• Sonuç bulunamadı

Cumhuriyet:Türk milletinin hedefleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Cumhuriyet:Türk milletinin hedefleri"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

+ * * * - * * * * » * * » - * - 4 - J * - * * * * - *

i ü^ 1

r.enevtefl

KARMA

*

*

*

*

*

*

+

*

*

*

*

*

*

*

*

*

*

*

#

*

*

*

*

*

*

*

*

*

*

*

* *

*

*

* ¥ * * ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ♦ ¥

i

İ

¥ ¥

¥

%

¥

¥

¥

¥ ¥

ile kardeşi .*■ •

*»» ;

»

an

y t l - 1-1- Aminin* ■*

«

m

-«İÜ »;« \ŞV

Aftt’ *O

T\e,I’i

Cumhuriyet

Türk milletinin hedefleri

Atatürk’ün kısa hayatında ge r­ çekleştiremediği ve bundan do­ la y ı daima teessür duyduğu tek hedef, memlekette tamamiyle de­ m okratı* hakiki bir hürriyet re­ jim i kurulamaması olmuştur, is­ tiklâl Harbini muazzam bir za­ ferle neticelendiren, m uvaffaki­ ye tli siyasi ve içtimai inkılâplar yapan, demokrasiye inanan A ta­ türk buna samimi olarak teşebbüs etmiş, takat türlü âm iller tesiriy­ le, bu teşebbüsler neticesiz kal­ mıştı. İk i dereceli seçime dayanan tek parti sistemini ve buna imkân verdiği tecrübe ile sabit olan A - nayasayı değiştirememiş, dikta­ törlük rejiminden memieketı kur- taramamıştı. İnkılapların henüz pek genç ve küçük oır münevver ekalliyetin himayesine muhtaç o l­ duğu bahanesi, muayyen bir siyasî menfaat şebekesinin elinde bal­ lıca silâhtı. Halbuki memleketin içtimai bünyesi, erişmiş olduğu si­ yasi şuur merhalesi ve kültür se­ viyesi buna müsaitti. Büyük top­ raklara sahip bir beyler zümresi, kuvvetli kabile teşkilâtı, yani bir­ takım şark memleketlerinde haki­ ki bir demokrasinin kurulmasını zorlaştıran engeller, T ürkiye’de yoktu. ¥ * * ¥ ¥ *

İkinci Cihan Harbinin tehlikeli yılları geçtikten ve «M ihver mem­ leketleri» nin diktatörlük rejim leri büyük demokrasilerin ezici galebesiyle yıkıldıktan sonra, Türkiye’de süratli yeni bir de­ mokratik gelişme oldu. Yalnız mü­ nevverler değil, bütün h£İk ve bilhassa köylüler, hakiki bir hür­ riyet ve demokrasi rejiminin ku­ rulmasını istiyorlardı, insan Hak­ ları Beyannamesini ittifak ile ka­ bul eden Türkiye Büyük M illet Meclisinin bu kararı, m em leket­ te derin akisler yarattı: Mütte­ fiklerim iz olan büyük demokra­ silerin yanında hakikî bir demok­ rasi kurmak zarureti, bütün v ic ­ danlarda yerleşmişti, işte 1945- 1950 arasında T ü rk iye’yi baştan başa kaplıyan demokrasi mücade­ lesi şehirli münevverin ve işçinin olduğu kadar kadın ve erkek bü­ tün Türk köylüsünün de iman ve israriyle desteklediği bir mücade­ le oldu. Cumhuriyet devrinde ra- ripsiz olarak iktidarda kalan Halk Partisi, 1950 de - tek dereceli ola­ rak yapılan 1946 seçimlerinde alt­ mıştan fazla mebusluk kazanan - Demokrat Partiye iktidarı bırak­ mak zorunda kaldı. Muhaliflerinin hiç bir itirazına uğramıyan ser­

best ve dürüst seçimlerle iktidarı kaybeden Halk Partisinin bu hare keti, yalnız kendi hesabma değil bütün m illet hesabına öğünüle- eek mânalı bir hâdisedir.

