• Sonuç bulunamadı

Kahramanmaraş ili merkez ilçede tüketicilerin kırmızı biber salçası tüketimini etkileyen faktörler

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kahramanmaraş ili merkez ilçede tüketicilerin kırmızı biber salçası tüketimini etkileyen faktörler"

Copied!
95
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

GAZĠOSMANPAġA ÜNĠVERSĠTESĠ

Bilimsel AraĢtırma Projeleri Komisyonu

Sonuç Raporu

Proje No: 2012/41

KAHRAMANMARAġ ĠLĠ MERKEZ ĠLÇEDE TÜKETĠCĠLERĠN KIRMIZI BĠBER SALÇASI TÜKETĠMĠNĠ ETKĠLEYEN FAKTÖRLER

Doç. Dr. Halil KIZILASLAN Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı

Derya AĞCADAĞ Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı

(ġubat / 2013)

(2)

T.C.

GAZĠOSMANPAġA ÜNĠVERSĠTESĠ

Bilimsel AraĢtırma Projeleri Komisyonu

Sonuç Raporu

Proje No: 2012/41

KAHRAMANMARAġ ĠLĠ MERKEZ ĠLÇEDE TÜKETĠCĠLERĠN KIRMIZI BĠBER SALÇASI TÜKETĠMĠNĠ ETKĠLEYEN FAKTÖRLER

Doç. Dr. Halil KIZILASLAN Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı

Derya AĞCADAĞ Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı

(3)

i

ÖZET*

KAHRAMANMARAġ ĠLĠ MERKEZ ĠLÇEDE TÜKETĠCĠLERĠN BĠBER SALÇASI TÜKETĠMĠNĠ ETKĠLEYEN FAKTÖRLER

Bu çalıĢmada, KahramanmaraĢ il merkezindeki tüketicilerin kırmızı biber salçası tüketimi ile ilgili bilgi, tutum ve davranıĢları incelenmiĢtir.

Tüketicilere yönelik yapılan bu çalıĢmada, 400 tüketici ile yüzyüze görüĢme tekniği ile veriler elde edilmiĢtir. Verilerin analizinde, tüketicilerin kırmızı biber salçası tüketimi hakkında bilgi ve düĢünceler faktör analizi ile değerlendirilmiĢtir. AraĢtırma bulgularına göre, tüketicilerinin % 96,25‟ inin salça tükettiği ve yıllık ortalama salça tüketiminin 23,16 kg olduğu ve salça tüketenlerin % 80,26‟ sının hem domates salçası hem de biber salçası tükettiği belirlenmiĢtir. Salça tüketmeyen tüketicilerin % 53,33‟ ünün alıĢkanlığı olmadığı için tüketmediği görülmüĢtür. Tüketicilerin büyük oranda salçalarını kendisi evde hazırlamakta olduğu, satın alanların ise, salça yapmak için zamanlarının olmadığı incelenmiĢtir. Biber salçası satın alanların % 40,11‟ inin, domates salçası alanların ise % 46,70‟ inin konserve salça aldıkları belirlenmiĢtir. Salça temin ettikleri yerler bakımından büyük oranda tanıdıkların tercih edilmesi güven kriterini ön plana çıkarmıĢtır. Açıkta salça satın alırken dikkat ettikleri unsurlar arasında biber salçasında temizlik % 63,73, domates salçasında % 58,79 olarak belirlenmiĢtir. Tüketicilerin biber salçası tüketiminde % 52,75 ve % 42,65 domates salçası tüketiminde ürünü koruması bakımından ambalajı faydalı gördükleri ortaya çıkmıĢtır. Ambalaja gerek duymayan tüketicilerin yarıdan fazlası ürünün tadına bakarak almak istemelerini ön plana çıkarmıĢlardır. ÇalıĢmanın faktör analizi sonuçlarına göre, tüketicilerin kırmızı biber salçasına iliĢkin düĢünce ve davranıĢlarını açıklamak üzere belirlenen faktörler 4 ana grup altında toplanmıĢtır. Tüketicilerin geleneksel tutumları en önemli faktör olarak belirlenmiĢtir. Ev yapımı biber salçası tercih etme bilinci, güvenli biber salçası tüketim bilinci ve ambalajın önemi diğer ana faktörler olarak elde edilmiĢtir. Sonuç olarak bu çalıĢmada, KahramanmaraĢ il merkezindeki tüketicilerin geleneksel bir tüketim maddesi olan kırmızı biber salçasını yoğun olarak tüketmekle birlikte domates salçası da tükettikleri belirlenmiĢtir. Tüketicilerin büyük oranda evde kendileri geleneksel yöntemlerle salçalarını elde ettikleri ve kendileri yapamayanların dıĢarıdan ambalajlı olarak konserve Ģeklinde ya da tanıdık ve güvenilir yerlerden açıkta aldıkları görülmüĢtür. Ayrıca tüketicilerin kırmızı biber salçası ve tüketimi konusunda bilinçli olduklarını söylemek mümkündür.

2013,86 Sayfa

Anahtar kelimeler: Kırmızı biber salçası, Tüketici davranıĢları, KahramanmaraĢ.

(4)

ii

ABSTRACT

THE FACTORS AFFECTING PEPPER PASTE CONSUMPTION IN CENTRAL COUNTY OF KAHRAMANMARAġ PROVINCE

This study investigated knowledge, attitude and behaviors of consumers regarding pepper paste consumption in the central county of KahramanmaraĢ city. The data of the study were collected through face-to-face interviews, which included 400 consumers. In data analysis process, the factor analysis method was used to analyze the knowledge and thoughts of consumers on pepper paste consumption. According to the research findings, it was determined that 96,25 % of the consumers consumed pepper paste, average annual consumption of paste was 23,16 kg, and that 80,26 % of the paste consumers consumed both pepper and tomato paste. It was observed that the reason why 53,33 % of the consumers did not consume paste was because they did not make the habit. It was also found that a large part of the consumers prepared their own paste at home, and that those who bought paste did not have enough time to make it. It was determined that 40,11 % of the pepper paste buyers and 46,70 % of the tomato paste buyers preferred canned paste. Consumers‟ preference for mainly familiar suppliers regarding paste purchase highlighted the confidence criteria. The factor the consumers considered when buying unpackaged paste was hygiene: 63,73 % in pepper paste and 58,79 % in tomato paste. It was determined that 52,75 % of the pepper consumers and 42,65 % of the tomato consumers found packaging useful in protecting the product. More than half of the consumers that did not consider packaging a necessity stated that they liked to taste the product before buying. According to the results of the factor analysis, the factors determined to explain consumer thoughts and behaviors regarding red pepper paste were grouped under four main groups. The traditional attitudes of the consumers were determined to be the most important factor. The other main factors were awareness to prefer home-made red pepper paste, awareness to consume safe pepper paste and the importance of packaging. As a result, this study determined that in addition to consuming the traditional red pepper paste excessively, the consumers in KahramanmaraĢ city also consumed tomato pepper. It was observed that the consumers mainly consumed the paste they made at home with traditional methods, and that those who could not do at home bought canned paste or unpackaged pasted from familiar and reliable suppliers. In addition, it can be said that consumers had an awareness regarding red pepper paste and its consumption.

2012, 86 pages.

(5)

iii

ÖNSÖZ

Tüketim, son yıllarda en çok üzerinde durulan konulardan biridir. Tüketimi önemli kılan, onun değiĢen anlamının bireysel ve toplumsal düzeyde yarattığı etkilerdir. Söz konusu anlam değiĢimi, sosyo-ekonomik ve kültürel yaĢamda etkilerini göstermektedir. Yöresel olarak da farklılık gösterebilen gıda tüketim alıĢkanlıkları yöresel ürün ve ürüne olan talebi ön plana çıkarmaktadır. Kimi bölgelerde yöresel gıda tüketim alıĢkanlıkları bölgeyi bu anlamda göz önüne getirdiği gibi, oluĢabilen gıda üretim sektörü ile de bölgesel kalkınmada önemli görülen katma değerler yaratabilmektedir.

Bu çalıĢmada incelenen, yöresel bir ürün niteliği taĢıyan kırmızı biber salçasının tüketici yönü ele alınarak değerlendirmeler ve istatistiki analizler yapılmıĢtır. Elde edilen bulguların, bu anlamdaki literatürün kısıtlı olduğu düĢünülürse yörenin, bölgenin ve ülkenin kırmızı biber salçası tüketim durumuna ıĢık tutacağı düĢünülmektedir.

ÇalıĢma süresince benden hiçbir desteğini esirgemeyen ve tüm çalıĢma olanaklarımı sağlayan saygıdeğer hocam Doç. Dr. Halil KIZILASLAN‟ a ve Doç. Dr. Nuray KIZILASLAN hocama öncelikli olarak sonsuz saygı ve Ģükranlarımı sunarım. GOÜ Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Anabilim Dalının kıymetli öğretim üyelerine ve benden hiçbir yardımını esirgemeyen ArĢ. Gör. Hasan Gökhan DOĞAN‟ a teĢekkür ediyorum. Ayrıca, bu süreçte bana maddi ve manevi olarak destek sağlayarak sabırlarını, sevgilerini ve ilgilerini esirgemeyen babam Hüseyin AĞCADAĞ‟ a, annem Güllü AĞACADAĞ‟ a ve ağabeyim ġener AĞCADAĞ‟ a vefayı bir borç bilir teĢekkür ederim.

Derya AĞCADAĞ 15.01.2013

(6)

iv ĠÇĠNDEKĠLER Sayfa ÖZET………i ABSTRACT………ii ÖNSÖZ………iii KISALTMALAR………v ġEKĠLLER DĠZĠNĠ…………………………vi ÇĠZELGELER DĠZĠNĠ…………...……….vii 1.GĠRĠġ ... 1 2.LĠTERATÜR ÖZETLERĠ ... 5 3.MATERYAL VE YÖNTEM ... 17 3.1. Materyal ... 17 3.2. Yöntem ... 17

