• Sonuç bulunamadı

Adana'da ilk tiyatroyu 1880 yılında şair vali Ziya Paşa kurmuştu

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Adana'da ilk tiyatroyu 1880 yılında şair vali Ziya Paşa kurmuştu"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

IT - T

í

'

- i o ( *

BİR VALİ VARDI

ADANA'DA...

ZİYA PAŞA

Öğrenime, eğitime ve sanata ver­ diği önem nedeni ile yobazların "Frenk Vali" demek bahtsızlığına uğradığı şair-yazar-mUtercim ve gazeteci Ziya Paşa, Adana’ya I878bfe vali olarak atandı. Ziya Paşa Ada - na’ da valiliği sırasında ilin ekono - mlk , sosyal ve kültürel sorunla - rina yaklaşımdaki basireti, ileri görüşlüğü ve gerçekçiliği ile tüm Çukurova'lılarm halen de unutama­ dığı insan oldu. Gerici ve tutucu çev relerin üzerine kültürle, eğitim ­ le yürüyen, mütegallibe sınıfının halka tepeden bakan burnunu kırma­ sını, taassup çevrelerinin kulağı - m çekmesini bilen adamdı Ziya P a ­ şa .. Ne var ki Ziya Paşa'nın, 1880<- de, 55 yaş gibi olgun bir çağda, e r ­ ken ölümü, Adana için de talihsiz­ lik oldu.

öumımuzöe saösce aerMUierıu

Mtmgre

yapügı, perue

gensmae

örümceklerin ağ

tuttuğu

köhne bir sahnesi

ve hoş bir

salonu bulunan

ADANA’DA İLK TİYATROYU

1880

YILINDA ŞAİR VALİ

ZİYA PAŞA KURMUŞTU..

yitlerinde kullanmakla beraber, Avrupa- da TUrkçeye ç ev irm ey e başladığı Emil ad lı terb iye kitabının tashihlerinde ve bazı sahne eserlerin in tercüm esinde kullan­ mak isted i. TartUf'U manzum olarak di­ lim ize ç e v ir d i.

Ziya Paşa ş iir i, bir m illeti fikren uyandıracak vasıtalardan sa ym ıştı. Yu­ karda belirttiğim iz g ib i, sahneyi eğiti ­ ci bir kültür m ü essesesl olarak kabul e - diyordu. Yurdunda v ira n eler, batı (ilke­ lerin de k âşan eler gören şa ir, geri k a l­ m ış b ir toplumun tiyatro e s e r le r iy le eği­ tileceğ in e inanıyordu.

YAZAN:

Taha TOROS

S

AİR Ziya P aşa, 1867 Mayısında a r ­ kada şla riv le, yurdu terketti. H ü rri- — yetin beşiği olan F ran sa'3'u gitti. 4,5 yıl süren, gurbet hayatı Fransa, İngilte­ re ve İs v içre 'd e g azeteler çıkarm ak, k i­ taplar yazmakla g eçti. Bu arada bulundu­ ğu y erlerin edebiyat m e clis le rin e , ope - ra la rm a, tiyatrolarına devam etti.T iy a t­ roların , b i r milletin kültürü ve olgunlu­ ğu için ne kadar yararlı bir vasıta, hatta bir kaynak olduğunu yakından gördü.

Ziya Paşa, Sultan Abdülaziz devrinin sert yöneticilerinden olan Sadrazam Ali Paşanın ölümü ü zerine, padişahın em ri ile yurda döndü. Keskin k alem in i, b irer atasözü niteliğinde olan m ısralarında, b e

-AKTÖR İBRAHİM EFENDİ 1880 llkbarmda, Adana'da, Vali Şair Paşa'nın kurduğu ilk tiyatroda (Aklı • üstün akıllı veya (Ukalâ) adlı piyeste rolü oynayan aktör İbrahim efendi.

(1852-1921)

Ziya Eve!)

baş-'4878 yılında Adana'ya Vali olarak g e l­ diği zaman, o bereketli toprakların su­ lanmak suretiyle verim inin a r ttırıla b ile - ceğin i ilk defa Bâbıaliye yazdı. Çukurova mn zaman zaman uğradığı kuraklık d ola - y ısiy le , yağmur duasına çıkanların ba­

şına g eçm esi için , ricaya gelenleri hid­ detle azarlayan n oldu:

- Seyhan Nehri böyle boş y ere akar­ ken, yağmur duasına çıkm ak a b estir; de­ di.

JOOC

Şair Ziya Paşa'nın Adana'da yapmak istediği veya kısmen yapabildiği konulaç memleketin ekonomik ve kültürel haya - tiyle ilgiliydi. Ancak, şairin ciğ e r le r in - deki rahatsızlık ile rle m işti. 55 yaş gibi olgun bir çağda, gözlerini kapaması g e r ­ çekten o devrin Çukurovası için bir ta ­ lih sizlik oldu. Bununla b era b er, iki yıla yaklaşan valiliği esnasında kültürle ilgili bazı önemli konuları ele aldı.

