• Sonuç bulunamadı

TEK ADAM REJİMİNİN HAK VE ÖZGÜRLÜKLER KARNESİ OTUR! 0

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "TEK ADAM REJİMİNİN HAK VE ÖZGÜRLÜKLER KARNESİ OTUR! 0"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TEK ADAM REJİMİNİN HAK VE ÖZGÜRLÜKLER KARNESİ

“OTUR! 0”

(2)

HAK VE ÖZGÜRLÜKLER İHLAL EDİLDİ

Fiilen 9 Temmuz 2018 tarihinde yürürlüğe giren Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin hak ve özgürlükler pratiği sınıfta kaldı. Bu dönemde anayasanın öngördüğü temel hak ve hürriyetler sıklıkla ihlal edilirken, hak aramak için Anayasa Mahkemesine başvuran kişi sayısı arttı. Buna göre hak ihlali yapıldığı gerekçesiyle 2012-2019 yılları arasında Anayasa Mahkemesine toplam 478 bin 407 başvuru yapılırken, bu başvuruların yüzde 51’inin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin devreye alındığı 2017-2019 yılları arasında gerçekleştiği ortaya çıktı.

HAFTADA 1.573 KİŞİ HAK İHLALİNE UĞRADI

Cumhurbaşkanlığı Hükümet sisteminin referandumla birlikte kabul edilmesiyle birlikte 2017- 2019 yılları baz alındığında Türkiye’de hak ihlali gerekçesiyle Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapan kişi sayısı 245 bin 350 olarak kayıtlara geçti. Adalet Bakanlığı tarafından yayımlanan Adli İstatistik verilerine göre 2017-2019 yılları arasında saatte 9, haftada 1.573 kişi hak ihlaline uğradığını ileri sürerek Anayasa Mahkemesine başvurdu.

İHLAL ALANLARI GENİŞLEDİ

Hak ihlalleri iddiaları özellikle “Adil Yargılama”, “Ayrımcılık Yasağı”, “Kişi hürriyeti ve Güvenliği”, “Yaşam Hakkı”, “İfade Özgürlüğü”, “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Hakkı”, “İşkence ve Kötü Muamele” üzerinde yoğunlaştı.

SON 18 YILIN BİLANÇOSU:

İŞKENCE VE KÖTÜ MUAMELE YAYGINLAŞTI

2012-2019 yılları arasında işkence ve kötü muamele gördüğü iddiasıyla Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunan kişi sayısı 5 değil, 10 değil, 100 değil tam bin kat artı. 2012 yılında Anayasa Mahkemesine başvuran kişi sayısı 4 iken, bu sayı 2019 yılında yüzde 104 bin 425 artışla 4 bin 181’e ulaştı. Geride bıraktığımız 8 senede işkence ve kötü muamele gördüğünü ileri süren yurttaşlarımızın sayısı 9 bin 646 olarak kayıtlara geçti.

TEK ADAM REJİMİ:

GÜNDE 8 KİŞİ İŞKENCE VE KÖTÜ MUAMELE GÖRDÜ

İşkence ve Kötü muamele iddiaları Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin başlangıcı olan 2017 referandumundan itibaren sürekli arttı. 2017 yılında işkence ve kötü muamele iddiasıyla Anayasa mahkemesine başvuran 940 kişi varken bu sayı 2019’da

yüzde 345 artarak 4 bin 181 oldu. Öte taraftan 2012-2019 yılları arasında işkence ve kötü muamele iddialarının yüzde 88’i Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin devreye girdiği 2017-2019 yılları arasında kayıt altına alındı. Bu dönemde toplam başvuru sayısı 8 bin 478 olurken, günde 8 kişi işkence ve kötü muamele gördüğü için hakkını Anayasa Mahkemesinde aradığı ortaya çıktı.

(3)

EN FAZLA ADİL YARGILANMA HAKKI İHLAL EDİLDİ

2001 yılında Anayasanın 36. maddesinde yapılan değişiklikle Anayasal bir hak haline gelen adil yargılanma hakkı AKP döneminde en fazla ihlal edilen konuların başında geliyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nezdinde Türkiye hakkında verilen mahkûmiyet kararlarının büyük çoğunluğunu adil yargılanma hakkının ihlal edilmesi oluşturuyor.

Veriler 2012-2019 yılları arasında 222 bin 637 kişinin adil yargılanma hakkı ihlal edildiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesine başvurduğunu gösteriyor. Buna göre 2012 yılında Anayasa Mahkemesine başvuran bin 144 kişi varken bu sayı 2019 yılında yüzde 2 bin 236 artışla 26 bin 719’a yükseldi. Adil yargılanma hakkı ihlallerinin yüzde 45’i Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde meydana geldi. 2017-2019 yılları arasında adil yargılanmadığı gerekçesiyle Anayasa Mahkemesine başvuran kişi sayısı 99 bin 994 oldu.