4. ARAġTIRMANIN KURAMSAL ÇERÇEVESĠ ... 21

4.1.Dünyada Kırmızı Biber Üretimi, Tüketimi ve Ticareti ... 21

4.2.Türkiye‟ de Kırmızı Biber Üretimi, Tüketimi ve Ticareti ... 22

4.3.KahramanmaraĢ Kırmızı Biber Üretimi, Tüketimi ve Ticareti ... 24

5.ARAġTIRMA BÖLGESĠNE AĠT BĠLGĠLER ... 26

5.1.Coğrafi Yapı ... 26

5.2.Ġklim Ve Bitki Örtüsü ... 26

5.2.1.Ġklim özellikleri ... 26

5.2.2.Bitki örtüsü ... 27

5.3.Nüfus ... 28

5.4.KahramanmaraĢ Ġlinin Tarımsal Yapısı ... 28

5.5 KahramanmaraĢ‟ın Ekonomik Yapısı ... 30

6.1.Tüketicilerin Bazı Sosyo-ekonomik Özellikleri ... 34

6.2.Tüketicilerin Salça Tüketim Durumları ... 39

6.3.Tüketicilerin Salça Temin ġekli ... 41

6.4.Tüketicilerin Biber Salçası Tüketiminde Ambalajın Rolü ... 49

6.5.Tüketicilerin Biber Salçası Tüketimine ĠliĢkin Tutum ve DavranıĢlar ... 51

6.6.Tüketicilerin Biber Salçası Tüketim Tutum ve DavranıĢlarını Etkileyen ... 64

7. SONUÇ ... 71

KAYNAKLAR ... 80

(7)

v

KISALTMALAR DĠZĠNĠ

ABD Amerika BirleĢik Devletleri

FAO BirleĢmiĢ Milletler Gıda Tarım Örgütü DPT Devlet Planlama TeĢkilatı

KATSO KahramanmaraĢ Ticaret Sanayi Odası KMO Kaiser Meyer Olkin

TUĠK Türkiye Ġstatistik Kurumu

(8)

vi

ġEKĠLLERĠ DĠZĠNĠ Sayfa

ġekil 3.1. Faktör Analizinin ġekilsel Ġfadesi 19 ġekil 4.1. Dünyada 2000-2010 Yılları Arasındaki Kırmızı Biber Üretimi 21 ġekil 4.2. AB Ülkelerinin 2000-2010 Yılları Arasındaki Kırmızı Biber Üretimi 22 ġekil 4.3. Türkiye‟ nin 2000-2010 Yılları Arasındaki Kırmızı Biber Üretimi 23 ġekil 4.4. KahramanmaraĢ Ġli Kırmızı Biber Üretimi 25 ġekil 5.1. KahramanmaraĢ Ġli Yıllar Bazında Ġhracat ArtıĢ Hızı 30 ġekil 6.1. Tüketicilerin Kırmızı Biber Salçası Tüketim Ölçeği Çizgi Grafiği 66

(9)

vii

ÇĠZELGELER DĠZĠNĠ Sayfa

Çizelge 3.1.Kaiser-Meyer-Olkin (Kmo)Uygunluk Testi Ġçin Önerilen Kriterler ... 20

Çizelge 5.1.KahramanmaraĢ Ġlinin Arazi Durumu ... 28

Çizelge 5.2.KahramanmaraĢ Ġlinde Sebze Üretim Miktarı (ton) ... 28

Çizelge 5.3.KahramanmaraĢ Ġlinde Tahıl Ekim Alanı ve Üretim Miktarı(da/ton) ... 29

Çizelge 5.4.KahramanmaraĢ Ġlinde Meyve Üretim Alanı, Üretim Miktarı ve Ağaç Sayısı(adet) ... 29

Çizelge 5.5.KahramanmaraĢ Ġli Alt Sektörler Bazında Ġhracat Rakamları(%) ... 31

Çizelge 5.6. KahramanmaraĢ Ġli Ġhracat Yapılan BaĢlıca Ülkeler Ve Ġhracat Değerleri ( $) ... 31

Çizelge 5.7.KahramanmaraĢ Ġli Ġthalat Yapılan Sektörler(%) ... 32

Çizelge 5.8.KahramanmaraĢ Ġli Yıllar Bazında Ġhracatın Ġthalatı KarĢılama Oranı(%) . 32 Çizelge 6.1.Tüketicilerini Bazı Sosyo-Ekonomik Özellikleri ... 36

Çizelge 6.2.Salça Tüketicilerinin Gelir Gruplarına Göre Ortalama Aylık Gelir, Ortalama Aylık Gıda Harcamaları, Yıllık Ortalama Biber Ve Domates Salçası Tüketimleri ... 38

Çizelge 6.3.Tüketicilerin Salça Tüketim Durumu ... 39

Çizelge 6.4.Tüketicilerin Salça Tüketmeme Nedenleri ... 40

Çizelge 6.5.Tüketicilerin Salça Türü Tercihleri ... 40

Çizelge 6.6.Biber Salçası Temin ġekli ... 41

Çizelge 6.7.Domates Salçası Temin ġekli ... 42

Çizelge 6.8.Biber Salçası Satın Alma Nedeni ... 42

Çizelge 6.9.Tüketicilerin Domates Salçası Satın Alma Nedeni ... 43

Çizelge 6.10.Biber Salçası Satın Alma ġekli ... 44

Çizelge 6.11.Tüketicilerin Domates Salçası Satın Alma ġekli ... 44

Çizelge 6.12.Yalnızca Konserve Biber Salçası Satın Alanlar Ġçin En Önemli Unsur .... 45

Çizelge 6.13.Yalnızca Konserve Domates Salçası Satın Alanlar Ġçin En Önemli Unsur ... 46

Çizelge 6.14.Tüketicilerin Biber Salçası Satın Aldıkları Yerler ... 46

Çizelge 6.15.Tüketicilerin Domates Salçası Satın Aldıkları Yerler ... 47

Çizelge 6.16.Tüketicilerin Biber Salçası Satın Alırken Dikkat Ettikleri Hususlar ... 48

Çizelge 6.17.Tüketicilerin Domates Salçası Satın Alırken Dikkat Ettikleri Hususlar ... 48

Çizelge 6.18.Biber Salçasında Ambalajın Faydaları ... 49

Çizelge 6.19.Domates Salçasında Ambalajın Faydaları ... 50

Çizelge 6.20.Biber Salçasında Ambalaja Gerek Duymama Nedenleri ... 50

Çizelge 6. 21. Domates Salçasında Ambalaja Gerek Duymama Nedenleri ... 51

Çizelge 6.22.Tüketicilerin Gelir Gruplarına Göre Biber Salçası Yöresel Mutfağın Vazgeçilmezi Olduğu Konusundaki DüĢünceleri ... 52

Çizelge 6.23.Tüketicilerin Gelir Gruplarına Göre Biber Salçasının Sağlıklı Bir Gıda Maddesi Olduğu Konusundaki DüĢünceleri ... 52

Çizelge 6.24.Tüketicilerin Gelir Gruplarına Göre Biber Salçasının Domates Salçasından Daha Lezzetli Olduğu Konusunda DüĢünceleri ... 53

Çizelge 6.25.Tüketicilerin Gelir Gruplarına Göre Biber Salçasının Yemeklere Renk Katması Konusunda DüĢünceleri ... 54

Çizelge 6.26.Tüketicilerin Gelir Gruplarına Göre Ambalajlı Biber Salçasının Daha Sağlıklı Olduğu Konusunda DüĢünceleri ... 55

(10)

viii

Çizelge 6.27.Tüketicilerin Gelir Gruplarına Göre Tüketilecek Olan Biber Salçası Doğal ve Katkısız Olmalıdır Konusunda DüĢünceleri ... 56 Çizelge 6.28.Tüketicilerin Gelir Gruplarına Göre Ev Yapımı Biber Salçası Sanayi

Salçasından Daha Lezzetli Olduğu Konusunda DüĢünceleri ... 56 Çizelge 6.29.Tüketicilerin Gelir Gruplarına Göre Ġmkânlar Uygun Olduğu Sürece Ev

Yapımı Biber Salçası Tüketilmelidir Konusunda DüĢünceleri ... 57 Çizelge 6.30.Tüketicilerin Gelir Gruplarına Göre Ambalajlı Biber Salçası Kullanıldığı

Zaman Marka Gözetme Konusunda DüĢünceleri ... 58 Çizelge 6.31.Tüketicilerin Gelir Gruplarına Göre Ev Yapımı Biber Salçasının Daha

Ekonomik Olduğu Konusunda DüĢünceleri ... 59 Çizelge 6.32.Tüketicilerin Gelir Gruplarına Göre Kırmızı Biberde Bulunan Aflatoksin

Konusunda Bilgisizlik Durumları ... 60 Çizelge 6.33.Tüketicilerin Gelir Gruplarına Göre Kırmızı Biberin Sağlık Açısından

Faydalı Olduğu Konusunda DüĢünceleri ... 61 Çizelge 6.34.Tüketicilerin Gelir Gruplarına Göre Fazla Miktarda Kırmızı Biber Salçası

Tüketimi Kansere Yol Açması Konusunda DüĢünceleri ... 61 Çizelge 6.35.Tüketicilerin Gelir Gruplarına Göre Açıkta Satılan Biber Salçasından

Satın Alma Konusunda DüĢünceleri ... 62 Çizelge 6.36.Tüketicilerin Gelir Gruplarına Göre Ġyi Biber Salçasının Rengi Ve

Kokusundan Belli Olduğu Konusunda DüĢünceleri ... 63 Çizelge 6.37.Kırmızı Biber Salçası Tüketimine ĠliĢkin Kmo Ve Bartlett Küresellik Testi

... 65 Çizelge 6.38.Kırmızı Biber Salçası Tüketimi Ölçeği Ortak Varyans (Communalities) . 65 Çizelge 6.39.Tüketicilerin Kırmızı Biber Salçası Tüketim Ölçeği Varyans Açıklama .. 67 Çizelge 6.40.Gıda Satın Alma Ölçeğinin DöndürülmüĢ BileĢenler Matrisi (Rotated

Component Matrix) ... 67

(11)

1

1. GĠRĠġ

Biber dünyanın çeĢitli ülkelerinde açıkta ve örtü altında yetiĢtiriciliği yapılan, tüketici, üretici ve iĢleme endüstrisi açısından önemi olan bir kültür bitkisidir (Duman ve ark. , 2002). Solanaceae familyasına ait tek veya çok yıllık olan bu otsu bitkiler, dünyanın sıcak ve ılıman iklimlerinde yetiĢtirilmektedir (Yalçın, 2008). Biberin anavatanı tropik Amerika‟dır. Kuzey ve Güney Amerika ülkelerinden Meksika, ġili ve Peru‟da 2000 yıldan bu yana üretimi yapılmaktadır. Amerika‟nın keĢfinden önce diğer kıtalarda biber bilinmezken, yakıcı ufak biberler Kristof Kolomb tarafından Avrupa‟ya getirilmiĢ ve popüler olmuĢtur. Biber Ġspanya‟ya 1493‟te, Ġngiltere‟ye 1548‟de, Orta Avrupa‟ya 1585‟te girmiĢtir. 17. yüzyılda Portekizliler tarafından Güneydoğu Asya‟ya götürülmüĢtür. Osmanlı Ġmparatorluğu döneminde 16. yüzyılda biber ilk olarak Ġstanbul'a getirilmiĢ buradan diğer bölgelere yayılmıĢtır (Duman ve ark. , 2002). Ilıman iklim kuĢağında yer alan Türkiye‟nin iklim ve toprak özellikleri, kırmızı biber üretimine uygundur (YemiĢ ve ark. , 2004). Kırmızı biberin (özellikle Capsicum annuum L.) olgun meyveleri, taze ve iĢlenmiĢ Ģekilde renklendirici, salça, paprika (baharat ) ve oleoresin olarak baĢta et ürünleri ve çorbalar olmak üzere, fırın ürünleri, baharat karıĢımları, çeĢni, sos, Ģekerleme, alkolsüz içecek, sebze, dondurma, çiklet ve turĢularda kullanılmaktadır (Yalçın, 2008). Ayrıca, kozmetik ve Farmakoloji Endüstrisi‟nde kuvvetli rengi, acılığı, esansiyel ve besleyici bir çok öğesi (provitamin A, vitamin C, E, B1, B2, B3) ve kendine özgü aromatik yapısıyla dünyada geniĢ bir kullanım alanına sahiptir (Duman ve ark. , 2004).

