• Sonuç bulunamadı

Biraz soluk

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Biraz soluk"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

48 YILD IR BİR LİK TELER

T ra n s a ’dayken, Türkiye pek uzağım ızda değil.G ündelik hayatım ızın içinde her an var 'diyor Dino çifti.

Dino’lar,12 yıl sonra İstanbul’da

Biraz soluk

için geldiler

---— * 7 A / *

(2)

Biraz soluk

Nemika TUĞCU

U

ZUN yıllardır Paris'­te yaşayan Güzin ve

Abidin Dino “ İstan­

bul sojuğu almak için” bir süre

önce İstanbul'a geldiler. D Grubu’nun kurucu­ su, resmin yanı sıra seramik ve heykel çalışmaları yapan, .yaptığı resim Fransa'daki Modern Sanat Müzesi’nde asılı tek Türk ressamı olan

Abidin Dino ve eşi Güzin Di­ no, “ İstanbul’u turist olarak

gezmeye gelmedik” diyorlar.

Güzin Dino Paris’te uzun yıllar Fransız öğrencile­ re Türk Dili ve Edebiyatı dersleri verdi. Yunus Emre Divanı ve Türk derviş şiirleri ünlü yayınevleri tarafından defalarca basıldı. Şimdi ise, Paris’in ünlü Georges Pompi- dou Kültür Merkezi'nde. şiir geceleri düzenliyor; Fransız Devlet Radyosundan Fransa’da yaşayan Türklere Türkçe ve Fransızca haberler hazırlıyor, kültür ve folklor ağırlıklı programlar yapıyor.

Dino’ların Türkiye'de en çok özledikleri şey seyyar satıcıların sesleri... Abidin

Dino’nun deyişiyle “deniz üzerinde bale yapan vapur­

lar” , yalnız Türkiye’de bulu­

nan meyveler, vapur düdükleri, çavuş üzümünü de çok özlemişler. Güzin Dino’da Türk parasıyla alışveriş etme­ yi, fırından ekmek, kasaptan et almayı özlemiş. “ Asıl bü­ yük sevinci yaratan bu küçük ayrıntıların birikiminden orta­

ya çıkıyor” diyor Abidin

Dino.

“ İlk geldiğimiz günlerde Emirgân kahvesinde oturu­ yorduk. Dehşetli güzel dışarı­ sı. Böyle güzel bir yerde oturursa insan, sürekli yaşa­ ma sevinci duyar ve her şeyden vazgeçer. Bunun kaybolması­ na imkân yok.” Güzin Dino

1954'ten beri. Abidin Dino da

1979’dan beri ilk kez geliyor­ lar İstanbul'a. Onları en çok şaşırtan şey kentin kalabalığı.

“ Bizde şok etkisi yaptı” di­

yorlar. İstanbul'a - neredey­ se akın halini almış o la n - göçü Türkiye halkında bir ge­ lişme olarak değerlendiren

Güzin Dino, bunun İstanbul­

lular için pek kolay olmaya­ cağını söylüyor ve devam edivor: “ Köylü kalabalığını her yerde görüyorsunuz. Şo­ för, bakkal, kasap, satıcılar,

birçoğu...” diyor. Çarpık

kentleşmenin bugün Avrupa ülkelerinde de epey yol aldığı­ nı söyleyen Güzin Dino

Fransa'da da metrodaki kol­ tukların bıçakla kesildiğini, spreylerle resimler çizildiğini anlatıyor. Abidin Dino ekli­ yor hemen: “ Galiba dünya bir bakıma hırçınlaşıyor.”

Dino’lar evlendikleri 1943 yılından bugüne dek hiç ayrılmamışlar. İyi ve kötü her şeyi birlikte yaşamışlar. Aya ayak basan ilk kozmonotlar. Nagazaki’ye atılan ilk atom bombası, savaşlar, facialar hep birlikte yaşanmış. Bunun da, beraberliklerini büsbütün pekiştiren bir şey olduğunu söylüyorlar.

Abidin Dino Paris’teki

çalışmalarının yanı sıra önü­ müzdeki ay İtalya’da 3 res­ samla birlikte bir sergiye katılacak. Ayrıca bugün dün­ yanın en büyük seramik merkezi sayılan Faenza’da uluslararası bir sergiye davet­ li. Türkiye için de iki projesi

var Abidin Bey’in. “ Bazı hey­

kellerimi seramik halinde

göreceksiniz. Bazı çizgilerimi de duvarlarda. Daha önce Pa­ ris’te yayınlanan ‘Eller’ adlı kitabım da Ada Yayınları ta­

rafından basddı. Sanırım

sergiye yetişir” diyor.

“ N e Abidin ne de ben ar­ tık genç olmadığımızı idrak etmiş değiliz. Bazen bu idrak­ sizlik, gülünç derecede olu­ yor" diyor Güzin Dino. Ben de onlara “yaşsız” oldukları­ nı söylüyçrum.

Yaptıkları işlere, insan­ lara, dünyaya hep sevgiyle sarılan Dino’lara son bir soru soruyorum: “ Mutluluk nedir sizce?” “ Galiba dünyayla ba­

rışık olmaktır” derken Abidin

Dino, Güzin Hanım şöyle ya­

nıtlıyor: “Sabah olduğunda yaşanacak güne karşı sevinç duymak ve dış dünya ile ara­ nızdaki ilişkiyi ahenkli bir

şekilde sürdürebilmek.

Fransa'daki mutluluklarımız­ dan birisi de dostlardan gelen mektuplarla her sabah köşe­ deki satıcıdan aldığımız Milli­ yet gazetesi. Görüyorsunuz ya, Türkiye pek uzakta değil. Gündelik hayatımızın içinde her an var.”

Referanslar

Benzer Belgeler

Çok uluslu şirketlerin Avrupa kıtası içindeki yeniden yapılaşma süreçlerine yönelik yapılan analizler, düşük ücret seviyesine sahip Doğu Avrupa ülkelerinin Avrupa

Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Fen Edebiyat Türk Dili ve Edebiyatı Dersin Adı Çağdaş Türk Lehçeleri IV.

Yunus Emre’nin şiirlerinde sıfat tamlaması, özel ad öbeği, unvan öbeği, tekrar öbeği, ortaç öbeği ve ünlem öbeği olmak üzere 221 söz öbeği yapısında seslenme

Türk Dili ve Edebiyatı 1... Türk Dili ve

D) Mektup E) Otobiyografi Başka birinin hayat hikâyesi anlatıldığından biyografi- dir. Yaşamı yazılan kişinin kendisi tarafından değil, onunla ilgili araştırma yapan,

(I) Türk edebiyatının destan geleneğinden halk hikâye- ciliğine geçiş dönemi eseri olan Dede Korkut Hikâyeleri, Türk boylarının Kafkasya ve Azerbaycan yörelerindeki

5. Ey bizden daha genç olanlar! Bu emekler, bu dilekler siz- ler içindir! Bu dille sizler, ne mutlu, bizlerden daha çok ve güzel konuşacaksınız. Hele anaların kucağında

On gün sonra bizi okullara götürürler.Bir grubu eski okullara bir grubu da yeni okullara götürüyorlardı.Burada esirken Türk gazetecileri bizi Rum sanıp