BİR KUTUPLAŞTIRMA SİYASETİ:

AYRIMCILIK

En kısa ve net haliyle ayrımcılık aynı durumdaki bireylere farklı, farklı durumdaki bireylere aynı muameleyi yapmaktır. Oysa iktidar partisinin anayasal güvence altında olması gereken ayrımcılık yasağını ihlal etmekte bir sakınca görmediği ortaya çıktı. 2012 yılında ayrımcılığa uğradığını iddia ederek, Anayasa Mahkemesine başvuran kişi sayısı 90 iken bu sayı 2019 yılında yüzde 9 bin 192 artışla 8 bin 363’e yükseldi. Söz konusu ihlallerinin yüzde 54’ü Cumhurbaşkanlığı Hükümet sisteminde gerçekleşti. Bu dönemde mağdur olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesine başvuran kişi sayısı 21.504 olarak kayıtlara geçti.

KİŞİ HÜRRİYETİ VE GÜVENLİĞİ İHLALLERİ:

YÜZDE 15 BİN 865 ARTIŞ!

AKP iktidarları döneminde en fazla ihlal edilen hakların başında kişi hürriyeti ve güvenliği geliyor. Adalet mekanizmasının siyasi iktidarın kontrolüne girmesiyle birlikte kişi hürriyeti ve güvenliği de zarar gördü. 2012’de 57 olan Anayasa Mahkemesi başvuru sayısı 2019’da 9.100’e ulaştı. Bu veriler hak ihlallerinin 160 kat arttığını gösteriyor. Özellikle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle birlikte yargının dizayn edilmesi sonucu kişi hürriyeti ve güvenliğini ihlal eden girişimlerde büyük artış oldu. 2012-2019 yılları arasında meydana gelen toplam 27.943 ihlal iddiasının yüzde 81’i yani 22 bin 633’ü Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemine geçilen 2017 sonrasında gerçekleşti.

YAŞAM HAKKI İHLALLERİ 130 KAT ARTTI

Yaşama hakkı, en temel haktır. Bu hak karşısında diğer haklar ikincil konumdadır. Yaşam hakkı yoksa diğer tüm hakların da bir anlamı kalmamaktadır. Dolayısıyla yaşama hakkı mutlak bir haktır. Oysa AKP iktidarı döneminde en fazla ihlal edilen hakların başında yaşam hakkı geliyor.

2012’de Anayasa Mahkemesine yaşam hakkı ihlal edildiği gerekçesiyle başvuruda bulunan kişi sayısı 18 iken 2019 yılında bu sayı 2 bin 352’ye ulaştı. Yaşam hakkı ihlali gerekçesiyle Anayasa Mahkemesine başvuranların sayısı 8 senede tam yüzde 12 bin 967 arttı. 2012-2019 yılları arasında yaşam hakkı ihlal edildiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesine başvuran 11 bin 675

(4)

kişinin yüzde 57’si yani 6 bin 676’sının şikayeti Cumhurbaşkanlığı Hükümet sisteminden sonra gerçekleşti.

İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ:

SUSTUĞUN KADAR ÖZGÜRSÜN

Türkiye’de muhalefeti hedef aldığında evrensel hukuk normları çerçevesinde ele alınan ifade özgürlüğünün kapsamı söz konusu iktidar ve paydaşları olunca üçüncü dünya ülkeleri konumuna geriliyor. Özellikle Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemine geçişle birlikte bir had bildirme aracı olarak sıklıkla başvurulan hapis cezaları ve tutuklu yargılama ifade özgürlüğünün önündeki en büyük engel olarak görülüyor.

“İleri demokrasi” söylemiyle iktidara gelen AKP döneminde ifade özgürlüğünün sınırları

“sustukça özgürsün” yaklaşımına kadar geriledi. 2012 yılında ifade özgürlüğü ihlal ediği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunan kişi sayısı 7 iken 2019 yılı sonu itibariyle tam yüzde 55 bin 914 artışla 3 bin 921’e yükseldi.

CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ:

İFADE Mİ? SADECE EMNİYET VE SAVCILIKTA!

2012 -2019 yılları arasında ifade özgürlüğü ihlal edildiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesine başvuran kişi sayısı 12 bin 301 olarak kayıtlara geçti. Söz konusu ihlallerin yüzde 81’i ise Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçişten sonra gerçekleşti. 9.951 kişi ifade özgürlükleri ihlal edildiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Böylece ifade özgürlüğünün sadece emniyet ve savcılıkta ifade verme özgürlüğünden ibaret olduğu ortaya çıktı.

TOPLANTI VE GÖSTERİ YÜRÜYÜŞLERİ:

İKİNCİ BİR EMRE KADAR YASAK!