Beslenme; büyüme ve geliĢme, yaĢamın sürdürülmesi, sağlığın korunması ve geliĢtirilmesi için gıdaların tüketilmesidir (DPT, 200). Tüketim, insan gereksinmelerini ve isteklerini karĢılamak amacıyla üretilen mal ve hizmetlerin kullanımıdır. BaĢka bir ifade ile mal ve hizmetlerin sağladığı yararların kullanılmasıdır. Gereksinme ve isteklerini karĢılamak amacıyla mal ya da hizmetleri kullanan kiĢi ya da kurumlara tüketici denir. Hızlı yaĢanan ekonomik, kültürel ve sosyal geliĢmeler sonucunda tüketicilerin satın alma davranıĢlarında değiĢimler söz konusu olmaktadır. Bu değiĢimlerin iyi anlaĢılması açısından, tüketicilerin satın alma davranıĢlarının nasıl bir eğilim içerisinde bulunduğunun ve tüketicinin bir ürün satın alırken nelere dikkat ettiğinin net bir Ģekilde tespit edilmiĢ olması gerekir. Tüketicilerin sosyo-ekonomik ve

(12)

demografik yapıları, diğer gıda ürünlerinde olduğu gibi kırmızı biber tüketimini de etkilemektedir. Gıda tüketimi konusunda yapılan çalıĢmalar, gıda tüketiminde gelir, eğitim, yaĢ, cinsiyet, annenin çalıĢma durumu ve aile geniĢliğinin gıda tüketimini etkilediğini göstermektedir. Ġlave olarak, kırmızıbiber tüketimi diğer gıda ürünlerinde olduğu gibi, sözü edilen faktörlerin yanı sıra tüketicilerin değer yargıları ve ürünle ilgili inanç ve düĢünceleri tarafından da etkilenmektedir (Özcan, 2011). Hanehalkı tüketim harcamalarının yakından izlenmesinin önemli nedeni tüketim kalıplarından hanehalkı refah düzeyine ulaĢılabilmesidir. Tüketim harcamaları sayesinde bir bütün olarak hanehalkı tüketim kalıbının çıkarılması aynı zamanda bir ilin, bölgenin ya da ülkenin refah düzeyinin yaĢam standardına ait bilgilerin ortaya konulması anlamına gelir. Bireyler tarafından her hangi bir mal grubuna yapılan harcama o sektördeki üreticiler tarafından gelir olarak kabul edilmektedir. Bu yüzden tüketicilerin gelirlerindeki değiĢmeler, ilgili mal grubu ya da yakın mal grubu fiyat hareketleri, tüketicilerin sosyo-kültürel profilleri o sektörde bulunan firmalar tarafından dikkate alınarak oluĢturulacak üretim politikalarının temeli, söz konusu öğelere bağlı olarak oluĢturulur.

Bir toplumun gıda talebi ve tüketim alıĢkanlıkları ürünlerin kalitesine, fiyat ve hijyen özelliklerine, ülkedeki milli gelir dağılımına, tüketicinin eğitimi, gelir düzeyi v.b sosyo-ekonomik özelliklerindeki farklılıklara, bunun yanı sıra ırk, cinsiyet, yaĢ, aktivite durumu, besin ile ilgili bilgi ve deneyimler gibi faktörlere bağlı olarak değiĢebilmekte ve kompleks bir yapıya sahip bulunmaktadır (ġengül, 2004).

Tüketim yapısı değiĢik coğrafi konumlara, bölgelere, illere, sosyal, ekonomik ve kültürel yapılara göre farklılık gösterir. Bu nedenle, böyle bir çalıĢmanın il bazında incelenmesi tüketim açısından büyük önem taĢımaktadır. Ġlde içerik olarak tam örtüĢmeyen ancak benzerlik gösteren çalıĢmalar yapılmıĢtır. Ancak, kırmızı biber salçası alanında çalıĢmalar bulunmamaktadır. Tüketici gelirinde meydana gelen değiĢmeler, incelenen ürün ile bu ürünlerin ikamesi ve tamamlayıcısı durumunda olan ürünlerin fiyatlarında meydana gelen değiĢimler, ürün çeĢitlenmesi, teknolojik geliĢmeler ve reklamların etkisiyle zaman içinde tüketim yapısında değiĢiklikler olmaktadır. Bu nedenle meydana gelen yeni tüketim yapısının belirlenmesi ve eski tüketim yapısı ile karĢılaĢtırılması açısından da bu tür çalıĢmaların belli zaman dilimleri içinde tekrarlanması yararlı olmaktadır (Ceylan, 2006).

(13)

3

Bu nedenle böyle bir çalıĢma, KahramanmaraĢ ili merkez ilçedeki hanehalkının kırmızı biber salçası alıĢkanlıkları ve salça tüketimini etkileyen faktörleri ortaya koymak amacıyla yapılması önem arz etmektedir. Bu çalıĢmadan elde edilecek sonuçlardan çıkarılacak önerilerin KahramanmaraĢ ili salça tüketim talebi, tüketim alıĢkanlıkları ve kırmızı biber salçasına yönelik ekonomik olguların ortaya konması bakımından önemli olduğu düĢünülmektedir.

Bu çalıĢma, KahramanmaraĢ ili kentsel alanda yaĢayan tüketiciler ile yüz yüze görüĢülerek gerçekleĢtirilmiĢtir. Bu çalıĢmada; tüketicilerin salça tüketim durumları, salça tüketim tercihleri, salça tüketim Ģekilleri ve tüketici kararlarını etkileyen faktörlerin belirlenmesi amaçlanmıĢtır.

Salça tüketim durumu ile tüketicilerin bazı özellikleri tablolar halinde düzenlenerek değerlendirmeler yapılmıĢtır. Ayrıca, çalıĢmada tüketicilerin ambalaj bilgileri ve gıda güvenlik araçlarına dikkat etme durumları ve kırmızı biber salçasına iliĢkin tutum ve davranıĢları ortaya konmaya çalıĢılmıĢtır.

ÇalıĢma kapsamında, öncelikli olarak tüketicilerin sosyo-ekonomik ve demografik faktörlerinin incelenmesi hedeflenmiĢtir. Bu bölümde tüketicinin cinsiyeti, eğitimi, yaĢı, mesleği, ortalama gelir ve gıda harcamaları gibi değiĢkenler ele alınmıĢtır. Ġkinci kısımda, ailelerin kırmızı biber salçası ve domates salçası tüketimleri, gelir grupları itibariyle kırmızı biber salçası tüketimleri, kırmızı biber salçasını ambalajsız mı yoksa ambalajlı mı tükettikleri, kırmızıbiber salçasını satın alma Ģekilleri (ambalajlı ambalajsız, markalı, markasız), kırmızı biber salçasını temin Ģekilleri incelenmiĢtir. Son olarak, tüketicilerin kırmızı biber salçası tüketimlerini etkileyen faktörler, satın almaya karar verme durumları ve aflatoksin2

konusundaki bilgi düzeyleri incelenmiĢtir. Tüketicilerin kırmızı biber salçası için tutum ve davranıĢları değerlendirilmiĢ ve bu kapsamda bilinç düzeyleri analiz edilmiĢtir.

Bu çalıĢmanın, kırmızıbiber salçası tüketimiyle ilgilenen araĢtırmacılar ve sektörde faaliyet gösteren ilgililere ve ayrıca ilgili kurumlara ve potansiyel yatırımcılara önemli bilgiler sunabileceği düĢünülmektedir. Dolayısıyla çalıĢmanın gerek literatür incelemesi

(14)

ve gerekse anket çalıĢması ve bunların karĢılaĢtırılması sonucunda sektöre önemli katkı sağlayabileceği düĢünülmektedir.

ÇalıĢmanın ikinci bölümünde kırmızı biber ve salça piyasasındaki tüketim biçimleri açıklanmıĢtır. Üçüncü bölümde gıda tüketimine iliĢkin yapılmıĢ olan çalıĢmalar ve sonuçları hakkında kısaca bilgi verilmiĢtir. Bu çalıĢmalar, diğer bazı ülkelerde ve Türkiye‟ de gerçekleĢtirilmiĢ olan çalıĢmalardır.

Dördüncü bölümde çalıĢmada kullanılan materyal ve uygulanan metot hakkında bilgi verilmiĢtir. BeĢinci bölümde ise KahramanmaraĢ ilinde salça tüketimi hakkında yapılmıĢ olan araĢtırma bulguları ve sonuçları ele alınmıĢtır.

(15)

5

2. LĠTERATÜR ÖZETLERĠ

Özcan (2011), tarafından yapılan çalıĢmada “KahramanmaraĢ ili merkez ilçesinde yaĢayan tüketicilerin kırmızı biber tüketim alıĢkanlıkları” incelenmiĢtir. Kırmızı biber tüketimiyle aile geniĢliği, aile geliri, tüketicilerin yaĢ ve eğitim seviyeleri arasında pozitif ve istatistiki olarak önemli bir iliĢkinin olduğu bulunmuĢtur. Tüketicilerin % 33‟ ünün açıkta satılan kırmızı biberi satın aldığı ve tükettiğini, % 65,6‟ sının ise ambalajlı ve markalı ürünleri satın almayı tercih ettikleri görülmüĢtür. Ambalajlı ürün tüketimiyle gelir arasında iliĢki saptanmıĢtır.

Akın ve ark. (2010), tarafından yapılan çalıĢmada Niğde ilindeki tüketicilerin, sosyo-demografik özellikleri ile organik gıdalara iliĢkin tutumları ve bireysel değerler arasındaki farklılığın incelenmesi araĢtırmanın amacını oluĢturmaktadır. ÇalıĢma kuramsal olarak, Schwartz (1992) tarafından ortaya konulan ve temel olarak 10 yaĢam değerinden oluĢan değerler teorisi içerisindeki “evrenselcilik” ve “iyilikseverlik” değerlerinin, organik gıda satın alan tüketiciler açısından incelenmesine dayanmaktadır. Niğde ilinde 500 katılımcıya anket formu yöneltilmiĢtir. Elde edilen verilerin analizi sonucunda, 40 yaĢ altı, gelir seviyesi 1000 YTL üzerinde olan, bir ya da iki çocuklu aileler ve özellikle bu grupta yer alan kadınlar organik gıda konusunda diğer sosyo-demografik özelliklere sahip gruplara göre daha duyarlıdırlar. Organik gıdaya yönelik olumlu imaj sahibi bireylerin çevreye duyarlı, kendiyle barıĢık, doğayla bütünlük içerisinde olmak isteyen değerlere sahip oldukları görülmüĢtür.

