• Sonuç bulunamadı

Şiirde sürrealizm hakkında notlar

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Şiirde sürrealizm hakkında notlar"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Hafta içinden notlar:

Şiirde sürrealizm

hakkında astlar

Bu notlar, Andre Breton’un «Birinci sürrealizm

mani festi » nden

ö z e tle n m iştir .

İleride ikinci manifestin özetlerini de ayni suretle kısa

notlarla çıkaracağım. Son senelerde şiirde sürrealizm dâvasının biz

de uyandırdığı ilgiye karşı böyle notların

faydalı olacağı kanaatinde-yim

Y a z a n : H a lit Fahri O z a n so y

Saint Thomas’dan Anatole! deşam edecektir. Bu, pek müm France'a kadar pozitivizmin il f kündür.

ham ettiği realist vaziyet, ba- j Bir rüyanın işaretinden, ni - na, her nevi fikri ve ahlâkî ka çin, her gün biraz daha yükse natlanmaya karşı düşman gibi len bir şuur derecesinden da- göcünüyor. Ben ondan nefret i ha faziasmı beklemiyeyim? Rü ediyorum, çünkü o, âdilik, kin ‘ ya da, hayatın başlıca mesele­ ye yavan kifayetten vücuda: terinin halline tatbik edilemez gelmiştir. Bugün bunca gülünç

j

mi? Şu veya bu vaziyette bu me kitapları, hakaret edici piyesle | seleler ayni midirler ve rüyada ri doğuran odur. O, her gün,

devamlı surette gazetelerde kuvvetleniyor ve fikri en aaşğı zevkler içinde okşamağa, pöh- pöhlemeğe çalışarak, ilmi, sa­ nat! mağlûp ediyor.

Bu halin edebiyatta en eğlen­ celi bir neticesi romanların bol Iuğudur. Herkes kendi küçük «müşahade» sile bu romanları yazmak için kaleme sarılmakta dır.

Hâlâ moda olan akılcılık, an eak, sıkı sıkıya bizim tecrübe­ mizden meydana çıkan hâdise­ leri tetkik ediyor. Bunun aksi­ ne, mantıklı neticeler elimiz­ den kaçıyor. Tecrübenin bile gittikçe hudutlarla çevrilmiş ol duğunu unutmıyahm. Tecrübe öyle bir kafesin içinde dönüyor

da hemen öyle midir? Rüya, ge ri kalanlardan daha mı az, mü eyyedelerle ağırlaşmıştır? Ben ihtiyarLyorum, fakat ihtimal, kendimi inkiyad etmeğe mec­ bur sandığım bu gerçekten zi­ yade, beni rüya ihtiyarlatmak tadır.

Rüyadaki hâdiseler ne kolay­ dır! İstediğini yap!

Görünüşte birbirine tamami- le zıt olan iki halet, rüya ile ha kikat, gelecekte «kati bir ha­ kikat» haline gelebilecektir. Bu hal suretine «sürrcjalite» ismi verilebilir.

Saint - Pol - Roux, vaktile, uyuyacağı zaman, köşkünün ka pısma şu levhayı astırırdı: «Şa ki, artık onu buradan çıkarmak ir çalışıyor.»

gittikçe güçleşiyor. O da, şim-1 di, derhal hasıl olan faydaya ! dayanıyor ve yalnız sağduyu ta rafından korunuyor. Medeni­ yet rengi ve terakki

bahanesi-Harikulade daima güzeldir, hattâ harikuladeden başka gü zel bir şey yoktur.

Edebî sahada, harikulade, an le, en sonunda fikirden, haklı cak roman gibi ve menkıbeye ! veya haksız olarak boş itikad İştirak eden diğer bütün ben-1 ve hayal diye isimlendirilen ne zerleri gibi çeşidlerde ortaya çı varsa hepsi atılıyor. Kullanıl­

ması âdet olmıyan her türlü hakikat arayışı nefyoiunuyor.

Son zamanda, mesud bir te­ sadüf eseri olarak, fikir âlemi­ nin bir kısmı aydınlığa kavuşa bildi. Bunun için Freud’ün ke­ şiflerine teşekkür etmek lâzım dır. Ancak bu sayededir ki, ar tık, insan ruhunun araştırımla

kabili;-. Bu harikuladelik, böy ie bir eseri baştanbaşa canlan­ dırabilir.

Çocuk masallarındaki, şark masallarındaki harikulade sa­ panla bizim için kaybolur. De­ mek ki bu «harikulade» 1er her yaş için değildir.

