• Sonuç bulunamadı

Bir denizcimizin hatırasına hürmet:Ahmed Bey Muaveneti Milliye ile Golyatı nasıl batırmıştı?

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bir denizcimizin hatırasına hürmet:Ahmed Bey Muaveneti Milliye ile Golyatı nasıl batırmıştı?"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Bir denizcimizin hatırasına hürmet

Ahmed Bey Muaveneti Milliye ile

Golyatı nasıl batırmıştı?

--- — ---

bU iW

18 mayıs 1938 günü sessizce ölen kahraman Türk

denizcisinin 13 mayıs 1915 te kazandığı sanlı zafer

Geçen cumartesi günü Dahiliye Veki­ li ve C. H . P . Genel Sekreteri Şükrü Kayanın, gazetecilerle yaptığı hasbıhal arasında, Türkün kahramanlıklarından ve Türk kahramanlarından bahis açıldı. Şükrü K aya, her biri bir yiğitlik destanı haline konulabilecek olan ve konulması lâzım gelen bu kahramanlıkların yazıl- mamasından pek haklı olarak şikâyet etti. Bu arada, Muaveneti Milliye muhribile Golyat zırhlısını batıran Elâzığ saylavı Ahmed Saffetin de ismi geçti. Şükrü K a ­ ya, bu kahraman Türk denizcisinin adını zikrederken merhum, dedi. O zaman, bü­ yük bir teessürle öğrendim ki Ahmed Saffet ölmüştür. M atbaaya geldim, ga­ zete koleksiyonlarını karıştırdım ve vefatı haberinin yalnız bir iki gazetede, yalnız birkaç satırla yazıldığını gördüm. Onun Büyük Harbde yaptığı büyük kahraman­ lıktan bahis bile yoktu. 18 mayısta, An- karada ebediyen hayata gözlerini kapı - yan bu Türk denizcisinin bu kadar ses - sizce sönüp gitmesine gönlüm razı olma­ dı. Onun öldüğünü bildiren haberi na­ sılsa göremediğime çok müteessirim. B i­ raz geç de olsa bu kahraman denizci için birkaç satır yazmakla, onun ölümü kar­ şısında Türk matbuatının gösterdiği ka - dirnaşinas sessizliği ihlâl etmek ve ruhun­ dan özür dilemek istiyorum.

t

Ahmed Saffet merhumun, bahriyede en son vazifesi, bahriye erkânıharbiye re­ isliği idi. Bahriye Vekili îksanın Vekâleti zamanında, izzeti nefisleri kırıldığı için, teessürlerinden askerlikten istifa eden kıymetli deniz subaylarımızdan biridir. O , hayatında, Golyat zırhlısını nasıl ba­ tırdığını bana bizzat kendisi anlatmıştı, fakat ne büyük ve ne kahramanca bir te- vazula...

Çanakkalede kara muharebelerinin ye­ ni başladığı ve çok şiddetle devam ettiği 1915 mayısında, İngiliz harb gemileri} Morto limanına giriyor ve Türk siperleri­ ni gece gündüz yandan ve geriden

dövü-Muaveneti Milliye süvarisi merhum

Ahmed Saffet Ohkay

yorlardı. Bu gemilere baskın şeklinde bir torpido hücumu yapılması takarrür etti. Bu işe Muaveneti Milliye muhribi memur edildi. Bu gemi kıdemli yüzbaşı Ahmed Saffet Beyin kumandasında idi. Fakat, Alman Amirali her gemiye olduğu gibi Muaveneti Milliyeye de Fiyerle isminde bir Alman subayile bir kaç Alman gedik­ lisi vermişti. Fiyerle hayli zamandanberi muvazzaflıktan çıkmış bir ihtiyat zabiti idi; bir deniz subayı olarak kıymeti sıfıra yakındı. Gemide 25 Türk zabitile 85 Türk neferi vardı. Almanlar ise iki zabit­ le bir makine gediklisinden ve 12 nefer­ den ibaret idiler. Gemiyi hücumun başın­ dan sonuna kadar Türkler idare ettikleri halde, Almanlar, bütün bu şerefli mace­ rayı kendileri yapmış gibi görünür ve te- fahür ederler.

Muaveneti Milliye, 12 mayıs günü ak­ şamı, karanlıkta, mayin hatlarımızın yer­ lerini gösteren şamandıralar arasından geçerek Boğaz methaline doğru ilerile - meğe başladı. Yüzbaşı Fiyerle ile diğer bir Alman deniz zabiti bu mayin hatları

(2)

arasından geçerken fena halde korkmuş­ lardı. Çünkü hava gittikçe kararıyor, B o­ ğazda hiçbir fener yanmıyordu. Muave­ neti Milliye de hiçbir ışık yakamıyordu. Fakat Ahmed Bey, bir iki gün evvel, Ye- niköylü binbaşı Nazmi Beyle beraber bir motorbotla mayin hatları arasında dolaş­ mış; mayin hatlarımızm yerlerini plân ü- zerinde ve denizde tetkik etmişti.