Keskin (2010), tarafından yapılan çalıĢmada “Türkiye‟ de domates salça sanayi ve iç piyasada fiyat değiĢimleri” incelenmiĢtir. Salça sanayinin genel yapısı son yıllarda iç piyasada artan talep nedeniyle tüketici fiyatlarının değiĢimi araĢtırılmıĢtır. Türkiye‟ de ortalama 40 milyon ton yaĢ meyve sebze tüketilmekte ve domates üretimi tek baĢına yaĢ sebze meyve üretiminin 1/4‟ ünü oluĢturmaktadır. Salça üretimi Türkiye‟nin her bölgesinde olmasına rağmen sanayi tipi domates üretimi daha çok Marmara ve Ege Bölgelerinde özellikle de Bursa, Manisa ve Ġzmir illerinde yoğunlaĢmıĢtır. ĠĢlenen domates miktarının % 80‟ i salça yapımında kullanılmaktadır. Salça fiyatlarının en düĢük olduğu aylar Nisan ve Mart ayları, en yüksek olduğu aylar ise Eylül ve Ekim aylarıdır.

(16)

Köse ve Yaman (2010), tarafından yapılan araĢtırmada, Kastamonu Ġli Merkez Ġlçesinde, farklı gelir gruplarından gayeli örnekleme yöntemi kullanılarak rastgele seçilen 116 denekle yapılan anket sonucu ile tüketicilerin; gelir gruplarına, eğitim düzeyine, cinsiyetine, yaĢına ve mesleklerine göre ambalajlı gıda maddelerinin son kullanma tarihine önem verme durumlarını ortaya koymak amaçlanmıĢtır. AraĢtırmada khi-kare testi kullanılmıĢtır. Yapılan khi-kare testi sonuçlarına göre; tüketicilerin eğitim düzeyi ile ürünlerin son kullanma tarihlerine verdikleri önem arasında anlamlı bir iliĢki bulunmuĢ olup diğer parametrelerde ise anlamlı bir iliĢki bulunamadığı saptanmıĢtır. Oruç Büyükbay ve ark. (2009), tarafından yapılan çalıĢmada “Tüketicilerin sosyo-ekonomik özellikleri ile salça tüketimleri arasındaki iliĢki” incelenmiĢtir. Tokat ilinde 270 salça tüketicisiyle anket yapılmıĢtır. Tüketicilerin % 99,25‟ i domates, % 41,85 ise biber salçası tüketmektedir. Tüketicilerin ortalama yaĢı 38,88, ortalama hane geniĢliği 4,03 kiĢi, tüketicilerin lise ve üniversite mezunu oranları yüksek bulunmuĢ, meslek açısından ise memur ve iĢçilerin çoğunlukta olduğu belirlenmiĢtir. Tüketicilerin aylık ortalama gelirleri 1356,93 TL‟ dir. Aylık ortalama gelirin gıda harcamasına ayrılan kısmı ise % 29,69‟ dur. Gelir ile salça tüketimi arasında istatistiksel olarak anlamlı bir iliĢkinin olduğu belirlenmiĢtir.

Gözener ve ark. (2009), tarafından yapılan çalıĢmada GaziosmanpaĢa Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğrencilerinin gıda güvenliği konusundaki bilgi düzeyleri incelenmiĢtir. Öğrencilerin bazı özellikleri ile gıda güvenliğini bilmeleri ve güvenli gıdalara fazladan ödeme yapma isteklerini etkileyen faktörler arasındaki iliĢki khi-kare analizleri ile ortaya konulmuĢtur. AraĢtırma sonuçlarına göre, öğrencilerin %75‟inin gıda güvenliği kavramını bildikleri, %76.92‟sinin tükettikleri gıdaları sağlık açısından riskli veya çok riskli buldukları, %65.87‟sinin ise güvenli gıdaya fazladan ödeme yapabilecekleri belirlenmiĢtir. Güvenli olan gıda için fazladan ödeme isteği ile öğrencilerin bölüm, yaĢ, cinsiyet, geldiği bölge ve yerleĢim birimi kriterleri arasında istatistiksel anlamda bir iliĢki bulunamamıĢtır.

Yıldız Tiryaki ve Akbay (2009a), tarafından yapılan çalıĢmada “KahramanmaraĢ‟ ta dondurma tüketim alıĢkanlığı” incelenmiĢtir. KahramanmaraĢ ilinde 18 yaĢ ve üzerinde olan 376 tüketiciyle anket yapılmıĢtır. Tüketicilerin % 73,9‟ u kadındır, ortalama yaĢları 24-34 yaĢ aralığında, % 37‟ si lise mezunu, hanehalkı geniĢliği 4-5 kiĢi aralığında,

(17)

7

ortalama aile geliri ise 749 YTL ve aĢağısı olduğu belirlenmiĢtir. Ayrıca tüketicilerin dondurma türü tercihleri, markalı ve KahramanmaraĢ dondurması tercih etme nedenleri, dondurma türü ve fiyatları, tüketicilerin gelir gruplarına göre dondurma türü tercihleri belirlenmiĢtir. Tüketiciler açısından KahramanmaraĢ dondurmasını diğerlerinden farklı kılan özellikler arasında kullanılan malzemeler, tat ve aroma yanında ustalık ve beceri yer almaktadır.

Yıldız Tiryaki ve Akbay (2009b), tarafından yapılan çalıĢmada “Güvenli gıda tüketimine yönelik tüketici algılamaları: KahramanmaraĢ ili örneği” incelenmiĢtir. Tüketicilerin güvenli gıda tüketimi konusunda bilgi düzeyleri ve alıĢkanlıkları belirlenmiĢtir. Gıda denetimi yapılma durumu, tüketilen gıdaların risk durumları ve gıdaların sağlık açısından güvenirliliği üzerine tüketici yorumları irdelenmiĢtir. Yine, anketlerde, ailelerin sosyo-ekonomik ve demografik özelliklerinin yanı sıra aylık yapılan gıda harcamaları gibi sorulara da yer verildiği görülmüĢtür.

Yıldız Tiryaki ve Akbay (2009c), tarafından yapılan çalıĢmada “KahramanmaraĢ ilinde tüketicilerin gıda etiketlemesine yaklaĢımları” incelenmiĢtir. 2007 yılında KahramanmaraĢ ili kentsel alanda örnekleme yöntemiyle seçilen tüketicilerin gıda etiketlemesinin önemi konusunda bilgi düzeyleri ve alıĢkanlıkları belirlenmiĢtir. Gıdaların ambalajı üzerindeki etiket bilgileri dikkatlice okunarak satın alınan gıdaların içerikleri hakkında bilgi edinilebilmesi için gıda etiketlemesinde üretici firmanın tüketiciye karĢı açık, doğru, Ģeffaf ve gerçekçi olunması gerektiği belirtilmiĢtir. Tüketiciyi koruyucu, gıda kaynaklı alerji vakalarını önleyici, ürün karakteristikleri ortaya koyucu, pazarı koruma ve ürünlerin kıyaslaması olasılıklarını sağlaması açısından gıda etiketlemesinin önem taĢıdığı belirtilmiĢtir.

Alagöz ve Ekici (2009), tarafından yapılan çalıĢmada “Ambalaja iliĢkin tutum ve davranıĢlar: Karaman Ġli Örneği” incelenmiĢtir. Karaman il merkezinde 350 tüketici ele alınmıĢtır. 178‟ i kadın ve 172‟ si erkektir. Tüketicilerin ambalaj konusuna bakıĢ açılarını değerlendirebilmek için cinsiyet ve gelir seviyesi gibi tüketim sırasında tüketici davranıĢlarını etkileyen ve yönlendiren bu iki önemli değiĢken dikkate alınmıĢtır. Ambalaj açıldıktan sonra kullanılmayan ürün için tekrar kapanması gerektiği, ambalajın büyüklüğünün içindeki ürün miktarı ile doğru orantılı olması gerektiği ve geri kazanım döngüsüne gerekli önem verilmesi gerektiği konusunda kadın ve erkek tüketicilerin bakıĢ açıları arasında anlamlı farklılıklar olduğu gözlenmiĢtir. Malzeme türü ve kalitesi

(18)

ve ambalajın bilgi vermesi konusunda kadın ve erkek tüketicilerin bakıĢ açıları arasında anlamlı farklılıklar olduğu gözlenmiĢtir.

Yılmaz ve ark. (2009), tarafından yapılan çalıĢmada Trakya bölgesinde bulunan Tekirdağ, Kırklareli ve Edirne illerinde ve ayrıca kentsel ve kırsal kesimde yaĢayan tüketicilerin gıda ürünlerine iliĢkin davranıĢ dinamikleri belirlenmesi hedeflenmiĢtir. ÇalıĢma Trakya bölgesinde (Tekirdağ, Edirne, Kırklareli) kentsel (385 kiĢi) ve kırsal kesimde (385 kiĢi) olarak ailede gıda tüketim kararında etkili olan bireylerle toplam 770 kiĢi ile yüz yüze görüĢülerek yapılmıĢtır ve Trakya bölgesinde kentsel ve kırsal kesimde yaĢayan bireylerin gıda ürünü satın alırken dikkate aldıkları faktörler çok değiĢkenli varyans analizi (Manova), t-testi, faktör analizi yardımıyla değerlendirilmiĢtir. AraĢtırma sonuçlarına göre, Trakya bölgesindeki köylerde ve kentlerde yaĢayan tüketicilerin gıda alıĢveriĢinde dikkate aldıkları faktörlerin önem derecelendirmelerinde istatistiki yönden anlamlı farklar ortaya çıkmıĢtır. Kentsel ve kırsal alandaki tüketicileri en çok “deli dana ve kuĢ gribi” hastalıklarının endiĢelendirdiği görülmüĢtür.

Kızılaslan ve Kızılaslan (2008), tarafından yapılan çalıĢmada “Tüketicilerin satın aldıkları gıda maddeleri ile ilgili bilgi düzeyleri ve tutumları (Tokat ili örneği)” incelenmiĢtir. Tokat ili merkez ilçede 277 tüketici ile anket yapılmıĢtır. Belirli bir yaĢ grubuna sosyal sınıfa, kırsal veya kentsel çevreye ait olmak, belirli bir gelir seviyesine, eğitim düzeyine sahip olmak, tüketicilerin tüketim tercihlerini etkilemektedir. Tüketicilerin yaĢ ortalaması 38,50, % 42,60‟ ı kadın, % 57,40‟ ı erkek, % 42,90‟ ı ilköğretim mezunudur. Tüketicilerin aylık ortalama geliri 805 YTL‟ dir. Tüketicilerin satın aldıkları gıda maddeleri ile ilgili bilgi düzeyleri ve tutumlarını ölçmeye yönelik yargı cümleler ile faktör analizi yapılmıĢtır. Tüketicilerin satın aldıkları gıda maddeleri ile ilgili ilk ve en önemli bilgi ve tutumları “gıda ürünlerinin içeriği ve uygunluğu” olarak saptanmıĢtır.

