• Sonuç bulunamadı

Üniversitedeki Ziya Gökalp konuşması hakkında

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Üniversitedeki Ziya Gökalp konuşması hakkında"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

D ÜŞÜ N D Ü K Ç E

Üniversitedeki Ziya Gökalp

konuşması hakkında

26 Kasımda münakaşalı olarak geçen U n i - \

versitedeki toplantıda belirtilen mütefekkir

Göhalptn içtimaiyatçdığt

j

Y a z a n : K â z ım Nam i Duru

Ziya Gökalpm yirmi beşinci ölüm yılı doiayıslle İstanbul Muallimler Birliği bir tören ter tip ettiği gibi, kendisini az çok tanıyanlardan, yahud (eserleri ni okuyanlardan ba

2

ilan da ga zetelerde, dergilerde birer yazı yazdı. Bu yazıların hepsini eli­ me geçiremedim, bu arada yük sek mürakabe heyeti üyelern- den Nizameddin Âli Şavm cum huriyette çıkan yazısını da o- kuyamadım. Muallimler Birli ği, Kasımın yirmi altınca Cu ma günü Üniversite konferans salonunda münakaşalı bir Ziya Gökalp konuşması yaptı.. Söze ökin, münakaşayı idare edecek. olan Peyami Safa başladı. Niza meddin Âli Şavt tenkid etti, ter tip ettiği bazı suallera cevap ve rilmesini istedi.

Ziyayı ben, en yakın tanıyan Jardan biriyim. Ondan çok feyz aldım. Kara cehlimin bir par çasmdan onun sayesinde biraz kurtulabildim. Bu münasebetle ben de söz aldım. Neler söyledi ¿imin şimdi tamamile farkında değilim. Galiba kültür tle me deniyet arasında Ziyanın gördü ¿ünü sandığım farkı anlatmak

î istedim. Sonra kendisine Durk heimci derlerse de bunun d o ğ -[ !ru olmadığını, Ziyanm Durkhej im’in sosyoloji metodundan is-' tifade etmiş ise de ona kapılıp

kalmadığım, hattâ kendisinin kurandan alarak taarüf, tena- | kür, metodunu ileriye sürdü- ! günü anlatmağa çalıştım.. G a li

ba bu metodun ne olduğunu an' tatmak isterken dil bahsine girmiş olacağım ki Peyami sö­ zümü haklı olarak kesti.

Dedim ya. Ben, bir askerdim;, sivil mekteplerde olan hayvan nat, nebatat, tabiiyat, arziyatı gibi dersleri görmedim. Bun: la n görmedikçe de psikolojiyi, sonra sosyolojiyi kolay kolay; anlamaklığıma imkân, yoktu..1 Yaşım hayli ilerledikten sonra bu bilgilerden biraz behre edin meğe çalıştım; çünkü kendim» pedagojiye vermek istiyordum

Yıllarca okudum, çalıştım Ne öğrendim, ne edindim? Ba­ na öyle geliyor ki çıraklıktan

bir adım İleriye gitmiş değilim Böyle olmakla beraber, kendisi ni. derin bir saygı ile sevdiğim Ziya Gökalp için, bir kitap ya» (Devamı Sayfa 6, Sü. 6 da)

(2)

DÜŞÜNDÜKÇE

t

ya G i;l;

hakkında

(Baştarafı 4 üncü sayfada) dım; sekiz yıl kadar önce Millî Eğitim Bakanlığınca kabul edi den bu 288 büyük sayfalik ki - tap, tam Ziyanın bu ölüm yıl­ dönümü günü basılıp çıkmış ol du.

Kitapta Ziyanın filozofluğu" nu, içtimaiyatçılığını, Türkçülü ğünü, ittihatçılığını, mei'küre- ciliğini, nihayet terbiyeciliğin) elde edebildiğim vesikalarında sunarak, anlatmağa çalıştım.. Bugün bütün bunlardan bahset mek isteğinde değilim. Yalnız münakaşalı konuşmada ortaya sürülen kıymet ve şeniyet hü­ kümlerini, hars (kültür) ve me deniyet kelimelerini biraz açık layabilmek istiyorum.