Almanların korkmakta hakları da yok değildi. Muaveneti Milliyeyi dört tehlike bekliyordu:

1 — Karanlıkta cereyanlarla karaya oturmak, 2 — Mayin hatlarımızm arası­ na düşüp berhava olmak, 3 — Serseri Ramiz mayinlerine çarpmak, 4 — Düş­ manın tayyare, denizaltı gemisi ve muh- riblerinin hücumuna uğramak.

Gemi, Almanların iddia ettikleri gibi buralarını hiç tanımıyan Fiyerle’nin de­ ğil; bilâkis Boğazı karış karış bilen, A h­ med Beyin idaresinde, Morto koyuna kadar sokuldu. Orada yatan İngiliz zırh­ lısı, kendisine yaklaştığı zaman muhribi gördü ve işaretle parolayı sormağa başla­ dı. Ahmed Bey, bu suallere beynelmilel işaretle

— Hazır ol! Hazır ol!

Diye cevab veriyordu. Bu işaret, düş­ manı şaşırtmıştı. Ahmed Bey bu şaşkın­ lıktan istifade ederek üç kovanının üçü - nü de boşalttıktan sonra, süratle uzaklaş­ mağa başladı. Morto limanında yatan zırhlıda müthiş bir iştial oldu ve kızıl bir alev yükseldi. İngiliz muhribleri, M ua - veneti Milliyeyi kovalamağa başladılarsa da geç kalmışlardı. M aamafih muhribi - miz tam yolla seyredemiyordu. Çünkü bacasından alev ve kıvılcım saçıyordu. Bu kızıllık mevkiini İngiliz muhriblerine gösterebilirdi. Önce 20 mili geçen süra­ tini 7 - 8 mile indirdi ve Rumeli kıyısının gölgesi altında mayin hatlarımıza doğru avdete başladı. Bir müddet Soğanlıdere önünde yattıktan sonra, düşman muhrib- lerinin yaklaştığını görünce, her tehlike­ yi göze aldırarak tekrar mayin hatları - miza doğru yürüdü. Karanlık ve sis yü­ zünden büyük tehlikeler atlatarak niha­ yet, mayin hatları gerisine, Çanakkaleye avdet etti.

Muaveneti Milliyenin batırdığı gemi, 13,156 tonluk Golyat zırhlısıydı. 700 kişilik mürettebatından süvarisi de dahil olmak üzere 570 kişi boğulmuştu. Bu de­ niz devine 13 mayıs günü hakikaten uğur­ suz gelmişti; çünkü o günün ilk saatinde denizin dibine inmişti.

İşte merhum Ahmed Saffet, Büyük H arb içinde, böyle şanlı bir zafer kaza­ nan kahraman bir Türk denizcisidir. 1915 yılında yapılan ve katî bir muvaf­ fakiyetle neticelenen bu parlak torpito baskın ve hücumu, o tarihte, hiçbir do - nanmaya nasib olmamıştı. Onun içindir ki Almanlar, bu zaferi ve onun büyük şerefini, yüksek kahramanlığını hemen kendi dağarcıklarına atmak istediler.

Ölümü de hayatı gibi sessiz ve müte - vazı geçen bu kahraman Türk denizcisi­ nin adını her Türkün hürmetle anmasını dilerim.

(3)

I

&Ul*

(t

} b K 2 » •: 8 n r i V M H V W Y ’*-- *r. • YK?fc HVii

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Onu sevenler, arkadaş­ ları ve akrabaları, Kşnlıca sır­ tındaki sakin kabristanda, göz­ yaşları arasındaı son vazifelerini yerine getirerek aziz naşı m

Osmanlı Devleti’nde Batılılaşma temayülünün arttığı bir dönemde Batı’yı objektif bir bakışla değerlendiren ve aynı zamanda kendi değerlerine

siyasetçilerin isteklerini emir kabul eden ,İl Genel Meclisi Başkanları ve üyeleri, Encümen üyeleri, Valiler ve Genel Sekreter yüzünden batan İl Özel

When the remote physician accepts the invitation and joins the collaborative workspace, the patient’s medical image and document are retrieved from the DICOM server by the

Durgun havalarda Tarabya hav­ zasını leş gibi kokutan, acı acı dü­ dük sesleriyle o sükûn ve huzur di­ yarının sükûn ve huzurunu bozan bir takım

Beytini burada bir kere daha o- kuyarak d’ yebilir'm ki, biz, edebi­ yat müzemizde Nedimin kafasını değil, kavuğunu ve kem’ğini değil, gömleğini elimizde

Tüm değişkenler için uzun dönemli eş bütünleşme tespit etmekle birlikte nedenselliğin yönünü sadece M 2 Y ‘nin milli hasılaya oranı ilişkisinde finanstan

O esnada vazifesinden avdet eden Fehmi içeri gelince Pervin, artık hüsnü imtizaca alış­ tıklarını ümit ettiği çifti yalnız bırakarak yine biraz karışık