Erdal ve Esengün, (2008), tarafından yapılan çalıĢmada Tokat ilinde yaĢayan ailelerin balık tüketim durumları incelenmiĢtir. ÇalıĢmada yüz yüze görüĢme tekniği ile elde edilen yatay kesit verileri kullanılmıĢtır. Verilerin elde edilmesinde oransal tabakalı tesadüfi örnekleme yöntemi kullanılmıĢtır. Anket sonuçlarına ait bilgiler çizimlerle özetlenmiĢtir. ÇalıĢmada, ailelerin balık tüketim miktarlarının etkileyen faktörleri analiz etmek için logit model kullanılmıĢtır. Logit model sonuçlarına göre, ailelerin balık

(19)

9

tüketim miktarlarını mevsim ve sosyal statü değiĢkenlerinin istatistiksel olarak etkilediği tespit edilmiĢtir.

Uzunöz ve ark (2008), tarafından yapılan çalıĢmada Tokat ili Merkez ilçe kırsal alanda yaĢayan 89 kadın ile yüz yüze yapılan görüĢmelerden elde edilen orijinal verilerle bölgedeki kırsal kadınların gıda güvenliği konusunda bilinç düzeylerinin belirlenmesi amaçlanmıĢtır. AraĢtırma sonuçlarına göre, kadınların yarıdan fazla bir bölümü (%61.80) gıda güvenliği kavramını daha önce duymamıĢtır. Kadınların gelir ve eğitim düzeyleri ile gıda güvenliği bilinç düzeyleri arasında yüksek derecede bir iliĢki belirlenmiĢtir. Eğitim ve gelir düzeyleri arttıkça kadınların gıda güvenliği bilinç düzeylerinin arttığı tespit edilmiĢtir.

Akbay ve Yıldız Tiryaki (2007), tarafından yapılan çalıĢmada “Tüketicilerin ambalajlı ve açık süt tüketim alıĢkanlıklarının karĢılaĢtırmalı olarak incelenmesi (KahramanmaraĢ Ġli Örneği)” incelenmiĢtir. Farklı sosyo-ekonomik gruplarda yer alan 350 tüketici ile anket yapılmıĢtır. Ortalama hanehalkı geniĢliği 4,68 kiĢidir. Tüketicilerin yaklaĢık % 57‟ si açık süt ve % 38‟ inin ambalajlı süt aldıkları belirlenmiĢtir. Aylık ortalama gelir ile annenin çalıĢma durumuyla ambalajlı süt tüketimi arasında bir iliĢki vardır. Tüketiciler yıllık ortalama 26,83 (litre/yıl) açık süt, 5,74 litre/yıl ambalajlı süt tüketmektedirler. Tüketicilerin gıda tüketiminde annenin karar verici olduğu bulunmuĢtur. ÇalıĢan annelerin ise genellikle ambalajlı süt almayı tercih ettikleri belirlenmiĢtir. Ayrıca tüketicilerin süt tüketim nedenleri, süt ile ön yargıları ve düĢüncelerine de çalıĢmada yer verilmiĢtir.

Gülse Bal ve ark., (2006) tarafından yapılan çalıĢmada “Tokat Ġlinde Tüketicilerin Gıda Güvenliği Konusundaki Bilinç Düzeyleri ve DüĢünceleri” incelenmiĢtir. ÇalıĢma sonuçlarına göre Tokat ilindeki tüketicilerin % 48,39'unun gıda güvenliğinin ne olduğunu bilmediği ve bu kavramı hiç duymadığı,% 51,61'inin ise bu kavramı daha önce duyduğunu ve % 79,69'ü gıda güvenliği kavramını doğru olarak tanımladığı tespit edilmiĢtir. Tüketicilerin yaĢı, eğitim düzeyi ve cinsiyetleriyle gıda güvenliğini bilmelerinin, gıdalarla ilgili risk değerlendirmeleri ve güvenli gıdalara olan fazladan ödeme isteklerinin değiĢip değiĢmediğinin araĢtırıldığı khi-kare analizi sonuçlarına göre; kadınların ve eğitim seviyesi yüksek olanların bu konuda daha bilinçli oldukları ve bu yönde davrandıkları tespit edilmiĢtir.

(20)

Candemir (2006), tarafından yapılan çalıĢmada “KahramanmaraĢ ili kentsel alanda yaĢayan ailelerin gıda tüketimlerini etkileyen faktörler ve marka gerçeği” incelenmiĢtir. 260 adet anket yapılarak tüketicilerin gıda tüketim davranıĢları ile marka seçimlerini etkileyen faktörler analiz edilmiĢtir. Tüketicilerin gıda tüketimini ve marka tercihlerini etkileyen faktörler; ailelerin gelirleri, eğitimleri, ailedeki birey sayısı, eĢlerin (kadınların) çalıĢıp çalıĢmama durumu olarak belirlenmiĢtir. Sosyo-ekonomik faktörlerin yanı sıra fiyat indirimi veya promosyonları takip etmek, en ucuz markayı satın alma, aynı markayı satın alma veya marka değiĢtirme sıklığı, yeni markaları veya farklı markaları deneme isteği gibi markalara yönelik tüketicilerin tutum ve davranıĢlarını da incelemiĢtir.

Penpece (2006), tarafından yapılan çalıĢmada kültürün tüketici davranıĢları üzerindeki etkisini ortaya çıkarmak amaçlanmıĢtır. AraĢtırma KahramanmaraĢ ilinde basit tesadüfü örnekleme yöntemine göre 390 kiĢi üzerinde, anket yöntemi kullanılarak yüz yüze görüĢme ile gerçekleĢtirilmiĢtir. Elde edilen verilerden demografik özelliklere iliĢkin sorulara verilen yanıtlar frekans analizi; gelir-alıĢveriĢ arasındaki iliĢkiye, satın alma davranıĢları üzerindeki etkilere, yenilikleri benimsemeye iliĢkin sorulara verilen yanıtlar ve tüketici davranıĢlarına iliĢkin sorulara verilen yanıtlar, yüzde, aritmetik ortalama ve standart sapma değerleri kullanılarak analiz edilmiĢtir. Analiz sonuçlarına göre, satın alma davranıĢını etkileyen belirleyicilerin önem sırasına göre ürün hakkındaki kendi deneyimleri, aile bireylerinin tavsiyesi, yakın çevrenin tavsiyesi, mağazaları dolaĢmak, birinde gördükten sonra, reklamlardan bilgi edinerek ve satıĢ elemanlarının tavsiyesi olduğu belirtilmiĢtir.

Januszewska ve Viaene (2005); 2001 yılında Belçika‟da Gesell Schaft für Konsum Und Absatz For Schung (GFK)‟dan elde edilen panel verileri ile çalıĢmayı yapmıĢlardır. Bu çalıĢma üç amaca yönelmiĢtir. Ġlki, sosyal statülerden ve farklı gelirlerden kaynaklanan gıda satın alımlarıdır. Ġkincisi, gelir ile bütçede gıda harcamalarına ayrılan kısım arasındaki iliĢkinin analizidir. Üçüncüsü ise, gelir grupları arasındaki harcamalar ve gıda harcamalarında sosyo-ekonomik değiĢkenlerin etkisi gösterilmiĢtir. Analizde 7 sosyal yapı (kiĢi baĢına gelir, aile geniĢliği, çocuk sayıları, hanehalkının yaĢadığı bölgeler, eğitim, meslekler, yaĢ grupları) üzerinde durulmuĢtur. Ayrıca, 39 gıda ürünleri 7 kategoride (et, balık, kümes hayvanları, süt ve süt ürünleri, yağ, sebze, meyve)

(21)

11

birleĢtirilmiĢtir. Analiz aĢamasında üç durum karĢılaĢtırılmıĢtır. Ġlk durumda ANOVA test yöntemi kullanılmıĢtır ve 7 gıda grubu için kiĢi baĢına gıda satın alım miktarları ve kiĢi baĢına gıda harcamaları hesaplanmıĢtır. Üç farklı gelir grubu için gıda satın alım miktarı, ve kiĢi baĢına gıda harcamaları değerleri dikkate alınarak test edilmiĢtir. Ġkinci durumda ise, gıda harcamaları ile toplam gıda harcamaları arasında regresyon analizi ve sosyo-ekonomik değiĢkenler hesaplanmıĢtır. Burada açıklayıcı değiĢken olarak gelir, bölgeler, eğitim, meslek, ve yaĢ gibi sosyo-ekonomik değiĢkenler kullanılmıĢ. Üçüncü durumda ise, gelir grupları ile diğer değiĢkenler (bölge, eğitim, meslek ve yaĢ) arasında khi-kare test yöntemi ile iliĢkiler test edilmiĢtir.

Gül ve ark. (2005), tarafından yapılan çalıĢmada “Adana ili merkezinde tüketicilerin biber salçası tüketimini etkileyen faktörler” incelenmiĢtir. Adana ili merkez ilçede 391 salça tüketicisiyle anket yapılmıĢtır. 365 ailenin biber salçası tükettiği, bunların % 61,60‟ı tükettiği biber salçasının tamamını evde kendi hazırlamaktadır. Biber salçasını satın alan tüketiciler genellikle ambalajsız (açıkta) satın almaktadır. Bunun nedeni ise, çevresel imkânın olmaması ve zamanın kısıtlı olmasıdır, ayrıca salçayı görerek ve tadına bakarak almak istemeleridir.

Akbay (2005), tarafından yapılan çalıĢmada “KahramanmaraĢ‟ ta hanehalklarının gıda tüketim talebi ekonometrik analizi “ incelenmiĢtir. Devlet Ġstatistik Enstitüsü tarafından yapılmıĢ olan 240 haneye uygulanan “Hanehalkı Tüketim Harcamaları Anketi” kullanılarak KahramanmaraĢ ili kentsel alanda yaĢayan tüketicilerin gıda ve diğer tüketim malları talep parametreleri tahmini ve gelir esneklikleri hesaplanmaya çalıĢılmıĢtır. Hanehalklarının gıda harcamalarının toplam gelir içerisindeki oranı % 25.25 olarak belirlenmiĢtir. Tüketicilerin harcamaları 11 alt kategoriye ayrılmıĢ gıda ürünlerinin tamamının gelir esnekliği pozitif ve 1‟ den düĢük çıkmıĢtır. Gelir esnekliği en yüksek olan mallar et ve et ürünleri grubu ile alkolsüz içecekler grubudur. Ev eĢyası kullanımı 1,63 değerle en yüksek gelir esnekliğini sahiptir.

Akbay ve Boz (2005), tarafından yapılan çalıĢmada “KahramanmaraĢ‟ ta ailelerin ev ve ev dıĢı gıda tüketim talebi ve tüketici davranıĢlarının ekonomik analizi” incelenmiĢtir. AraĢtırma sonuçlarına göre, tüketiciler ortalama aylık gelirlerinin % 28,60‟ını gıda harcamalarına ayırmaktadır. Bu harcamanın % 91,00‟ inin evde gıda tüketimine, % 9,00‟ unun ise ev dıĢı gıda tüketimine harcamaktadırlar. Anne ve babanın eğitimi ve

(22)

statüsü ile ailelerin ev dıĢı gıda tüketim eğilimleri arasında önemli bir iliĢkinin olduğu belirlenmiĢtir.