- ★

Korku, âdet ve usule uymaz

dir, ben onu Paristen pek uzak ta olmıyan yabani bîr mevkide görüyorum. Müştemelâtı son­ suz. İçerisi ise, konfor itibarile insana hiç bir şey özletmiyecek derecede müthiş bir tamirden geçmiş. Kapısında, ağaçların al tında gizlenen otomobiller du ruyor.

Breton, bu hayalinin arkasın dan, bütün şair arkadaşlarının isimlerini sıralayorsa ve muhay yel şatosuna ressamları da da vetli olarak sokuyor, bunların arasında Picasso da vardır. Ni hayet, münekkid-şair yine ken­ disi soruyor: Ya bu hayal ger­ çekten rnevcud ise?. )

André Breton, bir akşam, tam uykuya dalacağı sırada, bir ke limesini bile değiştiremiyeceği bir eümle işitiyor. Gayet sarih bir sesle kulağına çarpan bu cümle, mânen içinde bulundu­ ğu halet ile ve hâdiselerle alâ­ kalı bir şeydir. Pencerenin ca­ mına çarparak çınlayan bu cümle şudur: «Pencerenin ikiye böldüğü bir adam var.» sonra bir nevi kendi kendine tenvim halindeki şair, vücudünün yarı sı bir pencere tarafından yarı kesilmiş bir halde yürüyen bir adam görüyor. Bu, belki de, boş hıktan sarkıp pencerenin önü ne eğilmiş duran bir adamdan başkası değildi! Bir kâbus mu? kimbilir!.

ı "A "

j Uyku mu? Uyanıklık mı? bil ! <Devamı Sayfa 8, Sü. 1 de)

n, bu araştırmalarını basit rea 'üı cazibesi, talihier, lüks zevki, liielerdeıı daha ötelere kadar her zaman tesir'uyandırabile- götürebileceklerdir. j cek zenbereklerdir. Büyükler

i-* î Çin de, yazılması lâzımgelen ro Freud pek haklı olarak, ten- i manlar vardır,

kidini rüya üzerine şevketmiş- Harikulade, her devir için ay tir. i ni değildir. Bu harikulade, bize

Mademki, doğuştan ölüme k a 1 yalnız tafsilâtı gelebilen bir ne dar, insanın düşüncesi, hiç bir vi genel ifşa ve ilham ile gizli- surette ber devam şekli tasav-: den gizliye ilgilidir. Tafsilât vur ve bunu halîedememiştir; meselâ şöyle şeylerdir: Roman- o halde, zaman itibarile, rüya-

j

tik harabeler, yahud modern daki anların mikdarı gerçek­

teki anların, yani uyanıklık ha­ lindeki anların mikdarmdan hiç de aşağı değildir.

Rüya devamlıdır. Bu akşamki ihtimal dün akşamkinin deva­

mankenier. ote yanda da, meşe lâ Racine’in Yunanlıları, Bau- delalre’in sedirleri, divanları.

Ben bugün, hayale kapılaı- rak, yansı tamamile harabe ha üne gelmemiş bir «şato» yu dü

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

konserim gerçekten çok büyük ilgi gördü ve şansımı bir anda değiştirdi. Konser­ den sonra geçen hafta Londra'dan

Cihan Ünal’la evliliği olay yaratan ve Yağmur adlı kızı doğduktan sonra mutlu­ luktan uçtuğunu sık sık tekrarlayan Türkân Şoray, dün yeni bir dünya­ ya adım attı ve

Azap- kapıdan Galata kulesinin bulunduğu zirveye kadar çıkar, oradan Tophane ye, veya bir rivayete göre Dolmabah çeye kadar müselles bir şekilde uza­

Bir gün hiç a utmam: Tophanedeki sıra aVıvelerin birinde otururken, ramofon Tamburi Cemil beyin ir İsfahan taksimini çaldı.. Ben erhal kulak kabartarak

Özet: 1987-1996 y›llar›n› içine alan 10 y›ll›k sürede çeflitli örneklerden izole edilen 143 Streptococcus pneumoniae ve bunlar›n baflta penisilin olmak üzere

Çalışmamızda serum DcR3, IL-8, VCAM-1 ve ICAM-1 düzeyleri ile KİMK her üç grupta da kontrol grubuna (Grup 4) göre anlamlı yüksek olarak bulunmuştur.. Renal transplantasyon

Bunlar Türk edebiyatının önde gelen isimlerinden olan Tevfik Fikret'in, oğlu Haluk'a ithaf ettiği kitabının ve yine ona hitaben yazdığı çok meşhur bir şiirinin

Onun mezarının başına bir çınar ağacı dikildi­ ği sırada, Berlin’de, büyük devletlerin başbakan- lan, “Yeni Dünya Düzeni&#34;nin insanlığa getirdiği acı­