn ortalamasý ve bir o kadar da ortamdan yetiþen en sonlarda yer alan bireyin tutturduðu asgari düzey kýstas alýnmalýdýr. Ve eðitici kendi emeðini bu alanlarda ölçmelidir.
Süreç içinde yanlýþ yön alan, sýnýrlarý zorlayan ve yýkma eðilimi gösteren ve farkýnda olmadan yanlýþla-ra takýlan bireyler olabilir. Eðitimci, birey kaybetme-yi göze alamaz ve yanlýþ örneklere de imkan tanýya-maz. Bu sebeple sabýrla doðrularý göstererek beklide daha detay ilkeler ortaya koyarak ve en önemlisi ikna
ederek sabýrla eðitimine devam etmelidir. Kolaycý bir yaklaþým sergileyemez, en zor ve idealist yolu seçmek zorundadýr. Kolaycýlýk insanoðlunun içsel dürtülü eðilimidir zaten. Yaþamý pratik olarak daha kolaylaþ-týrýr gibi görünse de gerçek, çoðu kez basit bir bakýþ-la göründüðü gibi deðildir ve yaþamý gerçekler oluþ-turur. Eðitici ancak sabýrla ve emekle yakalanan ger-çekleri bireye göstermek ve aramasýný saðlamak zo-rundadýr. Yanlýþ örnekler kolaycýlýðýn cazibesiyle ça-buk çevre bulur. Kesif otorite kullanýlmazsa eðitimci-nin etkinliði kalkar. Tehlike; eðitilen bireylerin gene kolaycý bir kimlikle; kurallara uyar görünüp ama eði-tim seçimlerini kolaycýlýktan yana kullanmalarýnda-dýr. Siz kendinizi sýnýrlamakla kalýrsýnýz. Böyle bir durumda eðitim içinde oluþan her pürüzden yararla-narak bireyleri doðru davranma yolunda ikna etme sanatý çalýþýr. Eðitici her sorunda reçete üretebilen ol-mak zorundadýr. Problemleri çözecek yollar göster-meden kolaycýlýðý ortadan kaldýrmak nerdeyse im-kansýzdýr. Eðitilenlerin elinde her soruna karþý örnek reçeteler olmalýdýr. Kesif otoriteye gelince; biz öner-miyoruz. Eskilerden kalan bu usul bireyin iç dünya-sý ve düþüncesiyle ortam aradünya-sýnda kopukluk yarat-makta eðitimden eser olarak geriye sadece kesif otori-te kalmaktadýr. Birey erki ele geçirince her düþüncesi-ni tartýþmasýz otoriteyle dayatýcý bir davranýþ eðilimi kazanmaktadýr. Bu þimdiye ve geleceðe insanlýk adýna hiçbir kazaným taþýmaz, kanaatimizce hýrsý pekiþtirir. Hepsinin üzerinde eðiticinin sanatý; bütün bu il-kelerle sýnýrlama uðraþlarýný verirken yaratýcý düþün-ceyi yok etmemek hatta ortaya çýkarmak ve destekle-mektir. Bütün bu sabýr ve azminin meyvelerini yýllar-ca sonra görebilecek olan eðitimcinin belki de eðitim süreci içinde görebileceði tek verim ve heyecan bu-dur. Yaratýcý düþüncenin ürünlerini görebilmek ve gösterebilmek.
Ýlkeli ve yaratýcý düþünceli eðitimler dileyerek.
Dr Z.RezanYorgancýoðlu