ġahin ve Özer (2005), tarafından yapılan çalıĢmada “Beslenme kültüründeki farklılıkların bayan tüketicilerin gıda ürünlerini satın alma davranıĢları üzerindeki etkileri” incelenmiĢtir. Kültür kavramından ve kültürel farklılıkların tüketicilerin gıda ürünleri satın alma üzerindeki etkilerini ve Mersin ili merkez ilçesinde yaĢayan 764 bayan ile yapılan anket verileri yer almaktadır. Bu bayanlar iki grupta incelenmiĢ olup 1. Gruptakiler; Mersin‟ e il dıĢından gelerek yerleĢen bayanlar, 2. grupta ise, en az iki kuĢaktır Mersin‟ de yaĢayan bayanlardan oluĢmaktadır. Tüketicilerin yaĢ, meslek, ailedeki birey sayısı ve gelir ile ilgili bulgular yer almaktadır. Gruplar bazında geleneksel yemeklerin piĢirilmesi incelenmiĢtir. Gıda alıĢveriĢi yapılan mekanlar belirlenmiĢtir. Tüketicilerin evde turĢu, reçel ve salça yaptıkları, gıda olarak en çok sebze ve meyve aldıkları belirlenmiĢtir.

Dölekoğlu ve Yurdakul (2004), Adana ilinde hanehalkının beslenme düzeyleri ve etkili faktörlerin logit analizi ile belirlenmesi konulu çalıĢmalarında, ailelerin günlük kalori alımını etkileyen değiĢkenler logit analizi ile belirlenmiĢ, gıdaların doyuruculuğu negatif etkili, buna karĢın gıda harcaması, anne eğitimi, hanedeki erkek nüfus oranı pozitif etkili faktörler olarak hesaplamıĢlardır.

White ve Masset (2003); Vietnam‟da yoksulluk profilinde hanehalkı geniĢliği ve yapısının bilinmesinin önemini inceleyen çalıĢmada, 1992-1993 ve 1997-1998 dönemlerinde Vietnam yaĢam standartları anketlerinden elde edilen verileri kullanmıĢlardır. Talep modeli Engel fonksiyonları ile tanımlanmıĢtır. Bu modelde kullanılan açıklayıcı değiĢkenler ile eğitim süreleri (5 yılın altında, 5 ile 10 yıl arası, 10 yıldan fazla), hanahalkı bireylerinin cinsiyeti, etnik gruplar, bölgeler, çocukların oranı gibi demografik değiĢkenler ve diğer karakteristikler kullanılmıĢtır. Sonuç olarak bu çalıĢmada hanehalkı geniĢliğinin ve diğer bazı karakteristik değiĢkenlerin yoksulluk üzerindeki etkisi incelenmiĢtir.

Paksoy (2003), tarafından yapılan çalıĢmada “KahramanmaraĢ ilinde kırmızı biber üretim ekonomisi” incelenmiĢtir. Türkiye‟deki kırmızı biber üretimi ve ticareti hakkında bilgi verilmiĢ, daha sonra ise, KahramanmaraĢ‟taki kırmızı biber üretimi, iĢlenmesi, pazarlanması hem üretici bazında hem de iĢletmeci bazında incelenmiĢtir. Kırmızı biberin yetiĢtiriciliğinde çok önemli sorunların olduğu belirlenmiĢtir. Bu sorunların bir

(23)

13

yandan üretimi azalttığı, diğer yandan verimi düĢürdüğü için maliyeti yükselttiği ve kırmızı biber üretim faaliyetinin karlılığını azaltarak, üreticinin biber tarımını dıĢlamasına yol açtığı ve kaliteyi olumsuz etkilediği belirtilmiĢtir.

Aras (2002), tarafından yapılan çalıĢmada “KahramanmaraĢ biberi yetiĢtiriciliği, sorunları ve çözüm önerileri” incelenmiĢtir. Türkiye‟nin yıllık pul ve toz biber üretimi 40 000 ton olduğu ve KahramanmaraĢ bu üretimin 18 000 tonunu karĢılamakta olduğu belirtilmiĢtir. Bölgeye uygun hastalıklara dayanıklı bir çeĢidin bulunmaması, tekniğine göre yetiĢtiriciliğin yapılmaması, bilinçsizce yapılan kültürel iĢlemler sonucu KahramanmaraĢ kırmızı biberinin dekara veriminin azaldığı belirtilmiĢtir. KahramanmaraĢ kırmızı biberinin yetiĢtiricilik tekniğinin, çiftçilere çok iyi bir Ģekilde anlatılması, ayrıca, yöre popülasyonu içerisinden ıslah yoluna gidilmesi, bölgeye uygun hastalıklara dayanıklı çeĢitlerin geliĢtirilmesine yönelik çalıĢmaların ve hasat sonrası kurutma iĢlemlerini tekniğine göre yapan iĢletme sayılarının arttırılması gerektiği de vurgulanmıĢtır.

Duman ve ark. (2002) tarafından yapılan çalıĢmada “KahramanmaraĢ‟ta kırmızı biberin önemi ve sorunları” incelenmiĢtir. Türkiye açısından kendi adıyla da anılan MaraĢ kırmızı biberinin özel bir yeri ve konumunun olduğu belirtilmiĢtir. KahramanmaraĢ‟ın eĢsiz toprak ve mikroklima gibi ekolojik özellikleri; çok iyi bir renk yanında, mükemmel bir tat, koku, aroma, acılık ve toplam kalitede iyi bir baharat ortaya çıkardığı ve bütün bu güzelliklerin kanserojen özellikli aflatoksinle kesiĢmesinin en olumsuz tarafı olduğu belirtilmiĢtir.

Ahçıhoca ve Ertek (2001), tarafından yapılan çalıĢmada Kuzey Kıbrıs‟ta kent merkezinde yaĢayan ailelerin gelirleri arttıkça değiĢik mal gruplarına olan taleplerinin nasıl artıĢ gösterdiği analiz edilmiĢtir. ÇalıĢmalarında LefkoĢa, Güzelyurt, Gazimagosa, Girne‟de 300 hanehalkından elde edilen anket verilerini kullanarak Engel eğrilerinin 4 fonksiyon tipi (Lineer(l), Working-Leser, Yarı-Logaritmik, Çift-Logaritmik) için gelir esneklikleri ve ortalama esneklikleri hesaplanarak karĢılaĢtırmalar yapılmıĢtır.

Liu ve Chern (2001); Çinin Jiangsu bölgesinde yapılan 1994 yılında 800 hanehalkı ile yapılan anket çalıĢmasından elde edilen verileri kullanmıĢlardır. Model 6 gıda grubundan (pirinç, un, domuz eti, süt, taze sebze, taze meyve) oluĢmakta ve 8 demografik değiĢken (modernleĢmek altında buzdolabı sahipliği, hanehalkı geniĢliği, 17 yaĢın altında çocuk sayısı, cinsiyet, yaĢ (24-44 yaĢ grubu, 45-59 yaĢ grubu, 60 yaĢ üstü),

(24)

eğitim (ortaokul ve altı, yüksekokul, üniversite ve üstü), bölge (kuzey, güney), kentsel yerleĢim (Ģehir, ülke)) kullanılmıĢtır. Model uygulaması için, tek eĢitlik ve talep sistemi için sırasıyla OLS ve ITSUR tahminleri kullanılmıĢtır. ÇalıĢmada Working-Leser, LES, QES ve LA/AĠDS modeller kullanılmıĢtır. Sonuç olarak bu çalıĢmada demografik değiĢkenlerin gıda tüketimi üzerinde etkisi araĢtırılmıĢtır. Seçilen demografik değiĢkenlerin etkisi her modelde olduğu tespit edilmiĢtir. Working-Leser ve LA/AĠDS modelde benzer sonuçlar verirken, LES ve QES hemen hemen benzer sonuçlara ulaĢılmıĢtır.

Özkan (2001), tarafından yapılan çalıĢmada Antalya ilinde tüketicilerin süpermarket seçimi ve satın alma davranıĢlarını incelemiĢtir. AraĢtırmada, anket yöntemiyle 482 tüketici ile görüĢme yapılmıĢtır. Ailelerin toplam harcaması içerisinde gıda ürünlerinin payı % 40,2 olarak bulunmuĢ ve yapılan gıda harcamaları içinde süpermarketlerin payının % 67,2 olduğu saptanmıĢtır.

Gelbal ve ark. (2000), tarafından yapılan çalıĢmada “Kırmızı biber ve aflatoksin” konulu çalıĢmada, kırmızı biberlerde aflatoksin oluĢum nedenleri ve çözüm yolları üzerinde araĢtırma yapılmıĢtır. Hasattan sonra aflatoksinin oluĢmasını önlemek ve aflatoksin oluĢumunu en aza indirmek için yapılabilecekler ve bu konuda çiftçiler tarafından yapılması gerekenler belirtilmiĢtir.

Rae (1999), tarafından yapılan çalıĢmada birçok ülkede ekonomik geliĢmiĢlik düzeyine göre gıda tüketim modellerinin değiĢikliklere uğradığı, geleneksel tahıllardan besin ve protein değeri yüksek gıdalara doğru eğilimin arttığı ifade edilmiĢtir. Discriminant analizinin kullanıldığı çalıĢmada tüketim yapısını sadece geleneksel ekonomik özelliklerin değil pek çok sosyo-ekonomik özelliklerin de etkilediği belirtilmiĢtir.

Deaton ve Paxson (1998); tarafından, Gıda harcamaları ve hanehalkı geniĢliği arasındaki iliĢkiyi belirlemek amacıyla yapılan bu çalıĢmada “KiĢi baĢına toplam hanehalkı harcamaları sabit tutulduğunda, kiĢi baĢına gıda harcaması düĢer” teorisi dikkate alınmıĢtır Teoriye göre, ABD, Ġngiltere, Fransa‟da gıda tüketimi hanehalkı ölçüm artıĢına göre küçük oranda düĢüĢ gösterirken, Taylan, Pakistan ve Tayvan gibi fakir ülkelerde kiĢi baĢına harcama sabit kabul edildiğinde logaritmik hanehalkı geniĢliğindeki birim artıĢ gıdanın bütçe payını azalttığını gözlemlemiĢlerdir. Ekonomik ölçüm derecesinin fakir ve zengin ülkeler için önemli olduğu ve fakir ülkelerde kiĢi baĢına gıda tüketimi ile hanehalkı arasında pozitif yönde güçlü bir iliĢkinin varlığı

(25)

15

savunulmuĢtur. AraĢtırmada, ABD için 1990, Büyük Britanya‟da 1992, Fransa 1989, Tayvan 1990, Tayland 1992, Pakistan 1991, Güney Afrika 1993 verileri kullanılmıĢtır. Analiz için iki yaklaĢım kullanılmıĢtır, ilki parametrik olmayan Engel eğrileri yaklaĢımı kullanılmıĢtır. Gıda harcamaları payı ile farklı hanehalkı geniĢlikleri için kiĢi baĢına harcama ve çocuklar ile yetiĢkin oranları arasındaki iliĢki hesaplanmıĢtır. Hanehalkı kiĢi baĢına harcamalar sabit kabul edilirse, farklı hanehalkı yapıları için Engel eğrileri yapısı hanehalkı geniĢliğine göre kiĢi baĢına gıda harcamalarındaki değiĢimi ve gıda payının nasıl olduğunu göstermektedir. Gıdanın bütçe payı diğer faktörler (çocukların yaĢ yapısı, cinsiyet, vb.) tarafından etkilenmektedir. Ġkincisi, parametrik ve yarı parametrik Engel eğrileri kullanılmıĢtır. Gıda harcamalarının payı ile hanehalkı geniĢliği arasındaki korelasyon iliĢkisi dikkate alınmıĢtır.