1950 den bugüne kadar Türki­ y e ’de muhtelif partiler arasında ki iç siyasî m ücadeleler üzerinde durarak demokratik inkişafta I- leri mi geri m i gittiğim izi tâyi­

ne çalışmak, ob jek tif ve tarihî mevzu olmaktan ziyade günlük bir siyaset mevzuu olur kı, mak­ sadımızın tamamiyle dışındadır. Son yıllarda T ü rk iye’de hürriyet­ le r ne dereceye kadar tahdit e- dilmaştır0 Demokrat Parti progra­ mına sadık kalmış mıdır? Bu­ günkü Anayasa, çok partili re­

jim de de İktidar Partisinin tota­ liter mahiyette hareketlerini ön­ leyebilecek hukukî teminatı ihti­ va ediyor mu? İdarenin taraf siz­ liği, kaza eihazmın istiklâli, mat­

buatın ve üniversitenin hürriye­ ti ihlâl edilmiş midir? İktidarda ve muhalefetteki bütün parti programlarının sarih hükümlere rağmen Atatürk inkılâpları aley­ hinde açık veya kapalı hareket­ ler mevcut mudur? T ürkiye’de irticaî ve totaliter zihniyet tek­ rar canlanabilir mi? Bugünkü ik- tasadî buhran ve hayat pahalı­ lığı. buna süratle bir çare bulun­

madığı takdirde memleket için İçtimaî tehlikeler yaratabilir mi?

Konuşmamızı takip etmek zah­ metine katlanan Türkiye ile a- lâkalı dost ve mütehassısların zihninde bu gibi bir takım sual­ ler, şüpheler ve endişeler tabi- atiyle yer alabilir. Fakat bizim bu hususta vereceğim iz cevap çok kısa ve basittir: Biz, tamamiyle ob jek tif olmaya çalışan bir tarih­ çi ve içtimaiyatçı gözü ile. Türk milletinin asırlar boyunca ger­ çekleştirmeye çalıştığı başlıca he­ defleri. bilhassa tarihî tekamül­ lerini gözönünde tutarak izaha ça lıştık; ve bunların, fertlerin arzu v e iradelerinden değil içtimai za­ ruretlerden doğduğunu ve mu­ ayyen bir istikamet takip ettiği­ ni gösterdik. Cemiyetlerin yürü­ yüşünde daimî ve bünyevi âm il­ lerden başka, tesadüfi ve ârızî â- m iller de zaman zaman rol oynı- yabilir. Fakat bu rol tamamiyle tâli ve geçicidir; cemiyetin umu­ mum! yürüyüşü üzerinde kısa za­ manlar için bazı inhiraflara, ge­ rilemelere, duraklamalara sebeo olsa bile, umumî istikamet ve ne­ tice üzerinde asla müessir olamaz. Sosyal determinizme inanan bir tarih ve sosyoloji araştırıcısı sı- fatiyle tekrar edelim ki Türk mil leti yukarıdan beri arzettiğimiz hedeflerine erişmek yolundaki yürüyüşlerine katiyet ve emniyet- , 1« devam ediyor. Şu son birkaç i yılm ârızî ve tesadüf! bazı hâdi- 1 seleri, bu yürüyüşü belki biraz ' geciktirebilir, zorlaştırabilir, fakat buna hiçbir suretle mâni olamaz. *

r U A T KÖPRÜLÜ Arşivlerde İstanbul Belleği

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

— Aydınlatma : Bütün güzergâh yük- sek basınçlı sodyum buharlı tabii ışık veren ampullerle, bağlantı yolları da cı- va buharlı ampullerle

Kısaca söylemek gerekirse insan hakları ve demokrasi eğitimi ve öğretimi, insan haklarının doğasında bulunan hoşgörü, saygı ve dayanışmayı beslemeli, ulusal ve

Türk milleti daima Allah’a inandığı ve taptığı için özgürlük onun hakkıdır.. Ben ezelden beridir hür yaşadım,

Cumhurbaşkanlığı Hükümet sisteminin referandumla birlikte kabul edilmesiyle birlikte 2017- 2019 yılları baz alındığında Türkiye’de hak ihlali gerekçesiyle Anayasa

 Sözleşmeyi kabul eden devletler, kendi yetkileri altında bulunan her çocuğa ( 18 yaşına kadar her insan yasalar karşısında çocuk sayılır.) sözleşmede yazılı olan tüm

Bu çalışmanın amacı, 2000 yılında uluslararası toplum tarafından kabul edilen BKH’lerin özellikle azgelişmiş/gelişmekte olan ülkelerde insan hakları ve demokrasiyi

Say, Be­ şiktaş Belediyesi ve Nâzım Hikmet Vakfı’nca, Akatlar’daki Mustafa Kemal Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Nâzım Hikmet 105 Yaşında” adlı konse­ rin

Halit Ziya beyefe?* di şimdiye kadar bunu büyük bi# sır olarak içinde saklamıştır Mavi ve Siyah müellifinin haya­ tında iki büyük aşk bulunduğunu