Bir kere bütün kalb duyguya taallûk eden hükümler, kıymet hükümleridir. Bunlar eşyanın mahiyetinden doğmaz. Belli bir cemiyet içinde kıymet alan h ü ­ kümlerdir ki dinî, ahlâki, lisa- nî, bediî, İktisadî, hukukî ... o- lur. Bunların hepsine birden (kültür) derler. Şeniyet hüküm lerinin kalb ile, duygu ile, hiç bir ilgisi yok. Onlar, eşyanın

Binaenaleyh şeniyet hüküm 1 lerinin kültürle hiç bir ilgisi yoktur. Her milletin kendine gc I re bir kültürü vardır. Dini, dili | edebiyatı, müziği... Bütün gü I zellik, iyilik, haklık .. .İfade e. ! den hükümleri o milletin kültı) ! rüdür. Mademki her millette

kıymet hükümleri var, bunla rın az çok birbirine benz mesı tabii değil midir? Dinî hüküm, ier bile benzer; amma bi birlp rinin tamı tamına ayni değil dir. İşte bu kültür benze işlen bir Ikıedeniyet vücuda getirir Batı medeniyetinin tesisi daha

çok hıristiyandır. Bizimki in i- se islâmdır. Bununla beraber biz dinî kıymetlerimizi koru - makla beraber, batı medeniye tinden uzak kalamayız; çünkü asırlardır onlarla komşuyuz münasebetlerimiz var, birbiri mizden çok münasebettar olmu şuzdur. Zaten Ziya «İslâm üm. metindenim, Türk millel inde­ nim, garp medeniyetindenim.» demekle ancak bunu ifade et­ mek istmiştir.

Eşyaya aid şeniyet hükümle­ ri arasına medeniyet fikirleri karışmış olabilir; çünkü bütün doğrudan doğruya tabiatin- kültürleri eşya temsil eder; eş. den doğar. Şeker burada tat ya kültürden müteessirdir. Biı ise, Afrikanin, Avustral- tapınak taştan, bir müzik âleti yanın, kısaca dünyanın her tahtadan, demliden, telden ya* yerinde tatlıdır. Sülfato acı ise, pılır Bunların yapılmasında lıâ yine öyledir, cv Doğudan kin olan bilgiler de müşterek,

doğar, ba-- rar. Poyraz, (ir. O halde kültür yollle değil kuzey de -üney ba se bile kültürün eşyada temsi

tıdan eseı - .nu. ;'.b' ü münasebetile medeniyeti eş­ lere göre 1 ¡o * ... ol. . ehiin-ir

duldan gibi ' iMa s u ki ‘ Başka yak?2arımdf*. Ziranıa bizde iki ker* iki d, ediyor dtlclli -inden, ' ürkçüluğünden

dünyanın her köşe.. , de bahsetmek jsterui1-'e ediyor. KÂZIM ÎHİÎ' MI *>ÜRlı

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Göz ile fark edilemeyen bu sayısal damgalar aracılığıyla imge, ses ve video gibi çoklu ortam ürünlerinin içerisine ürünle ilgili ve ürüne özel çeşitli

The invitation for the conference on Schuman Plan came to the agenda of British Parliament on 26 June as a motion by Conservative Party demanding Labour Party

15g/tube 百多邦黴素軟膏 ] - [Mupirocin ] 藥師 藥劑部藥師 發佈日期 2011/10/10 <藥物效用> 治療膿痂或燒傷細菌感染 <服藥指示>

In this study, a collocation method based on Laguerre polynomials has been developed for solving the fractional linear Volterra integro-differential equations.. For this purpose,

第九條 本辦法限於總館使用,不及於附屬醫院分館。

Within this context, Lawrence and Joyce manage to step out of traditional lines in terms of the concept of hero in their works Women in Love and A Portrait of

“ Böyle bir yayıncılığın bu arayışlara alet olmayacağı konusunda hiçbir güvencemiz yoktur. Ülkemizde herhangi bir televizyon ya­ yıncılığının mutlaka gözetmesi