McDowell, Allen-Smith ve McLean-Meyinsse (1997), yaptıkları çalıĢmalarında 1993-1994 yıllarında, aile bütçe verilerinden faydalanılarak Yunan ailelerinin ev dıĢı gıda tüketimi incelenmiĢ ve Double-Hurdle katılım modeli ile analiz etmiĢlerdir. Ailenin gelir düzeyi, ailenin büyüklüğü ve yerleĢim yerine göre karĢılaĢtırmalar yapılmıĢ; ev dıĢı gıda tüketimi miktarının; kiĢinin yaĢı, eğitimi, medeni hali ve iĢi gibi özelliklerden etkilendiği sonucu elde edilmiĢtir.

Ersoy ve Ekal (1996), tarafından yapılan çalıĢmada, Ankara ilinde yaĢayan ailelerin hem sosyal geliĢme ve yaĢam standardı hakkında bilgi edinmek hem de ailelerin tüketim harcamalarını ortaya çıkarmak amacıyla bir çalıĢma yapmıĢlardır. Ankara ili büyükĢehir belediyesi sınırları içinde bulunan Keçiören ve Yenimahalle ilçelerinin farklı gelir gruplarını temsil eden değiĢik semtlerinde oturan ailelerle anket yapılarak veriler toplanmıĢtır. ÇalıĢma sonuçlarına göre, gelir seviyesi yükseldikçe gıda harcamalarındaki oranda bir düĢme olduğu görülmektedir. Bununla birlikte, toplam tüketim içinde yer alan yiyecek ve giyecek tüketimi oranının sosyal geliĢmeyle ilgili olduğu ulaĢılan sonuçlar arasındadır.

Çakan (1996), tarafından yapılan çalıĢmada “KahramanmaraĢ ilinde kırmızı biber üretimi ve üretim girdilerinin ekonometrik analizi” incelenmiĢtir. KahramanmaraĢ ili Narlı bölgesinde farklı topraklar üzerinde yetiĢtirilen kırmızı biberde girdi çıktı iliĢkilerini ortaya koymak amacı ile yapılmıĢtır. Narlı bölgesinde bitki yetiĢtiriciliği açısından en önemli ayırıcı kriterin toprak çeĢiti olduğu belirlenmiĢtir. Bölge ile ilgili toprak haritalarından yararlanılarak 1995 yılı üretim döneminde kırmızı biber

(26)

yetiĢtirilen alanların alüvyal (I. Bölge), kireçsiz kahverengi (II. Bölge) ve kırmızı kahverengi akdeniz topraklar (III. Bölge) üzerinde yer aldığı belirlenmiĢtir.

Nayga ve Capps (1992), tarafından yapılan çalıĢmada “Ev DıĢı Gıda Tüketiminin Belirleyicileri” isimli çalıĢmalarında ABD‟nin 1987-88 dönemine ait Ulusal Gıda Tüketim Anketi verilerine göre bireylerin ev dıĢı gıda tüketim kararını inceleyen sosyo-ekonomik ve demografik özelliklerini, probit modelin alternatif bir yöntemi olan logit model kullanarak araĢtırmıĢlardır. Bu çalıĢma sonucunda ırk, etnik köken, meslek, mevsimsel özellikler, hane halkı büyüklüğü, yaĢın ve gelirin, talebin önemli belirleyicileri olduğu gözlenmiĢtir. Analiz sonuçlarına göre ev dıĢı gıda tüketiminin en yoğun olduğu günler hafta sonu günler, yani Cuma, Cumartesi ve Pazar günleridir. Ayrıca ev dıĢı gıda tüketimi; yılın ilk ve üçüncü dönemleri (kıĢ ve yaz aylarında) ikinci dönemine (bahar) göre daha düĢük bir eğilim göstermektedir.

Capps ve ark. (1985), tarafından yapılan çalıĢmada ABD gıda tüketim anketi verilerini (1977-1978) kullanarak kolayda hazır ürünler ve kolayda hazır olmayan ürünler için YaklaĢık Ġdeal Talep Sistemini (AĠDS) tahmin ettikleri çalıĢmalarında demografik değiĢkenleri Pollak ve Wales‟in transfer yöntemine göre modele dahil etmiĢlerdir. Kullanılan sosyo-demoğrafik değiĢkenler; hanehalkı geniĢliği, bölge, nüfus yoğunluğu, ırk, hanehalkı reisinin eğitim düzeyi, mesleği, cinsiyeti ve yaĢıdır. Hanehalkı geniĢliği değiĢkeni dıĢındaki diğer değiĢkenler yapay değiĢken olarak modele dahil edilmiĢtir. ÇalıĢma sonucunda, harcama payının, fiyatlardan toplam harcamaya göre daha fazla etkilendiği, kolayda hazır ürünler ve kolayda hazır olmayan ürünlerin talep edilen miktarlarının çapraz fiyat değiĢimlerine daha duyarlı oldukları belirlenmiĢtir. Ayrıca, kolayda ürünlerin müĢterilerinin çoğunluğunu beyaz ırklı ve hanehalkı reisinin 35 yaĢından daha küçük olduğu hanelerin oluĢturduğu tespit edilmiĢtir.

(27)

17

3. MATERYAL VE YÖNTEM 3.1. Materyal

Bu çalıĢmanın ana materyalini, 2012 yılında KahramanmaraĢ ili kentsel alanda ikamet eden ailelerden örnekleme yöntemiyle seçilen tüketiciler ile yapılan anketlerden sağlanan birincil veriler ile ikincil veriler oluĢturmuĢtur. Bu ikincil veriler, FAO, TUĠK, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, ilgili raporlar, tezler ve bilimsel çalıĢmalardan yararlanılarak elde edilmiĢtir.

AraĢtırmanın ikinci kısmında, KahramanmaraĢ ili kentsel alanda yaĢayan insanların salça tüketim durumlarını belirlemek için anket çalıĢması yapılmıĢtır. Ana kitle olarak KahramanmaraĢ il merkezi seçilmiĢtir. Tüketicilerle yüz yüze görüĢme tekniği ile yapılan anketler araĢtırmacı tarafından hazırlanmıĢtır. KahramanmaraĢ ili merkez ilçede bulunan mahallelerden seçilen 400 kiĢi ile yapılan anketler daha sonra bilgisayar ortamında analiz ve değerlendirmeye alınmıĢtır.

3.2. Yöntem

Kırmızı biber salçası tüketimi konusunda bilgi düzeylerinin ve alıĢkanlıklarının belirlenmesi için tüketicilerle yüz yüze görüĢme yöntemi kullanılmıĢtır. Anketler, KahramanmaraĢ‟ta ailelerin sosyo-ekonomik ve demografik yapıları dikkate alınarak mahallelere dağıtılmıĢtır. AraĢtırmada örnek büyüklüğü belirlemek için kolaylık örneklemesi yöntemi ile 400 birey belirlenmiĢtir. Bu örnek hacminin büyüklüğünün % kaç hata payı ile ana kitleyi temsil ettiği hesaplanmıĢtır. Ana kitleye iliĢkin bilgi mevcut olduğunda ve ana kitle 100.000‟den büyük olması durumunda (2011 Adrese Dayalı Nüfus Sistemine göre KahramanmaraĢ ili Ģehir merkezinde kiĢi sayısı 428 704 kiĢi ana kitle olarak alınmıĢtır), belirli bir güven aralığında hata payı aĢağıdaki formül yardımıyla hesaplanabilmektedir (Laajimi ve Briz, 1992: aktaran ġengül ve ark., 1998).

p: incelenen birimin ana kitle içinde gerçekleĢme olasılığı (Bu çalıĢmada, daha önce benzer bir çalıĢma yapılmadığı için ve popülasyonu temsil edecek maksimum örneğe ulaĢmak için oran %50 alınmıĢtır).

(28)

n: 400 q: 1-p e:hata terimi t: güven aralığı p: 0,50 q: 0,50

Z: %95 (%95 güven aralığının tablo değeri=1,96)

Formül‟e göre hata payı 0,049 olarak elde edilir.

400 olarak belirlenen örnek büyüklüğü %95 önem düzeyinde ana kitleden en fazla % 4,9 sapma gösterecektir. Anketler mahalledeki hanelerin sayısına göre oransal olarak dağıtılmıĢtır. GörüĢme yapılan bireyler tesadüfi olarak belirlenmiĢtir.

Tüketiciler gelir grupları bakımından 4 gruba ayrılmıĢtır. Beyan ettikleri gelirlerinin

grafiği çizilerek kırılma noktalarına göre elde edilen gruplar 0-1000, 1001-2000, 2001-3000 ve 3001 ve üzeri Ģeklindedir. ÇalıĢmada 0-1000 arası 1.Grup, 1001-2000

arası 2. Grup, 2001-3000 arası 3. Grup ve 3001 ve üzeri 4. Grup olarak nitelendirilmiĢtir. 1. Grupta 162 tüketici, 2. Grupta 144 tüketici, 3. Grupta 58 tüketici ve 4. Grupta 36 tüketici bulunmaktadır.

ÇalıĢmada, tüketicilerin gelir grupları itibariyle kırmızı biber salçası tüketimleri, tercih edilen kırmızı biber salçasın ambalaj Ģekli, kırmızı biber salçasını nerelerden temin ettiği, satın alındığı yer, satın alırken dikkat edilen faktörler, satın almaya karar verme durumları ve aflatoksin konusunda bilgileri araĢtırılmıĢtır. Bununla beraber kırmızı biber salçası tüketimine yönelik elde edilen bazı bulgular, domates salçası tüketimine yönelik bazı bulgular ile karĢılaĢtırılmıĢtır. Tüketicilerle yapılan anketlerden elde edilen verilerin değerlendirilmesinde beĢli likert ölçeğine göre ortalama puanlar elde edilmiĢtir. Bu puanlama, kesinlikle katılmıyorum=1, katılmıyorum=2, fikrim yok=3, katılıyorum=4, kesinlikle katılıyorum=5 olarak puanlanmıĢtır. Her puanın grup bazında frekansı o puanla çarpılarak grubun toplam puanı elde edilmiĢ ve grubun frekansına bölünmüĢtür. Elde edilen ortalama puan o grubun kendilerine yöneltilen yargı hakkında düĢüncesini açıklamada bir gösterge olarak değerlendirilmiĢtir. Ayrıca tüketicilerin kırmızı biber salçası tüketimlerini etkileyen faktörler, faktör analizi ile desteklenerek ayrıntılı olarak değerlendirilmiĢtir.