Baroları bölme planına karşı savunma hakkı için yürümeye çalışan baro başkanları ve avukatlara yönelik sistematik baskı Türkiye’de en fazla ihlal edilen bireysel hakların başında toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının geldiğini gösteriyor. Geçtiğimiz 8 yılda, toplam 5.550 kişi hak ihlaline uğradığı için Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. 2012 yılında 4 olan başvuru sayısı 2019 yılında bin 54’e yükseldi. Hak ihlaline uğradığı gerekçesiyle Anayasa Mahkemesine başvuranların yüzde 77’si yani 4 bin 267’si Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi dönemindeki uygulamalardan kaynaklandı.

DEĞERLENDİRME

Anayasamız temel hak ve hürriyetleri güvence altına almak için vardır. Bu hakların güvence altına alacak koşulları sağlamak da bağımsız ve tarafsız yargının görevidir. Oysa Adalet Bakanlığı verileri Türkiye’de temel hak ve özgürlüklerin sürekli ihlal edildiğini, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle birlikte siyaset tarafından dizayn edilen yargı mekanizmasının hak ve özgürlükleri budadığını gösteriyor.

Evrensel İnsan Haklarının temel göstergesi olan “Adil Yargılanma Hakkının”, “Ayrımcılık Yasağının”, Yaşam Hakkının”, “İfade Özgürlüğünün” hepsinde birden yaşanan gerileme Türkiye’yi demokrasi liginde küme düşürmektedir.

Bir ülkede İki kişinin en temel insan hakları ihlal edilmiş olsa bile ülkelerde hukuk devletinin zara gördüğü ileri sürülür. Oysa Türkiye’deki tablo, hukuk devletinin her gün erozyona uğratılarak yok edildiğini göstermektedir.

(5)

Türkiye’nin giderek daha da otoriterleştiğinin en açık göstergesi olan Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruları, demokratik rejimin tehlikede olduğunun da kanıtıdır.

Türkiye’nin yüzlerce yıllık demokrasi mücadelesinde görülen geriye gidiş demokrasinin geleceğine ilişkin olumlu beklentileri ve umutları önemli ölçüde yok etmektedir. Bu veriler aynı zamanda temsili hükümet; temel haklar; denge ve denetleme; kamu idaresinin tarafsızlığı ve katılım üzerinden şekillenen kapsamlı demokrasinin yerini Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle birlikte otoriter rejime bıraktığını göstermektedir.

Dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde adalete erişim, yurttaşlık hakları, toplumsal haklar ve eşitlik ilkesinin günbegün eridiği, bu kapsamda siyasi eşitliğin ortadan kalktığı ve iktidarın halk üzerinde tahakküm kurduğu görülmektedir.

Siyasi hak ihlalleri arttıkça; medyanın tek tipleştirilmesi; muhalefetin sindirilmesi, adalete erişimin kısıtlanması; toplumsal kutuplaşma ve çatışma ortamı Türkiye’yi modern demokrasiden kopartıyor.

Referanslar

Benzer Belgeler

KAYNAKLAR DOĞRUDAN KAYNAKLAR (TEMEL) YAZILI HUKUK MEVZUAT ANAYASA ULUSLARARASI SÖZLEŞMELER KANUN İDARİ İŞLEMLER KHK* YÖNETMELİK DOLAYLI KAYNAKLAR (YARDIMCI) İÇTİHADİ

çalışan İsmail Gökçe ve öğrencileri, toplum tarafından dışlanan ve görmezlikten gelinen zihinsel ve fiziksel engelli bireyler ile birlikte bir sergi

Co on nc cllu us siio on n:: Hydrocolpos and/or hydrometrocolpos resulting from congenital imperforate hymen should be rema- ined in cases of fetal pelvic cystic mass in female

驚鴻一瞥~北醫附醫神內張秀文醫師駐史瓦濟蘭王國兩年有感 臺北醫學大學附設醫院神經內科張秀文醫師,於 2012

Key words: amyloid- peptide (A); Smac; cerebral endothelial cells; AP-1; BH3-only family; XIAP; cell death;

MKE'in mizaç ve karakter boyutlarýnýn; Yenilik Arayýþý (YA), Zarardan Kaçýnma (ZK), Ödül Baðýmlýlýðý (ÖB), Sebat Etme (SE), Kendini Yönetme (KY), Ýþ Birliði Yapma

Balkanlı (2017: 62) tarafından, Türkiye ve dünyada özel sağlık sigortacılığının incelenmesine yönelik yapılan çalışmada, özel sağlık sigortasının tamamlayıcı

TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERIN NITELIĞI – SINIRL AMA REJIMI KÖTÜYE KULLANMA YASAĞI – KULLANIMIN DURDURULMASI... Temel Hak ve