TAASSUPLA MÜCADELE VE YENİ MEKTEPLER

Denilebilir ki, Şair Ziya P aşa, A d a - na'da mütegallibe sınıfının halka havadan bakan burnunu kırık, m utaassıplar s ı n ı ­ fının da kulağını büktii. Halkın horlanma­ sına ve derebeylik tasarlayan, aslında m eziyetsiz k im s ile r tarafından g e n iş k it- lenln ezilm esine meydan verm edi.

Geri kalm ışlık yönünden dini y o z la ş­ tırm aya çalışanların çoğunlukta bulundu­ ğu sem tlere, okullar açtırdı. M eselâ o sıralarda birçok nahiye ve kazalarda ta m dereceli bir Rüş'iye mektebi yokken, Gö­ lek nahiyesine böyle bir mektep açtırdı ve İstanbul'dan bocalar getirtti. Böyle dağlık bir köye Rüştiye Okulu a çılm a sı- ,n ın nedeni , bu mahalde cahil kitleyi a r ­

kasından sürükleyen ve (üç vakitçi) deni­

len ve namazın günde 5 de-ğil 3 defa k ı­

lınmasının gerektiğini halk araşma ya­ yan kimselerin elinde yetişecek veni nes­ li kurtarmaktı. Şair Ziya Paşa'nın kuv­ vetli kalemi ile belirttiği (migerekçe, Uâ~

Devamı 10. Sayfada

AKTÖR BURHANETTİN TEPSİ Çukurova'dan yetişen ünlü aktör Burhanet- tin Tepsi (1882-1947) ailece hariciyeciv - diler. O P a r's'e siyaset tahsili için g it­ mişti. Kötü bir elçi olmaktansa, iyi bir aktör olmayı tercih ederim , diyerek sah­ neye atıldı. Paris'te İS yıl sahnede çalıştı ve Comedie Française'de haklı bir üne ka­ vuştu. 1908 Meşrutiyet inkılâbından sonra İstanbul'a dönerek manzum trajedileri sah­ neye koydu. Birinci Cihan Harbi başlayın­ ca yurdu terkederek evvelâ M ısır'a sonra Paris'e gitti. Yurda döndüğünde yaşlan - mıştı ve eski ününü sürdüremedi. Küçük bir grupla Anadolu'da turneler tertiple - di. 6Ş yaşında İstanbul'da öldü.

Tiyafroyu eğitici bir kültür kurumu olarak

kabul

eden Ziya Pcşa'nm 3 gün için­ de inşa ettirdiği ahşap tiyatroda

oynanan

i I k

eser

”A k lı-e w e ln adlı

ter­

cüme

bir eserdi.

E

Ziya Paşa,

sahne adamı

bulmanın deline bulmak kadar güç olduğu o d e ­ virde, halkı eğitmek için ihtiyaç duyduğu

öğref-

menler gibi, İstanbul'dan sanatçı da getirtti. Kurduğu ihtiyacını kalemine yazar

ve

olan Ziya tekliğinde metinden tiyatronun

eser

karşılamak için de sarılan şa ir- gazeteciliği d e Paşa, hatta ge- rejisörlük hiz- de

kaçınmadı-M

N e yazık

ki sorunların ç ö ­ zümünde gerekli asıl g ü ­ cün halkın eğitilmesi ile sağlanabileceği gerçeğine yönelen Ziya Paşanın kurduğu tiyatronun ömrü, A d a n a daki valiliğinden kısa oldu..

Ziya Paşa, 187 8 ’de vali olarak atandığı A d a n a - da 1880 d e hayata g ö z ­ lerini kapadı..

Referanslar

Benzer Belgeler

Kâmil Paşa’nın perişan hali Padişah’a arzedilince, Sultan Abdülmecit, Mısır Valisi Abbas Paşa’ya ferman çıkararak “ Bizzat Asvan’a gitmesini ve

Sinonasal heman- giopericytoma is a rare vascular tumor which is treated surgically and should be followed up due to its potential of late recurrences and

Fırka içindeki çalışmalarında ittihatçılarla bozuşan Satvet Lütfi, Mahmut Şevket Paşa suikastine katıldığı iddiasıyle önce Sinop’a, sonra da

Çok değişkenli analize göre aşı hakkında bilgi sahibi olma (p=0.043), kadın olma (p=0.03), 40 yaşın üzerinde olma (p=0.007), kendisinin veya bir yakınının zona

Background/aim: The aim of this study was to evaluate and determine the relationships (if any) among pain, depression levels, fatigue, sleep quality, and quality of life in

Deneylerin sonucunda ise minimum yüzey pürüzlülüğü ile alt ve üst çap arasındaki asgari farkın elde edilmesi için yüksek kesme hızı ve düşük ilerleme hızında

1980'lere kadar üç beş olan galeri sayısı, 'resim. piyasası'nm oluşmasıyla

Türkiye Ermenileri itiraz gerek­ çesi olarak, yeni seçim esaslarının kilisenin kadim örf ve âdetlerine uymadığını, demokratik hukuk devleti ilkeleriyle de