Faktör analizi, aynı yapı ya da niteliği ölçen değiĢkenleri bir araya toplayarak ölçmeyi az sayıda faktör ile açıklamayı amaçlayan bir istatiksel tekniktir. Faktör analizi, bir

(29)

19

faktörleĢme ya da ortak faktör adı verilen yeni kavramları (değiĢkenleri) ortaya çıkarma ya da maddelerin faktör yük değerlerini kullanarak kavramların iĢlevsel tanımlarını elde etme süreci olarak ta tanımlanmaktadır (Büyüköztürk, 2008). ġekil 3.1‟de faktör analizinin Ģekilsel ifadesi yer almaktadır.

Faktör Analizi

Çok Sayıda ĠliĢkili Değer Az Sayıda ĠliĢkisiz Faktör ġekil 3.1. Faktör analizinin Ģekilsel ifadesi

Faktör analizinin ilk aĢamasında analize girecek olan değiĢkenlerin korelasyon yapısı analiz edilir. Korelasyon katsayılarının önemli bir kısmının makul düzeylerde (en az % 10 düzeyinde) istatistiksel olarak anlamlı olması, verilerin faktör analizi için uygun olduğunu göstermektedir (Polat, 2011).

Korelasyon katsayıları dıĢında verilerin faktör analizi için uygun olup olmadığını gösteren iki test istatistiği hesaplanır. Örneklem yeterliliğini belirlemek için geliĢtirilen yöntemler arasında, yaygın olarak kullanılan Kaiser-Meyer-Olkin (KMO) ölçütüdür. Bu ölçüt, gözlenen korelasyon katsayıları büyüklükleri ile kısmi korelasyon katsayılarının

büyüklüklerini karĢılaĢtıran bir indekstir (Khalaf, 2007). Çizelge 3.1‟de Kaiser-Meyer-Olkin (KMO) uygunluk testi için KMO ölçüleri ve önerilen düzeyleri

verilmiĢtir. X2 X3 X4 F1 X8 X7 X5 X1 X6 X9 F2

(30)

Çizelge 3.1.Kaiser-Meyer-Olkin (KMO)uygunluk testi için önerilen kriterler (Ġlhan, 2007.)

KMO Ölçüsü Önerilen Düzey

0.90+ Mükemmel 0.80+ Çok iyi 0.70+ Ġyi 0.60+ Orta 0.50+ Kötü 0.50- Kabul edilemez

Diğer bir istatistik olan Bartlett küresellik testi, evrende bulunan değiĢkenler arasında iliĢkinin olmadığı hipotezinin test edilmesidir (ġen, 2007).

Verilerin faktör analizine uygun olup olmadığının ortaya konulması için kullanılan üçüncü yöntem değiĢkenler arasında negatif kısmi korelasyon yapısının analiz edilmesidir. Bu analiz ortak faktörler etkisi dıĢında mevcut olan korelasyon iliĢkisini ortaya koyar. Verilerin faktör analizine uygun olması için diyagonal harici kısmi korelasyon değerleri sıfıra yakın olmalıdır. DüĢük kısmi korelasyon değerleri, açıklanamayan korelasyon iliĢkisinin düĢük düzeyde olduğunu gösterir (Polat, 2011).

Faktör analizi, birbirleriyle orta düzeyli ya da oldukça iliĢkili değiĢkenleri birleĢtirerek az sayıda ancak bağımsız değiĢken kümeleri elde etmede ampirik bir temel sağlayan bir teknik olduğu için birçok değiĢkenin birkaç küme ya da boyuta indirgenmesi mümkün olmaktadır. Bu boyut ya da kümelerden her birine faktör adı verilir. Faktör yükleri değiĢkenlerle faktör arsındaki orta ya da üst düzeydeki iliĢkileri gösterir (Balcı, 2010). Faktör yük değeri, maddelerin faktörlerle olan iliĢkisini açıklayan bir katsayıdır. Maddelerin yer aldıkları faktördeki yük değerlerinin yüksek olması beklenir. Bir faktörle yüksek düzeyde iliĢki veren maddelerin oluĢturduğu bir küme varsa bu bulgu, o maddelerin söz konusu yapıyı ölçtüğü anlamına gelir (Çokluk ve ark., 2010). Faktör analizince açıklanan toplam varyansın her bir faktörce açıklanan kısmını ise açıklanan varyans göstermektedir (AltunıĢık ve ark., 2007).

Özetle faktör analizi bir konuda deneklerin verdiği cevaplara göre değiĢkenler arasındaki korelasyonun hesaplanarak, birbiri ile iliĢkili olan ve aynı boyutu ölçen değiĢkenlerin gruplanması sonucu faktör elde etme iĢlemidir ve belirli bir konuyu ölçmek amacı ile hazırlanan ölçeğin yapı geçerliliği hakkında bilgi vermektedir (Ural ve Kılıç, 2005).

(31)

21

4. ARAġTIRMANIN KURAMSAL ÇERÇEVESĠ

4.1. Dünyada Kırmızı Biber Üretimi, Tüketimi ve Ticareti

Dünyada kırmızı biber üretimi 2000 yılında 20 777 828 ton iken 2010 yılına kadar düzenli bir artıĢ trendi göstererek 2010 yılında 29 421 327 tona ulaĢmıĢtır. Günümüzde geniĢ çaplı olarak kırmızı biber üretimi yapan baĢlıca ülkeler ġili, Macaristan, Japonya, Yugoslavya, Bulgaristan, Romanya, Ġspanya, Meksika, Fas, Güney Afrika Ülkeleri, Nijerya ve Çin‟dir. Türkiye‟nin Dünyadaki payı ise sadece % 3‟tür (Akıncı ve ark. , 1999). Dünyada 2000-2010 yılları arası kırmızı biber üretim miktarı ġekil 4.1‟de verilmiĢtir.

ġekil 4.1.Dünyada 2000-2010 Yılları Arasındaki Kırmızı Biber Üretimi (Ton) (Anonim, 2012b)

Bu ülkeler içerisinden Meksika, Amerika‟nın sos Ģeklinde tüketmiĢ olduğu acı biber üretimini gerçekleĢtirmektedir. Fakat 1999 yılı içinde Meksika biberinde meydana gelen hastalık neticesinde, Meksika ABD pazarına ürün sunamamıĢ ve bu üretim eksikliğinden doğan biber talebi çeĢitli dünya ülkelerine yönelmiĢtir. Yine söz konusu ülkelerden Yugoslavya, 1990'lı yıllardan bu yana tarımsal üretimi azalmıĢ, yeterince biber tarımı yapamamıĢ ve bunun neticesinde Avrupa pazarına yeterli miktarlarda biber sunamamıĢtır. Bunun neticesi olarak ortaya çıkan ürün talebi yine diğer biber üreticisi ülkelere yönelmiĢtir. Bu ülkelerden Hindistan da 2001 yılında ortaya çıkan Veba salgınından dolayı bu ülkenin de üretmiĢ olduğu biberler diğer dünya ülkeleri tarafından

(32)

satın alınmamıĢtır. Ancak aflatoksin problemi biber üreticisi bu ülkelerin hemen hepsinde bulunmaktadır. Bu sorun nedeniyle üretici ülkeler geliĢmiĢ batı ülkelerine ürün satmakta zorlanmaktadırlar. Türkiye de aynı sebepten dolayı bu çok önemli ihracat fırsatını yeterince değerlendirememektedir. Bu fırsatı üretim teknolojisini diğerlerine göre daha iyi kuran Macaristan değerlendirmekte ve dünya pazarlarına önemli miktarlarda biber ihraç etmektedir. Bu ülkenin dünya pazarına sunduğu biber, Türk biberi ile kıyas dahi kabul edilmeyecek derecede vasat bir üründür. Çünkü acı kırmızı KahramanmaraĢ biberi baĢta rengi olmak üzere, aroması ve acılık oranı ile dünyanın en kaliteli ve aranan biberi durumundadır. Türkiye‟nin bu ihracatta özellikle satıĢ yaptığı ülkeler Türklerin daha yoğun olduğu Avrupa ülkeleridir (Anonim, 2002). Türkiye domates üretiminde Dünya‟da 3., ihracatta miktar olarak 6. ve değer olarak 10. sırada yer alan önemli ülkelerin baĢında gelmektedir (Anonim, 2009, Anonim, 2008). Gıda sanayi üretiminde de domates salçası üretim kapasitesi bakımından Dünya‟da 4. ve salça ihracatında 7. sırada yer almaktadır (Anonim, 2010a).

AB ülkelerinin 2000-2010 yılları arası kırmızı biber üretimi ġekil 4.2‟ de verilmiĢtir.

ġekil 4.2. AB Ülkelerinin 2000-2010 Yılları Arasındaki Kırmızı Biber Üretimi (Ton) ( Anonim, 2012b)

AB ülkelerinin biber üretimi 2000 yılında 2 742 341 ton iken 2010 yılına gelindiğinde büyük ölçüde bir artıĢ görünmeksizin üretim miktarı 2 870 269 ton olmuĢtur.

4.2. Türkiye’ de Kırmızı Biber Üretimi, Tüketimi ve Ticareti

Türkiye 2000-2010 yılları arası kırmızı biber üretim miktarı ġekil 4.3‟de verilmiĢtir. Türkiye‟ nin 2000 yılındaki kırmızı biber üretim miktarı 1 480 000 ton iken 2010 yılına

Referanslar

Benzer Belgeler

Ülkemizde perakende et satışları kasaplar, alışveriş merkezleri, büyük marketler (süper-hiper marketler) tarafından yapılmaktadır. Türkiye’de son 20 yıllık

Bu çalışmada Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2003, 2004, 2005 ve 2006 yılları arasında toplam 51,423 haneye uygulandığı Hane halkı Bütçe ve Tüketim Harcamaları

1997-2003 Nöroşirürji AD başkanlığı, 1998-2010 Beyin Araştırmaları Merkezi yönetim kurulu üyeliği. Üyelikler: Türk Nöroşirürji Derneği (2002-2004 dönem başkanıdır)

Şu var ki Faik Reşat, Bâki’nin: “ Felek na mihriban, düşmen kavi, dildar hercayi” di­ zesinin de Fuzuli’nin: “ Dert çok, hemdert yok, düşmen kavi, tali

It is sad to think that; the "blunder” was repeated a few years later when tlie allies sent the Creek army into Anatolia and caused Indescribable suffering,

Biber gaz ının, biber bitkisinden elde edilen doğal bir madde olduğunu bildiren Bakan Akdağ, biber gazının insanda temas etti ği dokularda özellikle göz ve mukozalarda yanma

Ethem Erdem de Osman Hamdi’nin Bağdat vilayetindeki görevi sırasında babasına yazdığı mektuplar üzerine bir bildiri sundu. Taha

Üretim Akış Şemasının Oluşturulması ve Doğrulanması: Közlenmiş kırmızı biber konservesi üretiminde hammadde kabulünden depolamaya kadar olan tüm işlem