Bil* mezar
e.
hidhjl C‘■mal KOİY
aır Nedimin, yeri, iki yüzJ>j yıldanberi belli olmıyan ve otuz yıldanberi aranılan kabrini Ü-iküdarda buldular. K ıy metlere karşı hassas olan Valimiz başta olarak İstanbul belediyesi, burasını, şairin mânevi hacmine müsavi bir kabir yapmak istiyor. Fakat tarihin gerçek taraflarına karşı çok hassas olan Müzeler Mü dürümüz de başta olarak, Müzeler Komisyonu, vesikasız toprağa şai rin kabri diye bakmak istemiyor.
Birçok ihtilâflarda, iki taraf, ne bütün bütün haklıdır, ne de bütün bütün haksız.
Belediye haklıdır. Çünkü, yurdun çok büyük iki şairi vardır: biri Ne dim, biri Hâmittir. Ve bilhassa Ne dim, o şairdir ki, onun hakkında Hâmidin meşhur beytini şu yolda değiştirebiliriz:
Her kûşesinde yurdun nâm-ı beka medârın, Şâyestedir denilse her yer senin mezârm. Bilhassa İstanbulun hangi taşına, hangi toprağına, İstanbul Beledi yesi, Nedimin adını yazsa orası o- nun kabri olur.
Belediye haksızdır, çünkü,
vakti-le, acı bir vesile ile söylediğim, Efsânesi kayb olsa kıyamet kopa
ranlar, Târihini okkayla satan elleri görsün. Beytini burada bir kere daha o- kuyarak d’ yebilir'm ki, biz, edebi yat müzemizde Nedimin kafasını değil, kavuğunu ve kem’ğini değil, gömleğini elimizde tutabilmelidik. Ve tarihi bu derece dolu olan bir milletin efsaneye iht'yacı yoktur. Ve efsaneye ihtiyacı olmıyan mem lekette de vehme, zanna, tahmine mezar yapılmaz. Nedime kazılan kabrin içinden, varının tarihimizi, Nedimi kovalayarak ölümüne sebep olan Yeniçerilerinin cesedini çıka rırsa kıymetlere gösterdiğim ilgi, ilgisizlikten daha hazin olur.
Müze de haklıdır. Çünkü vesika sız mezar tenbel bir taş toprak y ı ğınıdır. Hayır, ondan da fecidir: T a rihe bağdaş kurmuş bir yalandır.
Fakat bir taraftan müze de hak sızdır. Çünkü cins atlara Karaca- ahmet mezarlığında türbe yapacak kadar mazisi medeniyetli olan m il lete, mezarsız şairler olmak yakış maz,
Midhat Cemal KUNT AY
Kişisel Arşivlerde İstanDul L ellegiTaha Toros Arşivi